top of page

4 Nisan 1

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 4 Nis
  • 19 dakikada okunur

New York Belediye Başkanı Eric Adams'a yönelik yolsuzluk suçlamaları düşürüldü

ABD Adalet Bakanlığı'nın New York Belediye Başkanı Eric Adams'a yönelik tüm suçlamaların düşürülmesini talep etmesinin ardından federal mahkeme yolsuzluk davasını "tekrar açılamayacak" şekilde düşürdü

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkındaki yolsuzluk davası, ABD Bölge Yargıcı Dale Ho tarafından “kalıcı olarak” reddedildi. Hâkimin kararı, bağımsız bir hukukçu tarafından sunulan görüş doğrultusunda alındı. Ancak bu karar, Adalet Bakanlığı’nın davanın “yeniden açılabilecek şekilde” düşürülmesi talebiyle çelişiyor.


Bazı eleştirmenler, davanın yeniden açılma ihtimalinin kalması hâlinde Adams’ın, özellikle göçmenlik politikalarında, Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump yönetiminin taleplerine bağımlı hale gelebileceğini savunuyordu. Hâkim Ho da bu görüşe katıldı. Kararında, böyle bir ihtimalin “Belediye Başkanı’nın özgürlüğünün, federal hükümetin göçmenlik önceliklerine uyumuna bağlı olduğu izlenimini yaratacağını” ifade etti.

Türk yetkililerden rüşvet aldığı iddiası

Kasım ayında yapılacak New York belediye başkanlığı seçimleri öncesinde, popülaritesi düşen Adams için dava, kampanyaların öne çıkan gündem maddelerinden biri olmuştu. 64 yaşındaki belediye başkanı, Türk yetkililerden yasa dışı bağış ve rüşvet aldığı, buna karşılık itfaiye ekiplerini güvenlik endişelerine rağmen Manhattan’daki yeni Türk Başkonsolosluğu’na izin vermeleri için baskı yaptığı iddialarını reddetmişti.


Türkevi ile ilgili iddialar

İddianamede o dönem New York'ta görevli olan bir üst düzey Türk diplomatın ismi birçok kere geçiyordu.Bu kişinin Rana Abbasova isimli kişiyle iletişimde olduğu iddia ediliyor. Abbasova’nın Belediye Başkanı Adams’ın Dış İlişkiler Ofisi’nin protokol direktörü olarak çalıştığı belirtiliyor.Abbasova ile diplomatın, Adams’ın Türk Havayolları biletleri ve İstanbul’da geçirdiği sürede lüks bir kalış yapabilmesi için konuştuğu öne sürülüyordu. Bu hediyeler ve indirimler sonrası aynı diplomatın Abbasova’ya, New York'taki 36 katlı Türkevi binasıyla ilgili yardım talebinde bulunduğu iddia ediliyordu. 

İddianameye göre, New York itfaiyesi binanın yangın güvenliğiyle ilgili kaygılar nedeniyle açılış için onay vermemekte diretti. Binanın açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın New York ziyaretine yetişmesi için Türk diplomat, Abbasova’ya mesaj atarak "Sıra sizde" dediği öne sürülüyor. İddianameye göre, Adams sonrasında New York itfaiyesinin yangın güvenliğinden sorumlu yetkililerine baskı yaptı ve binanın yangın güvenliği sistemleriyle ilgili çekincelerini dile getirmelerine karşın, açılış için gereken onayın verilmesini sağlamıştı. 



UCM'nin yakalama kararına rağmen: Netanyahu Macaristan'a gidiyor

UCM'nin hakkında yakalama emri verdiği Netanyahu, Macaristan'da Viktor Orban ile görüşecek. İsrail basınında yer alan habere göre iki liderin gündeminde, Trump'ın Gazze planı yer alacak

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Macaristan ziyaretinde bulunacak. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin hakkındaki yakalama kararına rağmen Macaristan'a giden Netanyahu söz konusu ziyaretinde Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile bir araya gelecek. Çarşamba akşamı Budapeşte'de Orban ile bir araya gelecek Netanyahu'nun planlanan programın detayları bir Holokost anıtına yapılacak ziyaretle sınırlı şekilde basına duyuruldu.

Bu gezi, UCM'nin geçen yıl Kasım ayında hem kendisi hem de eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasından bu yana Netanyahu'nun ikinci yurtdışı ziyareti olacak. İsrail Başbakanı, şubat ayında yakın müttefiki ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington'u ziyaret etmişti.İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri UCM üyesi değil. Ancak Macaristan da dahil olmak üzere tüm Avrupa Birliği üyesi ülkeler UCM'ye üye ve bu da UCM'nin yakalama emirlerini uygulamak zorunda oldukları anlamına geliyor. Sağcı bir siyasetçi olan Orbán, Macaristan'daki demokratik standartlar ve insan hakları konusunda AB ile sık sık anlaşmazlığa düşmesiyle gündeme geliyor. 

Masada neler olacak?

Times of Israel'in bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Netanyahu ve Orban, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planına Macaristan'ın verebileceği olası desteği görüşecek.

Orban, Netanyahu'yu UCM'nin yakalama kararından hemen sonra, Kasım ayında ülkesine davet ettiğini açıklamıştı. Orban o dönemde UCM tarafından verilen yakalama emrinin “yerine getirilmeyeceğini” ifade etmişti. 


Putin, Rus şirketlerindeki Goldman Sachs'a ait hisselerin satışına onay verdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Goldman Sachs'ın bazı Rus şirketlerdeki hisselerinin Balchug Capital adlı şirket tarafından satın alınmasını onayladı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in onayladığı kararname, ülkenin yasal bilgi sisteminde yayımlandı. Buna göre, Goldman Sachs'ın bazı Rus şirketlerdeki hisselerinin Balchug Capital adlı şirket tarafından satın alınmasına izin verildi.

Goldman Sachs'ın hisselerinin satışına onay verilen şirketler arasında, Inter RAO, Gazprom, Rosneft, Surgutneftegaz, Novatek, NLMK, Rostelecom, Tatneft ve Lukoil bulunuyor.

Putin, Goldman Sachs'ın ülkedeki iştirakinin Ermenistan merkezli Balchug Capital tarafından satın alınmasını da 31 Ocak'ta onaylamıştı.

