top of page

ulusal borcun faizi bile Savunma Bakanlığı harcamalarını aşıyor.

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 27 Şub
  • 25 dakikada okunur

Trump'ın 'konserve çorba' açıklaması

Donald Trump, 25 Mayıs 2020'de siyahi ABD vatandaşı George Floyd'un polis tarafından nefessiz bırakılarak öldürülmesinin ardından sokağa çıkan protestocuları 'polise konserve çorba atmakla suçlamıştı. Trump, "Konserve çorbaları var. Konserve çorba atıyorlar. Tuğla atmaktan iyi. Çünkü tuğla atamazsınız, çok ağırlar. Ama konserve çorbayı atacak gücü bulabilirsiniz değil mi? Yakalandıklarında da "çorba ailem için" diyorlar, çok masum. İnanılmaz. Torba dolusu çorbalarla insanlar geliyor. Yere bırakıyorlar, sonra anarşistler gelip bizim polisimize çorba atıyor. Ve size çarptığında tuğladan çok daha kötü çünkü çok güçlü. Çok da uygun boyutlarda, harika yapılmış. Yakalandıklarında da "Hayır bu çorba ailem için" diyorlar. Medya da "Bu sadece çorba, bu insanlar çok masum" diyor, "Onlar masum insanlar, onlar sadece protestocu. Protestolara izin vermek harika değil mi? Hayır. Neyse medya zaten bizden daha iyi biliyor. Onlar ne olduğunu biliyor, ben bilmiyorum" demişti. 


'Avrupa Birliği ABD'yi mahvetmek için kuruldu' diyen Trump: AB'ye yönelik yüzde 25 tarife planlıyoruz

ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik gümrük vergilerini yakında açıklayacaklarını belirterek, yüzde 25 tarife uygulamaya karar verdiklerini açıkladı


Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği ilk kabine toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kanada ile Meksika'ya yönelik tarifeleri durdurmayacağını söyleyen Trump, Kanada ve Meksika üzerinden ABD'ye gelen fentanil yüzünden milyonlarca kişinin öldüğünü öne sürdü.

Trump, "Tarifeler devam edecek, hepsi değil ama birçoğu" ifadesini kullanırken, 2 Nisan'da Kanada ile Meksika'ya yönelik tarifelerin yanı sıra diğer tüm tarifelerin de yürürlüğe gireceğini belirtti.

"Avrupa Birliği, ABD'yi mahvetmek için kuruldu"

AB'ye yönelik gümrük vergilerinin hangi seviyede uygulanacağına dair soru üzerine Trump, "Bir karar verdik, çok yakında açıklayacağız ve genel anlamda yüzde 25 olacak. Bu otomobiller ve diğer şeylere uygulanacak. Avrupa Birliği, ABD'yi mahvetmek için kuruldu ama şimdi ben başkanım" dedi.

Trump, AB'nin misilleme yapmaya çalışabileceğini ancak bunun başarılı olmayacağını ifade ederek, bu durumda artık oradan ithalat yapmayacaklarını kaydetti.

Tarifelerin zamanlaması kafa karışıklığına neden oldu

Trump'ın Kanada ve Meksika'ya yönelik tarifeleri durdurmayacağını söylemesi ancak aynı zamanda bunların 2 Nisan'da yürürlüğe gireceğini açıklaması kafa karışıklığına neden oldu.

ABD Başkanı, 1 Şubat'ta imzaladığı kararnameyle Kanada ve Meksika'dan yapılan ithalata yüzde 25 gümrük vergisi getirmişti. Tarifelerin 4 Şubat'ta yürürlüğe girmesi bekleniyordu.

Trump, tarifelerin yürürlüğe girmesinden bir gün önce sınır güvenliklerini artırmaları karşılığında Kanada ve Meksika'ya getirilen tarifelerin 30 gün süreyle durdurulduğunu açıklamıştı.

ABD Başkanı Trump, daha önce karşılıklı tarifeler ve bazı sektörlere yönelik gümrük vergileri için 2 Nisan tarihine işaret etmişti.


ABD'li milyarder Musk Trump'ın ilk kabine toplantısına katıldı

ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk kabine toplantısına, kıdemli danışmanı iş insanı Elon Musk da katıldı


Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen ve dua ile başlayan ilk kabine toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya, Hükümet Verimliliği Departmanından (DOGE) sorumlu olan ABD'li milyarder Musk da katıldı.

Üzerinde "Amerika'yı yeniden büyük yapalım (Make America Great Again)" sloganının kısaltması olan MAGA yazılı bir şapka takan ve "Teknik Destek" yazılı bir tişört giyen Musk'ın Trump ile kabine üyelerinin oturduğu masanın dışında yer aldığı görüldü.

Toplantıda Trump'ın söz hakkı verdiği Musk, DOGE'nin çalışmalarını anlattı.


DOGE ekibinin bütçe açığının giderilmesine yardımcı olmayı amaçladığını vurgulayan Musk, "Ülke olarak 2 trilyon dolarlık açığı sürdüremeyiz" dedi.

Musk, "Şu anda sadece ulusal borcun faizi bile Savunma Bakanlığı harcamalarını aşıyor. Savunma Bakanlığına çok para harcadık ama faize bir trilyon dolardan fazla para harcıyoruz. Böyle devam ederse ülke fiilen iflas edecek" diye konuştu.

Çalışmaları nedeniyle çok fazla eleştiri ve ölüm tehdidi aldığını belirten Musk, 2026 mali yılına kadar açığı 1 trilyon dolar azaltmak için hızlı hareket edilmesi gerektiğini aktardı.

Musk, "Bu da şu andan eylül sonuna kadar her gün 4 milyar dolar tasarruf etmeyi gerektiriyor. Ama bunu yapabiliriz ve yapacağız da" ifadelerini kullandı.

Federal hükümet çalışanlarından geçen hafta tamamladıkları işleri detaylandırmalarını talep eden e-postalara ilişkin bir soruları da yanıtlayan Musk, bunların "performans değerlendirmesi" olarak yanlış yorumlandığını aslında "nabız kontrolü" değerlendirmesi olduğunu belirtti.

Musk, e-postanın amacının ölü ya da "hayali" olabilecek federal çalışan sayısını tespit etmek olduğunu aktardı.

Kaynak: AA


Ukrayna hükümetinden 'nadir elementler' anlaşma taslağına onay

Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, Bakanlar Kurulu'nun ABD ile nadir toprak elementlerine yatırım yapılmasını öngören anlaşma taslağını onayladığını bildirdi.


Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, sosyal paylaşım hesabından yaptığı açıklamada, ülkesi ile ABD arasında nadir toprak elementlerine yatırım yapılmasını öngören anlaşma taslağını Bakanlar Kurulu toplantısında görüştüklerini ve onayladıklarını belirtti.


Şmigal, söz konusu anlaşma taslağını "Ukrayna ile ABD arasında imzalanacak yatırım ve kalkınma fonu" olarak nitelendirdi. Hükümet olarak anlaşma taslağına onay verdiklerini ifade eden Şmigal, "Anlaşma artık 500 milyar dolarlık bir borcu veya başka bir şeyi içermiyor. Artık Ukrayna'nın her 1 dolarlık yeni yardım için 2 dolar vermesi gerektiği yönünde haksız bir madde yok" ifadesini kullandı.

Anlaşma taslağının içeriği

Şmigal, onaylanan anlaşma taslağının içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi: "Öncelikle Ukrayna ve ABD, her iki ülkenin hükümetlerinin ortak mülkiyetinde olacak ve ortak yönetecek bir 'Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu' kuracak. İkincisi, Ukrayna'nın yeraltı ve doğal kaynakları Ukrayna'ya ait kalmaya devam ediyor, ABD'nin veya başka herhangi birinin mülkiyetine geçmiyor. Üçüncüsü, Ukrayna doğal kaynak varlıklarından elde edilecek gelecekteki gelirlerin yüzde 50'si fona aktaracak. Dördüncüsü, ABD Ukrayna'nın yeniden inşası için kritik öneme sahip fonlar, finansal araçlar ve diğer varlıklar şeklinde fona katkıda bulunacak. Beşincisi, fon tarafından elde edilen gelirler yalnızca Ukrayna'nın yeniden inşası projelerine yatırılacak. Aslında Ukraynalıların Gelecek Nesilleri Fonu'ndan bahsediyoruz. Altıncısı, bir diğer önemli vurgu, anlaşmanın Avrupa entegrasyon sürecindeki yükümlülüklerimizi dikkate alıyor olmasıdır. Yani Avrupa entegrasyonuna ilişkin taahhütlerimizle herhangi bir çelişki veya tutarsızlık söz konusu olmayacaktır."

