top of page

Nato Harcama ve Apple

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 23 May
  • 7 dakikada okunur

New York Times yazdı: Trump'ın talepleri NATO’yu harcama tanımını genişletmeye zorluyor

NATO, Trump’ın savunma harcamalarını GSYİH’nin %5’ine çıkarma çağrısına yanıt olarak, altyapı ve ileri teknolojileri de kapsayan yeni bir harcama modeli üzerinde yoğunlaştı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Lara Jakes, Steven Erlanger / New York Times

ABD Başkanı Donald Trump aylardır NATO müttefiklerinden ulusal gelirlerinin %5’ini savunmaya harcamalarını talep ettiğinde, Avrupa’daki liderler bunun yapılamayacağını söyledi.

Şimdi bu ülkeler, biraz yaratıcı muhasebe ile bu çağrıya karşılık vermenin bir yolunu buldu.

Bazı NATO ülkeleri prensipte, NATO harcamalarının geleneksel unsurların ötesine genişletilmesini öngören yeni bir planı destekledi. Plan, 2032 yılına kadar gayrisafi yurtiçi hasılanın %3,5’inin askeri harcamalara, %1,5’inin ise altyapı, siber güvenlik ve gelişmiş silah teknolojisi gibi “savunma ile ilgili” harcamalara ayrılmasını hedefliyor.

Bazı üyeler, Trump’ın Avrupa güvenliğine verdiği desteği azaltma tehdidi karşısında, ortak yükün daha fazlasını üstlenmeye istekli.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, geçtiğimiz hafta Türkiye’de dışişleri bakanlarıyla yapılan toplantı sonrasında “Savunma harcamalarıyla ilgili her şeyi, tüm destekleyici unsurları yerli yerinde sağlamalıyız” dedi.

Rutte’nin önerdiği bu yöntem, birçok uzmanın görüşünü yansıtıyor: Avrupa ülkeleri konvansiyonel caydırıcılık sorumluluğunu üstlenmek için sert askeri güce yatırım yapmalı.

NATO Genel Sekreteri Rutte: Daha fazla savunma harcaması yapmazsak başımız dertte

Almanya’nın yeni dışişleri bakanı Johann Wadephul Türkiye’de yaptığı açıklamada Rutte’nin önerisini desteklediklerini ifade etti. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot da “%3 ila %3,5 hedefi doğru” diyerek plana destek sinyali verdi.

Bu yaklaşım, NATO üyelerinin Trump’a yönelik çabalarını ve ilerleme gösterme isteklerini yansıtıyor.

Mevcut harcama taahhüdü NATO için yetersiz

Ayrıca, NATO üyelerinin mevcut %2’lik harcama taahhüdünün, Ukrayna’nın işgali sonrası ortaya çıkan tehdit karşısında ittifakı ayakta tutmak için yetersiz olduğunu da kabul ediyorlar.

NATO’nun 32 üyesinden 23’ü mevcut %2’lik eşiği aşmış durumda. ABD’nin yeni NATO büyükelçisi Matthew G. Whitaker’a göre, harcamalar yalnızca silahlarla sınırlı değil, ancak savunma ile ilgili olmalı.

ABD, küresel askeri operasyonlara yılda yaklaşık 1 trilyon dolar harcıyor ve NATO harcamalarının yarısından fazlasını üstleniyor. Yeni hedef %5’e çıkarsa NATO’nun toplam harcaması 2,4 trilyon dolara ulaşacak.

Ancak bu yeni taahhüt, özellikle bütçe açığı yüksek ülkeler üzerinde baskı oluşturacak. Baltık ülkeleri gibi bazı NATO üyeleri %5’lik hedefi geleneksel askeri harcamalarla karşılamayı planlıyor.

İtalya, bu yıl %2’ye ulaşacağını öngörüyor. Ancak bazı teknolojilerin savunma harcaması olarak sayılmaması nedeniyle bu oran düşük kalıyor. Leonardo CEO’su Roberto Cingolani’ye göre, yapay zekâ ve bulut bilişim artık savunmanın yeni omurgasını oluşturuyor.

Trump’ın talepleri, Avrupa’daki lojistik açıkların kapatılması konusunda da baskı yarattı. Ukrayna savaşı, ağır askeri teçhizatın Avrupa’da sınırlı geçiş kabiliyeti olduğunu ortaya koydu. NATO’nun doğu kanadına ulaşım için kullanılan bazı demiryolları hâlâ Sovyet standardında, bazı köprüler ise tankları taşıyamıyor.

