top of page

satır araları

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 13 Mar
  • 12 dakikada okunur

ABD'li sözcü, Beyaz Saray'ın bahçesinde basın mensuplarına Rusya-Ukrayna gündemini değerlendirdi. Sürecin gidişatından umutlu olduklarını ve Ukrayna heyetiyle başarılı bir görüşme gerçekleştirdiklerini anımsatan Leavitt, şimdi Rus tarafıyla görüşmeye geçtiklerini belirtti.

Leavitt, "Bildiğiniz üzere Bay Witkoff bu hafta Moskova'ya gidiyor ve Rusları bu planı imzalamaya çağırıyoruz. Bu savaşta barışa en çok yaklaştığımız an bu. Başkan, Ruslardan bu işi bitirmemize yardım etmelerini bekliyor" değerlendirmesini yaptı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'un bugün Rus mevkidaşıyla bir telefon görüşmesi yaptığını da ifade eden Sözcü, Trump'ın ekibinin şu anda bu konuya odaklandıklarını vurguladı.

Trump'ın NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile yarın yapacağı görüşmenin hatırlatılması üzerine, görüşmeye ilişkin bir yorum yapamayacağını kaydeden Leavitt, NATO üyesi ülkelerin "adil bir şekilde" kendi paylarına düşen savunma harcamalarını yapmaları gerektiğini dile getirdi.

ABD Başkanı Trump, İrlanda Başbakanı Micheal Martin'i Beyaz Saray'da kabulünde, Ukrayna ile ateşkes anlaşması konusunda bir mutabakata varmalarının ardından Moskova ile görüşeceklerini kaydederek, "Bu iş artık Rusya'ya kalmış durumda" demişti.

Trump, ABD'li bir heyetin yakın zamanda görüşmeler için Rusya'ya gideceğini de sözlerine eklemişti.


ABD güdümlü ateşkes teklifi Putin'i ikilemde bıraktı

Trump’ın dış politikayı Rusya lehine değiştirmesiyle Kremlin, Ukrayna ile 30 günlük ateşkesi değerlendirmeye aldı. Putin, sahadaki avantajını kaybetmeden Batı’dan tavizler koparmak istiyor ve Moskova yönetimi, Trump ile ilişkileri güçlendirme amacıyla diplomasiye açık görünüyor


Anton Troianovski, Nataliya Vasilyeva / New York Times

Ocak ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'da geçici bir ateşkes fikrini kesin bir dille reddetmişti. Ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD dış politikasını altüst ettiği ve Rus güçlerinin önemli bir savaşta ilerleme kaydettiği bir ayın ardından Kremlin şimdi en azından Ukrayna ve ABD tarafından Salı günü yapılan 30 günlük ateşkes önerisini değerlendirmeye istekli görünüyor.Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov Çarşamba günü gazetecilere yaptığı açıklamada Kremlin'in ABD ile Ukrayna arasında Salı günü yapılan görüşmelerin sonucunu ve bir aylık ateşkes çağrısını “dikkatle incelediğini” söyledi.Peskov, ABD'nin önümüzdeki günlerde Rusya'yı “gerçekleşen müzakerelerin detayları ve varılan mutabakatlar” konusunda bilgilendirmesini beklediğini söyledi. Putin ve Trump arasında yeni bir telefon görüşmesi olasılığını gündeme getirerek Kremlin'in ateşkes önerisini daha geniş bir diplomasi atağının sadece bir parçası olarak gördüğünün sinyalini verdi.


Trump'ın ABD dış politikasını Rusya'nın lehine yeniden düzenlemesi, ABD müttefiklerini düşmanlaştırması ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi Beyaz Saray'da azarlamasıyla Putin'in jeopolitik talihi geçtiğimiz ay baş döndürücü bir şekilde tersine döndü.

Putin'in ikilemi

Ancak ABD ve Ukrayna'dan ortak bir ateşkes önerisinin gelmesi

Putin için işleri zorlaştırıyor. Ukrayna'da geniş kapsamlı bir zafer kazanma arzusu ile Trump'la yakın ilişkiler kurma arzusu arasındaki gerilimi derinleştiriyor.