Kaynak: AA


İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi: Mısır ordusunun gücü bizi endişelendiriyor

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail'in "Mısır ve ordusunun kapasitesine ilişkin oldukça endişeli" olduğunu belirtti


İsrail’de yayın yapan Kanal 14 televizyonu, görevi 6 Mart'ta bırakacak olan Halevi'nin askeri öğrencilere yaptığı bir konuşmanın görüntülerini yayınladı.

"Mısır ve ordusunun kapasitesine ilişkin oldukça endişeliyiz." diyen Halevi, konuşmasında şunları kaydetti:

"Bu konuda (Mısır tehdidi) oldukça endişeliyiz. Bu, bizim önceliklerimizin başında değil. Sorunlarımıza öncelik vermeliyiz. Mısır'ın büyük bir ordusu var. Gelişmiş silahları, gelişmiş uçakları, gelişmiş denizaltıları ve füze gemileri var. Çok sayıda gelişmiş tankları ve kara kuvvetleri birlikleri var. Bunun şu anda bir tehdit olmadığına inanıyoruz, ancak bu durum bir anda değişebilir"

İsrail Genelkurmay Başkanı Halevi konuşmasının devamında, "Muhammed Mursi, 2011’de Müslüman Kardeşler ile iktidara geldi. Aniden, tüm bu ordunun bambaşka bir liderliği oldu ve bu liderlik aniden size karşı dönebilirdi" ifadesini kullandı.

İsrail’in Washington Büyükelçisi Leiter, Mısır'ı barış antlaşmasını ihlal etmekle suçlamıştı

İsrail'in Washington Büyükelçisi Yechiel Leiter, Mısır’ın Sina Yarımadası'na askeri yığınak yaptığını savunarak, bunun İsrail ile Mısır arasındaki barış antlaşmasının "çok ciddi bir ihlali olduğunu" öne sürmüştü.

Leiter, İsrail'in, Mısır’ın Sina’da yaptığı askeri yığınağa ilişkin endişelerini yakın zamanda gündeme getireceğini belirterek "Uzun zamandır bu konu bir kenara itildi ama devam ediyor. Bu konuyu çok yakında ve kesin bir şekilde masaya yatıracağız" ifadelerini kullanmıştı.

Mısır ordusu, Sina'da gerçekleştirdiği askeri tatbikatın görüntüleri 15 Ocak'ta yayınlanmıştı. Tatbikatta 7 Ekim 2023'te Hamas'ın askeri kanadı İzzettin Kassam Tugaylarının kullandığı paramotorlara benzeyen "uçan yarasa" isimli araçların kullanılması dikkati çekmişti. Tatbikatın yayınlanan görüntüleri İsrailli sosyal medya kullanıcıları tarafından da sıkça paylaşılmıştı.

Kaynak: AA



Ukrayna hükümetinden 'nadir elementler' anlaşma taslağına onay

Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, Bakanlar Kurulu'nun ABD ile nadir toprak elementlerine yatırım yapılmasını öngören anlaşma taslağını onayladığını bildirdi.



Şmigal, söz konusu anlaşma taslağını "Ukrayna ile ABD arasında imzalanacak yatırım ve kalkınma fonu" olarak nitelendirdi. Hükümet olarak anlaşma taslağına onay verdiklerini ifade eden Şmigal, "Anlaşma artık 500 milyar dolarlık bir borcu veya başka bir şeyi içermiyor. Artık Ukrayna'nın her 1 dolarlık yeni yardım için 2 dolar vermesi gerektiği yönünde haksız bir madde yok" ifadesini kullandı.

Anlaşma taslağının içeriği

Şmigal, onaylanan anlaşma taslağının içeriğine ilişkin şu bilgileri verdi: "Öncelikle Ukrayna ve ABD, her iki ülkenin hükümetlerinin ortak mülkiyetinde olacak ve ortak yönetecek bir 'Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu' kuracak. İkincisi, Ukrayna'nın yeraltı ve doğal kaynakları Ukrayna'ya ait kalmaya devam ediyor, ABD'nin veya başka herhangi birinin mülkiyetine geçmiyor. Üçüncüsü, Ukrayna doğal kaynak varlıklarından elde edilecek gelecekteki gelirlerin yüzde 50'si fona aktaracak. Dördüncüsü, ABD Ukrayna'nın yeniden inşası için kritik öneme sahip fonlar, finansal araçlar ve diğer varlıklar şeklinde fona katkıda bulunacak. Beşincisi, fon tarafından elde edilen gelirler yalnızca Ukrayna'nın yeniden inşası projelerine yatırılacak. Aslında Ukraynalıların Gelecek Nesilleri Fonu'ndan bahsediyoruz. Altıncısı, bir diğer önemli vurgu, anlaşmanın Avrupa entegrasyon sürecindeki yükümlülüklerimizi dikkate alıyor olmasıdır. Yani Avrupa entegrasyonuna ilişkin taahhütlerimizle herhangi bir çelişki veya tutarsızlık söz konusu olmayacaktır."

Kaynak: AA


Suriye'nin Lazkiye kentinde güvenlik güçlerine saldırı girişimi

Suriye'nin batısındaki Lazkiye ilinde kaos durumu yaratmaya çalışan bir grup, yeni hükümete bağlı güvenlik güçlerinin yol kontrol noktasına saldırı girişiminde bulundu


Suriye resmi haber ajansı SANA'nın, Lazkiye İl Emniyet Müdürü Mustafa Kinefati'ye dayandırdığı haberine göre, Lazkiye'nin Kırdaha ilçesinde, bir grup yeni hükümete bağlı güvenlik güçlerinin kurduğu yol kontrol noktasına saldırmak istedi.

Haberde,"Bazı güvenlik önlemlerinden rahatsız olan gruplar, kontrol noktasını engellemeye ve saldırmaya çalışarak kaos yaratmaya ve şehir karakoluna saldırmaya kalkıştı. Şu anda güvenlik ve istikrarı sağlamak için gerekli önlemleri alıyoruz." ifadeleri yer aldı.

Yerel kaynaklara göre de ilçedeki karakolu ablukaya alan bir grup sivil, "Ya Ali" sloganı attı.

Lazkiye'nin Kırdaha ilçesi, devrik Esed rejiminin ailesinin kökeninin dayandığı yer olarak biliniyor. Ayrıca Hafız Esed'in kabri de Kırdaha'da yer alıyor.

Kaynak: AA


ABD'de federal kurumlara 'iş gücünü büyük ölçüde azaltmak' için hazırlık yapma talimatı verildi

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, "federal hükümetin yeniden yapılandırılması" kapsamında federal kurumlara "iş gücünü büyük ölçüde azaltmak" için hazırlık yapmaları talimatını verdi


Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi Direktörü Russell Vought, ABD'deki federal kurumlara konuya ilişkin bildiri gönderdi. Bildiride, Başkan Trump'ın federal kurumların yöneticilerine "büyük çapta iş gücü azaltılmasına hazırlık yapmaları" talimatı verdiği belirtildi.

Federal kurumların, 13 Mart'a kadar yeniden yapılanma kapsamındaki planlarını sunmaları gerektiği kaydedilen bildiride, plan kapsamında işten çıkarılanların pozisyonlarına da "bir daha istihdam sağlanmayacağı" ifade edildi.

Bildiride, federal hükümetin "masraflı, verimsiz ve borç içerisinde" olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Amerikan halkına hizmet edecek bir şey üretmiyor. Hatta vergiler radikal çıkar gruplarına fayda sağlıyor ve çalışkan Amerikan vatandaşlarına zarar veren verimsiz ve gereksiz programların finansmanı için zimmete geçiriliyor"

Bildiride, ulusal güvenlikle ilgili pozisyonlar ve ABD Posta Servisi'nin, söz konusu talimatlardan muaf olduğu kaydedildi.

