Notlar
- mutlunecmettin
- 7 May
- 12 dakikada okunur
|
Gündemin Başında Üst düzey bir Hamas yetkilisi bugün, İsrail'in Gazze'de süresiz askeri varlık kurma niyetini açıklamasının ardından Gazze ateşkes görüşmelerine devam etmenin "hiçbir anlamı olmadığını" söyledi. İsmi açıklanmayan İsrailli yetkililer, Hamas rehine ve ateşkes anlaşmasını kabul etmezse, planın ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki hafta Orta Doğu'ya yapacağı geziden sonra uygulamaya konulacağını muhabirlere söyledi . İsrail, Husilerin bir füzesinin İsrail havaalanı yakınlarına düşmesine yanıt olarak dün Yemen'i bombaladı .
İsrail'in Gazze'deki strateji değişikliği. Yeni bir kara operasyonu planı, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun güvenlik kabinesinden Pazar günü oybirliğiyle geçti. Gazze Şeridi'nin büyük kısımlarını "kontrol etmek" için on binlerce İsrailli yedek askeri çağıracaktı.
Husilerle artan çatışma.
|
“ Netanyahu, bölgedeki askeri operasyonlarıyla iki hedefi takip etti: tüm rehineleri serbest bırakmak ve Hamas'ı yok etmek. Ancak bu hedeflere aynı anda ulaşılamıyor: Hamas, kendi yok oluşunu içeren bir barış sürecine katılmayı reddediyor ve İsrail bu sonuca bağlı kaldığı sürece, Hamas'ın hayatta kalan liderlerinin, kendilerini öldürebilecek İsrail saldırılarını caydırmak için rehineleri tutmak için güçlü bir teşviki var.” — Haaretz'den Amos Harel, Dış İlişkiler |
Dünya Trump'a Nasıl Uyum Sağlıyor? Diego Delgado/Reuters Kanada, Çin, Meksika ve Suudi Arabistan'daki Konseyler Konseyi düşünce kuruluşlarından uzmanlar, ikinci Trump yönetiminin tarifeleri ve ticaret aksaklıkları nedeniyle ticaret ortaklarının ekonomik politikalarını ve tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirmeye başladığını bu Küresel Muhtırada yazdı . |
Dünya çapındaAlman liderlik oylaması sürprizi. Hristiyan Demokrat Birliği lideri Friedrich Merz, muhafazakar ittifakının son parlamento seçimlerinde birinci gelmesinin ardından sürpriz bir sonuçla, bugün Almanya şansölyesi olmak için yapılan oylamada başarısız oldu . Muhtemel koalisyon üyelerinden bir avuç taraf değiştirdi. İkinci oylamada hala destek sağlayabilirdi. Merz, ulusal liderliği üstlenmeden önce bile ülkenin borçlanma limitini kaldırma konusunda anlaşmalar yapmak için harekete geçmişti.
Asya ekonomik güvenlik ağı. Çin, Japonya, Güney Kore ve Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği'nin (ASEAN) on üyesi yeni bir ortak kriz yanıt mali mekanizması oluşturmayı kabul etti. Bu mekanizma salgınlara ve doğal afetlere yanıt vermek ve halihazırda var olan bir para takası düzenlemesinin çerçevesinden yararlanmak üzere tasarlanacak. Hafta sonu yapılan bir toplantıda ülkeler artan korumacılığa yanıt olarak "geliştirilmiş bölgesel birlik ve iş birliği" çağrısında bulundu .
Hindistan-Japonya güvenlik iş birliği. İki ülke, her iki savunma bakanının Yeni Delhi'de bir araya gelmesinin ardından askeri istişareler için yeni bir organ kurmaya karar verdi. Ayrıca, ortak askeri tatbikatların ölçeğini genişletmeyi ve Hindistan'a bir Japon gizli anten sisteminin potansiyel ihracatını ve savaş uçakları ve tankların ortak geliştirilmesini görüşmeyi kabul ettiler.
ICJ Sudan davasını reddetti. Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Sudan hükümetinin Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) Darfur'da paramiliter Hızlı Destek Güçleri'ni silahlandırarak soykırımı körüklemekle suçladığı bir davayı reddetti . Mahkeme iddiaların esasına ilişkin bir karar vermedi, ancak davayı değerlendirme yetkisi olmadığını söyledi. BAE 2005'te ICJ'ye katıldığında ülkelerin birbirlerine dava açmalarına izin veren bir maddeye "çekince" koydu.
