gazzeli mühendisler

Gazze Şeridi'ndeki sivil kayıplar

Yukarıdakilere rağmen, M-75 fırlatmaları İsrail'e fazla zarar vermedi. Roketlerin çoğu Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından engellendi ve İsrail kasabalarına ulaşanlar, sakinlerinin hava saldırısı sığınaklarında saklanmak için zaman bulduğu boş evlere düştü. Bu yüzden M-75'in İsraillilerden daha fazla Filistinliyi öldürdüğünü söylemek abartı olmaz. Ve bu bir mecaz değil: Hamas'ın füze programı, bu örgütle ilişkili hemen hemen her şey gibi, büyük bir can kaybına yol açtı.

M-75, İsraillilerden daha fazla Filistinliyi öldürdü

Başlangıçta, roketlerin monte edildiği atölyelerin inşası çok riskli bir girişimdi. Hamas, İsrail istihbaratının uzaydan bile anında şüpheli tesisleri tespit edip, faaliyete geçmeden önce yok edeceği bu atölyeleri yüzeye inşa etmemeye karar verecek kadar ihtiyatlıydı. Bunun yerine, füze programları için Gazze'nin altına devasa sığınaklar kazdılar ve sığınakları "Gazze Metrosu" olarak bilinen geniş yeraltı tünelleri sistemine bağladılar.

İlkokul öğrencileri de dahil olmak üzere okul çocukları, yetişkinlerden daha dar yeraltı kuyularında hareket etmeleri daha kolay olduğu için sığınak ve tünellerin inşasında aktif olarak yer aldılar. 2012 itibarıyla (ilk kayıtlı M-75 fırlatma yılı), Hamas'ın yeraltı tünellerini inşa ederken en az 160 çocuk boğularak veya toprağın altında sıkışarak öldü.

Gazze füze programının iç ölüm sayısı, Şeritte yaygın olan bulaşıcı hastalıklardan (özellikle kolera) ölen sakinleri de içeriyor. Salgınlar doğrudan roket üretimiyle bağlantılı çünkü M-75 ve diğer Hamas roketleri su ve kanalizasyon borularını kılıf olarak kullanıyor. Bu borular resmi olarak İsrail tarafından Gazze Şeridi'ne sınırlı miktarlarda sağlanıyor. İsrailliler, tedariklerinin ne için kullanılabileceğini bilerek, Şerit'in belirli bir bölgesinde kanalizasyonları değiştirmek veya inşa etmek için kaç boru gerektiğini dikkatlice hesapladılar ve değerlendirmelerine göre kesin miktarı gönderdiler. Bu borular amaçlarına uygun olarak kullanılsaydı, Hamas roketleri için kılıflara sahip olmazdı. Bu nedenle, boruların tamamı veya neredeyse tamamı silah üretimine gitti ve Gazze'nin su ve kanalizasyon sistemleri onlarca yıldır onarılmadı. Sonuç olarak, Şerit'teki tüm tatlı suyun yaklaşık %90'ı içilmeye uygun değil ve ölümcül hastalıklar da dahil olmak üzere salgınlar neredeyse her yıl alevlendi. Kirlenmiş suyun neden olduğu hastalıklardan kaç kişinin öldüğünü söylemek mümkün değil. Sayının yüzlerle ifade edildiğini tahmin ediyorum.

İran'ın eli

Görünüşte, ölümleri Hamas ve İranlı ortakları için sadece yan hasardı. İran yıllardır Hamas'ın başlıca savunucusu ve sponsoru oldu ve ihtiyaçlarına aylık ortalama 15 milyon dolar katkıda bulundu. Dahası, Gazze Şeridi'ne küçük silahlar, patlayıcılar, iletişim cihazları ve diğer askeri teçhizatı sağlayan da İran'dı. Büyük olasılıkla, Gazze Şeridi sakinlerine roketleri birleştirmeyi öğretmenin, onları Orta Doğu'da kaçak olarak taşıyıp değerli kargoyu her an kaybetme riskine girmekten daha kolay olduğunu düşünen de İranlılar'dı.

Kötü şöhretli M-75'lerin İranlı mühendislerin kılavuzlarına göre monte edildiğine dair kanıtlar var. İranlılar ayrıca montaj atölyelerinin inşasını ve gelecekteki montaj işçilerinin eğitimini de denetledi.

