Kargaşa Ekseni
- mutlunecmettin
- 2 Eyl 2024
- 2 dakikada okunur
2 Ocak sabahının erken saatlerinde, Rus kuvvetleri Ukrayna'nın Kiev ve Harkiv şehirlerine en az beş sivilin ölümüne, 100'den fazla kişinin yaralanmasına ve altyapının hasar görmesine neden olan büyük bir füze saldırısı başlattı. Olay sadece yol açtığı zarar nedeniyle değil, aynı zamanda Rusya'nın mücadelesinde yalnız olmadığını göstermesi nedeniyle de dikkat çekiciydi. O günkü Rus saldırısı Çin teknolojisiyle donatılmış silahlar, Kuzey Kore füzeleri ve İran'dan gelen insansız hava araçlarıyla gerçekleştirildi. Son iki yılda, üç ülke de Moskova'nın Ukrayna'daki savaş makinesinin kritik destekçileri haline geldi.
Batı, Çin, İran, Kuzey Kore ve Rusya arasındaki koordinasyonu göz ardı etmekte aceleci davrandı.
Rusya'nın Şubat 2022'deki işgalinden bu yana Moskova, 3.700'den fazla İran tasarımı insansız hava aracı konuşlandırdı. Rusya artık her ay en az 330 tanesini kendi başına üretiyor ve bu sayıları artıracak olan Rusya içinde yeni bir insansız hava aracı fabrikası kurma planları konusunda İran ile iş birliği yapıyor. Kuzey Kore, Ukrayna stokları azalırken Rusya'ya balistik füzeler ve 2,5 milyondan fazla mermi gönderdi. Çin ise Rusya'nın en önemli can simidi haline geldi. Pekin, Rus petrol ve gaz alımını artırarak milyarlarca doları Moskova'nın kasasına koydu. Aynı derecede önemli olan, Çin'in yarı iletkenlerden ve elektronik cihazlardan radar ve iletişim bozma ekipmanlarına ve jet savaş uçağı parçalarına kadar muazzam miktarda savaş teknolojisi sağlamasıdır. Gümrük kayıtları, Batı'nın ticaret yaptırımlarına rağmen Rusya'nın bilgisayar çipleri ve çip bileşenleri ithalatının savaş öncesi seviyelere doğru istikrarlı bir şekilde arttığını gösteriyor. Bu malların yarısından fazlası Çin'den geliyor.
Çin, İran ve Kuzey Kore'den gelen destek, Rusya'nın savaş alanındaki konumunu güçlendirdi, Batı'nın Moskova'yı izole etme girişimlerini baltaladı ve Ukrayna'ya zarar verdi. Ancak bu iş birliği buzdağının sadece görünen kısmı. Dört ülke arasındaki iş birliği 2022'den önce genişliyordu, ancak savaş derinleşen ekonomik, askeri, politik ve teknolojik bağlarını hızlandırdı. Dört güç giderek ortak çıkarları belirliyor, söylemlerini eşleştiriyor ve askeri ve diplomatik faaliyetlerini koordine ediyor. Birleşmeleri yeni bir altüst oluş ekseni yaratıyor; bu gelişme jeopolitik manzarayı kökten değiştiriyor.


Yorumlar