Myanmar dolandırıcılıklarına yaptırımlar. Amerika Birleşik Devletleri, Myanmar'daki etnik milis gücü Karen Ulusal Ordusu üyelerine karşı yaptırımlar açıkladı ve siber dolandırıcılık ve insan ticareti kolaylaştırdıklarını söyledi. BM insan hakları ofisi, son yıllarda Güneydoğu Asya'da yüzlerce kişinin dolandırıcılık operasyonlarına katılmaya zorlandığını söyledi. Milis gücünün bir sözcüsü dolandırıcılıklara karıştığını reddetti; lideri daha önce Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık (BK) tarafından yaptırıma tabi tutulmuştu.
ABD-Ruanda göç görüşmeleri. Ruanda dışişleri bakanı, ülkenin üçüncü ülkelerden sınır dışı edilen göçmenleri kabul etmek için ABD ile görüşmelerin "erken aşamalarında" olduğunu söyledi. Müzakereler hakkında sorulan bir soruya, ABD Dışişleri Bakanlığı, "yabancı hükümetlerle etkileşimin ABD göç politikasını yürütmek için hayati önem taşıdığını" söyledi. İngiltere, yasal itirazlar sonrasında 2024'te plan iptal edilmeden önce sınır dışı edilenleri Ruanda'ya göndermeyi planlıyordu.
Avrupa'nın bilim insanları için sunumu. AB, uluslararası bilim öğrencilerini çekmek için 560 milyon doların üzerinde bir program duyurdu . Lansman etkinliğindeki konuşmacılar, Trump yönetiminin üniversiteler için federal araştırma fonlarını kesme çabalarını eleştirdi ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "dünyanın en büyük demokrasisinin" bir "hata" yaptığını söyledi . Beyaz Saray dün, Trump yönetiminin araştırma harcamalarına ilişkin incelemesinin "Amerika'nın yenilikçi hakimiyetini altüst etmeyeceğini" söyledi. DRC ve Ruanda barış teklifleri bildirildi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) ve Ruanda, Trump'ın Afrika danışmanı Massad Boulos'un sosyal medyada yazdığına göre, ABD'ye bir barış anlaşmasının ana hatlarını sundular . Boulos, Washington'ın her iki ülkeyle de mineral anlaşmaları müzakere ettiğini ve bu ay Beyaz Saray'da bir barış anlaşmasının imzalanmasını sağlamayı amaçladığını söyledi. |
Sırada Ne Var?
|
Carney ve ABD-Kanada İlişkileri Blair Gable/Reuters CFR Kıdemli Üyesi Edward Alden ve Üyesi Inu Manak bu Uzman Özeti'nde, Kanada'nın elli bir ülkeyle on beş ticaret anlaşması olmasına rağmen, ABD ile ticaretini başka yerlere yönlendirme konusunda sınırlı seçeneklere sahip olduğunu yazıyor . |
Asya'nın NATO'su QUAD ve Hindistan
Hindistan, QUAD'ın sadece güvenliğe odaklanmadan kapsayıcı ve yapıcı bir platform olması gerektiğini savunuyor.
Dr. Ümit Alperen |29.06.2022 - Güncelleme : 29.06.2022
İstanbul
Dr. Ümit Alperen, Asya’nın NATO’su olarak nitelendirilen Dörtlü Güvenlik Diyaloğu QUAD kapsamında Hindistan’ın önceliklerini ve bölge politikalarını AA Analiz için kaleme aldı.
***
ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya’nın oluşturduğu QUAD ya da Dörtlü Güvenlik Diyaloğu, son zamanlarda dünya gündeminde daha sık tartışılır oldu. Muhtemelen ABD-Çin ilişkilerindeki gerilimlere paralel olarak da bu tartışmaların dozu artacak.
