22
- mutlunecmettin
- 21 Mar
- 25 dakikada okunur
İngiltere: Önemli sayıda ülke Ukrayna'ya barış gücü askeri sağlamaya hazır
İngiltere, Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşması yapılması halinde "önemli sayıda" ülkenin Ukrayna'da barış gücü askerleri sağlamaya hazır olduğunu bildirdi
İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara'dan bir sözcü, basına yaptığı açıklamada, 20 Mart Perşembe günü Batılı askeri yetkililerin Ukrayna'yı ele almak üzere İngiltere'de bir araya geleceklerini hatırlattı.
Sözcü, askeri yetkililerin, Rusya-Ukrayna arasında barış anlaşmasına varılması halinde, Ukrayna'yı korumaya yönelik barış gücünün parçası olarak bir sonraki "operasyonel aşamayı" görüşeceklerini söyledi.
Ayrıca, 30'dan fazla ülkenin Ukrayna'yı desteklemek üzere "Gönüllüler Koalisyonu"na dahil olmasının beklendiğini dile getiren Sözcü, bu ülkelerin önemli kısmının barış gücü askeri sağlayacağının altını çizdi.
Sözcü, "(Ülkelerin) Katkı kapasiteleri değişecektir ancak bu önemli sayıda ülkenin asker sağladığı önemli güç olacak." ifadesini kullandı.
Ukrayna için askeri planda "operasyonel aşamaya" geçiliyor
İngiltere'nin başkenti Londra'da 2 Mart'ta Ukrayna konulu liderler zirvesi düzenlenmiş, ancak toplantı sonucunda hiçbir sonuç bildirgesi açıklanmamıştı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna'ya bir koalisyon gönderme konusunda anlaştıklarını söylemişti.
Bu zirvenin sonrası Batılı 26 ülkenin lideri, 15 Mart'ta da yine İngiltere'nin ev sahipliğinde düzenlenen çevrim içi toplantıda Ukrayna konusunu masaya yatırmıştı.
Ukrayna'da barışın görüşüldüğü toplantıda NATO Genel Sekreteri ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı'nın yanı sıra Avrupa ülkeleri, Ukrayna, Avustralya, Yeni Zelanda, Türkiye ve Kanada'dan katılımcılar bir araya gelmişti. Toplantı yine İngiltere Başbakanı Starmer'ın ev sahipliğinde düzenlenmişti.
İngiltere Başbakanı Starmer, bu çevrim içi toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna'da olası barış anlaşmasının "operasyonel askeri aşamasını" ele almak üzere Batılı askeri yetkililerin 20 Mart Perşembe günü İngiltere'de bir araya geleceklerini duyurmuştu.
Kaynak: AA
Türkiye NATO Müttefik Reaksiyon Kuvveti Amfibi Görev ile Çıkarma Kuvveti Komutanlığı görevini devralacak
Türkiye, 1 Temmuz 2025-30 Haziran 2026 tarihleri arasında NATO Müttefik Reaksiyon Kuvveti Amfibi Görev Kuvveti Komutanlığı ve Çıkarma Kuvveti Komutanlığı görevini ilk kez yürütecek
Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Türkiye'nin NATO taahhütleri kapsamında, 1 Temmuz 2025 - 30 Haziran 2026 tarihleri arasında NATO Müttefik Reaksiyon Kuvveti Amfibi Görev Kuvveti Komutanlığı ve Çıkarma Kuvveti Komutanlığı görevini ilk kez devralacağı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Amfibi Görev Kuvveti ve Çıkarma Kuvveti Komutanlığı karargahları ile Deniz Piyade Tabur Çıkarma Kuvvetimiz, 24 Mart - 4 Nisan 2025 tarihleri arasında TCG SANCAKTAR, TCG BAYRAKTAR, TCG ORUÇREİS, TCG GAZİANTEP ile Rota/İspanya'daki DYNAMIC MARINER/FLOTEX-25 Tatbikatı'na katılacaktır. Donanma Komutan Yardımcısı Koramiral İbrahim Özdem Koçer tarafından birlik/gemiler, Leventler/Foça Limanı'ndan göreve uğurlandı"
Harvard Üniversitesi'nden öğrenim ücreti düzenlemesi: Yıllık geliri 200 bin doların altında olan ailelerden alınmayacak
ABD'deki Harvard Üniversitesi, yıllık geliri 200 bin doların altında olan ailelerden öğrenim ücreti talep etmeyeceklerini açıkladı
Gazze'de çökmek üzere olan binalar Filistinlilerin hayatını tehdit ediyor
İsrail'in molozların kaldırılması için gerekli ağır iş makinalarının girişine izin vermemesi nedeniyle yıkılmaya yüz tutmuş binalarda ya da çevresinde yaşayan binlerce Filistinlinin hayatının tehlikede olduğu belirtiliyor
Gazze'deki hükümet, İsrail'in 15 ayı aşkın süre devam eden saldırılarında ağır hasar alan ve her an çökme tehlikesi bulunan binaların Filistinlilerin hayatını tehdit ettiğini bildirdi.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, yaptığı yazılı açıklamada, Bayındırlık, İskan ve Sivil Savunma Bakanlığına bağlı teknik ekiplerin, hasarlı binalarda inceleme yaptığını ve şu ana kadar yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan 220 binanın tespit edildiğini belirtti.
Bu binalarda yaşayanların tahliye edildiğini ve çevredekilerin uyarıldığını kaydeden Maruf, İsrail'in ablukasının devam etmesi nedeniyle bu krizle baş etmenin güçleştiğini vurguladı.
Maruf, İsrail'in molozların kaldırılması için gerekli ağır iş makinalarının girişine izin vermemesi nedeniyle yıkılmaya yüz tutmuş binalarda ya da çevresinde yaşayan binlerce Filistinlinin hayatının tehlikede olduğunu ifade etti.
Maruf, ablukanın devam etmesinin yeniden inşa çabalarını geciktirdiğine, bunun da savaş nedeniyle evini kaybeden 280 binden fazla aileyi alternatif barınma imkanının olmaması nedeniyle her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu binalarda yaşamak zorunda bıraktığına dikkati çekti.
Uluslararası topluma seslenen Maruf, ablukanın kaldırılması, yıkılmak üzere olan binalar için gerekli ağır iş makinalarının Gazze'ye girişine izin verilmesi ve yeniden inşa projelerinin hızlandırılması için acil harekete geçme çağrısında bulundu.
Kaynak: AA
Beyaz Saray: İran Trump'ın söylediklerini ciddiye alsa iyi olur
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik tehditlerine değinerek, "İran’a mesajımız, bu başkanı ciddiye alsanız iyi olur" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Beyaz Saray Sözcü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik tehditlerinin ciddiye alınması gerektiğini ifade etti. Leavitt, Trump’ın İran’a yönelik tehditlerine değinerek, "İran’a mesajımız, bu başkanı ciddiye alsanız iyi olur" dedi.
ABD’nin Yemen’e yönelik saldırılarına değinen Leavitt, "Sanırım Husiler geçtiğimiz hafta sonu şehirde yeni bir şerif olduğunu öğrendiler. Bu Başkan eli kolu bağlı oturup teröristlerin ticari gemilere ve ABD Donanması’na ait gemilere saldırı düzenlemesine izin vermeyecektir. Bu tür eylemlere müsamaha göstermeyecektir" dedi.Trump daha önce yaptığı açıklamada, "Husiler tarafından yapılacak herhangi bir saldırı ya da misillemeye büyük bir güçle karşılık verilecek. Husiler tarafından atılan her kurşun, İran tarafından atılmış olarak görülecek" demişti.Öte yandan ABD’nin 15 Mart’ta Yemen’deki İran destekli Husilere yönelik başlattığı saldırılarda şu ana kadar 53 kişi hayatını kaybetti, 98 kişi de yaralandı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt: Fransızların şu an Almanca konuşmamasının tek sebebi ABD'dir, bize minnettar olmalılar
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Avrupa Parlementosu'ndaki Fransız bir üyenin ABD'ye yönelttiği eleştiriye ilişkin soruya "Fransızlar Almanca konuşmuyorsa bu ABD'nin sayesindedir, bize minnettar olmalılar" diyerek II. Dünya Savaşı'ndaki ABD etkisini işaret etti
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Leavitt, bir gazetecinin Avrupa Parlementosundaki Fransız bir üyesinin ABD'ye yönelik eleştirilerine ilişkin sorulan soruya yanıt verdi.