Rusya Merkez Bankası, Goldman Sachs'ın aracılık lisansını Ağustos 2024'te iptal etmişti. Batılı çok sayıda banka ve finans kurumu Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya'daki faaliyetlerini sonlandırmıştı.



Rusya'nın Karadeniz'deki limanının faaliyetlerine kısıtlama

Rus petrol boru hattı işletmecisi Transneft, Karadeniz'deki Novorossiysk Limanı'nda demirlemeye geçici olarak kısıtlama getirildiğini bildirdi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Transneft'ten yapılan yazılı açıklamada, Rusya Federal Ulaştırma Denetleme Servisi'nin Novorossiysk Limanı'nda denetleme yaptığı belirtildi. Denetleme sonucunda limandaki demirlemeye 90 günlük kısıtlama getirildiğine işaret edilen açıklamada, limandaki ihlallerin 30 Haziran'a kadar giderilmesi gerektiği kaydedildi.

Karadeniz'de bulunan Novorossiysk Limanı, Rusya'nın en büyük ihracat noktaları arasında yer alıyor.

Kerç Boğazı'nda fırtına nedeniyle 15 Aralık 2024'te ayrı ayrı kazalara karışan, Rusya'ya ait "Volgoneft-212" ve "Volgoneft-239" tanker gemilerinin hasar görmesi sonucu petrol sızıntısı olmuş, bölge şehirlerinde çevre felaketi yaşanmıştı.


Trump'ın 'verimlilik önlemleri' mahkumlara yaradı: Bazı mahkumlar personel eksikliğinden erken tahliye edilecek

ABD'de 2 bini aşkın cezaevi çalışanının kovulması nedeniyle bazı mahkumlar erken tahliye edilecek



İsrail, tüm ABD ürünlerine gümrük vergisini kaldıracağını duyurdu

İsrail, en büyük ticaret ortağı ABD'den ithal edilen tüm ürünler için gümrük vergisinin kaldırılacağını bildirdi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İsrail Başbakanlık Ofisi, Maliye Bakanlığı ve Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı’ndan yapılan ortak açıklamaya göre, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, ABD'den gelen ürünlere uygulanan tüm gümrük vergilerini iptal etme kararı aldı.

Açıklamada, ABD ile 1985'te imzalanan serbest ticaret anlaşmasıyla İsrail'in söz konusu ülkeden ithal edilen malların büyük bir bölümüne halihazırda gümrük vergisi uygulanmadığı kaydedildi.

ABD'den ithal edilen ürünlere ilişkin vergi muafiyetinin öncelikle gıda ve tarım kategorilerindeki sınırlı sayıda ürünle başlayacağı ve daha sonra tüm ürünlerde uygulanacağı belirtilen açıklamada, gıda ve tarım ürünlerinde gümrük vergisinin kaldırılmasının İsrail halkının yaşam maliyetini düşüreceği ifade edildi.

Amerika Birleşik Devletleri, 2024 yılında 34 milyar dolar değerinde ikili ticaretle İsrail'in en büyük ticaret ortağı ve en yakın müttefiki konumunda. Başbakan Netanyahu, Ekonomi Bakanı Nir Barkat ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile yaptığı ortak açıklamada “Amerikan malları üzerindeki gümrük vergilerinin kaldırılması; piyasayı rekabete açmak, ekonomiyi çeşitlendirmek ve yaşam maliyetini düşürmek için atılan bir başka adımdır. İsrail ekonomisine ve vatandaşlarına sağlayacağı ekonomik faydaların yanı sıra, bu hamle İsrail ile ABD arasındaki ittifak ve bağları daha da güçlendirmemizi sağlayacaktır" dedi. 

İsrail ve ABD 40 yıl önce bir serbest ticaret anlaşması imzaladı ve ABD'den gelen malların yaklaşık yüzde 98'i artık vergiden muaf. Maliye bakanlığı, ABD'den yapılan ithalattan (özellikle tarım sektöründe) elde edilen gümrük vergisi tahsilatının yılda yaklaşık 42 milyon şekel (11,3 milyon dolar) olduğunu kaydetti. Smotrich daha önce ABD'den ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergilerinin kaldırılması için bir kararname imzalamış ve Barkat ile Tarım Bakanı Avi Dichter'e mektup yazarak bu adımı desteklemelerini istemişti.


Pentagon, ABD'nin Orta Doğu'daki askeri kapasitesini artıracağını duyurdu

ABD Savunma Bakanlığı, İran ile gerilim sürerken Orta Doğu’ya ilave askeri varlık konuşlandırılacağını açıkladı. Kararın gerekçesi ise "bölgedeki istikrarı desteklemek ve serbest ticaret akışını korumak" olarak belirtildi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Orta Doğu’daki askeri varlığını genişletme kararı aldı. Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, bu kararın “istikrarı desteklemek, saldırgan davranışları caydırmak ve serbest ticaret akışını güvence altına almak” amacıyla alındığını belirtti.

AA'nın haberine göre Savunma Bakanı Pete Hegseth’in talimatıyla bölgeye ilave savaş uçakları sevk edilecek. Bu adımın, ABD’nin hava savunma kapasitesini güçlendirmesi bekleniyor.

Pentagon’un açıklamasında İran’a doğrudan bir atıf yapılmazken, Parnell, “İran’ın ABD çıkarlarını tehdit etmesi halinde gerekli karşılığın verileceğini” vurguladı.

Trump’tan mektup, Tahran’dan sert yanıt

ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mart’ta İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e hem müzakere çağrısı yapan hem de tehdit içeren bir mektup gönderdiğini açıkladı. Mektup, günler sonra Birleşik Arap Emirlikleri aracılığıyla İran’a ulaştırıldı; Tahran cevabını 27 Mart’ta Umman üzerinden iletti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, doğrudan görüşmeye kapalı olduklarını belirtti; yalnızca nükleer meselelerde dolaylı müzakerelere açık olduklarını ifade etti. İran’ın savunma kapasitesini ise pazarlık konusu yapmayacaklarını vurguladı.