Kaynak: AA


İsrail ve Hamas arasındaki rehine takası tamamlandı

Hamas’ın 4 esirin cenazesini İsrail’e teslim etmesinin ardından, serbest bırakılmaları İsrail tarafından ertelenen Filistinli mahkumlar teslim edildi. Şimdiye dek kaç Filistinli mahkumun serbest bırakıldığına dair resmi bir açıklama yapılmadı


Hamas’ın 4 esirin cenazesini İsrail’e teslim etmesinin ardından, serbest bırakılmaları ertelenen Filistinli mahkumlar İsrail tarafından teslim edildi.

İsrail’in Hamas ile varılan anlaşmada Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını ertelemesinin ardından geciken esir takası gerçekleşti. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Hamas anlaşmanın birinci aşamasında teslim edilmesi beklenen son 4 rehinenin cenazesini herhangi bir tören yapmadan Kızılhaç yetkililerine teslim etti.

Kızılhaç tarafından Kerem Şalom sınır kapısında İsrail güçlerine teslim edilen cenazeler üzerinde kimlik teşhisi yapılacağı açıklandı. İsrail’in serbest bırakmayı taahhüt ettiği Filistinli mahkumlar ise Kızılhaç nezaretinde işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Hapishanesi’nden ayrılarak Ramallah şehrine getirildi. Filistinli mahkumlar, kendilerini bekleyen yakınları tarafından karşılandı. Şimdiye dek kaç Filistinli mahkumun serbest bırakıldığına dair resmi bir açıklama yapılmadı.

Ne olmuştu?

Hamas, İsrail ile varılan ateşkes anlaşmasının son aşamasında 22 Şubat’ta 6 İsrailli esiri daha serbest bırakmış, İsrail ise 620 Filistinli mahkumu serbest bırakma taahhüdünü yerine getirmemişti. İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, "Hamas’ın esirleri küçük düşüren törenleri" ve "esirleri propaganda amacıyla kullanması" nedeniyle Filistinli mahkumların serbest bırakılmasının ertelendiği bildirilmişti.

Hamas anlaşmaya varıldığını duyurmuştu

Hamas’tan daha sonra yapılan açıklamada ise Kahire’de Mısırlı yetkililerle yapılan görüşmeler sırasında krizin çözümüne yönelik bir anlaşmaya varıldığı belirtilerek, "İlk aşamada iade edilmesi kararlaştırılan İsrailli esirlerin cenazeleri ile Filistinli kadın ve çocukların takasının eş zamanlı olarak gerçekleştirileceği" kaydedilmişti. Açıklamada, "Hamas heyeti, anlaşmanın tüm şartlarına ve aşamalarına tam ve kesin olarak uyulması gerektiği konusundaki net tutumunu bir kez daha yineledi" ifadeleri kullanılmıştı.

Kaynak: AA


Piyasa beklentilerini aştı: Nvidia'nın geliri dördüncü çeyrekte yüzde 78 arttı

Kaliforniya merkezli çip üreticisi Nvidia'nın geliri, dördüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 78 artışla piyasa beklentilerini geride bırakarak 39,3 milyar dolara ulaştı. Nvidia'nın net kârı da söz konusu çeyrekte yıllık yüzde 80 artarak 22,1 milyar dolara yükseldi


ABD Kaliforniya merkezli Nvidia, bilançosunda 2025 mali yılının dördüncü çeyreği olarak kabul ettiği 26 Ocak'ta sona eren 3 aylık döneme ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Buna göre, şirketin söz konusu dönemde elde ettiği gelir, yıllık yüzde 78 artışla 39,3 milyar dolara yükseldi.

Gelirini bir önceki çeyreğe göre de yüzde 12 artıran Nvidia, geçen yılın aynı döneminde 22,1 milyar dolar gelir elde etmişti.

Şirketin artan gelirinin temel nedeni ise yapay zekanın hızlı yükselişi ve Nvidia'nın yapay zekada kullanılan çiplerin üretimine odaklanmış olması.

Piyasa beklentisi ise Nvidia'nın bu dönemdeki gelirinin 38,05 milyar dolar olması yönündeydi. Bloomberg'in piyasa beklentileri anketinde ise şirketin bu dönemde gelirinin 38,3 milyar dolar olması bekleniyordu.  

Nvidia'nın geliri 2025 mali yılı genelinde ise yüzde 114 artışla 130,5 milyar dolara ulaştı.

Çip üreticisi, içinde bulunulan çeyreğe ilişkin gelir beklentisini ise Wall Street'in beklentilerine paralel olarak, 43 milyar dolar olduğunu bildirdi.⁠

Şirketin kârı yüzde 80 arttı

Nvidia'nın net kârı da söz konusu çeyrekte yıllık yüzde 80 artarak 22,1 milyar dolara yükseldi. Şirketin net kârı geçen yılın aynı döneminde 12,3 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Nvidia'nın 2024 mali yılının dördüncü çeyreğinde 49 sent olan hisse başına karı da bu dönemde 89 sente çıktı. Şirketin kârı da piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. 

'Yapay zekâ ışık hızında ilerliyor'

Nvidia'nın Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Jensen Huang, finansal sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada, yapay zeka çipi Blackwell'e olan talebi "harika" olarak nitelendirdi. Blackwell AI süper bilgisayarlarının büyük ölçekli üretimini başarıyla hızlandırdıklarını belirten Huang, ilk çeyreğinde milyarlarca dolarlık satış elde ettiklerini aktardı.

Huang, "Ajansal yapay zeka ve fiziksel yapay zeka, en büyük sektörlerde devrim yaratacak bir sonraki yapay zeka dalgası için zemin hazırlarken, yapay zeka ışık hızında ilerliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Nvidia'nın kaybı tarihe geçmişti

2024 yılında dünyanın en değerli şirketi unvanını Apple'dan kazanan Nvidia, büyük düşüş yaşamıştı. Nvidia hisseleri yüzde 10,59 oranında gerileyerek yatırımcılarını hayal kırıklığına uğratmıştı.

Özellikle Çin merkezli DeepSeek’in piyasaya sürdüğü düşük maliyetli ve kısa sürede geliştirilen yapay zeka modeli, ABD’li teknoloji devlerinin bu alandaki hakimiyetinin zayıflayabileceği yönünde endişelere yol açmış, bu gelişmeler, özellikle çip üreticileri ve yapay zeka ile bağlantılı şirketlerin hisselerinde sert düşüşlere neden olmuştu.

27 Ocak’ta Nvidia’nın hisseleri tek bir günde yüzde 17’ye yakın değer kaybederek, şirketin piyasa değerinde yaklaşık 600 milyar dolarlık bir erimeye yol açtı. Bu düşüş, ABD borsa tarihinde bir şirketin yaşadığı en büyük günlük piyasa değeri kaybı olarak kayıtlara geçti.

Bu sırada dünyanın en değerli şirketi unvanını kaybeden şirket ikinci sıraya yerleşti. Apple ise yeniden zirveye yükseldi.


Eric Adams ve Elon Musk’ın avukatını mı tutmak istiyorsunuz? Saatliği 3 bin dolar

Tesla'nın CEO'su Elon Musk, Google ve başı davalardan kurtulmayan New York Belediye Başkanı Eric Adams'ın avukatı Alex Spiro, şu anda ABD'nin en çok kazanan avukatlarından biri. Spiro'nun saatlik ücreti tam olarak 3 bin dolar ve kendisi Martı'nın da yönetim kurulunda

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Tesla’nın CEO’su ve dünyanın en zengin insanı Elon Musk ile başı davalardan kurtulmayan New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın avukatının saatlik ücreti 3 bin dolar. Ücret, avukatı Manhattan’ın en pahalı avukatlarından biri yapıyor. 

Bahsettiğimiz isim Alex Spiro. Avukatın çalıştığı firma Quinn Emanuel Urquhart & Sullivan’ına yakın bir kaynağa göre, tanınmış müşterileri ve amansız dava tarzıyla tanınan Spiro, hukuk firmasında şu anda 3 bin dolarlık ücret talep eden küçük bir avukat grubundakilerden biri.

Kaynak, en yüksek oranın Spiro ve firmanın küresel ortak yönetici ortağı William Burck için geçerli olduğunu söyledi.

Musk’ı da savunuyor, Google’ı da

Reuters’ın haberine göre, Los Angeles merkezli Quinn Emanuel'in sözcüsü konuya ilişkin yorum talebini reddetti. Musk ve Adams'a ek olarak, firmanın müşterileri arasında Google da yer alıyor.

