27
- mutlunecmettin
- 27 Haz
- 12 dakikada okunur
AB Zirvesi sonuç bildirisinde İsrail'e Gazze çağrısı: Ablukayı sonlandır, engelsiz erişime ve insani yardıma izin ver
Avrupa Birliği (AB) liderleri İsrail'e, Gazze'ye uyguladığı ablukayı sonlandırması çağrısında bulunarak sivil can kayıplarından esef duyduklarını bildirdi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Brüksel'de devam eden AB Zirvesi'nin sonuç bildirisinin Orta Doğu bölümü paylaşıldı. Liderler, Gazze'de derhal ateşkes ilan edilmesini ve tüm esirlerin koşulsuz serbest bırakılmasını talep ederek "(AB'ye üye ülkelerin liderleri) Gazze'deki vahim insani durumdan, kabul edilemez düzeydeki sivil can kayıplarından ve açlık seviyesinden esef duyuyor" ifadesini kullandı.
AB liderleri, İsrail'i Gazze'ye uyguladığı ablukayı tamamen kaldırmaya, Gazze'ye derhal, engelsiz erişime ve insani yardımın büyük ölçekte dağıtımına izin vermeye ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarıyla insani yardım örgütlerinin çalışmasını sağlamaya çağırdı. İsrail'in uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine tam olarak uyması gerektiğini vurgulayan liderler, İsrail'in AB ile Ortaklık Anlaşması'nın (insan haklarına ve uluslararası insancıl hukuka uyulmasını içeren) 2. maddesine uyumuna ilişkin AB Komisyonu tarafından hazırlanan raporu not ettiklerini ve durumun evrimini dikkate alarak, gelecek ay bu konuda görüşme kararı aldıklarını duyurdu.
AB liderleri, İsrail'in Filistinlilere uyguladığı şiddeti ve İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarını genişletmesini kınadı. AB liderleri ayrıca, Hamas'a karşı kısıtlayıcı önlemler üzerinde de daha fazla çalışma çağrısında bulundu. AB'nin iki devletli çözüme dayalı kalıcı ve sürdürülebilir bir barışa bağlı kalmaya devam ettiğine işaret eden liderler, bu konuda katkı vermeye hazır olduklarını bildirdi.
İran
İran konusunda ise liderler, bu ülkenin asla nükleer silah edinmesine izin verilmemesinin altını çizerek, diplomasi masasına geri dönülmesini çağrısını yineledi.
Suriye
Suriye'deki gelişmelere de değinen AB liderleri, bu ülkeye yönelik yaptırımların kaldırılmasını memnuniyetle karşılayarak "Suriye'nin güvenli sınırlar içindeki bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü, uluslararası hukuka uygun olarak saygı görmelidir" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Rusya: İran'la barışçıl nükleer alandaki işbirliğimizi sürdüreceğiz
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, İran'la barışçıl nükleer alandaki işbirliğini sürdüreceklerini söyledi. Zaharova, "İran ile kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması kapsamında her alanda işbirliğimiz gelişmeye devam edecek" diye konuştu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, İran ve İsrail’in ateşkese uymaya hazır olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "İsrail ve ABD'nin yasa dışı ve saldırgan eylemlerinden sonra tehlikeli askeri gerginlik çarkının durdurulacağına dair umut doğdu." dedi. Zaharova, başkent Moskova'da düzenlediği haftalık basın toplantısında, güncel konuları değerlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu İsrail-İran ateşkesine değinen Zaharova, İran ve İsrail'in ateşkese uymaya hazır olduklarını bildirdiklerine işaret etti.
Zaharova, "Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. İsrail ve ABD'nin yasa dışı ve saldırgan eylemlerinden sonra tehlikeli askeri gerginlik çarkının durdurulacağına dair umut doğdu." ifadelerini kullandı. İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının yasa dışı ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına aykırı olduğunu belirten Zaharova, şu değerlendirmelerde bulundu: "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetimindeki İran nükleer tesislerinin, ABD ve İsrail'in saldırılarında hedef haline gelmesi, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasına (NPT) yönelik sorun yarattı, UAEA ile İran arasında sağlanan anlaşmanın uygulanması sürecine engeller oluşturdu. Saldırıların planlanmasında bilgi kaynağı olarak kullanılan ajansın doğrulama sisteminin güvenirliği sorgulanmaya başladı. ABD ve İsrail, UAEA faaliyetlerine verilen muazzam zarardan sorumlu."