Trump, Amerikan basınına yaptığı açıklamalarda, “İran anlaşmaya varmazsa, daha önce görülmemiş şekilde bombalanabilir” ifadelerini kullandı. Hamaney ise bu tehdide karşılık, herhangi bir saldırıya güçlü yanıt verileceğini söyledi.


İsrail, Gazze’deki kara harekâtını genişletiyor: Büyük çaplı tahliyeler yapılacak

İsrail Savunma Bakanı Katz, Gazze’de büyük bir askeri operasyonun başladığını ve geniş alanların “İsrail’in güvenlik bölgelerine” dahil edileceğini açıkladı. Gazze’nin güneyindeki Refah sakinlerine bölgeyi terk etmeleri çağrısı yapıldı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi’ndeki kara harekâtının genişletildiğini duyurdu. Gallant’a göre, operasyon kapsamında geniş topraklar ele geçirilecek ve bu bölgeler İsrail’in güvenlik alanlarına dahil edilecek.

Büyük çaplı tahliye 

Açıklamada, çatışma bölgelerinden “büyük çaplı tahliyeler” yapılacağı belirtildi ancak detay verilmedi. Harekâtın hedefi, “teröristlerin ve altyapılarının temizlenmesi” olarak tanımlandı.

Refah'ı terk etme çağrısı yaptılar

İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Refah bölgesinde yaşayanlara evlerini terk etmeleri ve kuzeye yönelmeleri çağrısında bulundu.

Geçen ay CNN’e konuşan bir İsrailli yetkili ve konuyla ilgili bilgi sahibi ikinci bir kaynak, İsrail’in Gazze’de on binlerce askerin katılacağı kapsamlı bir kara harekâtı planladığını belirtmişti. Ancak Gallant’ın yeni açıklamasında, bu yeni harekât için ek asker sevk edilip edilmeyeceği belirtilmedi.

Haberin açıklandığı saatlerde İsrail’in hava saldırıları da sürüyordu. Han Yunus’taki Nasser Hastanesi ve Avrupa Hastanesi’ne göre, Gazze’nin güneyine düzenlenen saldırılarda en az 17 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 13’ü, Refah’tan kaçtıktan sonra bir evde barınan kadın ve çocuklardan oluşuyordu. Gazze’nin merkezine düzenlenen ayrı bir saldırıda ise 2 kişi öldü.

İsrail, iki hafta önce Hamas’la iki aydır süren ateşkesi sonlandırarak saldırılara yeniden başlamıştı. Bu hamle, bölgeye insani yardım girişinin tamamen engellenmesinin ardından geldi. İsrail, halen hayatta olduğu düşünülen 24 rehinenin serbest bırakılmasına kadar bazı bölgelerde kalıcı askeri varlık sürdüreceğini açıklamıştı.

Bu süreçte yüzlerce Filistinli yaşamını yitirdi. Birleşmiş Milletler ise bölgede gıda stoklarının tükenmek üzere olduğu uyarısını yaptı.

Haftalardır planlama yürütülüyordu

Yeni Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Eyal Zamir liderliğindeki İsrail ordusu, haftalardır geniş çaplı bir kara harekâtı için planlama yürütüyordu. Bu tür bir operasyonun, uzun vadeli bir işgal ve yıllarca sürebilecek direnişlerle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.

Rehine yakınları: Dehşete düştük

Ancak kamuoyunun büyük bir kısmı, yeniden savaşa dönmek yerine rehine takası için bir anlaşma yapılmasını talep ediyor. Rehinelerin ailelerini temsil eden forumdan  yapılan açıklamada, askeri harekâtın genişletilmesi karşısında “dehşete düştükleri” belirtildi.

Açıklamada, “Rehinelerin bir anlaşma yoluyla serbest bırakılması ve savaşın sona erdirilmesi yerine, hükümet aynı bölgelerde yeniden asker gönderiyor” denildi. Forum, Başbakan, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı’ndan, bu operasyonun rehine meselesine nasıl hizmet ettiğini kamuoyuna açıklamalarını talep etti.


Trump yönetiminden Princeton Üniversitesi kararı: Çok sayıda araştırma fonunu durdurdu

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, New Jersey eyaletindeki Princeton Üniversitesine sağlanan çok sayıda federal araştırma fonunu askıya aldığı açıklandı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Princeton Üniversitesi Rektörü Christopher Eisgruber tarafından gönderilen e-postada, konuyla ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Enerji Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı da dahil olmak üzere çeşitli federal kurumlar tarafından üniversiteye finanse edilen çok sayıda fonun Trump yönetimi tarafından askıya alındığı duyuruldu.

Akademik özgürlüğün ve üniversitenin hukuki süreçlere uygun hareket etme hakkının savunulacağı belirtilen açıklamada, "Antisemitizm ve her türlü ayrımcılıkla mücadele etmekte kararlıyız." ifadesine yer verildi.

Söz konusu kararın gerekçesinin net olarak bilinmediğine işaret edilen açıklamada ayrıca, antisemitizme karşı hükümetle işbirliği yapılacağı kaydedildi.

ABD Eğitim Bakanlığı, Harvard Üniversitesine çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 8,7 milyar doları aşkın hibenin "sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla" soruşturma açıldığını duyurmuştu.

Trump yönetiminin "antisemitizmle mücadele" politikası kapsamında hedef aldığı Columbia Üniversitesi de okulun 400 milyon dolarlık fonunun kesilmemesi için hükümetin taleplerine uyma kararı aldığını açıklamıştı.

Bu talepler doğrultusunda üniversitedeki antisemitizmin tanımının yeniden gözden geçirileceği, İsrail ve Yahudi Çalışmaları Enstitüsü kadrosunun genişletileceği duyurulmuş, öğrencilerin akademik binalarda protesto yapması ve kimliklerini gizlemek amacıyla maske takmaları yasaklanmıştı.