QUAD’ın hikayesinin bir ayağı, Aralık 2004’te Hint Okyanusu’nda meydana gelen deprem ve tsunamiye dayanıyor. Bilindiği üzere, son yüzyılın en büyük doğal afetlerinden 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisinde, 14 ülkeden yaklaşık 200 bin insan hayatını kaybetmişti. ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya bir grup oluşturarak tsunamiden etkilenen ülkelere kurtarma birlikleri ve insani yardım göndermişti. Bu dört ülkenin girişimiyle başlatılan ve 40 bin kişilik kurtarma gücünün yanı sıra çeşitli sayılarda helikopter, kargo gemisi ve uçaklardan oluşan kurtarma çalışmaları, 2005 Ocak ayının ortalarına kadar sürdü. QUAD’ın diğer ayağı ise, 2002’den beri Hindistan-ABD donanmasının her yıl gerçekleştirdiği Malabar Deniz Tatbikatları'na dayanıyor.
10 yıllık uykunun ardından QUAD 2.0
Eski Japonya Başbakanı Abe Şinzo, 2007’de Avustralya, ABD ve Hindistan’ın desteğiyle bir stratejik güvenlik diyalogu olan QUAD’ı başlattı. QUAD’ın temelleri 2007’de atılsa da yaklaşık on yıl uykuda kaldı. Filipinler’in başkenti Manila’da, Kasım 2017’de gerçekleştirilen ASEAN Zirvesi’nde bu dört ülke, Hint-Pasifik’te Çin’in artan nüfuzunu askeri ve diplomatik açıdan sınırlandırmak amacıyla QUAD’ı yeniden canlandırma kararı aldı.
2017’de QUAD’ın yeniden canlandırılması konusunda Japonya ve Hindistan, ABD’den farklı olarak Çin’in lehine olacak şekilde daha hassas davranmışlardı. Aynı şekilde Avustralya, 2007’de ilk defa Malabar Tatbikatı'na katılmış fakat Çin’in hoşnutsuzluğu ve eleştirileri nedeniyle Kasım 2020’ye kadar tatbikatlara bir daha katılmamıştı. Fakat Çin’in dış politikada pro-aktif bir yaklaşım sergilemesi, Haziran 2020’de Hindistan ile Galvan Vadisi’nde sınır sorunu nedeniyle çatışması ve Avustralya ile ilişkilerinin gerginleşmesi, QUAD üyelerinin daha aktif katılım sağlamalarına neden oldu.
QUAD için diğer bir dönüm noktası ise Mart 2021’de bu dört ülkenin, “QUAD Ruhu” adıyla “özgür ve açık Hint-Pasifik” için ortak vizyon açıklamalarıdır. Bu kapsamda da Doğu ve Güney Çin denizlerinde Çin’in hak iddialarına karşı uluslararası kurallara dayalı olduğunu belirttikleri bir denizcilik düzeni konusunda mutabık kaldıklarını belirttiler. Ayrıca bu zirveye Güney Kore, Vietnam ve Yeni Zelanda da temsilci göndererek ilk QUAD+ (QUAD Plus) toplantısı düzenlenmiş oldu. Bu, aynı zamanda QUAD’ın genişleme sinyalleri ve ilk genişleme dalgasında dahil olabilecek ülkeler olması açısından dikkati çekiciydi.
QUAD sadece güvenlik oluşumu değil
QUAD sadece güvenlik oluşumu gibi algılansa da güvenlikten, ekonomiye, sağlığa ve teknolojiye kadar birçok alanda iş birliği sağlayan bir platforma dönüşmüş durumda. 24 Mayıs’ta Tokyo’da gerçekleştirilen zirvenin ardından yapılan ortak açıklamada, Hint-Pasifik’te barış ve istikrarın yanı sıra küresel sağlık, altyapı, iklim, siber-güvenlik, kritik teknolojiler ve uzay, başlıca iş birliği alanları olarak yer aldı.
Bu kapsamda atılan en dikkati çekici adımlardan biri de ABD Başkanı Joe Biden’ın önerisiyle Hint-Pasifik Ekonomik Çerçeve Antlaşması ile QUAD’ın ekonomik ayağının oluşturulması oldu. Böylece Çin’in en büyük güç kaynağı olan ekonomisine karşı da en azından teorik düzeyde kolektif sınırlama girişimi başlamış oldu. Biden, bu antlaşmanın 21. yüzyılın ekonomik kurallarını yeniden yazacağı iddiasında.