Trump savaşı mümkün olan en kısa sürede bitirmek istediğini söylerken, Putin Batı'dan ve Ukrayna'dan Ukrayna'nın NATO'ya katılmayacağı ve ittifakın Orta ve Doğu Avrupa'daki varlığını azaltacağı taahhüdü de dahil olmak üzere büyük tavizler koparmadan savaşmayı bırakmayacağının sinyallerini verdi.

PUTİN DİYOR Kİ TAMAM SEN ABD OLARAK MADENLERİ ALDIN BEN NE ALACAĞIM ? HER SENARYODA İŞ UKRAYNA İÇİN BİR ACI SONA GELİYOR !


20 Ocak'ta Trump'ı göreve başlaması dolayısıyla kutlayan Putin, Ukrayna görüşmelerinin hedefinin “kısa bir ateşkes ya da bir tür mola olmaması” gerektiğini açıkça ifade etti. Rusya'nın “bu bölgede yaşayan tüm insanların, tüm ulusların meşru çıkarlarına saygıya dayalı uzun vadeli bir barış” istediğini söyledi.Analistler Putin'in geçici bir ateşkese karşı çıkmasının, Rus güçleri savaş alanında kazanırken Moskova'nın taviz vermeden çatışmaları durdurarak elindeki kozu kaybedeceği şeklindeki basit hesaplamadan kaynaklandığını söylüyor.Ancak analistler, Putin ile Trump arasında 12 Şubat'ta gerçekleşen telefon görüşmesinin ve Beyaz Saray'ın daha sonra Birleşmiş Milletler'de ve başka yerlerde Rusya'nın yanında yer almasının, Putin'in hesaplarını etkileyerek Trump'ın iyi tarafında kalmaya daha hevesli hale getirmiş olabileceğini söylüyor.Bu da Kremlin için hassas bir denge unsuru oluşturuyor.Moskova'da bir siyasi analist olan Ilya Grashchenkov, Kremlin'in “barış yanlısı olduğunu göstermek” için “taktiksel olarak elverişsiz ama stratejik olarak elverişli” bir ateşkesi kabul etme eğiliminde olabileceğini söyledi.Salı günü Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde yapılan görüşmelere Ruslar katılmazken, Trump yönetimi Kremlin'le temaslarını sürdürdü. Rusya dış istihbarat teşkilatı Çarşamba günü yaptığı açıklamada CIA Direktörü John Ratcliffe'in Salı günü Rus mevkidaşı Sergei Naryshkin ile görüştüğünü söyledi.


Geçen ay Putin'le birkaç saat görüşen Trump'ın elçisi Steve Witkoff, konuyla ilgili bilgi sahibi olan ve iç planları tartışmak için isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki kişiye göre önümüzdeki günlerde Rusya'ya dönmeyi planlıyor. Trump Salı günü Putin'le bu hafta görüşeceğini düşündüğünü söylemiş ve Çarşamba günü Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada müzakerecilerinin yolda olduğunu söylemişti.Trump İrlanda başbakanı ile yaptığı görüşmede “Şu anda biz konuşurken insanlar Rusya'ya gidiyor ve umarım Rusya'dan bir ateşkes alabiliriz” ifadelerini kullandı.Moskova'nın Trump tarafına attığı doğru attığı adımların bir işareti olarak, Rusya Dışişleri Bakanlığı Çarşamba günü Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, aralarında eski Fox News kişisi Andrew Napolitano'nun da bulunduğu üç Amerikalı video blog yazarına verdiği 90 dakikalık bir röportajı yayınladı.İngilizce konuşan Lavrov, Trump yönetimini Demokratların “Hıristiyan değerlerinden uzaklaşmasını” tersine çevirdiği için övdü ve Rusya'nın ABD'nin önerdiği “normal ilişkilere” hazır olduğunu söyledi.RAND Corp'ta Rusya analisti olan Samuel Charap, 30 günlük teklifle ilgili olarak “Rusların bunu kabul etmesi kesinlikle imkansız değil. Koşulsuz, geçici bir ateşkes istedikleri için değil, artık Washington ile ilişkilerde bir çıkarları olduğu için” dedi.Putin'in hesapları, Rusya'nın son günlerde Ukrayna birliklerini, Ukrayna'nın Ağustos ayında sürpriz bir saldırıyla birkaç yüz kilometrekarelik alanı işgal ettiği Rus sınır bölgesi Kursk'tan çıkarmada kaydettiği ilerlemeden de etkilenebilir.Zelenski bu toprakları gelecekteki görüşmelerde pazarlık kozu olarak kullanmayı planladığını söylemişti ancak Kremlin, Ukrayna bu bölgeyi elinde tuttuğu sürece pazarlık yapmayı reddedeceğinin sinyalini verdi.Moskova'da Kremlin yanlısı bir siyasi analist olan Sergei Markov, Kursk bölgesinin büyük ölçüde Rusya'nın eline geçmesiyle Putin'in artık Ukrayna'yı Rusya topraklarının bir bölümünün kontrolünde bırakacak bir ateşkesi kabul ederek itibar kaybetme riskini almadığını söyledi.Markov'a göre Rusya'yı anlaşmaya teşvik eden bir diğer unsur da Moskova'ya yaptırım uygulamaktan kaçınan Batılı olmayan ülkelerin gözünde Rusya'nın “savaşa istekli gibi görünmemesini” sağlamak. Ancak Markov, Putin'in ateşkes süresince Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması gibi ön koşullarda ısrar etmesini beklediğini söyledi.