Epstein davasının kilit ismi kaza geçirdi: Dört gün ömrüm kaldı

Epstein davasının en önemli tanıklarından biri olan Virginia Giuffre geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmıştı. Kaza ardından böbrek yetmezliği yaşayan Giuffre 4 günlük ömrü kaldığını açıkladı


ABD vizesi alacakların sosyal medya hesaplarına inceleme talimatı verildiği iddia edildi

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun, dış temsilciliklere, ABD'ye vize başvurularında bulunan kişilerin Filistin destekçisi olup olmadığının belirlenmesi için sosyal medya hesaplarının taranması talimatı verdiği öne sürüldü


Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski: Nadir toprak elementleriyle ilgili anlaşma metninde NATO konusu yok

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD ile imzalanması beklenen nadir toprak elementleriyle ilgili anlaşma metninde ülkesinin NATO ile entegrasyonu konusunun yer almadığını söyledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Zelenski, ülkesinde temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'u Kiev'deki çalışma ofisinde kabul etti. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Zelenski, Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili gelişmeler hakkında konuştu.

Baerbock'un savaş döneminde Ukrayna'yı 9 kez ziyaret ettiğini belirten Zelenski, ülkesine verdiği tüm desteklerden dolayı Almanya'ya teşekkür etti.

Rusya'nın, enerji altyapılarına yönelik ateşkesi ihlal ettiği değerlendirmesinde bulunan Zelenski, saldırılar hakkında ABD tarafına ilgili raporları ileteceklerini söyledi.

"Ruslar ABD'ye verdiği sözleri ihlal ediyor"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in savaşı bitirmek istemediğini savunan Zelenski, "Yaptırımların etkisini artırma noktasına geldiğimize inanıyorum çünkü Rusların ABD'ye verdikleri sözleri ihlal ettiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.

ABD'nin Rusya'ya yaptırımları artırma imkanının olduğuna inandığını dile getiren Zelenski, "Başkan (Donald) Trump'ın Rusya'ya yaptırımları güçlendirmek için tüm ilgili araçlara sahip olmasını çok umuyoruz" dedi.

Zelenski ayrıca, nadir toprak elementleri ile ilgili ABD ile imzalanması beklenen anlaşma metninde iki taraf olarak çalışmaları sürdürdüklerini aktardı.

Söz konusu anlaşma taslağında Ukrayna'nın NATO ile entegrasyonu konusunun yer almadığını ifade eden Zelenski, "Bu anlaşmaya ve NATO meselesine gelince, anlaşmada NATO meselesi yok ve yoktu" diye konuştu.

Zelenski, güvelik garantisi kapsamında ülkesinde yabancı askerlerin olası konuşlandırmasıyla ilgili müttefik ülkelerle görüşmeleri sürdürdüklerini söyledi.

Ukrayna'ya "askerlerini göndermeye hazır" olan ülkelerin ordu temsilcilerinin 4 Nisan'da bir araya geleceğini kaydeden Zelenski, bu görüşmede ilgili konuların masaya yatırılacağını belirtti.

Kaynak: AA


Tarife kararının ardından Macron'dan Fransız şirketlere çağrı: ABD'deki tüm yatırım projelerinizi askıya alın

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ABD Başkanı Trump'ın yeni gümrük tarifelerini "sert ve yersiz" bulduğunu söyledi. Macron, Trump'ın açıklaması 'netleşene' kadar ABD'de faaliyet gösteren Fransız şirketlerinden bu ülkedeki yatırım projelerinin tamamını askıya almalarını istedi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD BaşkanıDonald Trump'ın yeni gümrük tarifelerini "sert ve yersiz" bulduğunu belirtti. Macron, söz konusu tarifelerden etkilenecek sektörlerin temsilcileriyle başkent Paris'te bir araya geldi. Trump'ın bu kararını "sert ve yersiz" bulduğunu dile getiren Macron, ABD'nin bu adımının, Avrupa'da tüm sektörleri ve ihracatı ciddi şekilde etkileyeceğini vurguladı.


Macron, Trump'ın Avrupa Birliğine (AB) yönelik tarife artışı açıklaması "netleşene" kadar ABD'de faaliyet gösteren Fransız şirketlerinden bu ülkedeki yatırım projelerinin tamamını askıya almalarını istedi. Avrupalılara bu durum karşısında birlik olmayı sürdürme çağrısında bulunan Macron, gelecek günlerde AB'nin ABD'ye karşı atacağı adımlar hakkında bilgi verdi.


Emmanuel Macron, Trump'ın bu kararlarının ABD ve halkını zayıflatacağı değerlendirmesinde bulunarak, Batı'daki sanayisizleşme karşısında gümrük tarifeleri koymak yerine daha fazla üretim yapılması gerektiğini savundu.


Sanayisizleşme, bir ülkede veya bölgede, özellikle ağır sanayide veya imalat sanayisinde sanayi kapasitesinin veya faaliyetlerinin kaldırılmasından veya azaltılmasından kaynaklanan toplumsal ve ekonomik bir değişim sürecidir.


aslında sanayisizleşme yoktur, imalat sanayisinin sanayi içindeki payının azalması vardır. deindustrialized olan -sanayisizleştiği söylenen- ülkeler, sanayilerinde imalatın gerilediği, hizmet sektörünün payının arttığı, bu çerçevede bankacılık, sigortacılık, sağlık, eğitim ve teknoloji alanlarında ağırlıklı olarak hizmet, biraz da mal üreten ülkelerdir, ama ürettikleri mallar da sermaye-yoğun (emek-yoğun olmayan) sektörlerin mallarıdır. bunun birçok nedeninden bazıları üçüncü dünya ülkelerindeki ucuz emek (hem reel ücretler, hem kayıt dışı istihdam olanağı hem de sendikasızlık), bu ülkelerdeki vergi indirimleri ve çevre koruma önlemlerinin zayıflığıdır. böylece birinci dünya ülkeleri kendi ülkelerinde çevreye atamadıkları, filtrelemek ve özel muamelelerle kurtulmak zorunda kaldıkları atıkları etrafa rahatça atabilecekleri bir ortamda, çoğu zaman çok ucuz, bzan ücretsiz arsalarda, ucuz emek kullanarak üretim yaparlar. bu nedenle kendi ülkelerindeki vasıfsız işçiler de işsiz kalır, onların da ücretleri düşer. işgücünün hareketli olduğu söylense de işgücü asla sermaye kadar hareketli olamaz.