Fransız üyenin, ABD'nin Özgürlük Heykeli'ni temsil eden değerlere artık bağlı olmadığına dair yaptığı eleştiriye sert yanıt veren Leavitt "Adı bilinmeyen, düşük seviyedeki Fransız politikacıya şunu hatırlatmak isterim; Fransızlar Almanca konuşmuyorsa bu ABD sayesindedir. Minnettar olmalılıar" dedi.
Leavitt, İkinci Dünya Savaşı'nda ABD'nin desteğiyle birlikte Fransa'nın Nazilerden kurtarılmasına gönderme yapmış oldu.
Fransa'nın kurtuluşuna zemin hazırlayan Normandiya Çıkarması 1944'te gerçekleşirken, harekâta ABD askerlerinin yanı sıra Fransız, İngiliz ve Kanadalı askerler de katıldı.
Zelenski: Putin bir haftadır kendisine sunulan ateşkes teklifine 'evet' cevabı veremiyor
Zelenski paylaştığı görüntülü mesajında, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek yönünde yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi ve "Putin bir haftadır kendisine sunulan ateşkes teklifine 'evet' cevabı veremiyor" şeklinde konuştu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ile ayrı ayrı telefon görüşmesi yaptığını aktaran Zelenskiy, ABD'nin önerdiği geçici ateşkes önerisi hakkında da konuştuklarını kaydetti.
ABD'nin, "30 günlük acil ateşkes" teklifini sunmasının ardından yarın bir haftanın dolacağını dile getiren Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Putin'den bu teklife yönelik henüz bir yanıt alınmadığını belirtti.
Zelenskiy, şu ifadeleri kullandı:
"Bu öneri çok daha önce hayata geçirilebilirdi. Savaş koşullarında her gün insan hayatı söz konusu. Yaklaşık bir haftadır, dünyadaki herkes için, hatta üç yıldır gerçeği kabul etmeyi reddedenler için bile, bu savaşı sürdüren ve uzatanın Putin olduğu apaçık ortada. Putin, bir haftadır kendisine sunulan ateşkes teklifine 'evet' cevabı veremiyor"
Zelenskiy, ayrıca, 3 bin kilometre menzile sahip Ukrayna üretimi insansız hava aracı (İHA) testinin başarılı bir şekilde tamamlandığını belirtti.
Husi liderden ABD'ye 'daha ağır ve rahatsız edici' misilleme tehdidi
Yemen'deki İran destekli Husiler, ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarını sürdürmesi halinde "daha ağır ve rahatsız edici misilleme seçeneklerini" uygulayacaklarını belirtti
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, El-Mesira televizyon kanalında yayımlanan konuşmasında, ABD uçak gemisi USS Harry Truman'ın, Husi güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından Kızıldeniz'in en kuzeyine, 1300 kilometre uzağa çekildiğini iddia etti.
Husi, "Şu anda ABD saldırılarına, uçak gemisini, savaş gemilerini ve diğer askeri unsurlarını hedef alarak karşılık veriyoruz. Ancak saldırılar devam ederse, bundan daha büyük misilleme seçeneklerimiz var." dedi.
Husiler'in lideri, "Eğer ABD Yemen'e saldırılarını sürdürürse, ona karşı daha ağır ve daha rahatsız edici misilleme hamlelerimiz olacak" ifadelerini kullandı.
Husiler, son 24 saat içinde USS Harry Truman uçak gemisini iki kez füze ve insansız hava araçlarıyla hedef aldıklarını duyurmuştu.
Husiler, 7 Mart'ta yaptığı açıklamada, İsrail'e Gazze'ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre verdiğini, aksi takdirde İsrail'e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacağını belirtmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social platformu hesabından 15 Mart'ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen'deki Husilere karşı "büyük bir saldırı" başlatma talimatı verdiğini duyurmuştu.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, yaptığı açıklamada, ABD'nin (Yemen'e) düzenlediği yeni saldırının askeri güçlerini daha da fazla geliştirmeye katkı sağlayacağını ifade etmiş, gerginliğin tırmandırılmasına aynı şekilde gerginliği tırmandırarak karşılık vereceklerini kaydetmişti.
ABD'ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirten Husi, saldırılar sürdürdüğü sürece deniz seferlerindeki engellemelerin Washington'u da kapsayacağını bildirmişti.
İran destekli Husiler, ABD ile İngiltere'nin, aralarında başkent Sana'nın da bulunduğu bazı kentlere düzenlediği hava saldırılarında 53 kişinin öldüğünü, 98 kişinin yaralandığını açıklamıştı.
'Cehennem'in kapıları açılacak': Ateşkes bozuldu, İsrail Gazze'ye yeniden saldırdı
İsrail ordusu, Hamas'ın rehineleri teslim etmeyi reddettiğini belirterek Gazze Şeridi'ne geniş çaplı saldırılar başlattığını açıkladı. Hamas İsrail'in ateşkesi ihlal ettiğini söyledi. Saldırılarda 400'ten fazla kişi hayatını kaybetti
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'ye yeniden saldırıların başlatıldığını duyurdu. Adraee, "Siyasi düzeyin talimatları doğrultusunda İsrail ordusu ve İç güvenlik teşkilatı Shin-Bet (Şabak), Gazze Şeridi genelinde Hamas'a bağlı hedeflere geniş çaplı bir saldırı başlattı" açıklamasında bulundu.
BM: Şok olduk
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ilişkin bir açıklama yaptı. BM Sözcüsü aracılığıyla yapılan açıklamada, “Genel Sekreter, İsrail’in Gazze’de düzenlediği ve çok sayıda sivilin ölümüne neden olan hava saldırılarından şok olmuştur” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Guterres’in “ateşkese uyulması, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve kalan rehinelerin koşulsuz serbest bırakılması” çağrısında bulunduğu belirtildi.
Hamas: İsrail soykırımını yeniden başlattı
İsrail'in saldırılara başlamasının ardından Hamas'tan açıklama geldi. Hamas tarafından yapılan açıklamada, "İsrail'in verdiği sözlere uymadığı ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi'nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığı" ifade edildi.
Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, yaptığı yazılı açıklamada, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu gıda ve ilaç girişini engellemekle kalmadı Gazzeli çocukları uykularında bombalayarak öldürdü." ifadesini kullandı. Rişk, "İşgalci İsrail'in verdiği sözlere uymadığını, dünyanın ve arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmediğini" aktardı.
Netanyahu'nun Gazze'ye saldırılarını "kendisini ülke içi krizlerden kurtarmak için" başlattığını belirten Rişk, "Netanyahu'nun savaşa dönme kararı, İsrailli esirlerin kurban edilmesi ve haklarında idam cezası verilmesi kararıdır." değerlendirmesinde bulundu. Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası topluma yönelik Rişk, "Nazi-Siyonist vahşetinin ve sivillerin maruz kaldığı soykırımın" durdurulması çağrısı yaptı. Rişk, arabulucu ülkelere de "Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasına vurduğu darbeyle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmaları, Gazze ve bölgedeki yangını körüklemekten Netanyahu'yu sorumlu tutmaları" çağrısında bulundu.
Hamas yetkilisi, İsrail'in hedeflerine ulaşamayacağını belirterek, "Düşmanın müzakerelerle elde edemediğini, savaş ve yıkımla da başaramayacağını" kaydetti. Rişk, Arap ve İslam toplumları ile "dünyanın özgür insanlarına", "İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı soykırımını yeniden başlatmasını reddetmek için sokaklara çıkma, meydanlarda gösteriler yapma" çağrısında bulundu.
Saldırılarda 400'den fazla kişi hayatını kaybetti
İsrail ordusunun, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombaladığı aktarıldı. Saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu 400'den fazla Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölen ve kaybolanların sayısının 400'ü geçtiği açıklandı.
İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin ed-Derec Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı bir okulu ve Tel el-Heva Mahallesi'nde 3 evi bombaladığı bildirildi. İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin orta kesimlerindeki Burec ve Nusayrat Mülteci Kamplarını da hedef aldığı bildirildi.
İsrail ordusunun saldırılarında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği kaydedildi.
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin Abasan el-Kebira bölgesinde de İsrail saldırısı sonucu yaralananların olduğu da aktarıldı.
İsrail savaş uçaklarının bombardımanı nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşmakta ciddi sıkıntı çektiği kaydedildi.
Batı Şeria'da neler yaşanıyor?
Gazze’ye yönelik yoğun bombardıman sürerken, İsrail, Batı Şeria’da gece baskınlarını da sürdürüyor.İsrail güçleri, geceden beri süren askeri operasyonda aralarında eski mahkumların da bulunduğu 40 Filistinliyi gözaltına aldı. Filistinli Mahkumlar Derneği’ne (PPS) göre, bu kişilerin 25’i Nablus bölgesinden, geri kalanı ise El Halil, Dulkarim, Salfit, Tubas ve Kudüs’ten alındı.
Baskınlar sırasında İsrail güçleri Filistinlileri tehdit etti, darbetti ve evlerine zarar verdi. Dulkarim'deki Nur Şems mülteci kampında ise en az bir aydır devam eden baskınlar sırasında evler ve diğer yapılar yıkıldı.
PPS’ye göre, son gözaltılarla birlikte Ekim 2023’ten bu yana Batı Şeria’da tutuklananların sayısı 15 bin 700’e ulaştı. Bunlar arasında en az 1200 çocuk ve 500 kadın bulunuyor.
'Saldırılar artarak sürecek'
İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın Gazze'de "Hamas'a karşı güçlü bir şekilde harekete geçme talimatı verdiği" ifade edildi. Hamas'ın Gazze'deki İsrailli esirleri serbest bırakmayı ve arabuluculardan aldığı teklifleri reddettiği öne sürülen açıklamada, saldırıların da bu nedenle başlatıldığı ifade edildi.
'Cehennem'in kapıları açılacak'
Ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarla yeniden sivilleri hedef almaya başlayan İsrail, Hamas'ın esirleri serbest bırakmaması halinde "cehennemin kapılarının açılacağını" savundu.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, yaptığı açıklamada, Hamas'ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddetmesi nedeniyle saldırıları yeniden başlattıklarını öne sürdü.
Katz, "Hamas esirlerin tamamını serbest bırakmazsa Gazze'de cehennemin kapıları açılacak." ifadesini kullandı.
Hamas'tan 'sivil' vurgusu
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail hükümetinin 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını bozduğu ve Gazze Şeridi'ne savaş açtığı belirtildi. Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının barbarca bir savaşın yanı sıra sistematik açlık politikalarına maruz kaldığı hatırlatılan açıklamada, "Gazze'ye ve savunmasız Filistinli halkına karşı haince saldırıların sonuçlarından suçlu Netanyahu'yu ve Siyonist Nazi işgalcilerini sorumlu tutuyoruz." ifadesi kullanıldı.
Beyaz Saray'a danışmış
Beyaz Saray, İsrail'in bugün Gazze'ye düzenlediği saldırılar konusunda ABD'ye danıştığını açıkladı.
Fox News'e konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılara dair açıklamada bulundu.
ABD'nin bu saldırılar hakkında önceden bilgisi olduğunu teyit eden Leavitt, İsrail'in saldırılar konusunda Beyaz Saray ve Trump yönetimine danıştığını söyledi.
Leavitt, "Kıyamet kopacak" ifadesini kullanarak, Trump'ın İsrail'e destek olmaktan korkmadığını belirtti.
Dışişleri'nden açıklama
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırı sonrasında yazılı açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:
"İsrail’in Gazze’de bu sabaha (18 Mart) karşı gerçekleştirdiği saldırılarda yüzlerce Filistinliyi katletmesi, Netanyahu hükümetinin yürüttüğü soykırım politikasında yeni bir aşamaya geçildiğini göstermektedir.
İsrail, uluslararası hukuku ve evrensel değerleri en ağır biçimde ihlal ederek insanlığa meydan okumaktadır.
Küresel düzeyde barış ve istikrar arayışlarının yoğunlaştığı bir dönemde, İsrail hükümetinin sergilediği bu saldırgan tutum, bölgenin ortak geleceğini tehdit etmektedir. İsrail’in yeni bir şiddet sarmalına neden olması kabul edilemez.
Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması için İsrail’e karşı uluslararası toplum tarafından kararlı bir duruş sergilenmesi gerekmektedir.
Türkiye olarak, Filistin halkının haklı davasında yanında durmayı sürdüreceğimizi ve bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalara destek vereceğimizi bir kez daha vurguluyoruz."
Trump yönetimi, John F. Kennedy suikastına ilişkin 80 bin yeni belge yayınlayacak
ABD Başkanı Donald Trump, John F. Kennedy suikastına ilişkin 80 bin belgenin ilk kez yayınlanacağını duyurdu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı John F. Kennedy'nin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan suikasta ilişkin 80 bin evrakın ilk kez yayınlanacağını duyurdu. ABD'nin 35. başkanı olarak görev yapan John F. Kennedy, 22 Kasım 1963'te Dallas'ta öldürülmüştü.
Trump, Performans Sanatları için John F. Kennedy Merkezi'ni ziyaret ettiği esnada "Hazır buradayken duyurmak uygun olacaktır. Yarın John F. Kennedy suikastına ilişkin daha önce görmediğiniz belgeler yayınlayacağız. İnsanlar yıllardır bu belgeleri bekliyor. Ulusal istihbarat şefi Tulsi Gabbard da dahil olmak üzere bir sürü çalışanıma belgelerin yayınlanmasına ilişkin talimat verdim" dedi.
'Gördükleriniz oldukça ilginç olacak'
Trump aynı demecinde belgelerde herhangi bir oynama yapılmaması hususunda personelini uyardığını belirtti. ABD Başkanı, gazetecilerin kendisine yönelttiği "Belgeleri gördünüz mü?" sorusuna "Gördükleriniz oldukça ilginç olacak" cevabını verdi.
Trump, 2024'te yürüttüğü seçim kampanyası sırasında John F. Kennedy ve Martin Luther King Jr. suikastına dair onlarca yıldır süren komplo teorilerine bir son vermek için belgeleri yayınlayacağını söylemişti. ABD Başkanı, 2017-2021 yılları arasında sürdürdüğü ilk başkanlık döneminde de benzer sözler vermiş olsa da bu sözü tutmamıştı. CIA ve FBI'ın başvurularının ardından Trump, belgeleri ulusal güvenlik ve uluslararası sözleşmeleri gerekçe göstererek gizli tutmuştu.
Trump - Putin görüşmesi öncesi 'anlaşmadaki birçok unsurda uzlaşma sağlandı' denildi
Trump, Putin ile telefon görüşmesi öncesi anlaşmadaki birçok unsurda uzlaşma sağlandığını duyurdu. Görüşme beklenirken iki liderin neleri konuşacağı da mercek altında
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Vladimir Putin, Rusya'nın ateşkes şartı olarak "Batı'nın Ukrayna'ya yaptığı tüm silah sevkiyatının durdurulmasını talep ettiği" iddiaları gündemdeyken bir telefon görüşmesi yapacak.
Kremlin telefon görüşmesinin Türkiye saati ile 16:00 ile 18:00 arasında gerçekleşeceğini açıkladı. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov iki liderin “ilişkilerimizin normalleşmesinden Ukrayna meselesine kadar çok sayıda konuyu” ele alacaklarını söyledi.
Trump'tan uzlaşı mesajı
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı telefon görüşmesi öncesinde, nihai barış anlaşmasındaki birçok unsur konusunda uzlaşmaya varıldığını belirtti.
Trump, Truth Social hesabından, Putin ile Ukrayna'da barışın sağlanması konusunu masaya yatıracağı telefon görüşmesi öncesi açıklamalarda bulundu.