Trudeau'nun halefi Carney'den Trump'a 'görüşmeye hazırım' mesajı

Kanada'da iktidardaki Liberal Parti'nin yeni lideri Carney, Kanada'nın egemenliğine saygı duyulması ve ticaret konusunda kapsamlı bir yaklaşımda bulunulması halinde ABD Başkanı Trump ile uygun bir zamanda masaya oturmaya hazır olduğunu söyledi



İnsanlığa karşı suç'tan tutuklanmıştı: Filipinler'in eski lideri Duterte UCM'ye teslim edildi

Manala'da tutuklanmasının ardından Lahey'e götürülen Filipinler'in eski lideri Duterte, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) teslim edildi. Duterte, Kasım 2011 ile Mart 2019 arasında 'uyuşturucuyla savaş' operasyonlarında işlendiği iddia edilen insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutuluyor



Kremlin'den yapılan videolu paylaşıma göre, Ukrayna'nın 6 Ağustos 2024'te sınırdan girmesinden sonra bölgeye ilk kez ziyarette bulunan Putin, askeri kamuflajıyla bir komuta merkezine geldi. Putin, bölgedeki durumla ilgili Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov'dan brifing aldı.

Gerasimov, Ukrayna ordusunun geçen yıl ağustosta girdiği Kursk bölgesindeki alanın yüzde 86'sına tekabül eden 1100 kilometrekareden fazla kısmının kurtarıldığını bildirdi. Son 5 günde 24 yerleşim yeri ve 259 kilometrekarelik alanın geri alındığını belirten Gerasimov, Ukrayna ordusunun Kursk bölgesindeki kayıplarının 67 bin askeri aştığı bilgisini verdi.

Genelkurmay Başkanı Gerasimov, "Kiev, Kursk bölgesinde bir sıçrama tahtası oluşturmak ve durumu pazarlık konusu yapmak istedi. Kiev'in Rus coğrafyasındaki planları başarısızlıkla sonuçlandı" dedi.

Kursk bölgesindeki Ukrayna Silahlı Kuvvetleri birliklerinin kuşatıldığını, izole edildiğini ve sistematik olarak yok edilmeye devam edildiğini belirten Gerasimov, "Rus birlikleri, mümkün olan en kısa sürede devlet sınırına ulaşma hedefiyle Rus bölgesini kurtarmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.

"Kursk bölgesi tamamen kurtarılmalı"

Putin ise konuşmasına, Kursk bölgesinde Ukrayna ordusunu püskürten Rus askeri birliklerine ve komutanlarına teşekkür ederek başladı.

Kursk bölgesindeki Ukrayna askeri birliklerinin en kısa sürede yenilmesi gerektiğini söyleyen Putin, "Kursk bölgesi tamamen kurtarılmalı ve devlet sınırını yeniden eski haline getirmeliyiz. Elbette, gelecekte devlet sınırı boyunca bir güvenlik bölgesi oluşturmayı düşünmeliyiz" dedi.