Spiro, Musk'ı ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından açılan iftira ve hissedar davaları dahil olmak üzere çok sayıda farklı davada temsil etti. 

Spiro şu anda Eric Adams'ı belediye başkanının Türk yetkililerden rüşvet aldığı yönündeki suçlamalara karşı savunuyor. Adams suçsuz olduğunu iddia etti.

Martı'nın da yönetim kuruluna katılmıştı 

Öte yandan Donald Trump’a yakınlığı ile bilinen Avukat Alex Spiro, Martı’nın gelecekteki büyüme ve kârlılık hedeflerine liderlik etmek için Aralık 2024'te yönetim kuruluna katıldığını duyurmuştu. 

Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem, "Alex ile çalışacak olmaktan dolayı çok mutluyum" demiş, Sprio da “Dünyanın en başarılı girişimcileri ve şirketleriyle çalışma şansım oldu. Alper ve ekibi, şimdiye kadar gördüğüm en iyiler arasında" ifadelerini kurmuştu.

Adams’ın davası

DW Türkçe’nin haberine göre Adams hakkında ağır rüşvet suçlamasıyla hazırlanan iddianame Eylül 2024'te New York Güney Bölge Mahkemesi tarafından kamuoyuna açıklandı.

Adams, iddianamede Türk yetkili ve iş insanlarından yasa dışı bağış ve rüşvet almakla suçlanıyor. ABD'de vatandaş olmadan, dolayısıyla oy kullanma hakkına sahip olmadan bir siyasi kampanyaya doğrudan veya dolaylı olarak bağış yapılamıyor.

İddianameye göre, Adams'ın yasadışı bağış ve hediye kabul etmesi 2015'te Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretlerle başladı.

Yaklaşık on yıl öncesine ait olaylarla ilgili 57 sayfalık iddianamede, o dönem New York'a bağlı Brooklyn İlçe Belediye Başkanı olan Adams'ın, Türk hükümet yetkilisinin lüks bir seyahat hediyesini kabul ettiği ifade edilerek Adams ve yakın çevresine Türk Hava Yolları (THY) tarafından on binlerce dolar değerinde uçak bileti, lüks otellerde konaklama, şoförlü özel araç, tekne turu, deniz kenarında bir otelde hamam ziyareti ve lüks restoranlarda yemekler gibi çok sayıda avantaj sağlandığı savunuluyor.

İddianamede ayrıca Eric Adams'ın 2021 yılında yapılan New York Belediye Başkanlığı seçimleri öncesindeki kampanya döneminde yasa dışı bağış aldığını ve aynı zamanda yabancı uyruklu kişilerden sadece değerli şeyler kabul etmekle kalmadığı, bunları açık bir şekilde talep de ettiği öne sürülüyor.

İddianameye göre "yabancı hamileri" Adams'ın ünü ve etkisi arttıktan ve özellikle de 2021 yılında 8,5 milyon nüfuslu New York'un belediye başkanı olacağı belli olduktan sonra "rüşvete dayalı ilişkilerinden faydalanmak" istedi. Eric Adams da bu talebe onay vererek ilgili kişilere avantajlar sağladı.

Savcılık soruşturmasında Ankara ile bağlantılı inşaat şirketlerinin, söz konusu yasa dışı bağışlarla ne ölçüde bağlantılı olduğu da araştırılıyor. Yetkililer, Türkiye'nin, Manhattan bölgesinde Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında inşa ettiği Türk Evi gökdeleni ile Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu binasının yapımına, Adams'a verilen rüşvetler sayesinde ruhsat aldığından kuşkulanıyor.

Eric Adams iddiaların tamamını reddediyor. 

Hukuk firmaları için dönüm noktası

Quinn Emanuel'in 3 bin dolarlık en yüksek ücreti, avukatların saatlik ücretlerinin artmaya devam ettiği bir dönemde, önde gelen ABD hukuk firmaları için bir dönüm noktası niteliğinde. Zira ABD’deki hukuk firmalarının saatlik ücretinin zamlı hali şu anda ortalama 2 bin 500 dolarda. 

Quinn Emanuel, mahkeme dosyalarında ortaklarının artık saatte bin 860 ila 3 bin dolar arasında faturalandırıldığını ifade etti. Şirketteki "danışman" avukatlar için saatte bin 775 ila 2 bin 725 dolar ve ortaklar için bin 35 ila bin 665 dolar arasında ücret talep edeceğini de belirtiyor.


Trump'tan Zelenskiy'e: NATO üyeliğini unut

Kıymetli madenlere ilişkin anlaşmayı imzalamak için cuma günü Washington'a gidecek olan Zelenskiy, güvenlik garantisi çağrısını yinelerken ABD Başkanı Trump'tan "NATO'yu unut" çıkışı geldi


Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın NATO'ya üye olmayı aklından çıkarması gerektiğini söyledi. Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'yi Cuma günü Beyaz Saray'da ağırlamaya hazırlanırken Ukrayna'nın NATO askeri ittifakına katılmayı “unutabileceğini” söyledi.

Trump ayrıca yakın gelecekte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmeyi planladığını ve bu görüşmede Rusya'nın Ukrayna ile savaşına bir son vermeye çalışacaklarını belirtti.

Trump bu ay Putin ile Ukrayna savaşını sona erdirmek üzere iki ülke arasındaki görüşmeleri başlattığında Zelenskiy'i sürece dahil etmeyerek Ukrayna ve Avrupalı müttefiklerini şaşkına çevirdi. Trump ayrıca Ukrayna'nın Rusya ile savaşı başlattığını iddia etti ve Zelenskiy'e “diktatör” dedi. Zelenskiy ise Trump'ın bir “dezenformasyon” evreninde yaşadığını söyleyerek karşılık verirken onu Rusya'nın gerekçelerini papağan gibi tekrarlamakla suçladı.

İki lider arasındaki gerilim sürerken Zelenskiy cuma günü kıymetli madenler anlaşması için ABD'ye gidecek. ABD bu anlaşmayı Ukrayna'ya savaş süresince yapılan desteklerin bir karşılığı olarak görürken Ukrayna da karşılık olarak güvenlik garantileri bekleyişini sürdürüyor. 

Ne olmuştu?

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'ya yaptıkları yardımların karşılığında 500 milyar dolar değerinde kıymetli madenler anlaşması istediğini belirtmişti. Ukrayna'ya 'yüz milyarlarca' dolar verdiklerini dile getiren Trump, şöyle konuşmuştu: "Onlara 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementleri istediğimi söyledim. Onlar da bunu kabul etti. En azından artık aptal gibi hissetmiyoruz. Aksi takdirde aptal durumuna düşeriz. Onlara dedim ki, 'Bir şeyler almak zorundayız. Bu parayı ödemeye devam edemeyiz.' dedim."

Trump, 3 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Ukrayna'ya yaptıkları askeri ve diğer yardımların devasa miktarlara ulaştığını iddia etmiş, bunun karşılığında bu ülkeden nadir toprak elementleri almak istediklerini ifade etmişti. Ukrayna'daki savaşın sona ermesi gerektiğini belirten Trump, verdikleri desteği hatırlatarak bu konuda Kiev yönetimiyle görüşmeler yaptıklarını kaydetmişti. ABD olarak Ukrayna'ya bundan sonra da destek sağlamaya devam etmeleri durumunda bunun bir karşılığının olması gerektiğini vurgulayan Trump, şunları kaydetmişti: "Şu anda onlarla bazı anlaşmalar üzerinde çalışıyoruz. Onlara sağladığımız bazı garantiler var. Ukrayna'da çok değerli nadir toprak elementleri olduğunu söylüyoruz. Biz garanti olarak ne koyduysak onu istiyoruz. Bu yüzden Ukrayna'yla onlara sağladığımız şeyleri, nadir toprak elementleri karşılığında güvence altına alacakları bir anlaşma yapmayı düşünüyoruz."