Görünüşe göre İran, Hamas'ın Ekim 2023'e kadar, her şeyden önce düşmanı şehirlerine günlerce süren roket saldırılarıyla ve bağımsız terörist saldırılarıyla tüketmeyi öngören askeri doktrinini geliştirmesine de yardımcı oldu. Plan, sürekli tehlike içinde yaşamaktan bıkmış İsraillilerin, teröristlere bazı tavizler verme pahasına bile olsa, hükümetlerinden bombardıman ve saldırılara son vermesini talep edecekleriydi.

Doktrin ayrıca, Hamas savaşçılarının hayatlarını da feda etmek anlamına gelse bile, mümkün olduğunca çok İsrail askerinin öldürülmesini öngörüyordu. Müttefikler, Gazze Şeridi'nde yaygın olarak bilinen İsrail'in ordusuna karşı saygılı tutumuna güveniyordu. İsrail askerlerinin ölümleri, hükümetlerini daha uyumlu hale getirerek, Hamas'a ablukanın geçici olarak hafifletilmesini sağlama ve Gazze halkına İsrailliler karşısında bir "zafer" daha gösterme fırsatı sundu - bu bir ateşkes veya ateşkes olsa bile.

İran'ın bu doktrinin geliştirilmesinde doğrudan rol oynadığını destekleyen bir gerçek, Lübnan'daki İran İslam Cumhuriyeti'nin fiili kolu olan "Hizbullah"ın 2006'daki İkinci Lübnan Savaşı sırasında aynı senaryoyu izlemiş olmasıdır.

Kapasite geliştirme

İran ayrıca Gazze'nin eğitim kurumlarının müfredatlarına katkıda bulunmuştur, bunların arasında ana koleji olan Gazze İslam Üniversitesi de vardır. Üniversite, İslam teolojisinin yanı sıra mühendislik, inşaat, bilgisayar teknolojisi ve hatta arkeoloji dersleri vermiştir. Tüm fakültelerinde öğretilen zorunlu disiplin, öğrencilerde İsrail'i kesin bir şekilde reddetmeyi teşvik eden Hamas ideolojisiydi.

İlginçtir ki, Gazze İslam Üniversitesi, 1970'lerin sonlarında dönemin önde gelen Batı kolejlerine göz dikilerek kuruldu. Batı'dan ödünç almanın en canlı örneklerinden biri, üyeleri üniversiteyi yönetmede aktif rol üstlenen seçilmiş bir öğrenci konseyiydi. Uzun bir süre, öğrenci konseyi seçimleri Gazze Şeridi'nde neredeyse izin verilen tek siyasi aktivizm biçimiydi. Sadece öğrenciler ve öğretim görevlileri değil, aynı zamanda bölgenin geri kalanı da onları büyük bir ilgiyle takip etti.

Uzun bir süre boyunca, öğrenci konseyi seçimleri Gazze Şeridi'nde neredeyse izin verilen tek siyasi aktivizm biçimiydi

Birkaç yıl önce, bu satırların yazarı kendini Gazze'de öğrenci konseyi seçimleri günlerinde buldu. Hamas destekli adaylar ezici bir çoğunlukla kazandı. Ve bu adayları destekleyen mitingler büyük kalabalıklar topladığından, seçimler adildi, bariz bir hile ve sandık doldurma yoktu.

Hamas, Gazze Şeridi'nde ve genel olarak Filistin'de gerçekten de büyük bir halk desteğine sahipti. Anonim kamuoyu yoklamaları hareketin popülaritesinde ara sıra düşüşler kaydetse de, desteği hiçbir zaman %35'in altına düşmedi. Uygun Filistinlilerin en az yarısı , böyle bir seçim yapılırsa, Hamas lideri İsmail Haniye'ye oy verecekti.

Anlaşılabilir bir şekilde, bu düzeydeki destek Hamas'ın mühendisleri, inşaat işçilerini ve diğer ilgili profesyonelleri kendi saflarına katmasını kolaylaştırdı. Dahası, abluka bu uzmanları yabancı istihdam olanaklarından mahrum bıraktığından, Şeridin mühendisleri için neredeyse tek işveren olmaya devam eden Hamas için çalışmak genellikle tek seçenek haline geldi.

