Nasrallah'ın kaderi, günlerce bilinmez kalabilir

Cuma gecesi Beyrut'un Dahieh semtinden gelen görüntüler, İsrail'in Hizbullah'ın komuta merkezine düzenlediği hava saldırılarında, her biri yaklaşık bir ton ağırlığında, sığınakları patlatan yüksek güçlü bombalar kullandığını ve bunların önemli miktarda olduğunu gösteriyor.

Bu bombaların birkaç fit beton ve onlarca fit toprak delebileceği düşünülüyor. Saldırılar hem yer üstünde hem de yer altında binlerce fit kareye yayıldı ve bu da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın orada olup olmadığını ve varsa öldürülüp öldürülmediğini veya yaralanıp yaralanmadığını belirlemeyi zorlaştırdı.

Bu tür bombalar hedeflere ciddi hasar verir ve can kaybının tespitini son derece zorlaştırır. Patlamanın şiddeti, oluşan enkaz ve ısıyla birleşince, özellikle hedef büyük moloz katmanlarının altında gömülü olduğunda, etkilenen kişi sayısını doğrulama çabalarını zorlaştırır.

Nasrallah saldırıya uğrayan yerde olmasaydı, Hizbullah'ın kanıt veya bir açıklama yayınlaması muhtemeldi. Ancak, sessizlikleri belirsizliği akla getiriyor.

Benzer bir durum, Hamas askeri lideri Muhammed Deif'in bir tünelden kısa bir süre çıkarken güçlü bir saldırıda öldürülmesiyle geçen Temmuz ayında Gazze'de yaşandı . Saldırı yerden yüksekte küçük bir binaya yapılmış olmasına rağmen sonucun doğrulanması birkaç gün sürdü .

Asıl soru, bu saldırının Hizbullah ve İsrail'i nasıl etkileyeceğidir. Hizbullah, 30.000 ila 50.000 kişilik güçlü bir askeri kanadı ve Avrupa güçleri de dahil olmak üzere birçok ülkenin yeteneklerini aşan roketler, füzeler, seyir füzeleri ve insansız hava araçları içeren bir cephaneliği olan siyasi bir örgüttür.

Geçtiğimiz dokuz günde İsrail, hedefli saldırılar yoluyla Hizbullah'ın üst düzey ve orta düzey komutasını önemli ölçüde zayıflattı. Yabancı haberlere göre çağrı cihazı saldırısı ayrıca silah sistemlerini işletmekten sorumlu alt rütbeleri de bozdu .

Ancak bu eylemler Hizbullah'ı etkisiz hale getirmedi. Grup hala uzun menzilli roketlere ve hassas güdümlü füzelere sahip. Üst düzey liderler ortadan kaldırılsa bile, yerel komutanlar hala yüksek motivasyonla ve potansiyel olarak "yakıp yıkma" stratejisini benimseyerek İsrail'e bağımsız olarak füzeler ve insansız hava araçları fırlatabilirler. Bu, İsrailli yetkilileri uzun süreler boyunca sığınak aramak için azami dikkat ve hazır olma çağrısında bulunmaya yöneltti.

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait jetler, İsrail'e ağır veya hassas güdümlü füzeler fırlatmaya çalışan herhangi bir yerel Hizbullah komutanının hızla ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla Lübnan'ın Bekaa Vadisi üzerinde devriye geziyor.

İran gözlerini kaçıramaz

Beyrut'taki saldırının stratejik sonuçları, Nasrallah'ın hayatta kalıp kalmayacağına bağlı. Analistler, Hizbullah'a ağır ve hassas güdümlü füze cephaneliğini tedarik eden İran'ın , grubun stratejik kabiliyetlerini korumak ve nükleer tesislerine olası bir İsrail saldırısına karşı koymak için verilecek herhangi bir yanıtta muhtemelen yer alacağını öne sürüyor.

Nasrallah, sözde "Direniş Ekseni"nde kilit bir figür olarak kabul ediliyor ve zirvede İran'ın Yüce Lideri Ayetullah Ali Hamaney ile birlikte yer alıyor. Hamaney kıdemli ortak olmasına rağmen, Nasrallah'ın İsrail konusundaki tavsiyelerine ve uzmanlığına büyük değer veriyor.

İran için Nasrallah'a bir darbe vurmak, Orta Doğu ve ötesinde İslam Devrimi'ni yayma stratejisinin temel bir bileşeni olan Şii bir dini lideri kaybetmeye benzer. Böyle bir kayıp, Tahran'ı, yalnızca dini ve mezhepsel ilkeleri korumak için bile olsa, intikam almaya zorlayacaktır.