Üzerinde insan yaşamı olmayan adaya ek vergi: Trump'ın gümrük tarifeleri penguenleri de vurdu

Sadece Avustralya'nın Perth kentinden iki haftalık bir tekne yolculuğuyla ulaşılabilen bu ada, dünyanın en uzak köşelerinden biri olarak kabul edilse de Trump yönetiminin tarife uygulanacak ülkeler listesinde kendine yer buldu

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

ABD Başkanı Donald Trump dün düzenlediği bir basın toplantısıyla dünyadaki birçok ülkeye ek gümrük tarifeleri getirdi. Trump'ın tarife listesinde dünyanın ekonomik süper güçleri ve ABD'nin kilit ticaret partnerleri kadar ekonomik faaliyetin uzun yıllar önce bittiği uzak bölgelerdeki adaların da yer alması dikkat çekti.

Avustralya'nın dış bölgelerinden olan Hint Okyanusu'danki Heard Adası ve Mcdonald Adaları da bu bölgelerden biri.

Sadece Avustralya'nın Perth kentinden iki haftalık bir tekne yolculuğuyla ulaşılabilen bu ada, bugün dünyanın en uzak köşelerinden biri olarak kabul ediliyor. Üzerinde insan yaşamının bulunmadığı bu adaya en son 10 yıl önce bir insanın çıktığına inanılıyor.


CIA'in hazırladığı Dünya Bilgi Kitabı'na göre Heard Adası ve Mcdonald Adaları'nın yüzde 80'i buzullarla kaplı ve ada dünya üzerinde penguen nüfusuna ev sahipliği yapan coğrafyalardan biri.

Adadaki ekonomik faaliyetler ise deniz fili yağı ticaretinin bittiği 1877'de sona ermiş ve deniz fili avcılarından oluşan ada nüfusu da bu tarihten sonra bölgeyi terk etmiş.

Ancak tüm bunlar Heard Adası ve Mcdonald Adaları'nın, Beyaz Saray'ın yayımladığı yeni gümrük tarifleri uygulanacak ülkeler listesinde yer almasını engelleyemedi. Washington yönetimi, bu adaya Avustralya'dan ayrı olarak yüzde 10'luk ek tarife uygulanacağını açıkladı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, "Dünya üzerindeki hiçbir yer güvenli değil" ifadelerini kullandı.

Avustralya'nın bir parçası olması karşın federal hükümetle kendine özgü bir yönetim ilişkisi olan bu ada Beyaz Saray'ın tarife listesindeki tek bölge değil. Yine Avustralya'nın dış bölgesi olarak kabul edilen Cocos Adaları, Christmas Adası ve Norfolk Adası da Trump yönetiminin getirdiği ek tarifelerden etkilenen yerler oldu.

ABD yönetimi, Sidney'in 1600 kilometre kuzey doğusunda yer alan ve 2 bin 188 kişiye ev sahipliği yapan Norfolk Adası'na yüzde 29'luk ek gümrük vergisi getirildiğini duyurdu. Bu rakam, Avustralya'nın geri kalanından 19 puan daha yüksek bir vergi oranına işaret ediyor.

Ekonomik Karmaşıklık Gözlemevi'nin verilerine göre, Norfolk Adası 2023'te ABD'ye 655 bin dolar değerinde ihracat yaptı. Bunun 413 bin dolarlık kısmınıysa deri ayakkabı ihracatı oluşturdu.

Ancak Guardian'a konuşan Norfolk Adası yöneticisi George Plant bu verinin doğru olmadığını belirterek, "Norfolk'tan ABD'ye bilinen bir ihracat yok ve Norfolk Adası'na gelen ürünler için herhangi bir tarife veya ticaret bariyeri uygulanmıyor" ifadelerini kullandı.

Avustralya Başbakanı Albanese ise konuyla ilgili açıklamasında, "Norfolk Adası'na yüzde 29'luk tarife getirildi. Saygı duymakla beraber Norfolk'un ABD'nin dev ekonomisine rakip olduğundan pek emin değilim. Ama bu durum dünyadaki hiçbir yerin güvenli olmadığını gösteren bir örnek" diye konuştu.


Amerikan Göçmenlik Konseyi'nde kıdemli bir uzman olan Aaron Reichlin-Melnick, X hakkında şunları yazdı: "Sanki Beyaz Saray'da staj yapan biri Wikipedia'daki ülkeler listesine göz atmış ve hiçbir araştırma yapmadan bu listeyi oluşturmuş gibi."


ABD Başkan Yardımcısı Musk'ın görevden ayrıldıktan sonra Trump'ın yakın çevresinde olacağını belirtti

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, ABD Başkanı Donald Trump'ın kıdemli danışmanı ve Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) sorumlusu milyarder iş insanı Elon Musk'ın 130 günlük geçici görev süresi sona erdikten sonra Trump'ın "dostu ve danışmanı" olmayı sürdüreceğini söyledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Fox News'teki "Fox & Friends" programına konuk olan Vance, Musk'ın, Trump'ın yakın çevresinde olmaya devam edeceğini dile getirdi.

Vance, "özel hükümet çalışanı" olarak yasal olarak 130 gün geçici statüde çalışma hakkı olan Musk'ın, haziran başında sona erecek görevinin ardından Trump'ın "dostu ve danışmanı" olmayı sürdüreceğini söyledi.

Musk'ın DOGE'de yapması gereken işlerin henüz bitmediğini ifade eden Vance, "Elon'ın işi bitmeye yakın bile değil" değerlendirmesinde bulundu.

Vance, DOGE'de Musk'ın şimdiye kadar çok sayıda güzel iş başardığını belirterek, "Yapacak çok işimiz var. Altı ay yeterli bir süre değil, uzun ve azimli bir çalışma gerekecek" ifadelerini kullandı.

"Özel hükümet çalışanı" olarak 130 günlük geçici bir statüde çalışan Musk'ın, haziran başında görevinden ayrılmasının muhtemel olduğu iddia edilmişti.