Son zirvede 10 ASEAN üyesinden 7’si (Kamboçya, Myanmar, Laos hariç), bu antlaşmaya imza koydu. Bu antlaşmayı imzalayan diğer bir ülke ise Güney Kore. Böylece Çin’in doğu ve güneydoğu komşularının ezici çoğunluğu ekonomik temelli de olsa güvenlik merkezli bir örgütlenmenin anlaşmasına imza koymuş oldu. Bu, aynı zamanda ASEAN’ın tarafsız kalmayı tercih eden ülkelerinin eğilimlerini göstermesi açısından önemli. ASEAN ülkelerinin bu seçiminin 12-13 Mayıs’ta Washington’da düzenlenen ABD-ASEAN Özel Zirvesi sonrası gelmesi ise dikkati çekici.
Diğer bir dikkat çekici husus ise Hint-Pasifik Ekonomik Çerçeve Antlaşması’nın (HPEÇ) 2017’de Donald Trump yönetiminin tek taraflı çekildiği Trans-Pasifik Ortaklık Antlaşması’nın (TPP) bir alternatifi olmaya aday olması. Özellikle Japonya HPEÇ’nin, TPP’nin alternatifi olamayacağı yaklaşımıyla ABD’nin yeniden TPP’ye dönmesi talebini yenilese de bu durum, belirsizliğini koruyor.
Tokyo QUAD zirvesinde Hindistan’ın iki kazancı
Hindistan, hem Hint-Pasifik’in "Hint" kanadını tamamlaması hem de diğer üç QUAD üyesinden farklı olarak Ukrayna krizindeki tarafsız konumuyla ön plana çıkıyor. 24 Mayıs’taki QUAD zirvesinde Hindistan’ın iki başarısından bahsetmek mümkün. İlki, Hindistan’ın Rusya konusundaki tarafsız tutumunu diğer üyelerin anlayışıyla karşılaması ve ortak bildiride Rusya’dan bahsedilmemesi.
QUAD liderler açıklamasında Ukrayna Savaşı’nın insani trajedisine dikkat çekilmekle yetinildi. ABD, Japonya ve Avustralya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali karşısında açıkça Rusya karşıtı pozisyon alırken Hindistan’ın Rusya ile özel ilişkileri nedeniyle tarafsız bir konumda bulunması, Batı kamuoyunda eleştirilere neden olmuştu. Bu durumdan nisan ayında ABD ve Hindistan savunma ve dışişleri bakanlarının katıldığı 2+2 toplantısında Ukrayna meselesinde büyük ölçüde anlaştıkları anlaşılıyor.
Ayrıca son zirvede de görüldüğü üzere QUAD üyelerinin ayrışmaya değil, kendilerini birleştiren hususlara odaklandıkları görülmekte ve aynı zamanda bu, coğrafi olarak da Hint-Pasifik’e odaklandıkları anlamına geliyor. Dolayısıyla Rusya meselesi QUAD’ın “alan-dışılığına” giriyor. Ortak açıklamada, Çin’den doğrudan bahsedilmeden Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki faaliyetlerinden rahatsızlık duyulduğunun ifade edilmesi, QUAD’ın hedef coğrafyasının bütün Asya’nın olmadığını göstermesi açısından dikkati çekici.
Hindistan’ın diğer bir başarısı ise sınır-aşan terörizm dahil, terörizme yönelik ortak bir tepkinin ortaya konulması ve Mumbai ve Pathankot terörist saldırılarının kınanmasıdır. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2021 tarihli 2593 sayılı kararına atıf yapılarak Afganistan’ın teröre yataklık etmemesi, terörizmin finanse edilmemesi ve diğer ülkelere saldırı için bir merkez olmaması vurgusu dikkati çekiciydi. Bilindiği üzere Hindistan, özellikle Pakistan’ın Afganistan üzerinden kendisine terör saldırısı yaptığı iddiasında bulunuyor. Ağustos 2021’de Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesi sonrasında en çok kaygılanan ülkelerin başında Hindistan geliyordu. Afganistan sorununu görüşmek için oluşturulan çoğu masada Pakistan ve Çin faktörü nedeniyle Hindistan masa dışı kalıyor. Dolayısıyla QUAD’la birlikte Hindistan hem Afganistan meselesinde hem de Güney Asya’da elini güçlendiriyor.