Nihai barış anlaşmasının birçok unsuru hakkında mutabakata varıldığını kaydeden Trump, taraflar arasında hala çözülmesi gereken konuların da bulunduğuna işaret etti.
Trump, "Putin ile yapacağım görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" ifadesini kullandı.
Neler konuşulacak?
Merakla beklenen telefon görüşmesi, Ukrayna'nın geçen hafta 30 günlük acil ateşkesi desteklemeyi kabul etmesinden bu yana iki lider arasındaki bilinen ilk görüşme olacak. Putin önce bu planı reddetmiş, bunun yerine Ukrayna'nın yeniden silahlanmasının durdurulması ve 30 günlük ateşkes süresince Batı'nın Kiev'e yaptığı askeri yardımın askıya alınmasını da içeren bir dizi koşul öne sürmüştü. Bloomberg Salı günü Putin'in, Trump tarafından önerilen ateşkes süresince ABD ve Avrupa yardımları da dahil olmak üzere Ukrayna'ya yapılan tüm silah sevkiyatının askıya alınmasını talep etmesinin beklendiğini bildirdi.
The Guardian'a göre İngiltere ve Avrupa Birliği, Kiev'e mümkün olan en kısa sürede yeni askeri yardım paketleri ulaştırma çabalarını hızlandırırken, Avrupa'nın bu koşulu kabul etme konusunda tedirgin olması muhtemel.
Rus lider ayrıca savaşa uzun vadeli bir çözüm bulunması için daha geniş kapsamlı müzakereler yapılması çağrılarını yineledi. Talepleri arasında Ukrayna'nın askerden arındırılması, Batı'nın askeri yardımına son verilmesi ve Kiev'in NATO dışında tutulması taahhüdünün yer alması muhtemel.
Peru'da şiddet tırmanıyor: Hükümet olağanüstü hâl ilan etti
Peru'da cinayet ve gasp gibi saldırıların artış nedeniyle hükümet, başkent Lima'da olağanüstü hâl ilan etti. Devlet Başkanı Dina Boluarte, popüler bir şarkıcının öldürülmesinin ardından şiddet olaylarına karşı güvenliği artırmak amacıyla ordunun polise destek vermesi talimatını verdi
Bloomberg: Erdoğan nisanda Trump ile bir araya gelmek istiyor
Bloomberg Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Trump ile Beyaz Saray'da bir görüşme yapmak için çalışmalarını sürdürdüğünü yazdı. Habere göre görüşme nisan ayı sonunda gerçekleşebilir
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Bloomberg'ün haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray'da bir görüşme yapmayı planlıyor. Türk yetkililere dayandırılan habere göre, görüşmenin en erken nisan ayı sonunda gerçekleşmesi bekleniyor.
Haberde, Erdoğan’ın ABD ile daha yakın ilişkileri bölgesel istikrar açısından kritik gördüğü ve özellikle Türkiye’nin Ukrayna’dan Suriye’ye kadar çeşitli çatışmalarda daha etkin bir arabulucu rolü üstlenmeyi hedeflediği belirtildi.
Konuyla ilgili ne Cumhurbaşkanlığı ne de Beyaz Saray yorum talebine yanıt verdi.
Suriye’de terör örgütü DEAŞ’a karşı yürütülen mücadelede, ABD’nin Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen bir Kürt milis gücüyle müttefik olması, Ankara’nın tepkisine yol açmıştı. Türkiye, bu durumu bir 'NATO müttefikine yapılan ihanet' olarak değerlendirmişti.
Öte yandan, Türkiye’nin 2019 yılında Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini satın alması, ABD’nin yaptırımları ve Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programından çıkarılmasıyla sonuçlanmıştı.
Pazar günü, Erdoğan ve Trump bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi ve Suriye’de istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları ele aldı.
Erdoğan, Trump’a Türkiye’nin, savaşın sona erdirilmesi için ortaya koyduğu “kararlı ve doğrudan girişimleri” desteklediğini ve “adil ve kalıcı bir barış” için çalışmaya devam edeceğini belirtti.
Putin'den sonra sıra onda: Zelenski de Trumpla görüşecek
30 günlük ateşkes kararının çıktığı Trump-Putin görüşmesinin ardından Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de ABD Başkanı ile görüşeceğini açıkladı
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sona erdirme yönündeki konuları ele almak amacıyla bugün ABD Başkanı Donald Trump ile telefonla görüşeceğini bildirdi. Finlandiya'da resmi temaslarda bulunan Zelenski, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Zelenski, buradaki konuşmasında, Trump'ın dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefonda görüşmesinden sonra Rusya'nın Ukrayna'nın enerji altyapılarına yönelik saldırılarını sürdürdüğünü kaydetti.
'Putin'in sözleri gerçeklikten çok farklı'
Rusların gece boyunca enerji tesisleri de dahil olmak üzere Ukrayna'da iki hastane ve diğer hedeflere hava saldırıları düzenlediğini belirten Zelenski, şöyle konuştu:
"Yani Putin'in sözleri gerçeklikten çok farklı. Bu yüzden savunma desteğine ihtiyacımız var, hava savunmamız için desteğe ihtiyaç var, güvenlik ve insanların hayatlarını kurtarmak için Rusya'ya baskı yapmamız gerekiyor."
Zelenski, Rusya'nın Ukrayna'daki sivillere ve enerji altyapılarına saldırmadığı sürece Ukrayna'nın da karşı saldırı düzenlemeyeceğini ifade ederek, "Ruslar bizim nesnelerimize saldırmazsa, biz de kesinlikle saldırmayacağız" dedi.
Savaşı sona erdirmek yönünde gereken konuları ele almak amacıyla Suudi Arabistan'da geçen hafta ABD ve Ukrayna heyetleri arasında verimli görüşmelerin yapıldığını anımsatan Zelenski, Rusya'nın amacının ise savaşı uzatmak olduğunu savundu.
Trump ile Putin arasında yapılan telefon görüşmesinde, 30 günlüğüne enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulması konusunun da ele alındığını hatırlatan Zelenski, bugün Trump ile (telefonda) görüşeceğini bildirdi. Zelenski, "Bugün Başkan Trump ile görüşeceğim. Bugün kendisiyle detayları konuşacağız. Bundan sonraki adımların, detayların (olacağını) düşünüyorum" ifadeleri kullandı.
Kırmızı çizgi vurgusu
Zelenski, Rusya'nın işgal ettiği Ukrayna topraklarını olası müzakerelerde konuşulacak en önemli konu olacağını ifade ederek, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin kendileri için kırımızı çizgileri olduğunu vurguladı.
Rusya'nın kontrolündeki bölgeleri Rus toprağı olarak tanımayacaklarını vurgulayan Zelenski, savaşın sona ermesi için ateşkes sağlanmasının ilk adım olabileceğini belirtti. Zelenski, ateşkesin uygulanması amacıyla Suudi Arabistan'da bir toplantı yapılması durumunda Ukrayna'dan asker ve enerji uzmanlarından oluşan heyetin gönderileceğini bildirdi.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaş başlattığına dikkati çeken Zelenski, ülkesinin toprak bütünlüğü ve egemenliği için mücadele ettiklerini vurguladı. Zelenski, şu değerlendirmelerini paylaştı:
"Biz yaşıyoruz, kendimizi savunuyoruz, hayatta kalıyoruz, egemenliğimiz ve bağımsızlığımız için savaşıyoruz. Bu savaşı kesinlikle kazanacağız."
'Rusya'nın gerçek barışı istediğini göstermesi gerekiyor'
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ise dünyanın "dönüm noktasında" olduğunu belirterek, Ukrayna'da adil ve sürdürülebilir barış çağrısında bulundu. Bu barışın, Rusya'nın "saldırılarını sonlandırmasına bağlı olduğunu" dile getiren Stubb, "Ukrayna, Finlandiya, Avrupa ve ABD barış istiyor. Rusya'nın ise hala gerçek barışı istediğini göstermesi gerekiyor" dedi.