UAEA'nın "itibarına verilen zararın" zamanla onarılacağı umudunu paylaşan Zaharova, bunun için de gerekli koşulların oluşturulması, barışın sağlanması ve İran'daki nükleer tesislere ileride saldırı düzenlenmeyeceğine dair garantilerin verilmesi gerektiğini vurguladı. Mariya Zaharova, olan bitenlerin tarafsız şekilde değerlendirilmesi, bir daha yaşanmaması gerektiğinin altını çizdi.
"İran'la işbirliğimiz gelişmeye devam edecek"
İran ile barışçıl nükleer alandaki işbirliğini sürdürdüklerini dile getiren Zaharova, bunun "meşru" olduğunu belirterek, "Bu işbirliğini sürdüreceğiz. İran ile kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması kapsamında her alanda işbirliğimiz gelişmeye devam edecek" diye konuştu. Rusya'nın sorunun çözümüne ilişkin bazı önerilerde bulunduğuna işaret eden Zaharova, "İran nükleer programıyla ilgili meselenin çözümü, Orta Doğu'daki diğer krizlerin çözümü gibi sadece diplomasi ve müzakereler yoluyla sağlanabilir. Buna alternatif yok. Ülkemiz bu süreçte her türlü desteği sağlamaya devam edecek. Bu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile görüşmesinde teyit edildi." dedi. Sözcü Zaharova, İran etrafındaki durumun gerginleşmesinden bu yana Orta Doğu'da tehlike altında olan ülkelerden 1000'den fazla Rus vatandaşını tahliye ettikleri bilgisini paylaştı.
"BM çifte standart uyguluyor"
Rusya-Ukrayna Savaşı'na değinen Zaharova, geçen hafta Ukrayna ordusunun düzenlediği saldırılar sonucu 13 sivilin hayatını kaybettiğini, yaklaşık 100 kişinin de yaralandığını belirtti. Zaharova, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in 17 Haziran'da BM Güvenlik Konseyi'nde sunduğu raporda, Rus ordusunun Ukraynalı çocuklara yönelik ihlaller konusunda sorumlu tutulmasına ilişkin ise "BM Genel Sekreterliğinin, bu konudaki taraflı siyasi kararını şiddetle kınıyoruz. Bu çifte standart politikasının tezahürü." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Pentagon 'saldırı başarısız' haberlerine simülasyon videolarıyla yanıt verdi
Pentagon, ABD basınındaki haberlerin aksine İran operasyonunun başarılı olduğunu savundu. Savunma Bakanı Hegseth ile Genelkurmay Başkanı Caine'in konuştuğu basın toplantısında, saldırının etkilerini göstermek amacıyla görsel veriler ve simülasyon videoları kullanıldı
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıların başarısız olduğu yönünde ülke medyasında çıkan haberleri eleştirdi. Hegseth, Savunma Bakanlığında (Pentagon) ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine ile ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. İran'a yönelik saldırının amacına ulaşmadığını iddia eden tamamlanmamış bir "ön değerlendirme raporu"na dikkati çeken Hegseth, "Raporda, bu değerlendirmenin bir temel varsayımı olduğu söyleniyor. Bunun ne olduğunu biliyorsunuz. Bu, tüm öncülünüzün bir temel varsayıma dayandığı anlamına geliyor. Yanılıyorsanız, diğer her şey yanlıştır" dedi.
Hegseth, raporda, "saldırının muhtemelen ciddi bir hasar oluşturduğu" öngörüsünün kabul edildiğini savundu. ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine "muazzam" tahribat verdiğini ileri süren Hegseth, bu konuda, İsrail Savunma Bakanlığı, Birlemiş Milletler (BM) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) gibi kurumlardan yapılan açıklamaları kaynak gösterdi. Hegseth, medyanın, ABD ordusunun başarısını görmezden gelmeye çalıştığını ve tarihi anları kaçırdığı eleştirisinde bulundu.