Hindistan nasıl bir QUAD istiyor?
QUAD, resmi olmayan bir iş birliği platformu özelliğine sahip. Hindistan QUAD’ın sıkı örgütlenmiş bir ittifak yapısı olmasına sıcak yaklaşmıyor. Bunun, temelde iki nedeni var. İlk olarak QUAD üyeleri içerisinde Çin’le kara sınırı paylaşan tek üye. Çin ile tarihsel olarak sınır sorunu olan Hindistan, Çin karşıtı algısı yüksek böyle bir yapılanmanın Çin’i daha fazla tahrik edebileceğini düşünüyor. Ayrıca QUAD ile Çin arasında ilişkilerin gerilmesi, Hindistan’ı bir cephe ülkesi olmaya sürükleyebilir. İkinci bir faktör olarak da ittifakı andırmayan açık ve esnek bir yapılanma, Güneydoğu Asya ülkelerinin de bu platforma daha fazla katkıda bulunmasına fırsat verebilir. Bu noktada da Hint-Pasifik Ekonomik Çerçeve Antlaşması’nı 10 ASEAN ülkesinden 7’sinin imzalaması önemli.
Hindistan, QUAD’ın bölgede güvenliği ve istikrarı sağlamak için sadece güvenliğe odaklanmadan kapsayıcı ve yapıcı bir platform olması gerektiğini savunuyor. QUAD’ın aynı zamanda iklim değişikliği, uzay, denizcilik, küresel sağlık, altyapı gibi alanlarına da odaklanması gerektiğini vurguluyorlar. Aslında Hindistan egemenlik, eşitlik, açıklık ve uluslararası hukuka saygı çerçevesinde oluşturulacak bir bölgesel düzenin, Çin’in bölgesel ve küresel meydan okumalarını sınırlayacağını düşünüyor. Diğer bir ifadeyle Hindistan, QUAD’dan aldığı destek ve güç ile Çin’e ya da bölgesel rakiplerine karşı sert bir dengeleme yerine yumuşak dengeleme stratejisini uygulamak istiyor. Bu çerçevede de son QUAD zirvesinde çıkan 50 milyar dolarlık altyapı yatırım sözünün de Çin’in Kuşak-Yol Girişimi’ne karşı yumuşak bir dengeleme stratejisi olduğu söylenebilir. Özellikle Sri Lanka’da yaşanan borç krizi sonrası bu türden açıklanan Çin dışı yatırımlar, projeler daha çok dikkati çekmeye başladı. Hint-Pasifik’in gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerinin de büyük güçler arasında en optimal dengeyi aradığı bir gerçek.
Günlük Haber Özeti 5 Mayıs 2025 |
|
Gündemin Başında Görevdeki adaylar, Avustralya ve Singapur'daki hafta sonu yapılan seçimlerde geniş farklarla zafer kazandı. Analistler, her iki ülkedeki seçmenlerin ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ticaret savaşı ortasında istikrar aradığını söyledi . Merkez sol görüşlü Anthony Albanese, yirmi yıldan uzun bir süredir üst üste ikinci dönemini kazanan ilk Avustralyalı başbakan oldu. O ve Singapur Başbakanı Lawrence Wong da parlamentodaki çoğunluklarını artırdı. Her iki lider de zafer konuşmalarında ülkelerini uluslararası türbülanstan koruma sözü verdi. Ancak Albanese ve Wong, Trump'ın liderlik tarzıyla tezat oluştururken, kendini "Trumpist" olarak tanımlayan bir aday, Romanya'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda zafer kazandı. Bu, sağcı popülist Reform UK partisinin geçen Perşembe günü Birleşik Krallık (BK) yerel seçimlerinde elde ettiği önemli kazanımların ardından geldi.
Avustralya'da İşçi Partisi'nin dönüşümü. Daha Şubat ayında iktidardaki Avustralya İşçi Partisi, anketlerde rakip muhafazakar ittifakının gerisinde kalmıştı . Ancak muhalefet lideri Peter Dutton, göçmen karşıtı duruşu ve hükümet bürokrasisini azaltma sözleriyle Trump'la karşılaştırılmayı hak etti . Yaşam maliyeti gerginlikleri ve konut sıkıntısı diğer temel konulardı. Dutton seçimde kendi koltuğunu kaybetti ve İşçi Partisi'nin parlamentodaki çoğunluğu yetmiş yediden en az seksen beş koltuğa çıktı.