Suç kapsamına alındı: New Jersey'de 'deepfake' içerik üretenlere hapis cezası geliyor

New Jersey Valisi Phil Murphy, yapay zekayla 'aldatıcı' medya içeriği oluşturmanın suç sayılmasını öngören yasa tasarısını imzaladı. Yasaya göre 'deepfake' görüntüleri üretenler 5 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek


İki şirketle anlaşmaya varıldı: Almanya'dan 'kamikaze İHA' hamlesi

Spiegel dergisi, Almanya Savunma Bakanlığı'nın kamikaze İHA alımı için iki şirketle sözleşme imzalayacağını, deneyimlerin ardından yıl sonunda daha büyük alımlar için anlaşma yapılabileceğini yazdı


AB'ye göre savaş bitse de 'Rus tehdidi' sürecek: Savaşı önlemenin en iyi yolu, kazanmaya hazır olmamız

Ukrayna'daki savaşın sonucu ne olursa olsun Rusya'nın AB için 'uzun vadeli tehdit olmayı sürdüreceğini' ve bu nedenle birliğin savunmasını güçlendirmenin hayati önem taşıdığını savunan AB Yüksek Temsilcisi Kallas, "Savaşı önlemenin en iyi yolu, savaşı kazanmaya tam anlamıyla hazır olmak" dedi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin 2 milyon mermi talebini "kısa vadede" karşılamayı hedeflediklerini belirtti. Kallas, Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen gayriresmi AB ülkelerinin savunma bakanları toplantısının ardından basının karşısına geçti.

 

Verimli toplantı gerçekleştirdiklerini aktaran Kallas, toplantıda Ukrayna'ya desteğin sürmesi ve Avrupa savunmasının güçlendirilmesi konularının ele alındığını bildirdi. Kallas, Ukrayna'nın "koşulsuz ateşkesi" kabul etmesinin üzerinden yaklaşık 4 hafta geçmesine rağmen Rusya'nın "barışçıl çözüm için müzakere girişimlerini durdurduğunu" belirterek, bu durumda Kiev'in askeri olarak desteklenmesinin önem taşıdığına işaret etti.

Bu doğrultuda AB üyesi ülkeler Fransa ve Almanya'nın Kiev'e ek yardım paketlerini açıkladığını anımsatan Kallas, AB düzeyinde ise Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin 2 milyon mermi talebini 'kısa vadede' karşılama hedefine öncelik verdiklerini söyledi. AB'nin destek olmak amacıyla Ukrayna'nın savunma sanayisine finansman sağlamak, Ukraynalı askerler için eğitim programlarını genişletmek ve Rusya'ya karşı yaptırımları sıkılaştırmak gibi çeşitli araçları kullanmayı sürdüreceğini belirten Kallas, "En güçlü güvenlik garantisi, güçlü bir Ukrayna ordusudur" dedi.

"Savunmaya daha fazla harcama yapmamız gereken durumda olduğumuz açık"

Kallas, Ukrayna'da devam eden savaşın sonucu ne olursa olsun Rusya'nın AB için "uzun vadeli tehdit olmaya devam edeceği" uyarısında bulunarak, Avrupa'nın savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı. "Savaşı önlemenin en iyi yolu, savaşı kazanmaya tam anlamıyla hazır olmaktır" diyen Kallas, NATO'nun Avrupa savunmasının temel taşı olmaya devam ettiğini ancak kıtanın askeri kabiliyetlerini artırmaya hazır olduğunu ifade etti.

Kallas, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Brüksel'deki NATO karargahında düzenlenen toplantı öncesi, "müttefiklerin savunma harcamalarını gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 5'ine çıkarmayı taahhüt etmelerini beklediği" açıklamalarına ilişkin bir soruya şöyle yanıt verdi: "Avrupalı müttefiklerin daha fazla harcama yapması gerektiği yönündeki mesaj, ABD yönetiminin daha fazla harcama yapılması ve Avrupa'nın yükünün daha fazla omuzlanması yönünde uzun zamandır yaptığı bir çağrıdır. Olumlu olan şey, aslında bu mesajı duymuş ve daha fazlasını yapıyor olmamız. Halihazırda yüzde 5 harcama yapmayı planlayan ülkeler var ancak herkesin şu ana kadar belirlediğimiz hedeflere ulaşması da önemli. Savunmaya daha fazla harcama yapmamız gereken çok zor bir durumda olduğumuz açıktır. Bence bu çağrı daha fazlasını yapmamız gerektiği konusunda çok net. Biz de bu mesajı duyduk."

Kaynak: AA

Fransız bakan 'misilleme' için tarih verdi: ABD tarifelerine karşı yeni tedbirler masada

Fransa Dışişleri Bakanı Barrot, AB'nin gelecek haftadan itibaren ABD'nin yeni tarifelerine misilleme yapacağını söyledi. AB nezdinde ayrıca yeni tedbirler alınmasının masaya yatırılacağını ifade eden Barrot, Avrupalıların çıkar ve refahını korumak için her türlü araca sahip olduklarını belirtti

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Avrupa Birliği'nin (AB), ABD'nin tarifeleri artırma kararına karşılık vereceğini söyledi. Barrot, Brüksel'deki iki günlük NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında basına açıklamalarda bulundu. Tüm NATO üyelerinin dayanışma içinde olmasını isteyen Barrot, bu dayanışmanın, ABD Başkanı Donald Trump'ın dün karşılıklı tarifelerle ilgili aldığı kararla sınandığını belirtti.


"Karşılıklı gümrük tarifelerinin Amerikan ekonomisine ve NATO üyelerinin tamamının ekonomisine olumsuz sonuçları olacak. Bu durum Avrupa ekonomisi için de geçerli" diyen Barrot, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bugün ilgili sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelerek bu kararın sonuçlarını görüşeceğini kaydetti.


"Avrupa Birliği karşılık verecek" değerlendirmesini paylaşan Barrot, AB'nin gelecek haftadan itibaren ABD'nin çelik ve alüminyum üzerine uyguladığı tarifelere misilleme yapacağını bildirdi. Barrot, ABD'nin dün aldığı kararla ilgili AB nezdinde ayrıca yeni tedbirler alınmasının masaya yatırılacağını ifade ederek, "Avrupa, Avrupalıları, onların çıkarlarını ve refahlarını korumak için her türlü araca sahip" dedi.