İRAN'I SAVAŞA ZORLUYORLAR

Uzmanlar, İran'ın doğrudan saldırılar veya Irak ve Suriye'de mollalara sadık vekil milisler aracılığıyla saldırılar içerebilecek güçlü bir İran tepkisi öngörüyor. Bu senaryo, İran'ın Lübnan'daki kalan Hizbullah komutanlarına, bölgede önemli bir tırmanışa yol açabilecek bir misilleme saldırısı planlamak için Tahran ile koordineli hareket etmeleri talimatını verebileceğini öne sürüyor.

Tüm desteler yeniden karıştırıldı

Nasrallah'ın potansiyel ölümü, İsrail için çıkarımlarla birlikte Lübnan'ın iç siyasi dinamiklerini önemli ölçüde etkileyebilir. Doğrulanırsa, Şii topluluğu Nasrallah'ın statüsünde bir kilit liderle baş başa kalacak: Lübnan Parlamentosu sözcüsü ve daha radikal Hizbullah'ın ortaya çıktığı Şii Amal Hareketi'nin başkanı Nabih Berri. (lübnan temsilciler meclisi başkanı)

Hizbullah'ın siyasi liderliği, grubun yürütme kurulu başkanı Haşim Safieddine'i Nasrallah'ın yardımcısı olarak görüyor, ancak raporlar onun Dahieh saldırısında yaralanmış olabileceğini öne sürüyor. Eğer durum buysa, Berri Şii topluluğunun birincil lideri ve diğer Lübnan mezheplerinin ve Başbakan Najib Mikati'nin hükümetinin bir sonraki adımlarda rehberlik için başvuracağı kişi olabilir.

ABD yetkilileri, Nasrallah ile uzun süredir düşmanlık içinde olmalarına rağmen İsrail operasyonundan haberdar olmadıklarını vurguladılar. Washington, arabulucu rolünü sürdürmeye ve bölgede ateşkes için savunuculuk yapmaya çalışıyor.

Eğer Nasrallah gerçekten öldürülürse, ABD büyük ihtimalle Lübnan hükümeti ve Berri ile doğrudan iletişime geçecektir. Zira, kuzey İsrail'deki ateşkes ile Gazze'deki ateşkes arasındaki algılanan bağ kopabilir ve bu da Berri ile hükümetin daha açık bir şekilde müzakere etmesini sağlayabilir.

amaç hizbullah hamas bağını koparmak ! lübnan temsilciler meclisi başkanı üzerinden yeni bir liderlik kurmak (nabih berri) ve hizbullahı pasifize etmek

Bu senaryonun Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması için yapılan müzakereler üzerindeki etkisi belirsizliğini koruyor. Bir yandan, Hamas lideri Yahya Sinwar (hala hayatta olduğunu varsayarsak) Nasrallah'ın kaderini görürse, kendisinin de benzer bir kaderi olabileceğini ve ölümünün Hamas'ın Gazze'de hayatta kalma hedeflerine hizmet etmeyeceğini fark edebilir.

Öte yandan Nasrallah'ın öldürülmesi, Sinwar'ın faydalanabileceği bölgesel bir çatışmanın olasılığını artırabilir ve onun rehine anlaşmasına yanaşma olasılığını azaltabilir.

Nasrallah'ın ortadan kaldırılması, rehine değişimi için yenilenen çabaların şansını da artırabilir, çünkü desteyi yeniden karıştırır ve çok cepheli çatışmaya dahil olan tüm tarafları pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeye ve çıkarlarını, özellikle de İran'ınkini yeniden değerlendirmeye zorlar. Beyrut'a yapılan saldırı, savaşın sona ermesine yol açabilecek stratejik bir değişimi tetikleyebilir.

ABD, hem rehine müzakerelerini hem de kuzeyde ateşkesi ilerletmek istiyorsa, İran'ın İsrail'e veya vekillerine doğrudan saldırı yoluyla bölgesel bir savaşı düşünmesini önleyecek güvenilir bir caydırıcılığa ihtiyaç duyuyor.

İsrail ve vatandaşları da dahil olmak üzere tüm taraflar, stratejilerini yeniden değerlendirip bir sonraki adımlarını belirlemeden önce toz dumanın yatışmasını ve gerçeklerin ortaya çıkmasını beklemek zorunda kalacak.