Stubb, Ukrayna'nın, Avrupa'nın bir parçası olduğunu söyleyerek, "Umarım yakında Avrupa Birliği ve NATO'da beraber olabiliriz" diye konuştu. ABD, Ukrayna ve Rusya'nın ateşkes görüşmeleri için "kabiliyetli ekipleri" olduğunu ve Avrupa'nın da böyle bir ekibi olması gerektiğini kaydeden Stubb, Trump ve Putin'in telefon görüşmesini "doğru yönde bir adım" şeklinde niteledi.
Google, ırksal ayrımcılık davasında 28 milyon dolar ödemeyi kabul etti
Google, beyaz ve Asyalı çalışanlara diğer etnik kökenlerden gelen çalışanlarına göre daha iyi ücret ödediği ve kariyer fırsatları verdiği suçlamasıyla açılan dava kapsamında 28 milyon dolar ödemeyi kabul ett
İsrail sınır kapılarını kapattı, Gazze'de kıtlığın ilk aşamasına girildi
Gazze Şeridi'ndeki Filistin hükümeti, İsrail'in devam eden ablukası ve 2 Mart'tan bu yana sınır kapılarının kapatılmasıyla yardımların girişinin engellenmesi neticesinde bölgenin "kıtlığın ilk aşamalarına" girdiğini bildirdi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Hükümetin Medya Ofis Müdürü İsmail es-Sevabite, yaptığı yazılı açıklamada Gazze Şeridi'ndeki kıtlık durumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sevabite, "Yaklaşık iki milyon kişinin gıda güvenliğini tamamen kaybetmesinin ardından Gazze Şeridi resmi olarak kıtlığın ilk aşamalarına girdi." ifadesini kullandı.
Filistinli yetkili, "bölgedeki sınır kapılarının kapatılması, aşevlerinin faaliyetlerinin durdurulması ve insani yardımın kesintiye uğraması nedeniyle Gazze Şeridi'nde benzeri görülmemiş bir insani felaket" yaşandığını kaydetti.
Temel gıda malzemeleri tedarik edilemiyor
Sevabite, sınır kapılarının kapatılması sonucu Filistin halkının en temel yaşam gereksinimlerinden mahrum kaldığını vurguladı.
Sebze ve meyve gibi ürünlerin tedarik edilemediğini aktaran Sevabite ayrıca yakıt girişinin engellenmesi ve sıkılaştırılan abluka nedeniyle onlarca fırının da çalışmasının durduğunu ifade etti.
Onlarca su kuyusu çalışmaz durumda
Bölgede ayrıca onlarca su kuyusunun kullanılamaz hale geldiğini kaydeden Sevabite, su krizinin derinleştiğine dikkati çekti.
Sevabite, sınır kapılarının kapatılmasıyla yaşanan sıkıntıların katlanarak arttığını, Gazze Şeridi'nde gazın olmayışından dolayı alternatif olarak odun kullanılmaya başlandığını aktardı.
Yakıt tedarikinin kesilmesinin ulaşım sektörünü tamamen felce uğrattığına işaret eden Sevabite, bu durumun, hareketin kısıtlanmasının yanı sıra hasta ve yaralıların naklini engellediğini ve binlerce kişinin hayatını tehdit ettiğini vurguladı.
"Gazze'de yaşam tamamen çökecek"
Sevabite, "İsrail'in saldırıları durmazsa ve sınır kapıları acilen açılmazsa gelecek günlerde Gazze Şeridi'nde yaşam tamamen çökecek" uyarısında bulundu.
Filistinliler aleyhinde işlenen soykırım suçunun devam etmesinden İsrail ve ABD yönetiminin doğrudan sorumlu olduğunu kaydeden Sevabite, bu suçların sorumlularının uluslararası yargıda hesap vermesi gerektiğini ifade etti.
Sevabite, uluslararası topluma ve insan hakları örgütlerine, İsrail'in saldırılarının durdurulması çağrısında bulundu.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 18 Mart sabahı düzenlediği hava saldırılarında, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 430 kişi hayatını kaybetti, 700'e yakın Filistinli yaralandı.
İsrail'de bir esir karşılığında birden fazla Filistinlinin serbest bırakılmasını yasaklayan tasarı sunuldu
İsrail'de aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi milletvekillerinin serbest bırakılacak her İsrailli esir karşılığında yalnızca bir Filistinli esirin serbest bırakılmasını öngören yasa tasarısı sunduğu bildirildi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Kanal 12 televizyonunun haberine göre, aşı sağcı Dini Siyonizm milletvekilleri, esir ailelerinin şiddetle karşı çıktığı bir İsrailli esire karşılık birden fazla Filistinli tutsağın serbest kalmasını yasaklayan yasa tasarısını meclise sundu.
Yasa tasarısında ayrıca, İsrailli esirlerin cenazeleri için Filistinli esirlerin serbest bırakılmasına izin verilmemesi öngörülüyor.
Aşırı sağcı Dini Siyonizm milletvekili Ohad Tal’ın, İsrail Meclisine sunduğu tasarının Tel Aviv yönetiminin ihlal ettiği Gazze’deateşkes ve esir takası anlaşmasıyla ilgili olmadığını söylediği aktarıldı.
Haberde, İsrailli esirlerin ailelerinin söz konusu yasa tasarısına şiddetle karşı çıktığı bildirildi.
Trump sınır dışı işlemlerini hızlandıran kararını iptal eden federal yargıcın azlini istedi
Trump, Truth Social sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu yetkilendirmeyi devreye sokan kararı engelleyen Washington DC Bölge Yargıcı James Boasberg'i hedef aldı
Rusya Savunma Bakanlığı: Kiev rejimi Trump’ın barış girişimini itibarsızlaştırmak üzere Rus topraklarına saldırdı
Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun Belgorod Bölgesi'ni 'istila' etme girişiminin püskürtüldüğünü duyurdu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun salı günü Belgorod Bölgesi'ni 'istila' girişiminde bulunduğunu ve tüm düşman saldırılarının püskürtüldüğünü açıkladı.
Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şu cümleler yer aldı:
“Rusya Federasyonu ve ABD başkanları arasında 18 Mart akşamı yapılması planlanan Ukrayna'daki çatışmanın çözümüne ilişkin müzakereler etrafında olumsuz bir arka plan yaratmak ve Trump'ın barış girişimlerini itibarsızlaştırmak amacıyla Kiev rejimi sabah saatlerinde Ukrayna ordusu birliklerini Belgorod Bölgesi'nin batı kesiminde Demidovka ve Prilesye yerleşimleri istikametinde Rus topraklarına sokmaya çalıştı. Düşman tarafından gün boyunca beşincisi 17.30 ile 18.45 arasında olmak üzere toplam beş saldırı gerçekleştirildi”
Söz konusu provokasyon girişiminde 200 kadar Ukrayna askeri ve aralarında beş tankın da bulunduğu 29 ekipman kullanıldığını açıklayan Savunma Bakanlığı, tüm düşman saldırılarının püskürtüldüğünü ve devlet sınırının geçilmesine izin verilmediğini dile getirdi.
Bakanlık, Rus-Amerikan görüşmesi öncesi Kiev rejiminin provokasyonunun engellendiğini vurguladığı açıklamasında Ukrayna ordusunun kayıplarını ise şu şekilde açıkladı:
- 60 kadar askeri personel,- 1 tank,- 7 zırhlı muharebe aracı,- 3 istihkam aracı
Trump-Putin görüşmesini değerlendiren Scholz: Açıklanan ateşkes önemli bir ilk adım olabilir
Almanya Başbakanı Scholz, Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesini değerlendirdi. Scholz, "Enerji altyapısına yönelik saldırılar için açıklanan ateşkes, bu yolda önemli bir ilk adım olabilir. Aynı durum denizde ateşkes için yürütülen müzakereler için de geçerli" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
arasındaki telefon görüşmesinde enerji altyapısına yönelik saldırılar için açıklanan ateşkesin, önemli bir ilk adım olabileceğini, bir sonraki adımın mümkün olan en kısa sürede tam bir ateşkes olması gerektiğini söyledi. Scholz, başkent Berlin'de, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Ukrayna'nın Avrupa'ya güvenebileceğini yineleyen Scholz, "Ukrayna'yı yarı yolda bırakmayacağız. ABD'nin desteğinin önemli ve vazgeçilemez olduğu açıktır" dedi.Olaf Scholz, bu yüzden ABD'nin askeri desteğini sürdürmesini isteyerek, Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesini de takip ettiklerini kaydetti.