Ukraynalılardan Trump'ın başına 'konserve çorba': Yapay zekayla hazırlanan video viral oldu

Ukraynalılar, savaşın sona ermesi için Rusya ile 'masa kuran' ABD Başkanı Trump'a tepkilerini sosyal medyadan gösteriyor. Trump'ın 5 yıl önceki "Eylemciler polise konserve çorba atıyor" açıklamasına gönderme yapılan ve ABD Başkanı'nın başında bir konservenin patladığı klip sosyal medyada viral oldu

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Ukrayna'daki savaşın bitmesi için Rusya ile ikili görüşmeler yürüten, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski'yi "seçimsiz diktatör" olarak nitelendiren ve Kiev yönetimini savaşın sorumlusu olarak gösteren ABD Başkanı Donald Trump'ı hedef alan sosyal medya paylaşımları, Ukrayna halkının sesini duyurma çabasının bir parçası olarak öne çıkıyor.


Son olarak, Trump'ın beş yıl önce yaptığı ve George Floyd'un polis tarafından öldürülmesini protesto eden göstericileri hedef aldığı "Eylemciler polise konserve çorba atıyor" açıklamasına atıfta bulunan ve ABD Başkanı'nın başına konserve çorba isabet ettiği mizahi bir video viral oldu. Yapay zekadan da yararlanılarak hazırlanan video, Trump'ın geçmişteki ifadeleriyle güncel politikalarını eleştiren Ukraynalı kullanıcılar tarafından hızla paylaşıldı.

Ukrayna'daki askerler ve siviller, Trump'ın Rusya ile yürüttüğü barış görüşmelerinin Ukrayna'nın çıkarlarını göz ardı ettiğini düşünüyor. Özellikle, Trump'ın Ukrayna'yı müzakerelerden dışlayarak Putin ile doğrudan iletişime geçmesi, Ukrayna'nın Moskova'ya teslim edileceği endişesini artırdı. Ukrayna lideri Zelenskiy, herhangi bir barış anlaşmasında Ukrayna'nın mutlaka yer alması gerektiğini vurguladı.

Trump'ın 'konserve çorba' açıklaması

Donald Trump, 25 Mayıs 2020'de siyahi ABD vatandaşı George Floyd'un polis tarafından nefessiz bırakılarak öldürülmesinin ardından sokağa çıkan protestocuları 'polise konserve çorba atmakla suçlamıştı. Trump, "Konserve çorbaları var. Konserve çorba atıyorlar. Tuğla atmaktan iyi. Çünkü tuğla atamazsınız, çok ağırlar. Ama konserve çorbayı atacak gücü bulabilirsiniz değil mi? Yakalandıklarında da "çorba ailem için" diyorlar, çok masum. İnanılmaz. Torba dolusu çorbalarla insanlar geliyor. Yere bırakıyorlar, sonra anarşistler gelip bizim polisimize çorba atıyor. Ve size çarptığında tuğladan çok daha kötü çünkü çok güçlü. Çok da uygun boyutlarda, harika yapılmış. Yakalandıklarında da "Hayır bu çorba ailem için" diyorlar. Medya da "Bu sadece çorba, bu insanlar çok masum" diyor, "Onlar masum insanlar, onlar sadece protestocu. Protestolara izin vermek harika değil mi? Hayır. Neyse medya zaten bizden daha iyi biliyor. Onlar ne olduğunu biliyor, ben bilmiyorum" demişti. 


Dünya bu iddiayı konuşuyor: Trump eski KGB ajanı mıydı?

Rusya ve ABD ilişkilerinin yeniden şekillendiği yeni Trump döneminde ortaya atılan bir iddia dikkat çekti. İddia Trump'ın 1987 yılında Krasnov kod adıyla KGB'ye çalıştığı yönünde


Eski bir Sovyet istihbarat subayı tarafından Donald Trump'ın 1987 yılında KGB'ye hizmet ettiği ve kendisine “Krasnov” kod adının verildiği iddia edildi. İddia, özellikle Trump'ın kamuoyundaki Rusya yakınlaşmasının gündemde olduğu şu sıralar manşetlerde yerini buldu. 

The Economic Times da yer alan habere göre, iddia, eski bir Kazak istihbarat şefi olan Elnur Mussayev tarafından bir Facebook paylaşımında dile getirildi.

Trump bir Rus ajanı mıydı?

Kazakistan Ulusal Güvenlik Komitesi'nin 71 yaşındaki eski başkanı Elnur Mussayev'in Facebook paylaşımında dile getirdiği iddia, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Trump'ı ziyarete davet etmesinin hemen ardından geldi.

Söz konusu iddia aynı zamanda Fransız Le Point dergisi tarafından da gündeme getirildi. Ünlü Fransız dergisi Le Point yeni sayısında Trump’ı kapağına taşıdı. "Moskova'nın Adamı" başlığıyla yayımlanan dergi, Trump'ın geçmişte Sovyetler Birliği'nin istihbarat servisi KGB için çalıştığını iddia etti.

Dosyada Donald Trump'ın ilişkileri detaylı olarak incelenirken, 1980'li yıllarda KGB tarafından kullanılmaya başlanmış olabileceğine dair iddiaya yer verildi. Le Point'teki iddianın sahibiyse, 1990'ların başında Fransa'da KGB ajanlığı yaptıktan sonra Fransa'ya sığınan Sergey Jirnov oldu. Jirnov da iddiasını KGB'nin altıncı dairesinin eski üyelerinden Elnur Musayev'e dayandırdı.



Pentagon çeşitlilik ve eşitlik içeriklerini kaldıracak

Pentagon, "çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı" teşvik eden içeriklerin kaldırılması talimatını verdi


ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), tüm sivil ve askeri birimlerden internet siteleri ve sosyal medya platformlarından "çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı" (DEI) teşvik eden içeriklerin kaldırılmasını istedi. Pentagon'un personel işleri ve savaşa hazırlıktan sorumlu Müsteşarı Darin Selnick'in imzasıyla gönderilen emirde, tüm birimlerden, DEI ya da bunu teşvik eden yayın, video, görsel ya da haberin incelenerek internet siteleri ve sosyal medya hesaplarından silinmesi istendi.

Emirde, söz konusu talebin yerine getirilmesi için 5 Mart'a kadar süre tanınırken, bu süre içinde kaldırılamayan içeriklere ise "erişim engeli" getirilmesi talimatı verildi. Selnick tarafından 19 Şubat'ta imzalanan emirde, "Departman içindeki son değişikliklere odaklanıldığında kamu güvenini korumak her zamankinden daha önemlidir" denildi.

Söz konusu kararın tepki yaratması bekleniyor

Pentagon'un söz konusu emri, Başkan Donald Trump'ın DEI programlarına karşı imzaladığı kararnamenin devamı olarak görülüyor.

Öte yandan, bu talimatın hangi içeriklerin kaldırılmasını açıkça belirtmediği, "azınlıklar" ve "kadın personele" ait içeriklerin kaldırılmasının ise tepkilere yol açabileceği kaydediliyor.

Bakanlık, daha önceki talimatında ise orduya, görevlerini icra ederken apolitik kalmaları ve "görevlerini partizan olmayan bir şekilde yerine getirmeye" odaklanmaları gerektiğini açıklamıştı.

DEI programı nedir?

"Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık" adı altında yürütülen DEI programı çerçevesinde özellikle iş yerlerinde ve okullarda daha "adil ve eşit" ortam oluşturmak için çalışmalar yürütülmüştü.

Öte yandan, DEI, son yıllarda "siyasileştiği ve kendi ideolojisini dikte ettiği" gerekçesiyle eleştiriliyor.

Trump'ın 20 Ocak'ta göreve gelmesinin ardından, "Hükümetin radikal ve savurgan DEI programlarına ve ayrıcalıklarına son verilmesi" başlıklı kararnameyi imzalamış, ardından programın yürürlükten kaldırılmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştı.

ABD Savunma Bakanlığı, 1 Şubat'ta "Kimlik Ayları Öldü" başlıklı bildiri yayımlayarak "Siyahi Amerikalıların Tarihini Anma Ayı", "Kadın Tarihi Ayı", "Asya-Amerikan ve Pasifik Adalıların Mirası Ayı", "Ulusal Hispanik Mirası Ayı", "Ulusal Engelli İstihdamı Farkındalık Ayı" ve "Ulusal Amerikan Yerlisi Mirası Ayı" gibi kültürel farkındalık ay ve günleriyle ilgili kutlama veya etkinliklere ev sahipliği yapmak için çalışma saatleri dahil olmak üzere resmi kaynakların kullanılmayacağını açıklamıştı.