Genelkurmay Başkanı Caine saldırıyı görsellerle anlattı
ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, İran'ın nükleer kapasitesine büyük zarar verildiğini belirttiği saldırıyla ilgili olarak basın mensuplarına detaylı açıklamalarda bulundu. Caine, saldırının etkilerini göstermek amacıyla görsel veriler ve simülasyon videoları kullandı. İran'daki hedeflerin vurulması için yürütülen hazırlıkların 15 yıllık bir geçmişe dayandığını ve bu süreçte yüzlerce test gerçekleştirildiğini aktaran Caine, saldırının ilk aşamasında nükleer tesislerin üzerindeki kalın beton tabakaların imha edildiğini ve ardından ikinci bir bombanın havalandırma kanallarından içeri gönderildiğini belirtti. Caine, "patlama ve basınç etkisiyle büyük bir yıkım gerçekleşmiş olabileceği" değerlendirmesinde bulunarak, 15 yıllık hazırlık sürecinde yapılan testlerin simülasyon videolarını da basınla paylaştı.
ABD'deki bazı medya kuruluşlarında, ele geçirilen ön raporlara dayanarak, ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının Tahran yönetiminin nükleer programının "temel bileşenlerini yok etmediği", çalışmaları yalnızca "birkaç ay geriye götürmüş olabileceği" yönünde değerlendirmeler yer almıştı. ABD Başkanı Donald Trump, İran nükleer tesislerine saldırı düzenleyen pilotların, saldırının başarısının tartışıldığı haberlerden üzüntü duyduğunu belirterek, pilotların "onuru" için Pentagon'da basın toplantısı düzenleneceğini bildirmişti.
Kaynak: AA
UAEA Başkanı Grossi: Fordo'daki santrifüjler çalışır durumda değil
UAEA Başkanı Grossi, İran'ın Fordo nükleer tesisindeki santrifüjlerin çalışır durumda olmadığını belirtti
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, ABD'nin saldırıları sonrasında İran'ın Fordo nükleer tesisindeki santrifüjlerin çalışır durumda olmadığını ifade etti. Konuk olduğu Fransız RFI Radyosunda Grossi, İsrail'in İran'a saldırısıyla başlayan çatışmayı ve ABD'nin İran'daki 3 nükleer tesise yönelik saldırılarını değerlendirdi. Grossi, "13 Haziran'da başlayan saldırılar, Natanz, İsfahan ve Fordo'daki 3 tesiste çok ciddi fiziksel hasara neden oldu. Buralar, İran'ın uranyum zenginleştirme ve dönüştürme faaliyetlerini yoğunlaştırdığı yerlerdi" ifadelerini kullandı.
"İran için aynı ritimde devam etmek çok daha zor"
İran'da saldırıya uğramayan başka tesislerin de olduğunu söyleyen Grossi, ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıların ciddi hasarlara yol açtığını dile getirdi. Grossi, "Azalmış kapasiteleriyle İran için aynı ritimde devam etmek çok daha zor olacak" diyerek, söz konusu tesisleri iyi tanıdıklarını ancak yalnızca uydu görüntüleriyle ne kadar hasar oluştuğunun belirlenemeyeceğini kaydetti.
ABD'nin saldırılarının ardından İran'ın Fordo nükleer tesisindeki santrifüjlerin çalışır durumda olmadığını belirten Grossi, "Bu makinelerin gücü ve bir santrifüjün teknik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, santrifüjlerin artık çalışır durumda olmadığını biliyoruz" diye konuştu.
Kaynak: AA
İki devletli çözüm, Gazze, Abraham Anlaşmaları: İsrail basınına göre Trump ile Netanyahu anlaştı
Israel Hayom gazetesi, Trump ile Netanyahu'nun, Batı Şeria'da sınırlı İsrail egemenliğine dayalı 2 devletli bir çözüm, Gazze'de 2 hafta içinde ateşkes, Abraham Anlaşmaları'nın Suriye ve Suudi Arabistan'ı da kapsayacak şekilde genişletilmesi konularında anlaşmaya vardığını yazdı
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail basını, ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun işgal altındaki Batı Şeria'da "İsrail'in sınırlı egemenliğine dayalı iki devletli çözüm" konusunda anlaşmaya vardığını iddia etti. Netanyahu hükümetine yakın Israel Hayom gazetesi, ABD Başkanı Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile İsrail Başbakanı Netanyahu ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer arasında İran'ın nükleer tesislerine ABD saldırısının hemen ardından dörtlü bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktardı.