"Kursk'ta yakalananlar terörist muamelesi görecek"

Kursk bölgesi topraklarında bulunan, burada sivil halka karşı suç işleyen, Rus güvenlik güçlerine karşı çıkan Ukrayna askerlerinin Rus yasalarına göre "terörist" olduğunu belirten Putin, bu kimselere karşı yasal işlemlerin başlatıldığını dile getirdi.

Rusya'nın, Kursk bölgesinde yakalanan esirlere 'terörist' muamelesi yapacağını söyleyen Putin, "Biz bütün insanlara insanca davranıyoruz, bundan sonra da insanca davranmalıyız. Elimize düşen herkese. Aynı zamanda yabancı paralı askerlerin, Savaş Esirlerinin Muamelesine İlişkin 1949 Cenevre Sözleşmesi kapsamına girmediğini de hatırlatmak isterim" ifadesini kullandı.

Son dönemde Kursk bölgesindeki yerleşim yerlerini Ukrayna askerlerinden kurtaran birliklere tekrar teşekkür eden Putin, "Birliklerimizin karşı karşıya olduğu tüm muharebe görevlerinin koşulsuz olarak yerine getirilmesini ve Kursk bölgesi topraklarının yakın gelecekte düşmandan tamamen kurtarılmasını içtenlikle umuyorum" diye konuştu.



Pistorius: Avrupa'nın güvenliğini ulusal çıkarlarımıza tercih edersek bu durumdan güçlenerek çıkarız

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, daha iyi bir Avrupa savunması için kilit kaldıraçlardan birinin daha az bürokrasi ve daha hızlı tedarik olduğunu söyledi. Pistorius, "Şimdi harekete geçersek, Avrupa'nın güvenliğini ulusal çıkarlarımıza tercih edersek, bu durumdan güçlenerek çıkarız" dedi


Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Ukrayna'da '30 günlük ateşkes' fikrini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Pistorius, Fransa'nın başkenti Paris'teki 'E5 Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında, "Bir ay sürecek bir ateşkesi memnuniyetle karşılarız. Bu önemli olacaktır. Ancak bu 30 günün kalıcı bir ateşkesi kolaylaştırmak için kullanılmasını da istiyoruz" dedi.


"Şimdi top (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir Putin'in sahasında" ifadesini kullanan Pistorius, ateşkes ya da barış için isteğini kanıtlamanın artık Putin'in elinde olduğunu belirtti. Savunma Bakanı Pistorius, Rusya'ya Ukrayna'nın Karadeniz kıyılarına ve tüm cephe hattına yönelik saldırılarını durdurması çağrısında da bulundu. Pistorius, ayrıca ABD'nin Ukrayna'ya yönelik askeri yardımları askıya alma kararını kaldırmasından memnun olduklarını kaydetti.

"Daha az bürokrasi, daha hızlı tedarik"

Paris'te görüşülen ana konulardan birinin de Avrupa'nın savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesi ve Avrupa savunma sanayisinin performansı olduğuna işaret eden Pistorius, daha iyi bir Avrupa savunması için k

ilit kaldıraçlardan birinin daha az bürokrasi ve daha hızlı tedarik olduğunu vurguladı.

Avrupa ülkelerinin kendi kabiliyet gereksinimlerini standartlaştırması gerektiğini ifade eden Pistorius, "Bunlar bir kez formüle edilmeli ve bundan sonra belirli bir silah sistemiyle ilgilenen herkes için geçerli olmalıdır. Bu, pek çok şeyi büyük ölçüde basitleştirecek ve hızlandıracaktır" diye konuştu.

Standartlaştırılmış sertifikasyon konusuna da değinen Alman Bakan, "Örneğin Fransa'da tescillenmiş ve sertifikalandırılmış bir silah sisteminin Almanya'da yeniden uzun bir sertifikasyon sürecinden geçmesine gerek yok. Böyle bir zamanımız yok, bu gereksiz ve maliyetli. Sertifikasyon, Avrupa ülkeleri arasında standartlaştırılmalı ve daha sonra hepsi için geçerli olmalıdır. Bu çok büyük bir zaman tasarrufu sağlar." ifadelerini kullandı. Pistorius, "Eğer şimdi harekete geçersek, Avrupa'nın güvenliğini ulusal çıkarlarımıza tercih edersek, bu durumdan güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"ABD'nin angajmanını Hint-Pasifik'e kaydıracağı açıktı"