Fransa Başbakanı Bayrou: ABD ve vatandaşları için de felaket

Fransa Başbakanı François Bayrou ise ulusal basına yaptığı açıklamada, Trump'ın yeni kararının ekonomi dünyası için bir "felaket" olduğunu söyledi. Bayrou, bu kararın Avrupa için büyük bir "zorluk" teşkil ettiğini belirterek, "Bunun, ABD ve vatandaşları için de bir felaket olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı. ABD'nin bu adımıyla kendi müttefiklerine sırt çevirdiğini savunan Bayrou, dünyanın zor bir dönemden geçtiğini vurguladı.

Kaynak: AA


ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Histeri ve abartılar yersiz, NATO'da kalacağız

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Brüksel'deki NATO zirvesi öncesinde yaptığı açıklamada Trump'ın NATO'ya karşı olmadığını vurguladı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ülkesinin NATO'ya bağlılığını vurgulayarak, Avrupalı müttefiklerin savunma harcamalarını gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 5'ine çıkarmayı taahhüt etmelerini beklediğini söyledi.

Rubio, Brüksel'de düzenlenen iki günlük NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın girişinde basına açıklamalarda bulundu.

İlk kez NATO toplantısına katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Rubio, "ABD, NATO'da her zamankinden daha aktif. Küresel medyada ve ABD'deki bazı yerel medyada NATO hakkında gördüğüm bu histeri ve abartıların bir kısmı yersiz. ABD Başkanı (Donald) Trump, NATO'yu desteklediğini açıkça belirtti. NATO'da kalacağız." dedi.


Rubio, ABD'nin NATO'nun daha güçlü olmasını istediğini vurgulayarak, "NATO'nun daha canlı olmasını istiyoruz. NATO'nun daha güçlü ve canlı olmasının tek yolu, bu önemli ittifakı oluşturan ortaklarımızın, ulus devletlerin daha fazla yeteneğe sahip olmasıdır." diye konuştu.

NATO'nun gelişmiş ekonomilerden, zengin ülkelerden oluşan bir topluluk olduğunu belirten Rubio, "Sizi temin ederim ki (bizim de) iç ihtiyaçlarımız var ancak dünyada oynadığımız rol nedeniyle savunmaya öncelik verdik. Ortaklarımızın da aynısını yapmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Rubio, şöyle devam etti:

"Onlarca yıl boyunca geniş sosyal güvenlik ağları kurduktan sonra, belki de bundan vazgeçmek ve ulusal güvenliğe daha fazla yatırım yapmak istemeyen iç politikaların olduğunu anlıyorum. Avrupa'nın kalbinde sert gücün caydırıcı olarak hala gerekli olduğunu hatırlatan tam ölçekli bir kara savaşı var. Bu nedenle, her bir üyenin harcamalarını GSYİH'nin yüzde 5'ine ulaştırmayı taahhüt edip yerine getirmesi için gerçekçi bir yolda olduğumuzu anlayarak buradan ayrılmak istiyorum."

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, yüzde 5'lik hedefin ABD'yi de kapsadığını dile getirdi.

"Trump, NATO'ya karşı değil"

Rubio, "(Trump) NATO'ya karşı değil. NATO'nun, anlaşmanın her bir üye devlete yüklediği yükümlülükleri yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu yeteneklere sahip olmamasına karşı." dedi.

"Kimse bir veya iki yıl içinde bunu başarabilmemizi beklemiyor ancak yol gerçekçi olmalı." değerlendirmesini yapan Rubio, şunları kaydetti:

"Bu yüzden bugün burada yapacağımız görüşmelerde bu konuya değinme şansımın olacağını umuyorum. Elbette İttifak için harika ortaklar haline gelen Asya-Pasifik ortaklarımızın da bize katılmasından mutluluk duyuyoruz. Asya-Pasifik'te hem seyrüsefer özgürlüğüne hem de toprak bütünlüğüne yönelik artan tehditler görüyoruz. Bu yüzden onlarla da etkileşim kurmayı dört gözle bekliyoruz."

Kaynak: AA


Avustralya, Japonya, Kore Cumhuriyeti ve Yeni Zelanda -


Dışişleri Bakanı Fidan, Fransa'dan mevkidaşı ile görüştü

Dışişleri Bakanı Fidan, Fransa'dan mevkidaşı Barrot ile görüştü. İkili Türkiye-AB ilişkileri, Gazze’de insani kriz ve bölgesel güvenlik konularını ele aldı. Fidan Türkiye'deki gelişmeler için Fransa ve Romanya'da olduğu üzere, yargı süreçlerinin tamamlanmasının beklenmesi gerektiğini söyledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile dün Fransa'nın başkenti Paris'te ikili ve bölgesel konuları görüştü. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Fidan ile Barrot'un dün Paris'te ikili ve bölgesel konuları etraflıca ele aldığını bildirdi.

Fidan, görüşmede, Avrupa'nın yeni güvenlik mimarisinin oluşumunda Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayan ülkelerle eş güdümün artırılmasının önemine değinerek, Türkiye-AB ilişkilerinin önündeki yapay engellerin kaldırılması ve AB'nin bu yönde somut adımlar atması konusunda Fransa'dan beklentilerini dile getirdi.

Görüşmede, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusu da ele alındı.

Bakan Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların Türkiye tarafından desteklendiğini belirterek, bu süreçte tüm NATO müttefiklerinin yakın işbirliği içinde çalışmasının önemine değindi. Fidan, muhtemel bir çözümün kalıcı olabilmesi için savaşan her iki tarafın da rızasının gerektiğinin altını çizdi.

Fidan, görüşmede, Suriye'deki yeni yönetimle angajmanın artırılmasının ve bu doğrultuda yaptırımların tamamen kaldırılmasının, ülkede istikrar ve huzurun tesisi için önemli olduğuna dikkati çekti.

Savunma sanayi alanında işbirliği konusunda Türkiye'nin beklentilerini mevkidaşını aktaran Fidan, terör örgütü PKK/YPG ile mücadelenin önemini vurguladı.

Fidan, Suriye'nin kuzeyindeki hapishane ve kamplardaki DEAŞ mensubu yabancı terörist savaşçıların ülkelerine dönmeleri gerektiğini kaydetti.