Görüşmenin içeriğine aşina olan İsrailli bir kaynağa dayandırılan haberde, görüşmede "Gazze'de 2 hafta içerisinde ateşkesin sağlanması, bölge ülkeleriyle normalleşmeyi hedefleyen Abraham Anlaşmaları'nın Suriye ve Suudi Arabistan'ı da kapsayacak şekilde genişletilmesi ve Batı Şeria'da sınırlı İsrail egemenliğine dayalı 2 devletli bir çözüme ulaşılması" konularında anlaşmaya varıldığı ileri sürüldü.
Gazze'deki çatışmaların 2 hafta içerisinde sona ermesinin koşulunun, bölgenin yönetimini Mısır ve BAE'nin dahil olduğu 4 Arap ülkesine devretmek ve
Hamas liderlerini diğer ülkelere sürgün etmek olduğu savunuldu. İsrail'in saldırılarıyla insanlık felaketiyle boğuşan
Gazze'deki Filistinlilerin "gönüllü göç" adı altında "dünya genelinde kendilerini kabul eden pek çok ülkeye göç ettirileceği" ileri sürüldü.
Abraham Anlaşmaları'nın genişlemesiyle Suriye, Suudi Arabistan ve diğer bölge ülkelerinin İsrail'i tanıması ve resmi ilişkiler kurmasının sağlanacağı, İsrail'in Filistin Yönetimi'nin reformlarına bağlı olarak "2 devlet" konsepti altında sorunun çözümüne istekli olduğunu açıklayacağı öne sürüldü. Ayrıca 2 diplomatik kaynağın,
Trump'ın Netanyahu'ya Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonlandırması için İran'a saldırılar öncesinde yaptığı baskının ateşkes sonrasında yeniden başladığını belirttiği aktarıldı.
İsrail'de gündem Abraham Anlaşmaları
ABD Başkanı Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, yakın zamanda Abraham Anlaşmaları'na taraf olan ülkelerle ilgili büyük bir duyuru yapacaklarını belirtmişti.
Tel Aviv'de ortada ABD Başkanı Donald Trump, iki yanında İsrail Başbakanı Netanyahu ve Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, çevrelerinde ise bölge ülkelerinin liderlerinin fotoğrafları bulunan ve "Yeni Orta Doğu İçin Yeni Bir Şans" ifadelerine yer verilen görsel büyük bir elektronik panoya yansıtılmıştı.
Netanyahu, İran'a saldırıların sona ermesinin "normalleşme anlaşmalarının önemli ölçüde genişletilmesi için bir fırsat sunduğunu" iddia etmişti.
Kaynak: AA
İranlı bakan Trump'ı yalanladı: ABD ile müzakerelere başlama kararı almadık
İran Dışişleri Bakanı Erakçi, ABD Başkanı Trump'ın dün yaptığı "İranlılarla gelecek hafta görüşeceğiz" açıklamasıyla ilgili, "Bu açıklamaları ciddiye almayın. ABD ile müzakereler için henüz bir anlaşma yapılmadı. Hatta bu konuda bir konuşma bile yapılmadı" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD yönetiminin açıklamalarının aksine Washington ile nükleer görüşmelere başlama konusunda bir karar alınmadığını söyledi. Erakçi, devlet televizyonunda katıldığı bir programda İsrail ve ABD'nin ülkesine saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Nükleer silahlı bir süper güç ve nükleer silahlı bir rejim, Avrupalıların yardımıyla, seferber oldu ve İran halkını parçalamak ve Amerikan hegemonyasına karşı 50 yıllık mücadeleyi sona erdirmek için plan yaptı ancak başarılı olamadılar" dedi.
Saldırılardan önce ABD ile yapılan nükleer müzakere sürecine işaret eden Erakçi, "Son müzakerelerde, bizi İran ulusunun haklarından vazgeçmeye ikna etmeye çalıştılar. Kabul etmediğimizde savaş dayattılar ve suçlu Siyonist rejime (İsrail) saldırılar gerçekleştirmesi için izin verdiler" ifadelerini kullandı. Erakçi, şöyle devam etti: "Amerikalılar müzakereler devam ederken diplomasiye ihanet ettiler ve bu deneyim, onlarla gelecekte yapılacak görüşmeler hakkındaki kararımızı etkileyecektir ancak diplomasi devam ediyor ve bazı ülkelerin Dışişleri Bakanlarıyla temas halindeyim."