ABD'nin Avrupa'dan askerlerini çekmesi durumunda Avrupa'nın güvenliğinin ne olacağı konusundaki soruyu da yanıtlayan Pistorius, şunları kaydetti: "ABD'nin angajmanını Hint-Pasifik'e kaydıracağı her zaman açıktı. Belirsiz olan bunun ne hızda ve ne ölçüde gerçekleşeceğiydi. Bu nedenle bizim için zorluk aslında buna uyum sağlamak değil, hızımızı artırmak. Bu nedenle üç hafta Brüksel'de, ABD Savunma Bakanı'na, bir yol haritası üzerinde birlikte çalışmamızı önerdim böylece yük değişimi söz konusu olduğunda boşluklara düşme riskiyle karşı karşıya kalmayız."

Kaynak: AA


Rusya'ya göre Trump'ın 100 günde sağlanacak barış planı imkansız

Şubat ayında Kremlin için hazırlanan bir belgeye göre Rusya, Moskova'nın Ukrayna devletini parçalama çabalarını sürdürürken Trump yönetimi ve diğer ülkeler arasındaki gerilimi körükleyerek ABD'nin Ukrayna konusundaki müzakere pozisyonunu zayıflatmaya çalışmalı


Rusya Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) yakın Moskova merkezli etkili bir düşünce kuruluşu tarafından Şubat ayında kaleme alınan belge, Ukrayna'daki çatışmanın sona ermesi için Rusya'nın maksimalist taleplerini ortaya koyuyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın 100 gün içinde bir barış anlaşması yapılması yönündeki ön planlarını “gerçekleşmesi imkansız” olarak nitelendiren belge, “Ukrayna krizinin barışçıl bir şekilde çözülmesinin 2026'dan önce gerçekleşemeyeceğini” belirtiyor.

Washington Post'un haberine göre söz konusu belge ayrıca Avrupa'da bazılarının önerdiği gibi Ukrayna'ya barış gücü gönderilmesi planını reddediyor ve Rusya'nın ele geçirdiği Ukrayna toprakları üzerindeki egemenliğinin tanınmasında ısrar ediyor. Ayrıca Ukrayna'nın kuzeydoğusunda Bryansk ve Belgorod gibi Rus bölgeleri ile sınırda bir tampon bölge ve Ukrayna'nın güneyinde Rusya'nın 2014 yılında yasadışı olarak ilhak ettiği Kırım yakınlarında askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması yoluyla daha fazla bölünme çağrısında bulunuyor. Bu sonuncusu Odessa bölgesini de etkileyecek.

Belgede ayrıca mevcut Ukrayna hükümetinin “tamamen tasfiye edilmesi” gerektiği de tartışılıyor.


Bir Avrupa istihbarat servisi tarafından ele geçirilen ve Washington Post tarafından incelenen belge, Kiev'in Washington'un 30 günlük ateşkes önerisini kabul ederek iki ülke arasındaki uçuruma bir köprü kurmuş gibi göründüğü şu günlerde, Trump'ın Rusya ile bir barış anlaşmasına varma konusunda hala karşı karşıya olduğu zorlukları vurguluyor.

Ateşkese giden yol dikenli

Rusya henüz herhangi bir ateşkesi imzalayacağına dair bir işaret vermemiş olsa da, analistler Moskova'nın çatışmalara geçici bir ara verilmesini bile kabul etmeyi geciktirebileceği birçok yol olduğu uyarısında bulundu ve uzun vadeli bir barış anlaşmasına giden yolun hala tehlikeli olduğunu söyledi.

George W. Bush döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Rusya'dan sorumlu kıdemli direktör olarak görev yapan ve şu anda Dış İlişkiler Konseyi'nde araştırmacı olan Thomas Graham, Rusya'nın “Ukrayna krizinin erken çözümüyle ilgilenmediğini” söyledi ve “Sürekli olarak, bildiğiniz gibi Ukrayna'daki iç siyasetle ilgili olan temel nedenlerden ve bundan daha da önemlisi, NATO'nun rolü olacak olan Avrupa güvenlik mimarisinden bahsediyorlar. Ve bunları dikkate almayan basit bir ateşkes Rusya'nın ilgisini çekmez. Trump da bunu anlamış görünmüyor” şeklinde konuştu.