Baltimore Belediyesi, 2 eğitim kurumu ve 1 restoran, bu kararnamenin Kongrenin harcama yetkisini ve ifade özgürlüğü gibi anayasal hakları ihlal ettiğini öne sürerek karşı dava açmıştı.

Kaynak: AA



Fransa da kıymetli madenler için sırada: Ukrayna ile aylardır görüşüyorlar

Fransız hükümeti, aylardır Ukrayna’nın nadir toprak elementlerini kendi savunma sanayisinde kullanmak için Kiev yönetimi ile görüşmelerde bulunduğunu bildirdi


Fransız hükümeti, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerini kendi savunma sanayisinde kullanmak için Kiev yönetimi ile aylardır görüşme yaptıklarını bildirdi. Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, France Info'ya yaptığı açıklamada, ulusal savunma sanayisinin gelecek 30-40 yıl için nadir toprak elementlerine ihtiyaç duyacağını belirtti.

ABD ile Ukrayna arasında Ukrayna’daki nadir toprak elementlerine yatırım yapılmasını öngören anlaşma imzalanma sürecindeyken, Bakan Lecornu, Ukrayna yönetiminin sadece ABD’ye değil Fransa’ya da bu konuda çeşitli tekliflerde bulunduğunu dile getirdi. Lecornu, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerinin Fransız savunma sanayisinde kullanımı konusunda müzakerelerin ekim ayından bu yana sürdüğünü söyledi.

'İthalatta çeşitlendirmeye gitmek istiyoruz'

Böyle değerli madenlerin ithalatında çeşitlendirmeye gitmek istediklerini vurgulayan Lecornu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un talebi üzerine Kiev yönetimi ile bu hususta görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade etti.

Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, dün, Bakanlar Kurulu'nun ABD ile nadir toprak elementlerine yatırım yapılmasını öngören anlaşma taslağını onayladığını bildirmişti.

Kaynak: AA


Putin: ABD yönetimiyle ilk temaslar umut vadediyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD ile başlayan temasların umut vadettiğini belirterek, "ABD'deki mevcut ortaklar pragmatizm ve gerçekçi bir bakış açısı gösteriyor, klişeleri reddediyor" dedi


Putin, başkent Moskova'da düzenlenen toplantıda Federal Güvenlik Servisi (FSB) yetkililerine hitap etti. Dünyanın hızlı bir şekilde değiştiğini anlatan Putin, "ABD yönetimiyle ilk temaslar umut vadediyor. Devletlerarası ilişkileri yeniden tesis etmek, dünyada önemli miktarda birikmiş sistemik ve stratejik sorunları kademeli olarak çözmek için işbirliğine yönelik karşılıklı niyet var" diye konuştu.

Söz konusu sorunların, Ukrayna dahil bölgesel krizlere yol açtığına işaret eden Putin, "Rus-Amerikan temaslarının yeniden başlamasından herkesin memnun olmadığının farkındayız.⁠ ⁠Batılı seçkinler dünyadaki istikrarsızlığı sürdürmeye kararlı ve Rusya ile ABD arasındaki diyaloğu bozmaya çalışacaklar" şeklinde konuştu.

Putin, Rusya'nın diplomasiyi ve güvenlik servislerini tam kapasite kullanarak bu tür bozma girişimlerini önlemek zorunda olduğunu vurguladı.

ABD'deki yeni yönetimin geçmiş yönetimlere kıyasla çok sayıda basmakalıp düşünceyi benimsemediğini vurgulayan Putin, "ABD’deki mevcut ortaklar pragmatizm ve gerçekçi bir bakış açısı gösteriyor, klişeleri reddediyor" ifadesini kullandı.

Putin, Rusya'nın "özel askeri operasyon" sayesinde krizlerin çözümüne yönelik süreci başlattığını anlatarak, "Rusya, Ukrayna krizini barışçıl bir şekilde çözmeyi asla reddetmedi" dedi.

Kaynak: AA


Çin'den Tayvan'a: Bir karıncanın kolu at arabasını durduramaz, er ya da geç sizi almaya geleceğiz

Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Vu, Tayvan'da iktidardaki Demokratik İlerici Parti'nin ABD desteğiyle bağımsızlığa ulaşabileceği ve yeniden birleşmeye güç yoluyla direnebileceği illüzyonu içinde olduğunu savunarak, "Bir karıncanın kolu at arabasını durduramaz. Er ya da geç sizi almaya geleceğiz" dedi


Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Vu Çien, egemenlik ihtilafı içinde oldukları Tayvan'da iktidardaki Demokratik İlerici Parti (DPP) otoritelerine, ABD ile işbirliği yaparak bağımsızlığa ulaşmaya çalışmanın boşuna olduğunu belirterek, "Er ya da geç sizi almaya geleceğiz" dedi.

Sözcü Vu, Pekin'de düzenlenen aylık basın toplantısında, Tayvan'ın her yıl düzenlediği 'Han Kuang 41' askeri tatbikatının bu yıl süresinin uzatılacağı ve ABD'nin önerisiyle 3 bin yedek askerin seferber edileceğine ilişkin soruya yanıt verdi.

"Bir karıncanın kolu at arabasını durduramaz"

Tayvan sorununun Çin'in 'iç işi' olduğunu, dış müdahaleyi kabul etmeyeceklerini vurgulayan Vu, "Demokratik İlerici Parti otoriteleri, bağımsızlık için ABD'nin desteğini alabilecekleri, yeniden birleşmeye güç yoluyla direnebilecekleri illüzyonu içinde. Bir karıncanın kolu at arabasını durduramaz. Er ya da geç sizi almaya geleceğiz." ifadesini kullandı.

Vu, ABD'nin Çin'i çevrelemek için Tayvan'ı kullanmaya çalıştığını, Tayvan otoritelerinin "bağımsızlık" yolunda riskli provokasyonlar yapılmasına göz yumduğunu savunarak, Tayvan'a bu tutumun sonunda "mahvolacağı" uyarısında bulundu.


Vu'nun sözleri Tayvan Boğazı'ndaki taraflar arasında askeri gerginliğin arttığı bir döneme denk gelmesi dikkati çekti. Tayvan otoriteleri, dün Çin ordusunun herhangi bir ön uyarı olmadan Ada'nın açığında gerçek cephane kullandığı askeri tatbikata başladığını belirterek, buna tepki göstermişti.

Bakanlığın X hesabından yapılan açıklamada, söz konusu eylemin "provokasyon" olduğu, uluslararası gemi seferlerini ve uçuşları riske ettiği belirtilmişti. Çin ordusu, Ada'nın güneyindeki Kaohsiung ve Pingtung şehirlerinin 40 deniz mili (yaklaşık 74 kilometre) açığında bir alanı, gerçek cephane ile atış yapılacak "tatbikat bölgesi" ilan etmişti.

Öte yandan, ABD Hint-Pasifik Komutanlığından bir tümgeneralin Tayvan'da düzenlenen Han Kuang ulusal savunma masa üstü tatbikatına katıldığı iddia edilmişti.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin'in, topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık ve egemenlik ihtilafı sürüyor.

Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada'nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Tayvan Boğazı'nı da kara suları olarak gören Çin, başka ülkelerin bölgedeki askeri varlığına karşı çıkıyor. Yabancı donanmaların bölgedeki seyir ve keşif faaliyetleri, ülkeler arasında gerginliğe sebep oluyor.

Kaynak: AA


Ya Çin’in de canı Tayvan çekerse?

“Şaka” denen sözler dünyaya sandığından daha fazla hasar verdi. Trump böyle giderse söz konusu şaka dönüp bizi ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğumuz dünya düzenini vurur


Donald Trump’ın yeni döneminde Grönland ve Panama Kanalı’nı ele geçirebileceği yönündeki sözleri sonrası komedyenler adeta bayram yapıyor. Ha ha! Alem adam Trump! Ağzından ne çıkacağı hiç belli olmuyor. Boş verin, geçin. Tanımadığımız biri değil, yarın da ipe sapa gelmez başka bir şey söyler!Genel görüş bu olsa da benim boş vermeyip dikkat ettiğim başka biri var: Çin Devlet Başkanı Şi Cinping. ABD Başkanı Grönland’ı ele geçirmeye karar verdiğini söyler ve bunun için şiddet kullanma ihtimalini yok saymazsa, sergilediği tavır Çin için müthiş bir izin kağıdı anlamına gelecek. Böyle bir durumda Şi de Çin ana karasıyla güçlü duygusal, tarihsel, dilsel ve ulusal bağlantılara sahip Tayvan’ı ele geçirebilir.Trump’ın açıklamalarından sadece birkaç gün sonra Çinli uzmanlar arasında aşağıdaki fıkra dolaşmaya başladı:

Soru: Trump Grönland’dan ve Panama Kanalı’ndan iştahla bahsedince Şi Cinping ne demiş?