Örneğin Almanya’daki Hannover-Ahlem köprüsündeki çalışmalar, askeri nakliyatı geciktiriyor ve bu da sadece paraya değil, cephedeki canlara da mal oluyor.


New York Times yazdı: Trump'ın AB ve Apple'a yönelik tarife tehdidi piyasaları sarstı

Trump, Avrupa’dan ithalata %50 vergi ve ABD’de üretilmeyen iPhone’lara %25 gümrük vergisi tehdidinde bulunarak küresel ticaret savaşlarını yeniden alevlendirdi. Trump'ın bu sürpriz çıkışı borsalara satış getirirken, altın fiyatlarında yaşanan yükseliş dikkat çekti

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Lara Jakes, Steven Erlanger / New York Times

ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü küresel ticaret savaşlarını yeniden canlandırmakla tehdit etti ve son haftalarda bir nebze olsun sakinleşen ticaret ilişkilerinde gerilimi yeniden yükseltti.

Trump, dikkatini Orta Doğu gezisi ve Kongre’deki bir vergi yasasına yöneltmişti. Ancak Cuma günü Trump tarifelere geri döndü ve Avrupa’dan yapılan ihracata bir haftadan biraz uzun bir süre içinde yüksek vergi uygulayacağını ve Amerika Birleşik Devletleri dışında üretilen iPhone’ların %25’lik bir gümrük vergisiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Bu açıklamalar borsaları sarstı ve son aylarda başkanın benzer açıklamaları gibi küresel ekonomi için riskleri yeniden gündeme getirdi. Ekonomistlere göre, tarifeler yürürlüğe girerse Apple için ciddi maliyetler doğuracak ve bazı ölçütlere göre dünyanın en büyük ticaret ilişkisi olan ABD ile Avrupa Birliği arasındaki ticareti sekteye uğratacak.

Başkan Cuma sabahı Truth Social’da yaptığı paylaşımda, AB ile yapılan görüşmelerin “bir yere varmadığını” ve 1 Haziran’dan itibaren Avrupa ithalatına %50 gümrük vergisi önerdiğini yazdı.

ABD Başkanı Trump: AB ürünlerine 1 Haziran’dan itibaren yüzde 50 vergi koyalım

Trump paylaşımında “Birincil amacı ABD'yi ticaret konusunda sömürmek olan Avrupa Birliği ile uğraşmak oldukça zor” diye yazdı. Bloğun ticaret engelleri, vergiler, kurumsal cezalar ve diğer politikalarının, ABD ile olan ticaret açığına katkıda bulunduğunu ve bunun “kabul edilemez” olduğunu iddia etti.

Trump daha önceki bir sosyal medya paylaşımında da geçen hafta Beyaz Saray’da Trump’ı ziyaret eden Apple CEO’su Tim Cook’u hedef aldı. Başkan, ABD’de satılan iPhone’lar için “ABD'de üretilmeli, Hindistan’da ya da başka bir yerde değil” sözlerini kaydetti.

Trump'ın son çıkışı borsaları sarstı

ABD borsaları sert düşüşle açıldı; S&P 500 endeksi işlem açılışında %1’in üzerinde düştü. Apple hisseleri yaklaşık %3 değer kaybetti. Avrupa’da ise otomobil üreticilerinin hisseleri en çok etkilenenler oldu. Stellantis ve Mercedes-Benz hisseleri yaklaşık %4,5, Volkswagen ve Porsche hisseleri ise %3’ten fazla düştü.

Almanya’daki Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün tahminlerine göre, tarifeler kısa vadede AB’den ABD’ye ihracatta %20 düşüşe ve ABD’de fiyatlarda %6’dan fazla artışa yol açacak.

Trump, başkanlığının ilk 100 gününde ardı ardına tarifeler duyurmuştu, ancak geçen ay bazılarını duraklatarak diğer hükümetlerle ticaret anlaşmaları müzakere etmeye çalıştı. Bu yaklaşımı küresel finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açtı ve ticarete bağımlı şirketler arasında belirsizlik yarattı.

Trump'ın değişken tutumu belirsizliği artırıyor

Trump yönetimi, tarifelerin Temmuz başında tekrar yürürlüğe girmesinden önce bazı ticaret anlaşmalarına varmak için AB dahil olmak üzere ondan fazla hükümetle ticaret görüşmeleri yürütüyor. Ancak bazı yabancı yetkililer, Trump yönetiminin ne talep ettiğini netleştirmediğini ve Trump’ın herhangi bir zamanda yeniden tarife uygulayabileceği korkusuyla büyük tavizler vermekte isteksiz olduklarını söylüyor.