"Tüm çabaların hedefi, adil ve kalıcı barış olmalı"
Basın toplantısı öncesinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve ABD tarafıyla temasta olduklarını aktaran Scholz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tamamen hemfikiriz. Tüm çabaların hedefi, Ukrayna için adil ve kalıcı bir barış olmalıdır. Enerji altyapısına yönelik saldırılar için açıklanan ateşkes, bu yolda önemli bir ilk adım olabilir. Aynı durum denizde ateşkes için yürütülen müzakereler için de geçerlidir. Bir sonraki adım, mümkün olan en kısa sürede Ukrayna için tam bir ateşkes olmalıdır." Başbakan Scholz, Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında karar verilemeyeceğini yineleyerek, Avrupa'daki ülkelerin de üzerine düşen görevlerini yerine getireceklerini dile getirdi.
Avrupa'nın savunma kabiliyetinin iyileştirilmesi
Ukrayna'daki savaşın, Avrupa'nın güvenliğine büyük etkisinin olduğunu ifade eden Scholz, bu yüzden Avrupa'nın kendi savunma kabiliyetini iyileştireceğini aktardı. Scholz, NATO'nun Avrupa ayağının güçlendirilmesiyle transatlantik ittifakının da güçlendirileceğine dikkati çekti.
20-21 Mart'ta düzenlenecek Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nde, Avrupa'nın savunma endüstrisini güçlendirecek konuları da ele alacaklarını aktaran Scholz, askeri teçhizatın birlikte geliştirilmesinin ve alımının, önemli bir konu olduğuna işaret etti. Olaf Scholz, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yarın Avrupa'nın savunma kabiliyetine ilişkin planını açıklayacağına dikkati çekerek, "Başta İngiltere ve Norveç olmak üzere, buna AB dışındaki Avrupalı ortaklarımızı da dahil etmeliyiz" ifadesini kullandı.
İsrail'in Gazze'ye saldırıları
İsrail'in Gazze'ye yönelik yeniden başlattığı saldırılara da değinen Scholz, "Gazze'de çatışmaların yeniden başlamasıyla birlikte yaşanan sivil kayıplardan derin endişe duyuyoruz." diye konuştu. Almanya'nın özellikle esirler konusunda endişe duyduğunu aktaran Scholz, "Hamas'a açık çağrım: Esirleri artık serbest bırakı." sözlerini sarf etti.
Başbakan Scholz, Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin görüşmelerin yapılması gerektiğini belirterek, Arap Ligi'nin planının bu konuda iyi bir temel oluşturduğunu kaydetti.
Macron, Scholz'u tebrik etti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Alman Meclisinde altyapı ve savunma harcamaları için milyarlarca euroluk kredi paketinin kabul edilmesinden dolayı Scholz'u tebrik etti ve bunun, Almanya ve Avrupa için iyi bir haber olduğunu vurguladı. Ukrayna ordusunu desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Macron, Ukrayna halkının yanında durduklarını belirtti.
"Son görüşmeler doğru yönde ilerliyor"
Macron, her zaman barıştan yana olduklarını ve ilk günden itibaren barışı savunduklarını söyleyerek, Almanya ve Fransa'nın tarihi rolünün Ukrayna'nın yanında olduğunu dile getirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Son görüşmeler, doğru yönde ilerliyor. Ukrayna için sağlam ve kalıcı bir barış istiyoruz." dedi.Kontrol edilebilen ve denetlenebilen bir ateşkes istediklerini aktaran Macron, kalıcı barış için görüşmelerin yapılması gerektiğini anlattı. Kalıcı bir ateşkes olması durumunda Ukrayna için güvenlik garantilerinin olması gerektiğini de vurgulayan Macron, bunların hiçbirinin Ukrayna masada yer almadan olamayacağının altını çizdi.
Kaynak: AA
Netanyahu: Şu andan itibaren müzakereler sadece ateş altında yürütülecek
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırıların ardından yaptığı açıklamada, "Şu andan itibaren müzakereler sadece ateş altında yürütülecek" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırıların ardından açıklamalarda bulundu. Netanyahu, İsrail’in Hamas’a karşı yoğun mücadeleye geri döndüğünü, istihbarat servisleri ve İsrail ordusunun bu eylem tarzını tavsiye ettiğini söyledi.Hamas’ın daha fazla rehinenin serbest bırakılması yönündeki tüm önerileri reddettiğini iddia eden Netanyahu, bu nedenle askeri harekatın yeniden başladığını açıkladı. İsrail’in artık Hamas’a karşı giderek artan bir güçle operasyon düzenleyeceğini belirten Netanyahu, "Şu andan itibaren müzakereler sadece ateş altında yürütülecek. Bu sadece başlangıç" dedi.Netanyahu, İsrail’in Gazze’deki tüm hedeflerine ulaşana kadar saldırılara devam edeceğini aktardı. İsrail’in dün gece saatlerinde Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırılarda şu ana kadar 404 kişi hayatını kaybetti, 562 kişi de yaralandı.
Husiler: İsrail'de Nevatim Hava Üssü'nü balistik füzeyle vurduk
Yemen'deki Husiler, ABD ile İsrail ordusu tarafından ortaklaşa kullanılan Nevatim Hava Üssü'nü balistik bir füzeyle vurduğunu duyurdu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Husilerin Sözcüsü Yahya Seri, yerel bir televizyonda yaptığı açıklamada, İsrail'deki hedefleri genişletme tehdidinde bulundu. Gazze Şeridi'ne saldırıların durmaması halinde İsrail'e saldırıları artırma tehdidinde bulunan Seri, "Filistin 2 süpersonik füzesiyle Nevatim Hava Üssü'nü başarılı bir şekilde vurduk" dedi.
"Yemen yönetimiyle, halkıyla ve ordusuyla Gazze'deki kardeşlerimizin maruz kaldığı katliamlara karşı eli kolu bağlı durmayacaktır" ifadelerini kullanan Seri, yönetimlerindeki silahlı kuvvetlerin Filistin'deki mazlumların zaferi ve savunması için tüm gücünü ortaya koyacağını dile getirdi.
Husilere bağlı güçlerin, düşmanları ABD'ye karşı koymaya devam edeceğini belirten Seri, Gazze'ye saldırılara son verilerek, yardımlar gönderilip, abluka kalkana kadar İsrail'in deniz seyrüseferine engel olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Öte yandan İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Yemen'den İsrail yönünde atılan balistik bir füze sebebiyle uyarı sirenlerinin çaldığı duyuruldu.
Açıklamada, söz konusu balistik füzenin İsrail hava sahasına girmeden hava savunma sistemi tarafından düşürüldüğü kaydedildi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Gerapetritis: Kıbrıs meselesinde tek çözüm adanın birleşmesi
Yunanistan Dışişleri Bakanı Giorgos Gerapetritis, Kıbrıs meselesinde tek çözümün adanın tekrar birleşmesi olduğuna inandığını kaydetti
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Gerapetritis, Cenevre'de düzenlenen Kıbrıs konulu genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantı sonrasında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Görüşmenin, taraflar arasında güven artırıcı önlemler çerçevesinde şekillendiğini belirten Gerapetritis, mayın temizlenmesi, çevre, gençlik, mezarlıkların restorasyonu gibi konuların ele alındığını kaydetti.
Gerapetritis, görüşmelerin bundan sonraki adımları için Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından özel temsilci atanmasına karar verildiğine işaret ederek, "Kıbrıs meselesinin şu an BM gündeminin ilk sıralarında yer alması son derece önemlidir. Gayriresmi toplantılar hem ikili hem de beşli formatta devam edecek." dedi.
Temmuz sonunda yeni bir beşli toplantının beklendiğini aktaran Gerapetritis, sözlerine şöyle devam etti:
"Kıbrıs Türk tarafının tezi her ne kadar BM Güvenlik Konseyi kararlarının belirlediği çerçeve açısından farklı bir çizgide de olsa güven inşası için diyalog kurulması son derece önemlidir. Tek çözüm adanın tekrar birleşmesidir."