Cevap: “Benim de canım Tayvan çekti.”

Trump’ın beyanları inanılmayacak kadar pervasız bir aptallığa işaret ediyor. Diyelim ki David Perdue’yü gerçekten Pekin büyükelçiliğine getirdi. Perdue Çin’in Tayvan’a yönelik agresif eylemlerine karşı Çin Dışişleri Bakanlığı’na gidip itiraz dilekçesi verirse bakan ne söyleyecek?

Muhtemelen şöyle bir cevap verir: “Kendi başkanınız Grönland ve Panama Kanalı’nı güç kullanarak ele geçirme tehditleri savururken gelip bizim Tayvan’la yeniden birleşme hamlemize mi itiraz ediyorsunuz? Bize göre Tayvan Çin’in ayrılmaz bir parçası. Siz bu inancı paylaşmıyor olsanız bile 1972 Şangay Bildirisi ile kabul ettiniz. Sizin Grönland’la ne gibi bir bağınız var? Donald Trump Jr.’ın bir kez oraya tatile gitmiş olması mı? Başkanınıza söyleyin, Grönland’ın üzerinde Amerika’nın ne kadar hakkı varsa Çin ve Rusya’nın da o kadar hakkı var.”

Putin takipte

Vladimir Putin de muhakkak aynı düşünüyordur. Trump Grönland’ı ele geçirme ve ABD’nin Panama Kanalı üzerindeki egemenliğini güç kullanarak geri alma konusunda atıp tutarken, Amerika Putin’e başka bir ülkeden toprak almakla uluslararası yasa ve normları ihlal ettiğini söyleyebilir mi? Ukrayna toprakları da bir zamanlar Rusya ana vatanının parçasıydı. Aynısı Putin’in tamamen geri aldığı Kırım için de geçerli.

Putin’in basın danışmanı Dmitri Peskov’un perşembe günü CNBC’de Rusya’nın “Washing-ton’dan gelen söylemleri büyük ilgiyle takip ediyoruz” demesi sürpriz değil.

Trump’ın Grönland ve Panama Kanalı’nı almaya dair planlarını dikkat çekme peşindeki ölçüsüz bir liderin yaptığı şakalar olarak görenler olabilir. Ama bunlar şaka değil. Aslında birer kaos reçetesi. Halihazırda insanların sandığından daha fazla hasar verdiler. Trump bu sözleri sürdürürse söz konusu şaka dönüp bizi ve II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğumuz dünya düzenini vurur. 


İspanya'dan Trump'a tarife tepkisi: ABD'nin sahip olduğu zenginliğin büyük kısmı Avrupa sayesinde

ABD'nin AB'ye getireceği yeni gümrük tarifesine tepki gösteren İspanya Başbakanı Sanchez, bu 'meydan okumaya' karşı orantılı önlemler alacaklarını söyledi. Sanchez, Trump'ın "AB, ABD'yi mahvetmek için kuruldu" sözleri için ise, "ABD'nin sahip olduğu zenginliğin büyük kısmı Avrupa sayesinde" dedi


İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik gümrük vergilerini genel olarak yüzde 25'e çıkaracaklarına dair açıklamalarına tepki gösterdi. Başbakan Sanchez, bir İspanyol havacılık şirketinin Bask bölgesindeki yeni merkezinin açılışında yaptığı konuşmada, ABD'nin getireceği yeni gümrük vergilerine karşı hazırlıklı olduklarını belirtti.

ABD - Rusya heyetleri İstanbul'daydı: Görüşme sona erdi

Rusya ve ABD arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında, büyükelçilik faaliyetlerinin ele alındığı İstanbul'daki toplantı sona erdi. Toplantı devam ederken Kremlin'den "krizin çabuk çözülmeyeceği" vurgusu yapılmıştı


Rusya ve ABD heyetleri, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında büyükelçilik faaliyetlerini ele almak üzere ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu rezidansında yaklaşık 6,5 saat süren görüşme gerçekleştirdi.

ABD ve Rusya arasındaki büyükelçilik faaliyetlerine dair konuların ele alındığı görüşme, Arnavutköy'deki ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu rezidansında saat 09.50'de başladı ve 16.20'de sona erdi. Görüşme, yaklaşık 6,5 saat sürdü. Görüşmenin ardından Rus heyeti, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu rezidansından ayrılırken, görüşmeye ilişkin açıklama yapılmadı.

Toplantıya yerli ve yabancı basın mensupları yoğun ilgi gösterdi.

Kremlin geçen yıl, Ukrayna'yı destekleyen ve Rusya'ya yaptırım üzerine yaptırım uygulayan Joe Biden yönetimi ile olan ilişkileri “sıfırın altında” olarak tanımlamıştı. Ancak Biden'ın halefi Trump söz konusu politikayı tersine çevirdi ve geçen ay göreve gelmesinden bu yana hızlı bir şekilde Moskova ile görüşmelere başlayarak savaşa hızlı bir son verme sözü verdi. İstanbul'daki görüşmeler, Trump ile Putin arasında 12 Şubat'ta gerçekleşen telefon görüşmesini ve altı gün sonra Suudi Arabistan'da gerçekleştirilen üst düzey diplomatik toplantıyı takip etti.

Zaharova'dan açıklama

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, Rusya ile ABD heyetleri arasında ikili ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında büyükelçilik faaliyetlerine yönelik İstanbul'da yapılan toplantıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Gazetecilerin Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı görüşmeye ilişkin sorularını yanıtlayan Zaharova, "Bugünkü görüşmenin, bizi Amerikan tarafıyla birlikte ihtilafları ortadan kaldırmaya, güven önlemlerini pekiştirmeye yaklaştıracak bu tür uzman düzeyindeki toplantıların ilki olmasını bekliyoruz" dedi.

'Trump başkalarını dinlemeye hazır'

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ve ABD'nin siyasi iradesi sayesinde Ukrayna krizinin çözülebileceğini belirterek, "Kimse, bu krizin kolay ve hızlı şekilde çözüleceğini beklemiyor" dedi.

Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, gündemdeki konuları değerlendirdi. Rusya ile ABD heyetleri arasında ikili ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında büyükelçilik faaliyetlerine yönelik İstanbul'da yapılan toplantıya değinen Peskov, bu görüşmelerin ikili temasların devamı olduğunu söyledi. Peskov, "Bu konu hakkında konuşmak için henüz erken. Müzakerelerin sonuçlarına dair bilgi verilecek" diye konuştu.

Peskov, ABD Başkanı Donald Trump'ın başkalarını dinlemeye hazır olduğunu ve bunun önemli olduğunu belirerek, "Bu, mevcut Washington yönetimini eski yönetimlerden ayıran özellik. Kimse, bu krizin kolay ve hızlı şekilde çözüleceğini beklemiyor. Gündemimizde çok zor bir konu var. Ancak iki ülkenin siyasi iradesinin korunması, birbirini dinlemeye ve duymaya hazır olması durumunda krizin çözüm süreci tamamlanabilir" şeklinde konuştu. Rusya'nın Ukrayna'da ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin akıbetine dair ise Peskov, "Topraklarımıza dahil edilen ve anayasamızda yer alan yeni bölgeler, Rusya'nın ayrılmaz parçası. Bu tartışılmaz bir gerçek" ifadelerini kullandı. 

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün yaptığı açıklamada, "Diplomatlarımız, eski yönetim döneminde biriken sistematik sorunları ele alacak. Bu sorunlar, büyükelçiliklerin çalışmasını engelleyen hususlarla ilgili. Böyle bir görüşme yarın İstanbul'da yapılacak" ifadesini kullanmıştı.