Wong'un Singapur'daki genişletilmiş yetkisi. Halkın Eylem Partisi (PAP) on yıllardır Singapur'u yönetirken, ana muhalefet partisi 2020'deki son seçimde popülerlik kazandı . Bu, PAP'ın Cumartesi günkü oylamada nasıl bir performans göstereceği konusunda belirsizliklere yol açtı. Başbakan Lawrence Wong, küresel türbülansın ortasında ekonomik istikrarı korumak için kampanya yürüttü ve PAP oyların %65,6'sını kazandı - 2020'deki %61,2'den yukarı - CNA bildirdi. Romanya'da bir karşıt görüş. Görevdekilere yönelik bu yaklaşım Romanya'da gerçekleşmedi, ancak aşırı sağcı aday George Simion siyaseti sarsmaya yemin ederek başkanlık oylamasının ilk turunu kazandı . Simion siyasi grubunu "Trumpist" olarak adlandırdı ve Batı'nın Ukrayna'ya askeri yardımına karşı olduğunu söyledi. En yakın rakibi Bükreş Belediye Başkanı Nicusor Dan'ın %21'ine karşı oyların %41'ini aldı; 18 Mayıs'ta ikinci turda karşı karşıya gelecekler. |
"Trump'a yakın görünen veya onun saldırgan ikinci dönem eylemlerine ve bunun sonucunda ortaya çıkan küresel kaosa direnmeye hazır olmayan partiler parlamento koltuklarını ve kamuoyu desteğini kaybetti. Hem Singapur'da hem de Avustralya'da, kaybeden partiler genellikle yenilgide amaçsız görünüyordu." —CFR uzmanı Joshua Kurlantzick |
Keşmir Üzerindeki Çatışmanın Eşiğinde Reuters Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Pakistan'a karşı saldırgan duruşu ona içeride siyasi bir destek sağladı. CFR'den Steven Honig ve Natalie Caloca, Asia Unbound için yazdıkları yazıda , yakın zamanda gerçekleşen Keşmir terör saldırısının ardından benzer bir yaklaşımdan faydalanabileceğini söyledi. |
Dünya çapındaİsrail'in Gazze'yi işgal etme planları. İsrail'in güvenlik kabinesi dün gece, ismi açıklanmayan bir İsrailli yetkilinin bugün haber kuruluşlarına verdiği bilgiye göre, Gazze'deki askeri saldırısını genişletme planını onayladı. Planların, tüm toprakları ele geçirmeyi ve belirtilmeyen bir süre orada kalmayı içerdiği bildiriliyor. Husiler, İsrail'in Gazze'deki artan operasyonlarına yanıt olarak İsrail havaalanlarını defalarca hedef alacaklarını söyledi; İsrail, dün İsrail'in ana uluslararası havalimanının bulunduğu bölgeye bir Husi roketinin düşmesinin ardından Husilere ve İran'a misillemede bulunacaklarını duyurdu .
OPEC+ üretim artışı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve müttefik üreticiler Cumartesi günü gelecek ay üretimlerini günde yaklaşık 411.000 varil artıracaklarını söylediler. Bu, Nisan ayında üretimi artırma yönünde alınan önceki bir kararın ardından geldi; o zamandan beri uluslararası referans Brent ham petrolünün fiyatları yaklaşık yüzde 20 düştü . Trump petrol fiyatlarının düşürülmesi çağrısında bulundu ve bu ay Orta Doğu'yu ziyaret etmesi bekleniyor. Bugün erken saatlerde ham petrolün fiyatı Nisan ayındaki dört yıllık düşük seviyenin civarında seyrediyordu .
Meksika ABD birliklerini geri çevirdi. Meksika, Trump'ın uyuşturucu çeteleriyle mücadele için ABD birliklerini sınır ötesine gönderme önerisini reddetti , Başkan Claudia Sheinbaum Cumartesi günü söyledi. Bir etkinlikte destekçilerine "egemenliğin satılık olmadığını" söyledi. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü ikili güvenlik iş birliğini övdü ancak Meksika'nın çetelere ve kartellere karşı "daha fazlasını yapması gerektiğini" ve ABD'nin yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.