"Bu açıklamaları ciddiye almayın"
ABD Bakanı Donald Trump'ın dün yaptığı "İranlılarla gelecek hafta görüşeceğiz" açıklamasının sorulması üzerine Erakçi, "Bu açıklamaları ciddiye almayın. ABD ile müzakereler için henüz bir anlaşma yapılmadı. Hatta bu konuda bir konuşma bile yapılmadı. Onlardan sürekli çelişkili açıklamalar geliyor" dedi. İran Meclisi'nin çıkardığı ve nihai karar mercii Anayasayı Koruyucular Konseyi'nin onayladığı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini durduran yasanın sorulması üzerine Erakçi, "Yeni yasa bizim için bağlayıcıdır. (UAEA Başkanı Rafael Mariano) Grossi'nin raporu, İsrail'in saldırganlığının habercisi olan bir çözümün yolunu açtı. Rapor doğru ve adil değildi. Bunun yanında nükleer tesislerimize saldırı düzenlendi ve UAEA bunu kınayamadı bile" diye konuştu.
"Operasyonun durdurulmasını talep eden Siyonist rejimdi"
Erakçi, İran ile İsrail'in karşılıklı saldırılarının ardından 12 gün sonra gelen ateşkes sürecine ilişkin ise şunları kaydetti: "İran ve Siyonist rejimin (İsrail) müzakere ettiği veya her iki tarafın da ABD ile müzakere ettiği veya ABD'nin arabuluculuk yaptığı gibi söylentiler vardı. Bunların hiçbiri doğru değildi. Siyonist rejim, çaresizlikten saldırıları durdurma noktasına geldi ve biz de saldırılar durduğunda devam etmedik. Hiçbir ön koşul yoktu ve hiçbir talepte bulunmadık. Operasyonun durdurulmasını talep eden Siyonist rejimdi. İran da önceden belirlenmiş politikalarına dayanarak, saldırılar devam etmezse bizim de devam etme niyetimiz olmadığını duyurdu. Sonuç olarak operasyon durduruldu."
Kaynak: AA
İsrail'de ana muhalefetten Netanyahu'nun davasının iptalini isteyen Trump'a tepki
İsrail'de ana muhalefet partisi Gelecek Var'ın lideri Lapid, Başbakan Netanyahu hakkındaki yolsuzluk davasının iptal edilmesini isteyen ABD Başkanı Trump'a tepki gösterdi. Lapid, "Başkan Trump'a minnettarız, ancak bağımsız bir ülkedeki yasal bir sürece müdahale etmemeli" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkındaki yolsuzluk davasının iptal edilmesi çağrısına İsrail ana muhalefeti, "Trump, yasal süreçlerimize müdahale etmemeli" açıklamasıyla tepki gösterdi. Yedioth Ahronot gazetesine açıklamalarda bulunan ana muhalefet partisi Gelecek Var'ın lideri Yair Lapid, Trump'ın Tel Aviv'in yargısına müdahale etmemesi gerektiğini vurguladı.
Lapid, "Başkan Trump'a minnettarız, ancak milletvekili Simcha Rothman'ın dediği gibi başkan bağımsız bir ülkedeki yasal bir sürece müdahale etmemeli" dedi. ABD Başkanı Trump’ın, yolsuzluk davasının iptalini istemesinin Netanyahu’ya önden ödediği bir tazminat olarak değerlendirdiğini belirten Lapid, Gazze Şeridi’ne saldırılara son verilmesi için Trump’ın Netanyahu’ya baskı kuracağını söyledi.
Netanyahu'nun yolsuzluk davasının iptal edilmesini istemişti
ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelik yolsuzluk davasını "cadı avı" şeklinde nitelendirerek davanın derhal iptal edilmesini talep etmişti. Netanyahu ve kendisinin "birlikte cehennemi" yaşadığını ve İsrail'in ezeli düşmanı İran'a karşı büyük zafer kaydettiklerini savunan Trump, İsrail'in "hayatta kalması" için savaştıklarını ifade etmişti. Trump, kimsenin kendisiyle Netanyahu kadar iyi çalışamayacağını da belirterek, "İsrail'i kurtaran ABD idi ve şimdi Binyamin Netanyahu'yu kurtaracak olan da ABD olacak. Bu sözde adalet rezaleti kabul edilemez!" açıklamasını yapmıştı.