Peskov belgedeki önerilere sıcak bakmadı

Sözcü Dmitry Peskov Kremlin'in “bu tür önerilerden haberdar olmadığını” söyledi ve bu önerileri “son derece çelişkili” olarak nitelendirerek “Biz daha iyi düşünülmüş seçenekler üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Belge, Rusya ve ABD arasında 18 Şubat'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleşen görüşmelerin öncesindeki hafta, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) Ukrayna'daki operasyonları denetleyen Beşinci Servisi ile yakın işbirliği içinde çalışan bir düşünce kuruluşu tarafından hazırlandı. Üst düzey Rus diplomatlara yakın bir Rus akademisyen, tavsiyelerin ana hatlarının Moskova'daki geniş mutabakatı yansıttığını söyledi ancak Kremlin yönetiminin kendisi için hazırlanan belgelere ne derece tepki verdiğinin hiçbir zaman net olmadığını da sözlerine ekledi.

Rus elitinin şahin üyeleri Kremlin'e savaşı sürdürmesi ve “mevcut durumu daha da ilerletmek için kullanması” için baskı yaparken, diğer gruplar çatışmanın daha hızlı bir şekilde çözülmesi ve “en azından ateşkes için” baskı yapıyor.


FSB bağlantılı belge, Rusya'nın ABD ile hem Çin hem de Avrupa Birliği arasındaki gerilimi tırmandırarak ve ABD'ye nadir toprak metalleri rezervleri olduğunu söylediği Donbas'ın doğu bölgesi gibi Ukrayna'da işgal ettiği bölgeler de dahil olmak üzere Rus madenlerine erişim önererek müzakere pozisyonunu güçlendirebileceği yolları ortaya koyuyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de 24 Şubat'ta verdiği bir röportajda, Moskova'nın ABD şirketlerini Ukrayna'daki işgal bölgeleri de dahil olmak üzere Rus maden yataklarını geliştirmeye davet edebileceğini öne sürerken aynı şeyi söylemişti. Bu Ukrayna ve ABD arasında maden kaynaklarının geliştirilmesine ilişkin önerilen bir anlaşmayı baltalama çabası olarak göründü.

Belgeye göre Rusya'nın çabaları öncelikle Washington ve Moskova arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesine odaklanmalı; bunun için de her iki ülkenin büyükelçiliklerinde diplomatik kadroların tam olarak açılması ve Alexander Darchiev'in Rusya'nın ABD Büyükelçisi olarak atanması gerekiyor. 27 Şubat'ta İstanbul'da Rus ve ABD'li yetkililer arasında yapılan ve diplomatik misyonların işleyişine odaklandığı anlaşılan görüşmelerin ardından bu öneriler kamuoyuna yansıdı.

Belgede Rusya'nın Oreshnik orta menzilli balistik füzelerini Avrupa Birliği sınırındaki Belarus'a yerleştirmemeyi kabul etmesi, buna karşılık ABD'nin de kıtaya yeni füze sistemleri yerleştirmemeyi kabul etmesi öneriliyor. Belgede ayrıca Rusya'nın ABD'ye “dostça davranmayan” ülkelere silah sevkiyatını durdurması, buna karşılık ABD'nin de Ukrayna'yı silahlandırmayı durdurması öneriliyor; ancak Rusya'nın Moskova'nın müttefiklerine silah sevkiyatını durdurmasının “gerçekleştirilmesinin zor” olacağı da ekleniyor.

Belgede, Trump'ın Ukrayna özel temsilcisi emekli Korgeneral Keith Kellogg'un barış anlaşması için yaptığı ve Ukrayna'nın Rusya tarafından ele geçirilen topraklardan vazgeçmesi ve Kiev'in gelecekte askeri ya da diplomatik yollarla bu toprakları geri almaya çalışmamayı kabul etmesini içeren ilk önerileri reddediliyor.

Trump sonrası dönemde savaş yeniden kızışabilir

Ancak FSB bağlantılı belgede, bu tür bir çözümün bile yeterince ileri gitmediği ve Rusya'nın ele geçirdiği bölge üzerindeki egemenliğinin resmi olarak tanınmaması halinde, silahlı çatışmanın orta vadede, “örneğin ABD'deki bir sonraki yönetim değişikliğinden sonra” yeniden başlamasının “oldukça muhtemel” olduğu belirtiliyor.