Hazine Bakanı Scott Bessent, Cuma günü Fox News kanalında yaptığı açıklamada, Avrupa’dan gelen ticaret tekliflerinin “başkalarından aldıklarıyla aynı kalitede olmadığını” ve Trump'ın tehditlerinin AB’yi harekete geçireceğini umduğunu söyledi.

Avrupa Birliği’nin ticaret komiseri Maros Sefcovic’in, ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile Cuma günü bir telefon görüşmesi yapması bekleniyordu. Avrupa Komisyonu sözcüsüne göre, Avrupa yetkilileri Trump’ın sosyal medya paylaşımları hakkında bu görüşmeden önce yorum yapmayı reddetti.

27 üyeli AB, son haftalarda ABD’li muhataplarıyla, Trump’ın küresel olarak uyguladığı %10’luk tarifeleri düşürmek ve otomobil ile ilaç gibi ürünlere getirdiği ya da önerdiği sektör bazlı tarifeleri azaltmak ya da önlemek için müzakereler yürütüyor.

Bessent, bu hafta Kanada’da dünyanın en zengin ekonomilerinden üst düzey maliye yetkilileriyle yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin kendileri adına neyi müzakere ettiğini bile bilmediklerini iddia etti.

AB müzakerecileri birkaç hafta önce Washington’u ziyaret ettiğinde, yanlarında teklif edecekleri ve konuşmaya hazır oldukları maddelerin kısa bir özetini içeren bir “terim belgesi” getirdiler. Beyaz Saray bu tür belgeleri müzakerelerde tercih ediyor. Diplomatik kaynaklara göre, AB bu belgeyi seyahatten önce üye ülkelerle paylaşmıştı.

Avrupa’nın teklifleri arasında, ABD’nin aynı şeyi yapması halinde sanayi ürünlerine uygulanan tarifelerin sıfırlanması ve Amerikan enerji ürünlerinin alımının artırılması da bulunuyor. Kıdemli müzakereci Sabine Weyand ve diğer Avrupa ticaret yetkilileri son zamanlarda müzakere için Washington’u ziyaret etti.

Bu görüşmeler, AB yetkilileri ve diplomatlara göre, pek az ilerleme sağladı ve net bir yön duygusu ortaya çıkmadı.

Avrupalı yetkililer, ABD’li muhataplarının ne istediğini ya da Trump yönetiminde Trump dışında kimin karar verici olduğunu tam olarak anlamadıklarından sık sık şikayet ediyor.

Avrupa misilleme kozunu gösterdi, Washington'a yankı bulmadı

İlerleme yavaş olunca AB; makineler, giysiler ve soya fasulyesi de dahil olmak üzere çeşitli Amerikan mallarına daha yüksek tarifelerle misilleme yapmaya yönelik karşı önlemler hazırlamaya devam etti. Amaç, ABD’yi müzakereye teşvik etmekti.

Ancak Avrupa’nın yaklaşımı Washington’da pek taraftar bulamadı.

Ticaret Bakanı Howard Lutnick, bu hafta bir Axios etkinliğinde yaptığı açıklamada, müzakere edilmesi zor yerler arasında AB’yi de saydı. “Bazı ülkelerle müzakere imkânsız, örneğin Avrupa Birliği. Bu gerçekten çok zor” şeklinde konuştu.

NewsNation kanalında Perşembe gecesi yaptığı başka bir röportajda Lutnick, “Dünya, Donald Trump’ın düşündüğü gibi işliyor ve Trump’a karşı bahis oynayan herkes bu hatanın acısını çekecek” dedi.

"Artık kazıklanmayacağız"

Lutnick sözlerinin devamında “Bakın, başkan anlaşma yapma sanatını biliyor. Artık kazıklanmayacağız” ifadelerini kullandı.

Trump’ın yaklaşımı başka ekonomik dalgalanmalara da neden olabilir. Trump, Avrupa’ya yüksek tarifeler getirmekle tehdit etmeden saatler önce, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, Çin’in Avrupa hükümetlerini Washington’dan uzaklaştırma çabalarının bir parçası olarak Almanya ve AB’ye güvenilir bir ekonomik ortak olarak kendini sunduğu bildirildi.

Xi, Çin’in otomobiller, makineler, kimyasallar ve ileri teknoloji gibi alanlarda iş birliğini artırmak istediğini belirtti.

Nisan ayı başlarında Trump, Çin menşeli ürünlere %145’e varan tarifeler açıklamasının ardından Apple’ın piyasa değeri dört gün içinde 770 milyar dolar azaldı. Ancak sonraki bir ayda şirketin değeri 3 trilyon doları aştı.