Putin ve Trump anlaştı: 30 gün süreyle ateşkes sağlandı
Kremlin Sarayı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Rusya ve Ukrayna’nın birbirlerinin enerji altyapısını 30 gün süreyle vurmamaları yönündeki önerisini kabul ettiğini ve Rus ordusuna bu yönde emir verdiğini açıkladı
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Dan Scavino'nun X hesabından yaptığı paylaşıma göre, iki lider, kapsamlı ve verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. ABD yerel saatiyle 10.00'da başladığı belirtilen görüşme 2,5 saat sürdü.
ABD'den ateşkes açıklaması:
Beyaz Saray Trump-Putin görüşmesine ilişkin şu açıklama yapıldı:
“Bugün Başkan Trump ve Başkan Putin Ukrayna savaşında barış ve ateşkes ihtiyacını konuştular. Her iki lider de bu çatışmanın kalıcı bir barışla sona ermesi gerektiği konusunda mutabık kaldı. Ayrıca ABD ve Rusya arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi ihtiyacını da vurguladılar. Hem Ukrayna hem de Rusya'nın bu savaşta harcadığı kan ve para, kendi halklarının ihtiyaçları için daha iyi harcanabilirdi.Bu çatışma hiç başlamamalıydı ve samimi ve iyi niyetli barış çabalarıyla uzun zaman önce sona erdirilmeliydi. Liderler barış hareketinin enerji ve altyapı ateşkesinin yanı sıra Karadeniz'de deniz ateşkesinin uygulanmasına yönelik teknik müzakereler, tam ateşkes ve kalıcı barış ile başlayacağı konusunda mutabık kalmışlardır. Bu müzakereler Orta Doğu'da derhal başlayacaktır.Liderler, gelecekteki çatışmaları önlemek için potansiyel bir işbirliği bölgesi olarak Orta Doğu hakkında geniş bir şekilde konuştular. Ayrıca stratejik silahların yayılmasının durdurulması ihtiyacını ve bunun mümkün olan en geniş şekilde uygulanmasını sağlamak üzere başkalarıyla birlikte çalışacaklarını ele aldılar. İki lider İran'ın asla İsrail'i yok edecek bir konumda olmaması gerektiği görüşünü paylaştı.İki lider, ABD ve Rusya arasında ikili ilişkilerin geliştiği bir geleceğin çok büyük getirileri olacağı konusunda mutabık kaldı. Buna muazzam ekonomik anlaşmalar ve barış sağlandığında jeopolitik istikrar da dâhildir”
Rusya'dan ateşkes açıklaması:
Kremlin'den yapılan açıklamaya göre Putin, Trump'ın Rusya ve Ukrayna'nın birbirlerinin enerji altyapısını 30 gün süreyle vurmamaları yönündeki önerisini kabul etti ve Rus ordusuna buna uygun bir emir verdi.
Kremlin, iki liderin Ukrayna konusunda “ayrıntılı ve samimi bir görüş alışverişinde” bulunduklarını söyledi.
Telefon görüşmesi sırasında Putin, çatışmanın çözümünün Rusya'nın kendi güvenlik çıkarlarını ve savaşın temel nedenlerini dikkate alarak “kapsamlı, sürdürülebilir ve uzun vadeli” olması gerektiğini söyledi.
İki lider ABD'nin Ukrayna'nın geçen hafta kabul ettiği 30 günlük ateşkes önerisini de ele aldı.
Kremlin, Putin'in böyle bir ateşkesin izlenmesi ve Ukrayna tarafından daha fazla asker seferber etmek ve yeniden silahlanmak için kullanılmasının önlenmesi konusunda “önemli noktaları” gündeme getirdiğini söyledi.
Kremlin, “Çatışmanın tırmanmasını önlemenin ve siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesi için çalışmanın temel koşulunun, yabancı askeri yardımın ve Kiev'e istihbarat bilgisi sağlanmasının tamamen durdurulması gerektiği vurgulandı” dedi.
Kremlin'in açıklamasında Ukrayna ve Avrupa'nın muhtemelen karşı çıkacağı bir "kilit koşul" da yer aldı ve şu ifadelere yer verildi:
"Çatışmanın tırmanmasının önlenmesi ve siyasi ve diplomatik yollarla çözüme kavuşturulması için kilit koşul, yabancı askeri yardımın ve Kiev'e istihbarat bilgisi sağlanmasının tamamen durdurulması gerekli"
İngiliz Dışişleri Bakanı İsrail'i ilk kez uluslararası hukuku ihlalle suçladı, Başbakanlık geri adım attı
İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara, İsrail'i ilk kez uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlayan Dışişleri Bakanı David Lammy'nin açıklamalarının ardından, "Hükümet, uluslararası bir mahkeme değildir, bu yargıya varmak mahkemelerin işidir" değerlendirmesinde bulundu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, Gazze'ye insani yardım girişini engelleyen İsrail'i uluslararası hukuku ihlalle suçlayan Lammy'nin ifadeleriyle ilgili açıklama yaptı.
Sözcü ilk kez İsrail'i uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlayan Lammy'nin ifadelerine karşı, "Hükümet uluslararası bir mahkeme değildir. Bu yargıya varmak mahkemelerin işidir." değerlendirmesini yaptı.
İsrail'e uluslararası hukuktan kaynaklı sorumluluklarına uyma çağrısı yapmayı sürdüreceklerini kaydeden Sözcü, "İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin uluslararası insancıl hukuku ihlal riski taşıdığına ilişkin düşüncemiz değişmedi" ifadelerini kullandı.
Parlamentoda dün milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Lammy, İsrail'in Gazze'ye yardımların girişini engellemesiyle ilgili soruya "Bu, uluslararası hukukun ihlalidir. İsrail'in kendi güvenliğini sağlaması hakkıdır ama Gazze'ye son yardım 15 gün önce girdi. Yardımların eksikliği kabul edilemez." yanıtını vermişti.
Lammy, aynı konudaki başka bir soruya verdiği yanıtında ise "İsrail uluslararası insancıl hukuku ihlal ediyor" demişti.
Rusya'nın Leningrad bölgesinde savaş helikopteri düştü
Rusya'nın Leningrad bölgesinde "Mi-28" tipi savaş helikopterinin eğitim uçuşu esnasında düştüğü bildirildi
Trump ile Putin'in 2,5 saat süren telefon görüşmesi sona erdi
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yaklaşık iki buçuk saat süren telefon görüşmesi sona erdi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Dan Scavino'nun X hesabından yaptığı paylaşıma göre, iki lider, kapsamlı ve verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
ABD yerel saatiyle 10.00'da başladığı belirtilen görüşmenin 2,5 saat sürdüğü bildirildi.
Henüz Beyaz Saray'dan görüşmeye ilişkin açıklama yapılmazken, Rusya-Ukrayna ateşkes sürecinin ele alındığı görüşmenin "verimli" geçtiği belirtildi.
İsrail'in ateşkesi bozması aşırı sağı 'memnun etti': Ben Gvir hükümete geri dönüyor
İsrail'de, Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşmasının uygulamaya girmesinin ardından istifa ederek koalisyon hükümetinden ayrılan aşırı sağcı lider Itamar Ben Gvir ile partisinin kabineye geri döndüğü bildirildi.
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Likud Partisi ve Itamar Ben Gvir'in Yahudi Gücü Partisi'nden yapılan ortak açıklamada eski bakan Ben Gvir'in hükümete dönmesi konusunda anlaşmaya varıldığı duyuruldu. Açıklamada, Yahudi Gücü Partisi'nin İsrail hükümetine geri dönüşü konusunda yapılan görüşmelerde anlaşma sağlandığı ve partinin istifa eden bakanlarının da bugün tekrar görevlerine başlayacağı aktarıldı.
