Romalılar bunu iki bin yıl önce biliyordu ve Sinwar ile Nasrallah da bugün biliyor: Yahudiler kendilerinin en büyük düşmanları olabilirler

ahudi ayrışmasının boyutuyla ilgili karşılaştığım en şok edici metinlerden biri, Yahudi-Romalı tarihçi Josephus'un, Roma askeri generalleri ile MS 1. yüzyılda Roma Ordusunun başında bulunan ve kısa süre sonra imparator olacak ve yerine oğlu Titus geçecek olan Vespasianus arasındaki stratejik askeri anlaşmazlığı anlatan yazısında bulunabilir.

Generalleri, iç çekişmenin Yahudileri zayıflattığını ve şehre saldırıp yok etme fırsatı sunduğunu savundu. Josephus'a göre ( Wars of the Jews, Kitap 4, Bölüm 6 ), generaller "Tanrı'nın takdiri, düşmanlarımızı birbirine düşürerek bizim yanımızdadır" diye savundu.

Vespasian'ın askerlerine verdiği cevap, Yahudiler arasındaki trajik durumu ve en iyi Roma stratejisinin, Romalıların silahlarını kaldırmadan, sadece arkalarına yaslanıp Yahudilerin birbirlerini yok etmelerini izlemek olduğunu vurgular:

O zaman ile şimdiki zaman arasındaki paralellikler acı verici derecede açıktır. 6 Ekim'deki sıfır toplamlı oyuna geri dönmeye cesaret edemeyiz. Önemli meseleler bugün Yahudi halkını her zaman olduğu gibi rahatsız ediyor. Hiçbirimiz, bilgelerimize göre 70 yorumu olan hakikat üzerinde tam bir tekele sahip değiliz. Kaderimizin farklı anlayışlarını saygılı bir şekilde tartışırken, kolektif kader sözleşmemize derinden bağlı kalmalıyız. Sarsılmaz dayanışma bağlarımızı unuttuğumuzda, başkaları bize bunu hatırlatır.

Vespasian ve Titus o zamanlar bize hatırlattı. Sinwar ve Nasrallah bugün bize hatırlatıyor. Bu Tisha B'Av'ı asla şeytanlaştırmanın alevlerini körüklemek için değil, daha fazla empati, anlayış ve birlik için çabalamak için yapalım.