Belgede ayrıca Ukrayna'nın NATO üyeliğini reddetmesi ve Rusya yanlısı partilerin katılmasına izin verilecek seçimlerin düzenlenmesi gibi olası siyasi tavizler de yeterince geniş kapsamlı olmadıkları gerekçesiyle reddediliyor. “Gerçekte, mevcut Kiev rejimi ülke içinden değiştirilemez. Tamamen ortadan kaldırılması gerekir” deniyor.

ABD'nin Ukrayna yardımları 'kabul edilemez'

Ukrayna'da herhangi bir barışı koruma birliğinin varlığı da “kesinlikle gereksiz” olarak nitelendiriliyor çünkü herhangi bir güç “ciddi bir Batı etkisi” altında olacak. Söz konusu belgeye göre ABD'nin herhangi bir barış anlaşmasından sonra Ukrayna'yı silahlandırmaya devam etme planları da “kesinlikle kabul edilemez”.


EKONOMİ TEHDİDİ İŞLEMEZ !

Belgede yaptırımların kısmen kaldırılmasını teklif ederek Rusya'yı bir barış anlaşmasına ikna etme çabaları da reddedildi. “Ülkemize yönelik yaptırım faktörünün önemi açıkça abartıldığı için Rusya'nın bundan ne fayda sağlayacağı belli değil” deniyor.

Cenevre merkezli eski bir Rus diplomat olan Boris Bondarev, Rusya'nın “açıklığını ve esnekliğini” göstererek Trump'ı görüşmelere çekmeye çalıştığını, Putin'in ise kendisini “*Donald Trump'ı tamamen anlayan, ona yardım etmek isteyen, ABD'deki hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak isteyen gerçek bir dost*” olarak konumlandırarak müzakereleri uzatmaya çalışacağını söyledi. Bondarev sözlerinin devamında "Ama tabii ki ondan bir şeyler alması gerekecek çünkü bunu kendi başına yapamaz” dedi.

Bir ulusal güvenlik düşünce kuruluşu olan Silverado Policy Accelerator'ın başkanı Dmitri Alperovitch, Putin'in ateşkes önerisini Moskova'nın Washington'la yeniden yakınlaşma ihtimalini riske atmadan tamamen reddetmesinin zor olabileceğini söyledi. Alperovitch, X'te yayınlanan bir yazısında “Ona göre şu anda söz konusu olan Ukrayna'dan çok daha fazlası - daha büyük ödül ABD-Rusya arasındaki diplomatik normalleşme, yaptırımların kaldırılması ve NATO'nun arasının açılması” dedi.


Husiler Kızıldeniz ve çevresinde İsrail gemilerine seyrüsefer yasağı başlattığını duyurdu

Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yardımların girişini engellemesine tepki olarak, Kızıldeniz, Umman Denizi, Babu'l Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'nde İsrailli gemilerin seyrüseferini yasaklandığını duyurdu,,


Fransa: Avrupa'nın savunması Karadeniz'deki güç dengesi dikkate alınmadan düşünülemez

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, Avrupa savunma konusunun Karadeniz ve bölgedeki güç dengesi dikkate alınmadan düşünülemeyeceğini belirtti


TÜRKİYEYLE DE BU YÜZDEN İLGİLENİYORLAR TAMAMEN PRAGMATİK ÇIKARCI !!



Lecornu, başkent Paris'te düzenlenen "E5 Savunma Bakanları Toplantısı"nın ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Ukrayna'ya verilebilecek güvenlik garantileri, Washington ve Kiev arasındaki iletişimin yeniden sağlanması ve Suudi Arabistan'da yaşanan son gelişmelerin toplantıda ele alındığını aktaran Lecornu, "Açıkça görülüyor ki çabalarımız sonuç verdi ve artık top tamamen Rusya'nın elinde. Gerçek müzakereler yakında başlayacak ve bu süreç bize bir ateşkes sağlama ve kalıcı bir barışın gerçek parametrelerini tartışma fırsatı verecek" diye konuştu.