Genel olarak, Hamas'ın işleri yabancı mühendislere ve geliştiricilere dış kaynak olarak vermek yerine kendi kapasitesini inşa etmeye güvenmesi harekete açıkça fayda sağlamıştır. Yabancı uzmanlar daha sonra İsrail istihbaratı için kolay hedef haline gelebilir veya suikastçılar kiralayabilir veya Hamas'ın sırlarını bir ödül karşılığında verebilirlerdi. Bu arada, Gazze'de büyüyen, çocukken İsrail'den nefret etmeleri öğretilen ve bölgeyi terk edemeyen yerel araştırmacılar, Hamas için bir hazine sandığı olduklarını kanıtladılar.

Hamas'a gönüllü olarak veya başka seçenekleri olmadığı için yardım eden mühendisler ve geliştiriciler teröristlerin faaliyetlerine büyük katkıda bulundular. Bu nedenle Gazze'den yazılım geliştiricileri, İsrailliler, ordu dahil, hakkında veri toplayan ve terörist saldırıları organize etmek için kullanılabilen birkaç mobil uygulama oluşturdular. En bilinen vaka GlanceLove çevrimiçi flört uygulamasıydı. Güzel kızların fotoğraflarının arkasına saklanan Hamas, onlarla flört etmek isteyen İsrailli askerleri kandırarak askeri birlikleri, silahları ve lojistikleri hakkında bilgi sağladı.

Gazzeli yazılım geliştiriciler, Hamas'ın İsrail askerlerinden bilgi almak için kullandığı bir flört uygulaması geliştirdi

Keşif çalışmalarının bir diğer örneği de resmi 2018 FIFA Dünya Kupası programı gibi görünen Golden Cup uygulamasıydı. Hamas maç istatistiklerini güncelledi ve stadyumlardan gerçek zamanlı olarak puan durumu ve yeni fotoğraflar yayınladı. Uygulama buna paralel olarak kötü amaçlı yazılımı yükleyen kullanıcıların telefonlarından veri topladı ve bunları Hamas veri merkezine gönderdi. GlanceLove'a benzer şekilde Golden Cup da öncelikli olarak IDF askerlerini ve subaylarını hedef aldı.

İsrail'in mücadelesi

Büyük olasılıkla, uygulamaları barındıran ve istihbaratı toplayan veri merkezi, Gazze İslam Üniversitesi ve Hamas destekli birkaç kolejle birlikte İsrail bombaları tarafından çoktan yerle bir edildi. İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze Şeridi'nde kara harekatına başlaması ve öncelikle Hamas'ın tüm silahlarını ve üretim ekipmanlarını gizleyen yeraltı tünelleri ve sığınaklarının keşfi ve imhasına odaklanması oldukça olası.

Bu Hamas'ın sonunu getirecek mi? Kesinlikle hayır. Liderlerinin daha sonra itiraf ettiği gibi, Hamas'ın 1990'ların başında sadece iki düzine saldırı tüfeği ve birkaç el bombası vardı. Örgütün o dönemdeki terörist faaliyetlerinin çoğu, sadece bıçakla silahlanmış militanların İsraillilere yönelik saldırılarıyla sınırlıydı. 2023 sonbaharında örgüt halihazırda yüz milyonlarca dolara, binlerce rokete, on binlerce küçük silaha ve Hamas için birden fazla vardiyada çalışan yeraltı araştırma enstitülerine sahipti. Tüm cephaneliklerinden ve üretim tesislerinden mahrum bırakılsa bile Hamas yine de ana silahına sahip olacak: İsrail'e karşı nefret ideolojisi.

Hamas'ın İslami Direniş Hareketi Sözleşmesi olarak bilinen kuruluş belgesinde, "Filistin sorununa Cihat dışında bir çözüm yoktur. Girişimler, öneriler ve uluslararası konferanslar zaman kaybından başka bir şey değildir, boşuna bir çabadır" ifadesi yer alıyor.

Misak birkaç kez yeniden yazılmasına rağmen cihada alternatif olmadığı maddesi hep aynı kalmıştır.