Netanyahu'nun yolsuzluk davaları
İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, 21 Kasım 2019'da Netanyahuhakkında üç ayrı yolsuzluk dosyasında, "rüşvet, emanete ihanet ve kişisel amaçlar için görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla dava açılmasını talep etmişti. Görevdeyken yargılanan "ilk İsrail Başbakanı" olarak tarihe geçen Netanyahu'nun ilk duruşması 24 Mayıs 2020'de Kudüs Bölge Mahkemesi'nde görülmüştü. Netanyahu, ifade vermek üzere ilk kez 10 Aralık 2024'te Tel Aviv Bölge Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkmıştı. Netanyahu, "1000", "2000" ve "4000" dosya adıyla bilinen üç ayrı yolsuzluk dosyası kapsamında rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılanıyor.
Kaynak: AA
Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt: Trump, ABD'nin yeniden çatışmalara sürüklenmesini istemiyor
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkenin “yeniden bir çatışmanın içine sürüklenmesini istemediğini” söyledi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Beyaz Saray'da düzenlenen günlük basın toplantısında, Orta Doğu’daki gelişmelere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tel Aviv yönetiminin ABD'yi bitmek bilmeyen savaşın içine çekmek istediği iddialarıyla ilgili soruya Leavitt, "(Trump) ABD'nin tekrar bu çatışmalara sürüklenmesini istemiyor" şeklinde cevap verdi. Leavitt, "(Trump) Gerekirse güç kullanmaktan korkmuyor, ancak Başkan ABD'yi ilk sırada tutabileceğini ve aynı zamanda barışı sağlayabileceğini zaten kanıtladı. Bunlar birbirini dışlayan hedefler değil" dedi.
Trump'ın dünyada barış görmek istediğini söyleyen Leavitt, ABD Başkanı'nın, "herkes için sürpriz olan bir ateşkesi sağlamayı başardığını" ifade etti. Leavitt, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine saldırısının etkili olup olmadığı tartışmalarıyla ilgili, "Şu ana kadar sahip olduğumuz istihbaratın tamamına baktığımızda, İranlılara, İran nükleer tesislerine yapılan bu saldırıların kesinlikle başarılı olduğu sonucuna varıyoruz." diye konuştu. Saldırıların hedefe ulaşması konusunda Trump'ın, "Bu tam bir yok oluştu" ifadesini hatırlatan Leavitt, bu bilginin sadece ABD istihbaratının değil, aynı zamanda İran Dışişleri Bakanlığı, İsrail istihbaratı ve Birleşmiş Milletler yetkililerince de doğrulandığını vurguladı.
"Netanyahu Trump'la görüşmek istiyor"
Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, ABD'nin İran saldırısının ardından Beyaz Saray'da Başkan Trump'ı ziyaret etmek istediği bilgilerini doğruladı. Leavitt, "Başbakan (Netanyahu) Beyaz Saray'a gelip Başkan'la görüşmek ve Washington'a gelmekle ilgilendiğini belirtti" ifadesini kullandı. ABD Başkanı Trump'ın da bu ziyarete "çok açık" olduğunu belirten Leavitt, ancak bu görüşme için henüz bir tarih belirlenmediğini kaydetti.
Axios'a konuşan üç İsrailli yetkili, Netanyahu'nun önümüzdeki haftalarda ABD ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini "birlikte bombalamasını kutlamak üzere" Başkan Trump'la Beyaz Saray'da bir araya gelmek istediği bilgisini paylaşmıştı.
Kaynak: AA
Beyaz Saray: Ticaret anlaşmaları için son tarih kritik değil, süre uzatılabilir
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Donald Trump'ın ticaret ortaklarına tanıdığı 90 günlük tarife ertelemesinde son tarihin "kritik" olmadığını belirterek, sürenin uzatılabileceğini ancak bunun Başkan'ın vereceği bir karar olduğunu ifade etti
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın brifinginde, ABD'nin ticaret ortaklarına yönelik ek tarifelerin durdurulması için tanınan 90 günlük süreye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Söz konusu sürenin dolacağı 9 Temmuz'un kesin bir tarih olup olmadığının ve bu tarihten sonra ticaret anlaşması yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Leavitt, "Son tarih kritik değil" dedi.