Lecornu, daha önce yapılan Minsk anlaşmalarındaki gibi önemli güvenlik garantileri olmadan yapılan ateşkeslerin kalıcı çözüm sunmadığını savunarak, "Bu toplantıda geniş bir fikir birliği ortaya çıktı: Ukrayna için en önemli güvenlik garantisi, Ukrayna ordusunun ta kendisidir. Yani, ordunun kapasitesi, silahları, teçhizatı, eğitimi ve organizasyon yapısıdır" ifadelerini kullandı.

Dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımı ve kritik askeri alanlarda Ukrayna'ya daha fazla destek sağlanmasının öncelikli meseleler olduğunun altını çizen Lecornu, Ukrayna ordusunun gelecekte nasıl yapılandırılacağını belirlemek üzere çalıştıklarını ifade etti.


Lecornu, genelkurmay başkanlarının kalıcı bir barış ve ateşkes için güvenlik mimarisi önerileri üzerinde çalışmalarına başladığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Daha önce de Fransız basınına defalarca söylediğim gibi bu mesele yalnızca 'Ukrayna topraklarında yabancı askerlerin varlığına' indirgenmemelidir. Bunun arkasında acilen çözülmesi gereken başka sorunlar var: Karadeniz meselesi, Karadeniz'de güvenlik, Ukrayna'da bulunan nükleer santrallerin güvenliği meselesi gibi"

Konuşmasında, Türkiye dahil Karadeniz bölgesindeki NATO ortaklarıyla devam eden görüşmelere atıfta bulunan Lecornu, Avrupa savunma konusunun Karadeniz ve bölgedeki güç dengesi dikkate alınmadan düşünülemeyeceğine işaret etti.

Savunma bakanlarıyla 15 gün içinde tekrar bir araya geleceklerini aktaran Lecornu, Rusya'nın ateşkesi kabul edip etmeyeceğinin henüz belli olmadığını belirtti.

Lecornu, "Aslında Rus tehdidi yeni bir şey değil. Yeni olan, ABD'nin öngörülemez hale gelmesi." diyerek, toplantıda Avrupa'nın savunma kapasitesini artırmak için atılması gereken öncelikli adımları ele aldıklarını ifade etti.

Özellikle uzay ve hava savunması gibi stratejik alanlarda Avrupa'nın geri kalma riski taşıdığını belirten Lecornu, "Moskova'nın kararından bağımsız olarak hazırlıklı olmalıyız" dedi.

E5 Savunma Bakanları Toplantısı kapsamında Lecornu, Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, Polonya Savunma Bakanı Wladyslaw Kosiniak-Kamysz ve İngiltere Savunma Bakanı John Healey'i Paris'te ağırladı.

Kaynak: AA


Arjantin'de hükümet karşıtı protestolar

Arjantin’de işçi sendikaları, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve futbol takımı taraftarlarının destek verdiği hükümet karşıtı protestolarda 20 kişi yaralandı, 103 kişi gözaltına alındı. Protesto, şimdiye kadarki en büyük çaplı gösteri oldu


Aşırı sağcı Devlet Başkanı Javier Milei’nin hükümeti, göreve geldiği bir buçuk yıl öncesinden bu yana kamu harcamalarında kesintiye gitme politikası izliyor. Hükümet, kamu düzenini bozan kişilerin stadyumlara girişinin yasaklanacağı konusunda daha önce uyarıda bulunmuştu. Söz konusu kararname de çarşamba günü yürürlüğe girdi. Buna göre, isyanlara karışan taraftarlar, yetkililer tarafından belirlenen süre boyunca takımlarının maçlarını stadyumda izleyemeyecek.


Üç yılda üçüncü seçime giden Portekiz’de neler olacak?

Portekiz'in, merkez sağ hükümetinin parlamentodaki güven oylamasını kaybetmesinin ardından üç yıl içinde üçüncü kez erken seçime gitmesi bekleniyor. Hükümetin düşüşü, Portekiz demokrasisinin son 50 yılındaki en kötü siyasi istikrarsızlık dönemini temsil ediyor


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Grossi

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İsfahan'daki saldırıya uğrayan nükleer tesiste çok az nükleer madde bulunduğunu veya hiç bulunmadığını...

 
 
 
SİBER SAVAŞ

Genel Gündem Bir haftayı geride bırakan İsrail - İran savaşının doğal cephelerinden biri de internetti. Her iki ülkenin de hatırı sayılır...

 
 
 

Comentarios


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page