Prof Jacob Nagel Komisyonu: Türkiye ile savaşa hazır olmalıyız

Yaklaşık iki hafta önce Başbakan Benjamin Netanyahu'nun talimatıyla kurulan ve Prof. Jacob Nagel başkanlığındaki Nagel Komisyonu, önümüzdeki on yıldaki kuvvet oluşturma ihtiyaçları ve güvenlik bütçesi hakkında öneriler formüle ediyor. Bu amaçla Komisyon bugün kamuoyunu Komisyonun yetkisiyle ilgili öneriler almaya çağırdı.

Biyografi

Tuğgeneral (Emekli) Profesör Jacob Nagel, FDD'de kıdemli üye ve Technion Havacılık ve Uzay Mühendisliği Fakültesi'nde misafir profesördür. 40 yılı aşkın bir süre İsrail Savunma Kuvvetleri'nde (IDF), Savunma Bakanlığı'nda ve Başbakanlık ofisinde görev yapan kariyerli bir İsrailli kamu görevlisiydi.

Ocak 2016'dan Mayıs 2017'ye kadar Jacob, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'nin (NSC) başkanı ve Başbakan Benjamin Netanyahu'nun Ulusal Güvenlik Danışmanı (geçici) olarak görev yaptı. Müzakerelere öncülük etti ve 2018'den 2027'ye kadar İsrail'e 38 milyar dolarlık askeri yardım için anlaşmayı imzaladı.

Jacob, Mayıs 2011'den Aralık 2015'e kadar İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Stratejik ve Savunma Politikaları Direktörlüğü'ne başkanlık etti ve burada İran nükleer anlaşması olarak da bilinen Ortak Kapsamlı Eylem Planı'nı (KOEP) müzakere eden ülkelerle çalışan İsrailli uzmanlar ekibine liderlik etti.

Nisan 1996'dan Nisan 2011'e kadar Jacob, İsrail Savunma Bakanlığı Savunma Araştırma ve Geliştirme Müdürlüğü'nde çeşitli görevlerde bulundu. Bunlar arasında askeri Ar-Ge başkanı (geçici) ve Müdürlüğün Bilimsel Yardımcısı da vardı. İsrail'in kısa menzilli savunma sistemi olarak Demir Kubbe'yi geliştirme kararından sorumlu olan "Nagel Komitesi"ne başkanlık etti.

Ekim 1979'dan Nisan 1996'ya kadar Jacob, IDF'nin seçkin SIGINT Ulusal Birimi'nde (Birim 8200 olarak bilinir) çeşitli görevlerde bulundu.

Öneriler, Komisyonun atama mektubunda yer alan bir veya daha fazla konuyla ilgili olmalıdır: İşletme konsepti, önümüzdeki on yılda IDF için gerekli gücü oluşturma - ihtiyaçlar ve çözümler, güvenlik bütçesinin orantılı payı, güvenlik bütçesinin devlet bütçesinin üzerine çıkarılmasının ekonomik önemi ve bunun finansmanı için olası kaynaklar ve Komisyonun çalışmalarıyla ilgili diğer tüm konular. Öneriler, ekteki (İbranice) PDF belgesinde yer alan yönergelere uygun olarak Ağustos 2024 sonuna kadar Negal@pmo.gov.il

İSRAİL

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sarr, ülkesi Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletirken Suriye’deki Kürtleri de “doğal müttefik” diye nitelemeye başladı. The Times of Israel’in haberine göre Golan’daki her 5 Dürzi azınlığı mensubundan biri artık İsrail pasaportu sahibi. Türkiye ilk başta İsrail’in Esad’ın kalan askeri tesislerine yaptığını belirttiği hava saldırılarına karşı sessiz kalsa da, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan geçen günlerde yaptığı açıklamalarda bombalamanın durması için İsrail’e mesaj gönderdiklerini belirtti. , Golan Tepeleri meselesinin İsrail ve Suriye arasında ilerleyen dönemde müzakerelerde ele alınacağını ve çatışmasız biçimde çözüleceğini öngördü.

Suriye’deki mevcut durumun oluşmasına giden yolda yaşananların Türkiye ile İsrail’in birbirlerinin çıkarlarına hizmet ettiği bir durum ortaya çıkardığını söyledi: “İsrail Lübnan’da Hizbullah’a ve Suriye’deki İran destekli kuvvetlere darbe vurmasa HTŞ bu kadar rahat ilerleyemeyecekti. Türkiye bir anlamda Esad’ın düşmesini İsrail’e borçlu”.

Öte yandan Esad, İran’ın Suriye üzerinden Lübnan Hizbullah’ına mühimmat taşımasına izin veriyordu HTŞ’nin Esad’ı devirmesiyle buna izin vermeyecek bir yönetimin Şam’da olmasının İsrail’in işine yarayacağına dikkati çekti.

göre İsrail’in şu anki endişesi Şam’daki Sünni ağırlıklı hükümetin kendilerine karşı nasıl bir tutum takınacağı. Bu yeni yönetimin ileride güçlendikten sonra Ankara tarafından İsrail’e karşı hasmane bir tavır alması yönünde teşvik edilme olasılığından korkuyorlar.

durumda İsrail’in ABD’nin üzerinde baskı kurarak “Kürt kartını” oynayabileceğini söylüyor: “Trump’ın aklında Suriye’deki ABD askerlerini çekmek olsa da İsrail, Türkiye’yi Suriye’de zora sokmak için Washington’a ‘stratejik güvenliğim için Suriye’de kalmalısın’ diyebilir. ABD’de Yahudi lobisinin gücünü biliyoruz ve Trump yönetimi İsrail yanlısı isimlerle dolu. İsrail, Filistin konusunda kendisine karşı çıkan en gür ses olan Türkiye’ye karşı yakın zamanda bu kartı oynayabilir”.

Arap ülkeleri temkinli

Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleri de Şam’daki yeni hükümet üstünde nüfuz kazanmak için yarış halinde. WSJ’nin aktardığına göre Suudi Arabistan, Ürdün ve Katar da Suriye’nin savaştan yıpranmış nüfusuna insani yardım ve enerji yardımı yapmaya başladı.

bölgedeki diğer hükümetler, halklarının Suriye’de yaşanan gelişmelerden etkilenmesinden endişeli: “Suudi Arabistan açısından Suriye’de HTŞ’nin devrim ihracatına girmesi varoluşsal bir tehdit. Türkiye’nin nüfuzunun derinleşmesi ve artık uzaklaşmış olsalar da Müslüman Kardeşler görüşlerine yakın politikalar izleme olasılıkları da endişe yaratıyor”.

Altuğ da Suriye’nin 14 yıllık savaşta müthiş bir yıkım yaşadığına dikkat çekerek, “Arap ülkeleri de yeniden imarda söz sahibi olmak istiyorlar. Tabii yeni rejimde de söz sahibi olmak istiyorlar” diye konuştu. Suriye’de oluşacak bir iktidar boşluğunun bölgede terör örgütlerinin güçlenmesi için de uygun bir ortam yaratacağından korkuluyor. Çeşitli haber kaynaklarına göre birçok Batılı istihbarat kuruluşu daeşin tekrar güç kazanma ihtimaline dair işaretleri yakından takip ediyor.