Leavitt, ABD Başkanı Trump'ın bu tarihe kadar bir anlaşma yapmayı reddetmeleri halinde ülkelere bir anlaşma sunabileceğini belirterek, "Bu, Başkan'ın ABD ve Amerikan işçisi için avantajlı olduğuna inandığı karşılıklı tarife oranı belirleyebileceği anlamına geliyor" diye konuştu. Ticaret anlaşmaları konusunda ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer'in çok yoğun çalıştığını aktaran Leavitt, Greer'in birçok önemli ticaret partneriyle çok iyi ve verimli görüşmeler yaptığını kaydetti. Leavitt, ek tarifelerin durdurulduğu 90 günlük sürenin uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin bir soruya ise "Belki uzatılabilir, ancak bu Başkan'ın vereceği bir karar" yanıtını verdi.
ABD Başkanı Trump, "kurtuluş günü" olarak nitelendirdiği 2 Nisan'da ABD'nin ticaret partnerlerine uygulanacak karşılıklı tarife oranlarını açıklamıştı. Temel tarife oranının yüzde 10 olacağını belirten Trump, diğer ülkelerin uyguladığı tarifeler ve tarife dışı engelleri hesaba katarak ülkeye göre değişen orandaki gümrük vergisi oranlarını paylaşmıştı. Trump, 9 Nisan'da ise Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 gün süreyle durdurulduğunu duyurmuştu.
Kaynak: AA
Netanyahu: İran'a karşı kazanılan zafer, normalleşme anlaşmalarının genişletilmesi için fırsat
İsrail Başbakanı Netanyahu, İran'a karşı büyük bir zafer kazandıklarını savunarak, "Bu zafer, barış anlaşmalarının önemli ölçüde genişletilmesi için bir fırsat sunuyor. Bu konuda yoğun bir şekilde çalışıyoruz" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'a saldırıların sona ermesinin "normalleşme anlaşmalarının önemli ölçüde genişletilmesi için bir fırsat sunduğunu" savundu. İsrail Başbakanlık Ofisinin X hesabından bir görüntülü mesaj yayınlayan Netanyahu, İran'a karşı büyük bir zafer elde ettiklerini ileri sürdü. İran'a 12 gün boyunca düzenlediği saldırıları ABD'nin araya girmesiyle sonlandırdıktan sonra, bölgesel ilişkilerine yoğunlaşmak istediklerini belirten İsrail Başbakanı Netanyahu, "Bu zafer, barış anlaşmalarının önemli ölçüde genişletilmesi için bir fırsat sunuyor. Bu konuda yoğun bir şekilde çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Gazze'deki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için de kaçırılmaması gereken bir fırsat yakaladıklarını savunan Netanyahu, tek bir günü bile boşa harcamamaları gerektiğini öne sürdü. Gazze soykırımı nedeniyle bölge ülkeleriyle ilişkileri daha da kötüleşen İsrail, ABD'nin desteğiyle normalleşmeyi sağlamak için Abraham Anlaşmalarını yeniden gündeme taşımaya hazırlanıyordu. Bu kapsamda başkent Tel Aviv'de ortada ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu, çevresinde ise Arap ülkelerinin liderlerinin fotoğrafları bulunan ve "Yeni Orta Doğu İçin Yeni Bir Şans" ifadelerine yer verilen görsel büyük bir elektronik panoya yansıtılmıştı.
"Bölgesel Güvenlik Koalisyonu" isimli bir yıl önce kurulan oluşum tarafından yayınlatılan afişte, İsrail'le diplomatik ilişkileri bulunmayan Suudi Arabistan'ın Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Umman Sultanı Heysem bin Tarık ve Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın Trump ve Netanyahu ile yan yana getirildiği görülmüştü. İsrail'in, tanınmasına karşı çıktığı Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile "Abraham Anlaşmaları"nı imzalayan Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fas liderleri de afişte yer almıştı. ABD Başkanı Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, yakın zamanda Abraham Anlaşmaları'na taraf olan ülkelerle ilgili büyük bir duyuru yapacaklarını belirtmişti.
Kaynak: AA


Yorumlar