TikTok'un Avrupa'daki cezaları. Avrupa Birliği, TikTok'a Çin'e veri aktarırken gizlilik standartlarını korumadığı için 600 milyon dolar para cezası verdi . Bu arada İrlandalı yetkililer, şirketin kişisel verilerin nereye gönderildiğini açıklamadığını ve geri adım atmasını emrettiğini söyledi. TikTok, yeni veri depolama sisteminin "sektördeki en katı veri korumalarından bazılarını" içerdiğini ve "asla Avrupa kullanıcı verilerini" Çin yetkililerine sağlamadığını söyledi.
ABD'nin Ukrayna'ya savunma teknolojisi. Şu anda İsrail'de bulunan ABD yapımı Patriot hava savunma sistemi, Joe Biden yönetimi tarafından varılan bir anlaşma kapsamında yakında Ukrayna'ya taşınacak , ismi açıklanmayan mevcut ve eski ABD yetkilileri New York Times'a söyledi. Ayrıca Almanya veya Yunanistan'dan ek bir sistem transferi için görüşmelerin sürdüğü bildirildi. Savunma Bakanlığı, ABD'nin Ukrayna'ya daha önce yetkilendirilmiş teknolojileri "sağlamaya devam ettiğini" söyledi.
Hindistan ve Pakistan ticaret yasakları getirdi. Hindistan'ın dış ticaret ofisi, geçen ay Keşmir'de Hindu turistlerin öldürülmesinin ardından gerginliğin artmaya devam etmesi üzerine Cumartesi günü Pakistan'dan gelen veya Pakistan'dan geçen ithalatlara yasak getirdiğini duyurdu . Pakistan da Hindistan'da üretilen veya üçüncü ülkelerden Hindistan'a giden mallara yasak getirerek bu yolu izledi. Pakistan'ın yasağı, halihazırda sözleşme kapsamında olan malları etkilemeyecek, Dawn bildirdi.
Washington, Haiti gruplarını terörist olarak listeliyor. ABD, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun bu hareketin "Haiti'de şiddeti destekleyenlerin cezasızlığını" sona erdirmeyi amaçladığını söylemesiyle, iki Haiti çetesini yabancı terör örgütleri listesine ekledi . Rubio, gruplarla işlem yapan kişilerin yaptırıma maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyardı. Ulusötesi Örgütlü Suçlara Karşı Küresel Girişim'den bir analist, bu tanımlamanın insani yardım çalışmalarını engelleyeceğini söyledi.
Trump film tarifeleriyle tehdit ediyor. ABD başkanı dün sosyal medyada ekibine yurtdışında üretilen filmlere %100 tarife hazırlamaları talimatını verdiğini yazdı. Diğer ülkelerin film endüstrisine yönelik teşviklerinin bir "ulusal güvenlik tehdidi" oluşturduğunu yazdı. Önümüzdeki haftalarda ABD pazarı için en çok beklenen filmlerden bazıları kısmen veya tamamen ABD dışında yapıldı. Bu tür tarifelerin nasıl hesaplanacağı henüz belli değil. |
Ya Amerika Ukrayna'yı terk ederse? Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Basın Servisi/Reuters ABD'nin Ukrayna'dan çekilmesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in transatlantik ilişkilerde bir kama çakmasına ve Avrupa projesini baltalamasına yol açabilir. CFR uzmanı Liana Fix ve Amerika Katolik Üniversitesi'nden Michael Kimmage , Foreign Affairs için kaleme aldıkları makalede şunları söylüyor : |
Sırada Ne Var?
|
Romanya Seçimlerinde Neler Tehlikede? Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Basın Servisi/Reuters Romanya'da ertelenen cumhurbaşkanlığı seçimleri, geçen yılki sonuçların Rusya'nın müdahalesi suçlamasıyla iptal edilmesinin ardından ülke demokrasisi için büyük bir sınav olabilir, CFR'den Ariel Sheinberg In Brief'te yazdı . |
Comments