Trump neden Apple'a tepkili?

Apple, önümüzdeki dört yıl içinde ABD’de 500 milyar dolardan fazla harcama yapacağına söz verdi. Bu paranın çoğu zaten ülkede harcanması planlanmıştı, ancak Apple ABD’de üretilmiş 19 milyar yapay zeka çipini satın alacağını ve Houston’da yapay zeka sunucuları üretimine başlayacağını açıkladı. Öte yandan iPhone, iPad veya Mac üretimiyle ilgili bir açıklama yapılmadı, ki bu da Trump’ın tepkisine neden oldu.

Trump, Orta Doğu gezisi sırasında Tim Cook’la ilgili “küçük bir sorunu” olduğunu söyledi. “Tim, sen benim arkadaşımsın. Sana çok iyi davrandım. 500 milyar dolarla geliyorsun” şeklindeki sözlerini hatırlatan Trump, “Ama şimdi Hindistan’da her yerde fabrika kurduğunu duyuyorum. Hindistan’da fabrika kurmanı istemiyorum” sözlerini kaydetti.

Apple’ın iPhone, iPad ve diğer cihazlarını ABD’de üretme kapasitesi, şirketin üretim süreçlerine uygun nitelikli iş gücüne erişim gibi ciddi zorluklarla karşı karşıya. Bazı analistlere göre üretimin ABD’ye taşınması, iPhone’un tüketici fiyatını iki katına çıkarabilir.

Apple'ın Çin'deki sistemi ABD'de kurması imkansız

Çin’de Apple ve tedarikçileri, futbol sahasından uzun montaj tesisleri çevresinde kümelenmiş durumda. Mühendisler ve çalışanlar, Foxconn gibi büyük tedarikçilerin yakınındaki yurtlarda yaşıyor. Bu lojistik yapı yıllar içinde oluştu ve ABD’de yeniden oluşturulması neredeyse imkânsız.

Apple CEO’su Tim Cook 2017’de, “ABD’de kalıp üretim mühendisleriyle bir toplantı yapsanız, odayı doldurabileceğimizden emin değilim. Çin’de birden fazla futbol sahasını doldurabilirsiniz. Bu, çok derin bir mesleki uzmanlıktır” sözleriyle dikkat çekmişti.

Apple, ürünlerinin üretimine 50’den fazla ülke ve bölgeden kişilerin katkı sağladığını belirtti. AirPods ve Apple Watch Vietnam’da, bazı iMac’ler İrlanda’da monte ediliyor. Bileşenlerin çoğu ise Çin’de üretiliyor.

Apple birkaç yıl önce neredeyse tüm iPhone’ları Çin’de monte ediyordu, ancak ticaret gerilimleri ve artan maliyetler nedeniyle üretimi yavaş yavaş başka ülkelere kaydırıyor. Bu yılın sonuna kadar iPhone’ların %25’inin Hindistan’da üretilmesi bekleniyor.

Fed: Apple'a yönelik baskı tedarik zinciri için korkutucu sonuçları olur

Cuma günü, üst düzey bir Fed yetkilisi, Trump’ın yeni tarife tehditlerinin ekonomik sonuçları hakkında uyarıda bulunarak, bunların “tedarik zinciri için gerçekten korkutucu” olduğunu söyledi.

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee CNBC’ye verdiği demeçte, önerilen ithalat vergilerinin daha yüksek fiyatlar ve daha düşük büyüme riski doğurduğunu ve bunun merkez bankasının işini zorlaştıracak bir şok olacağını belirtti.

Goolsbee, belirsizliklerin işletmelerin yatırım yapmasını da zorlaştırdığını söyledi. Fed’in konuştuğu bir inşaat şirketi CEO’sunun sözlerini aktaran Goolsbee, “Artık ‘kalemlerinizi bırakın’ anındayız” dedi.

Goolsbee sözlerini şöyle sürdürdü.

“Her hafta, her ay ya da her gün yeni büyük bir açıklama yapılacaksa, bu şirketler bazı şeyler netleşene kadar adım atamaz”

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
18

Beyaz Saray: Rusya 50 gün içinde anlaşmaya varmazsa ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacak Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, Başkan Trump’ın...

 
 
 
17

Savaşları bitireceğim' demişti: Trump'ın ilk 5 ayındaki saldırı sayısı, Biden'ın 4 yılını geçti ABD Başkanı Trump, ikinci döneminde...

 
 
 

Comments


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page