'İsrail'in Gazze'ye artan saldırıları bölgesel tehdit olabilir'

İsrail'in artan saldırılarının bölgesel istikrarsızlığa sebep olabileceğini belirten Fidan, Türkiye'nin Filistin halkının ana vatanlarından zorla göç ettirilmesine karşı olduğunu yineledi.

Fidan, Arap Birliği tarafından kabul edilen Gazze Planı'na desteğinin altını çizerek, İsrail'in Gazze'ye insani yardım akışını engellemesinin, insani krizi daha da derinleştirdiğine işaret etti. Bakan Fidan, insani yardımların kesintisiz biçimde Gazze'ye ulaştırılmasının hayati önem taşıdığının altını çizdi.

Barrot ile Fidan'ın görüşmesinde, Kafkasya'da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalar da ele alındı.

Ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi için atılabilecek adımların konuşulduğu görüşmede, enerji alanındaki işbirliği fırsatları değerlendirildi.

'Yargı süreçlerinin tamamlanması beklenmeli'

Bakan Fidan, Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmeler ele alınırken "çifte standart uygulanmasının" yanlış olduğunu belirterek, Fransa ve Romanya'da olduğu üzere, yargı süreçlerinin tamamlanmasının beklenmesi gerektiğini vurguladı.

Fidan, Fransa'daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini de mevkidaşıyla paylaştı.


Netanyahu'yu ağırlayan Macaristan, UCM'den çekiliyor

UCM'nin hakkındaki yakalama kararına rağmen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Macaristan'ı ziyaret ediyor. Ziyareti öncesi İsrailliler tarafından havalimanında protesto edilen Netanyahu, Orban ile bir araya gelecek

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dört günlük Macaristan ziyareti, gündemde yer almaya devam ediyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin hakkındaki yakalama kararına rağmen Macaristan'a giden Netanyahu ziyareti öncesinde havalimanında protesto edildi. Havalimanındaki İsrailli göstericiler, "Gazze'de ateşkes ve İsrailli esirlerin derhal serbest bırakılmasını" talep eden pankartlar açtı. İsrail ordu radyosu, Ben Gurion Havalimanı'nda İsrailliler tarafından yapılan eylemin amacının "İsrailli esirlerin serbest bırakılması" olduğunu belirtti. Havalimanındaki İsrailli göstericilerin, "Gazze'de ateşkes ve İsrailli esirlerin derhal serbest bırakılmasını" talep eden pankartlar açtığı aktarıldı. Ayrıca Macaristan, Netanyahu ve İsrail'in eski Savunma Bakanı Yoav Gallant için yakalama kararı çıkartan UCM'den çekilme yönünde karar aldığını da duyurdu. 

Dört günlük ziyaretin başlangıcında Netanyahu'nun yanında yer alan Orban UCM için yaptığı açıklamada Macaristan'ın "çok önemli olan mahkemenin siyasi bir foruma dönüştüğüne” ikna olduğunu söyledi. Netanyahu da Macaristan'ın UCM'den çekilme yönündeki kararını “cesur ve ilkeli” olarak nitelendirdi.

Netanyahu ,“Teşekkür ederim Viktor... Bu tüm demokrasiler için önemli. Bu yozlaşmış örgüte karşı durmak önemli”  dedi.

Esir aileleri tepkili

Netanyahu hükümetinin Gazze'ye saldırıları tekrar başlatmasına tepki gösteren İsrailli esirlerin aileleri, "Gazze'nin ele geçirilmesi karşılığında rehinelerin hayatının kurban edilmesine mi karar verildi?" sorusuyla tepkilerini dile getirdi. İsrailli esirlerin aileleri, "Anlaşmada öngörülen rehinelerin serbest bırakılması ve savaşı sona erdirmek yerine İsrail hükümeti, Gazze'ye daha fazla asker göndererek birçok defa savaştıkları yerlerde savaşmalarına sebep oluyor" şeklinde tepki gösterdi.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi bozarak, 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne yeniden şiddetli saldırılar başlatmıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), hafta içinde Macaristan'ı ziyaret etmesi beklenen Netanyahu'nun burada tutuklanması için çağrıda bulunmuştu.

UCM'nin yakalama kararı

Kasım 2024'te tutuklama emirleri çıkarılması sonrası Macar lider Viktor Orban, Netanyahu'yu davet edeceğini ve "eğer gelirse emrin Macaristan'da hiçbir etkisi olmayacağını garanti edeceğini" söylemişti. Orban'ın İletişim Ofisinden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun, Macaristan Başbakanı Orban'ın daveti üzerine 2-6 Nisan'da bu ülkeye resmi ziyaret gerçekleştireceği aktarılmıştı. Bu gezi, UCM'nin geçen yıl Kasım ayında hem kendisi hem de eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasından bu yana Netanyahu'nun ikinci yurtdışı ziyareti olacak. İsrail Başbakanı, şubat ayında yakın müttefiki ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington'u ziyaret etmişti.

İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri UCM üyesi değil. Ancak Macaristan da dahil olmak üzere tüm Avrupa Birliği üyesi ülkeler UCM'ye üye ve bu da UCM'nin yakalama emirlerini uygulamak zorunda oldukları anlamına geliyor. Sağcı bir siyasetçi olan Orban, Macaristan'daki demokratik standartlar ve insan hakları konusunda AB ile sık sık anlaşmazlığa düşmesiyle gündeme geliyor.

Macaristan UCM'den çekiliyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tartışmalı Budapeşte ziyareti Macaristan'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilmesini de beraberinde getirdi. Macaristan hükümeti, Netanyahu'nun Orban tarafından kabul edilmesinden dakikalar önce Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekilme kararını açıkladı.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın sözcüsü Zoltan Kovacs, "Çekilme süreci, Macaristan'ın anayasal ve uluslararası yükümlülükleriyle uyumlu şekilde perşembe günü başlayacak" ifadelerini kullandı.  

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
18

Beyaz Saray: Rusya 50 gün içinde anlaşmaya varmazsa ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacak Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, Başkan Trump’ın...

 
 
 
17

Savaşları bitireceğim' demişti: Trump'ın ilk 5 ayındaki saldırı sayısı, Biden'ın 4 yılını geçti ABD Başkanı Trump, ikinci döneminde...

 
 
 

Comments


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page