Kapalı kapılar ardında: İsrail başka bir ekonomik krizi önlemek için çabalıyor

– Küresel bir kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody's Investors Service, İsrail hükümetinin politikalarını sert bir şekilde kınayarak İsrail'in egemen kredi notunu düşürdü ve mali manzarasında şok dalgaları yarattı. Hükümetin agresif eylemleriyle körüklenen derinleşen siyasi ve ekonomik istikrarsızlık konusundaki endişelerle yönlendirilen bu hareket, İsrail ekonomisinin geleceği hakkında ciddi alarm zilleri çaldı.

Küresel finans piyasalarının titiz analiziyle tanınan Moody's, not düşürmenin arkasındaki temel faktörler olarak "zayıflayan yönetim ve kurumsal gücü" gösterdi. Mevcut yönetime sert bir azarlama niteliğindeki bu karar, İsrail'in liderliğinin giderek daha dengesiz ve pervasız olduğu yönündeki büyüyen uluslararası algının altını çiziyor.

Bu düşüşün merkezinde İsrail hükümetinin işgal altındaki topraklardaki ısrarlı askeri saldırganlığı ve Güney Lübnan da dahil olmak üzere diğer bölgelerdeki savaş kışkırtıcılığı yatmaktadır. Artan şiddet ve uluslararası hukuka saygısızlıkla işaretlenen devam eden çatışma, kilit müttefiklerle ilişkileri gerginleştirmiş ve giderek artan bir diplomatik izolasyona yol açmıştır. Yerleşimlerin genişlemesiyle birleşen devam eden işgal, yalnızca İsrail'in uluslararası konumunu aşındırmakla kalmamış, aynı zamanda yatırımcıları uzaklaştıran ve İsrail ekonomisine olan güveni zayıflatan bir istikrarsızlık atmosferine de katkıda bulunmuştur.

Ancak bu düşüş, jeopolitik çıkarımların ötesine uzanıyor. İsrail'in siyasi yapısı içinde daha derin, daha sistemsel bir krizi yansıtıyor. Aşırı sağcı ideolojisiyle karakterize edilen mevcut hükümet, iç bölünmeler ve temel konularda fikir birliği eksikliğiyle boğuşuyor. Bu siyasi çıkmaz, artan toplumsal kutuplaşma duygusuyla birleşince, istikrarsızlık ve ekonomik belirsizlik için olgunlaşmış bir ortam yarattı.

Bu not düşürmenin ekonomik sonuçları korkunçtur. Yatırımcı güveninin kaybı muhtemelen İsrail'in ekonomik büyümesinin önemli bir itici gücü olan doğrudan yabancı yatırımda bir düşüşe yol açacaktır. İşletmeler ve bireyler için borçlanma maliyetinin artması ve ekonomik aktivitenin daha da azalması bekleniyor. Uzun vadede, bu not düşürme İsrail şekelinin değerini etkileyebilir, daha yüksek enflasyona ve yaşam standartlarında düşüşe yol açabilir.

Düşüş, İsrail'in ekonomik modelinin içindeki önemli bir zaafı da açığa çıkardı. Teknolojik ilerlemelerine ve canlı girişim sahnesine rağmen, Siyonist rejim yabancı sermayeye ve yatırıma büyük ölçüde bağımlı kalmaya devam ediyor. Bu zaaf, hükümetin siyasi tercihleriyle daha da kötüleşti ve İsraillileri uluslararası piyasaların kaprislerine açık bıraktı ve Moody's tarafından verilen gibi olumsuz notlara karşı hassas hale getirdi.

Hükümeti eleştirenler, mevcut liderliği suçlamakta gecikmediler ve onları kısa vadeli siyasi kazanımlar uğruna uzun vadeli ekonomik istikrarı feda etmekle suçladılar. Hükümet, not düşürmenin önemini küçümsemeye çalışsa da, zarar şimdiden hissediliyor. İsrail borsası, duyurunun ardından yatırımcı kaygısını ve belirsizliğini yansıtan keskin bir düşüş yaşadı.

Zaten tehlikeli olan duruma ek olarak, Moody's'in güncellenmiş derecelendirmelerini yayınlamak üzere olduğuna dair fısıltılar dolaşıyor ve bilgili kaynaklar İsrail'in sıralamasının bir kez daha düşürüldüğünü belirtiyor. Raporlar, İsrail yetkililerinin bu yeni, potansiyel olarak yıkıcı değerlendirmenin yayınlanmasını önlemek için çılgınca, gece gündüz müzakerelerde bulunduğunu gösteriyor. Bu yaklaşan derecelendirmelerin ağırlığı İsrail ekonomisi üzerinde ağır bir şekilde asılı duruyor ve zaten kırılgan olan finansal istikrarını daha da bozmakla tehdit ediyor.