Riyad'daki ilk görüşme

İki ülke heyetleri arasındaki ilk görüşme, ikili ilişkiler ve Ukrayna'daki savaşı sonlandırma amacıyla 18 Şubat'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yapılmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın zamanda "muhtemelen" Suudi Arabistan'da görüşeceğini açıklamıştı.

Öte yandan Türkiye, görüşmelere ev sahipliği yapmak da dahil, barış çabalarına her türlü desteği vermeye hazır olduğunu her fırsatta yineliyor.

Sanchez, "Bu meydan okumaya karşı AB olarak orantılı önlemler alacağız. Bunu, etkilenen tüm sektörlere özel yardım sağlayarak yapacağız." dedi. ABD Başkanı Trump'ın "Avrupa Birliği, ABD'yi mahvetmek için kuruldu" ifadesine atıfta bulunan Sanchez, "Bu doğru değil. AB çok taraflılık, ülkeler arası anlayış, barış, ekonomik kalkınma ve sosyal adalet için kuruldu. ABD, hayran olduğumuz, büyük bir ülkedir ve bugün sahip olduğu zenginliğin büyük bir kısmı Avrupa sayesindedir" şeklinde konuştu.

AB'nin kendisine yönelik bir tehdit gördüğünde buna karşılık vereceğini dile getiren Sanchez, "Ekonomik egemenliğimizi tehdit eden, kesinlikle haksız tarifelerle Avrupa ekonomilerine saldırmak isteyenlere karşı çıkarlarımızı savunacağız." dedi.


Sanchez, "ticaret savaşının ne adil ne de haklı olduğunu" kaydederek, AB'nin bundan etkilenen sektörlere yardımlar yapacağını ifade etti. ABD Başkanı Trump, basına yaptığı açıklamada, AB'ye yönelik gümrük vergilerinin artırılması hususunda bir karar verdiklerini ve çok yakında bunu açıklayacaklarını söyleyerek, "Genel anlamda yüzde 25 olacak. Bu otomobiller ve diğer şeylere uygulanacak. Avrupa Birliği, ABD'yi mahvetmek için kuruldu ama şimdi ben başkanım." demişti.

Kaynak: AA

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD ile istişarelerin devam edeceğini ve bunun güveni güçlendireceğini umduğunu belirterek, "Sorunlar, ABD’deki eski yönetimlerin yıkıcı eylemleri sonucunda oluştu" dedi. Zaharova, başkent Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu.


Rusya ile ABD heyetleri arasında ikili ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında büyükelçilik faaliyetlerine yönelik İstanbul'da yapılan görüşmeleri değerlendiren Zaharova, bu görüşmelerin ikili ilişkilerdeki sorunların çözümüne yönelik yapıldığını söyledi.

"Beyaz Saray’daki yeni ekip de idrak etti"

Zaharova, "Sorunlar, ABD’deki eski yönetimlerin yıkıcı eylemleri sonucunda oluştu. Bu yönetimler, Rusya’nın Washington Büyükelçiliğinin çalışmasına yönelik engelleri bilinçli olarak oluşturdu ve ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkilerin yapısına zarar verdi." dedi.


Rusya'nın buna karşılık vermek zorunda kaldığını söyleyen Zaharova, "Bu böyle devam edemezdi. Bunu Beyaz Saray’daki yeni ekip de idrak etti. Bugünkü görüşmenin, ABD ile istişarelerde tek olmayacağını, Amerikan tarafıyla anlaşmazlıkların üstesinden gelinmesi konusunda yakınlaştıracağını ve güveni güçlendireceğini umuyoruz." diye konuştu.

"Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerekiyor"

AA muhabirinin, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in Suriye'nin güneyindeki işgalinin kalıcı olacağını açıkladı. İsrail'in Suriye'deki unsurlara yönelik saldırıları devam ediyor. Moskova, Suriye'de siyasi değişimlerin yaşandığı dönemde, İsrail'in eylemlerini nasıl değerlendiriyor?" sorusunu yanıtlayan Zaharova, şunları kaydetti:

"Suriye'nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerekiyor. Mevcut zor koşullarda, uluslararası toplumun sorumluluk üstlenmesi, uluslararası hukuk normlarına titizlikle uyması, Suriye'de gerginliğin artmasına yol açabilecek adımlarda kaçınması gerekiyor. Bu İsrail için de geçerli. İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki eylemleri, Suriye ile İsrail arasında 1974'te yapılan anlaşmaların şartlarını ihlal ediyor."

Zaharova, İsrail'in Suriye'nin askeri ve sivil unsurlarına yönelik saldırılar düzenlemesinin endişe verici olduğunu belirterek, "Bu tür şiddet içerikli eylemler, durumun istikrara kavuşturulmasına yönelik hedeflere hizmet etmiyor ve durumu ağırlaştırıyor" dedi. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardım girişini engelleme yönündeki eylemlerini de değerlendiren Zaharova, İsrail ile Hamas arasında yapılan ateşkes anlaşmasına uyulması gerektiğini vurguladı.

Zaharova, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze ile ilgili paylaştığı yapay zekayla hazırlanmış videosuna ilişkin ise "Gazze'deki durumu kötüleştirmeyecek, aksine iyileştirecek eylemlerde bulunulması gerekiyor. Şimdilik Beyaz Saray böyle bir yol izliyor. Bunun, durumun çözümüne nasıl bir katkı sağlayacağını göreceğiz. Bunları tartışmak için erken." ifadelerini kullandı.

"Ukrayna'nın NATO üyeliği, gerginliğin kontrolsüz şekilde artmasına yol açabilir"

Ukrayna'nın NATO'ya üye olması ihtimalini değerlendiren Zaharova, "Ukrayna'nın NATO üyeliği, küresel güvenlik için ağır sonuçlar yaratabilir, gerginliğin kontrolsüz şekilde artmasına yol açabilir" dedi. Zaharova, Ukrayna krizinin temel nedenlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini, bu nedenlerden birinin de NATO'nun altyapısını Rus sınırlarına doğru genişlemesi olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği'nin (AB) Ukrayna krizine yönelik yaklaşımını değerlendiren Zaharova, Brüksel'in Ukrayna'daki savaşın devam etmesinden yana olduğunu ve müzakere sürecine karşı çıktığını söyledi.

"Marsilya'daki başkonsolosluğumuzdaki patlama, terör saldırısı"

Rusya'nın Marsilya Başkonsolosluğunda hafta başında meydana gelen patlamaya değinen Zaharova, "Bu ülkemize karşı yapılan bir terör saldırısı. Bu, Fransız yönetimi tarafından Rusya ve Rus vatandaşlarına karşı nefretin kışkırtılması sonucu gerçekleşti. Bu Fransız yetkililerinin açıklamalarında görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Zaharova, Almanya tarafından ikili diyaloğun yeniden başlatılmasına yönelik gelecek teklifleri değerlendirmeye hazır olduklarını, ancak bu konuda herhangi bir sinyal almadıklarını dile getirdi.

Azerbaycan'ın, Rus haber ajansı Sputnik'in ülkedeki temsilciliğini kapatma yönündeki kararını değerlendiren Zaharova, Azerbaycan tarafıyla bu konuda temasları sürdürdüklerini aktardı. Zaharova, "Bu konuya dair yapıcı bir tepki bekliyoruz, ortak girişimlerle kabul edilebilir çözüme ulaşabileceğimizi umuyoruz. Azerbaycan'ın Rusya ile ortaklık ilişkilerini baz alarak adımlar atacağını, bu ilişkilere zarar verecek adımlardan kaçınacağını umuyoruz." dedi.

Kaynak: AA

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
1710

1️⃣ COGAT ve Gazze Sonrası Plan İsrail’in COGAT birimi (Coordination of Government Activities in the Territories) Gazze sonrası “askeri-sivil geçiş modeli” kuruyor. • COGAT artık sadece “işgal koordin

 
 
 
410

Avrupa’nın aşırı sağcı partileri ekonomide solcu oldu Çünkü daha küçük devlet çağrısı, oylarının büyük bölümünü aldıkları işçi sınıfında...

 
 
 
4010

Trump, Hamas'ın Gazze Ateşkes Teklifine Yanıt Vermesi İçin Pazar Günü Son Tarihi Belirledi Anlaşma sağlanamazsa Trump, 'Daha önce hiç...

 
 
 

Yorumlar


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page