Ben Gvir, Gazze Şeridi'nde gece boyunca yapılan hava saldırılarının ardından askeri operasyonların yeniden başlatılmasını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Saldırılar, Hamas komutanlarını, üyelerini ve altyapısını hedef aldı. Ben Gvir yaptığı açıklamada, “Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail Devleti'nin yoğun çatışmalara geri dönmesini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Ben Gvir açıklamasına “Son birkaç ayda söylediğimiz gibi, hükümetten çekildiğimizde, İsrail’in Gazze'de savaşa geri dönmesi gerektiğini belirttik. Bu, Hamas terör örgütünü yok etmek ve rehinelerimizi geri getirmek için doğru, ahlaki, etik ve haklı bir adımdır. Savaş Hamas yok edilene kadar sürmeliydi" dedi.
Ben Gvir'in partisi ateşkese tepki olarak istifa etmişti
İsrail'in aşırı sağcı eski Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını protesto etmek amacıyla Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kabinesinden istifa etmişti.
Ben Gvir, anlaşmaya karşı çıkmasının nedenleri olarak İsrail'in yüzlerce Filistinli mahkumu serbest bırakmasını, Gazze’nin Mısır sınırından askerlerini çekmesini ve Hamas’ın Gazze’de iktidarda kalma ihtimalini işaret etmişti. İstifasından önce yaptığı açıklamada ateşkesi “sorumsuz” olarak nitelendiren Ben Gvir, bunun “İsrail’in tüm kazanımlarını yok edeceğini” savunmuştu.
Ben Gvir’in istifası ateşkesi doğrudan etkilemese de Netanyahu’nun koalisyonunu zayıflatarak baskı yaratmıştı. Ben Gvir'in istifa sürecinde yaptığı çağr aşırı sağın toplu istifasına yol açsaydı Netanyahu hükümeti düşebilirdi.
Ben Gvir kimdir?
Ben Gvir, Ulusal Güvenlik bakanı olarak hatırı sayılır bir siyasi nüfuza sahipti. Bu etkisini kullanarak Netanyahu'yu Gazze'deki savaşa devam etmesi için teşvik etti ve geçmişte ateşkes çabalarını engellediğini defalarca kez açıkladı.
Ben Gvir, "ırkçılık ve terörist bir örgütü desteklemek" gibi suçlardan sekiz kez ceza aldı. Gençken, aşırı görüşleri nedeniyle zorunlu askeri hizmetten men edildi. 1995'te Başbakan İzhak Rabin'in arabasının kaput süsünü kırarak ulusal bir figür haline geldi. Rabin, Filistinlilerle barış çabalarına karşı olan bir aşırı sağcı tarafından suikastle öldürülmeden birkaç hafta önce Ben Gvir “Onun arabasına ulaştık, ona da ulaşacağız” dedi. İki yıl sonra Ben Gvir, İrlandalı şarkıcı Sinead O'Connor'ı Kudüs'teki barış konserini iptal etmeye zorlayan protesto kampanyalarını, ölüm tehditlerini düzenlemeyi üstlendiğini açıkladı.
AP'de yer alan bilgilere göre Ben Gvir’in siyasi yükselişi, yıllarca süren meşruiyet kazanma çabalarının bir sonucu olarak şekillendi. Aynı zamanda İsrailli seçmenlerdeki sağ eğilimleri yansıttı ve aşırı milliyetçi ideolojiyi ana akıma taşıyarak bağımsız Filistin umutlarını zayıflattı. Hukuk eğitimi alan Ben Gvir, Filistinlilere karşı şiddet suçlamasıyla yargılanan aşırı sağcı Yahudilerin savunmasını başarılı şekilde yaparak tanındı. Keskin zekası ve neşeli tavırlarıyla medya dünyasında popüler bir figür haline geldi, zaman içerisinde siyasete atıldı.
Bakanlığı olaylı geçti
Ben Gvir 2022 seçimlerinin ardından Netanyahu ve aşırı sağcı ortaklarının iktidara gelmesiyle bakanlık görevini üstlendi. Seçim öncesi yaptığı açıklamada Ben Gvir “Son bir yıldır İsrail’i kurtarmak için bir misyon üzerinde çalıştım. Milyonlarca vatandaş gerçek bir sağcı hükümet bekliyor. Onlara bunu sunma zamanı geldi” ifadelerini kullandı. Görev süresi boyunca, Yahudi vatandaşlara tabanca dağıtılmasını teşvik etmek, Netanyahu’nun ülkenin hukuk sistemini yeniden şekillendirmeyi amaçlayan tartışmalı girişimini desteklemek ve ABD liderlerini eleştirmekle gündeme geldi.
Mayıs ayında, ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Refah’a müdahale ederse askeri yardımları kesmekle tehdit ettiğinde Ben Gvir sosyal medya platformu X’te, "Hamas Biden’ı seviyor" ifadelerini kullanarak Biden’a tepki göstermişti.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'den camilerdeki hoparlörlere el konulması talimatı
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, özellikle Araplar ile Yahudilerin karışık olarak yaşadığı kentlerde bulunan camilerdeki hoparlörlere el konulması talimatı verdi
Putin'in temsilcisinden Elon Musk'a övgü: Kendini insanlığı ilerletmeye adamış eşsiz bir lider
Rusya lideri Vladmiri Putin'in uluslararası ekonomik işbirliğinden sorumlu özel temsilcisi Kiril Dmitriyev, uzay mekiği ve roket üreticisi Elon Musk'la uzay alanında işbirliği için yakında görüşeceklerini belirterek, "Musk'ın insanlığı ilerletmeye adanmış eşsiz bir lider olduğuna inanıyoruz" dedi.
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uluslararası ekonomik işbirliğinden sorumlu özel temsilcisi Kiril Dmitriyev, Elon Musk'la yakında uzay konusunda işbirliğine yönelik görüşme yapacaklarını söyledi. Aynı zamanda Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Başkanı da olan Dmitriyev, başkent Moskova'da gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın, Ukrayna'ya kıyasla çok daha fazla nadir toprak elementine sahip olduğuna işaret eden Dmitriyev, "Bu konuda ve diğer ülkelerle işbirliği yapabiliriz. Bazı nadir toprak elementi rezervlerini inceliyoruz ve oldukça umut vericiler." diye konuştu. Dmitriyev, söz konusu rezervlerin geliştirilmesi için belirli bazı teknolojilerin gerektiğini ve bu konuda ABD ile işbirliğine açık olduklarını dile getirdi.
ABD ile uzay alanında da işbirliği yapabileceklerini anlatan Dmitriyev, "Bu konuda yakında Musk ile görüşeceğiz. Musk'ın insanlığı ilerletmeye adanmış eşsiz bir lider olduğuna inanıyoruz" dedi. Putin de 21 Şubat'ta, ülkenin en büyük bankalarından Gazprombank'a, iş insanı Musk ile işbirliği yapma talimatı vermişti.
Kaynak: AA
Putin'den Gazprombank'a 'Elon Musk'la işbirliği' talimatı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Gazprombank Başkan Yardımcısı Dmitriy Zauers ile yaptığı görüşmede, ABD Başkanı Donald Trump'ın en yakın müttefiklerinden iş insanı Elon Musk'la teknoloji alanında işbirliğine gidilmesi talimatını verdi. Putin, "Musk ile güçleri birleştirmek lazım" dedi
Rusya Devlet Başkanı ülkenin en büyük bankalarından Gazprombank'a iş insanı ile işbirliği yapma talimatı verdi. Putin, başkent Moskova'da düzenlenen 'Geleceğin Teknolojileri Forumu' kapsamında Gazprombank Başkan Yardımcısı Dmitriy Zauers ile görüştü.
Zauers ile roket ve uzay teknolojileri alanında kullanılan pilleri inceleyen Putin, "Musk ile güçleri birleştirmek lazım" dedi. Musk'ın ABD'nin idari birimlerinde yeniden yapılandırma süreciyle ilgilendiğine işaret eden Putin, "Yeniden yapılandırma süreci bitince bilim işlerine dönecek. Kendisiyle işbirliği yapın. Uzayda birlikte çalışmayı istişare ediyoruz, bu alanda da işbirliği yapabiliriz" diye konuştu.
Tesla, SpaceX ve X'in sahibi Musk, ABD'de Hükümet Verimliliği Departmanı'nın da (DOGE) yöneticiliğini yapıyor. Gazprombank, ABD'nin yaptırım uyguladığı Rus bankaları arasında yer alıyor.
Kaynak: AA
Comentários