Kömür
- mutlunecmettin
- 15 Nis
- 9 dakikada okunur
KÖMÜR
Trump Pazartesi günü yaptığı açıklamada, çelik, alüminyum ve otomobillere uyguladığı diğer ithalat vergilerine atıfta bulunarak, “Gümrük vergisi ne kadar yüksek olursa, o kadar hızlı gelirler” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri büyük ölçüde Tayvan'dan ve Asya'nın başka yerlerinden ithal edilen çiplere bağımlı ve bu bağımlılık hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından ulusal güvenlik için büyük bir risk olarak tanımlanıyor.Başkan ayrıca ilaç ithalatına da yeni gümrük vergileri getirmeye hazırlandığını söyledi ve çok sayıda hayati ilacın İrlanda ve diğer ülkelerden ithal edildiğini ve ABD'de üretilmediğini savundu.Trump “Artık kendi ilaçlarımızı kendimiz üretmiyoruz” dedi.Ancak son günlerde elektronik ürün ithalatında yaptığı gibi bazı şirketlere gümrük vergilerinden muafiyet tanıyabileceğinin de sinyalini vererek önceki duruşuna göre farklı bir tutum sergiledi.Trump, “Kanada, Meksika ve diğer yerlerde üretilen parçalara geçiş yapan bazı otomobil şirketlerine yardım etmek için 'bir şeyler' düşündüğünü dile getirerek “Biraz zamana ihtiyaçları var çünkü onları burada yapmak zorundalar” dedi.
Bu yorumların ardından General Motors, Ford ve Stellantis hisseleri sıçrama yaptı.
Trump: Ben çok esnek biriyim
“Ben çok esnek bir insanım. Fikrimi değiştirmem ama esneğimdir” diyen Trump Pazartesi günü olası muafiyetler hakkında sorulan bir soruya da yanıt verdi. Apple CEO'su Tim Cook ile konuştuğunu ve son zamanlarda ona “destek olduğunu” da sözlerine ekledi.
Trump önce karar aldı, sonra geri adım attı
Trump 2 Nisan'da Vietnam gibi çok sayıda elektronik eşya üreten ülkelere yönelik yüksek vergileri de içeren “karşılıklı” gümrük vergileri programını açıkladı. Ancak tahvil piyasasındaki çalkantıların ardından, hükümetinin diğer ülkelerle ticaret müzakerelerini yürütebilmesi için bu küresel tarifeleri 90 günlüğüne durdurdu.Bu ithalat vergileri Trump'ın çeşitli sektörlere ve ülkelere uyguladığı diğer gümrük vergilerine ek olarak geldi: Tüm ABD ithalatına %10 gümrük vergisi, çelik, alüminyum ve otomobillere %25 gümrük vergisi ve Kanada ve Meksika'dan gelen birçok ürüne %25 gümrük vergisi. Bu hamlelerin toplamı, ABD gümrük vergilerini yüzyılı aşkın bir süredir görülmemiş seviyelere yükseltti.Çin ile yaşadığı anlaşmazlığın ardından Trump geçen hafta Çin'den ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergilerini en az %145'e çıkarmış, Cuma günü ise akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, TV'ler ve diğer elektronik ürünleri muaf tutmuştu. Bu ürünler ABD'nin Çin'den yaptığı ithalatın yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.Yönetim bu elektronik ürünlerin çiplerle ilgili ulusal güvenlik soruşturması kapsamına dahil edileceğini söyledi.Ancak sektör yöneticileri ve analistler farklı düşünüyor ve yönetimin gerçek motivasyonunun birçok tüketici elektroniğinin fiyatlarındaki keskin artışla bağlantılı bir tepkiden kaçınmaya çalıştığı ihtimalini değerlendiriyor. Ayrıca son günlerde tarifelerin kendilerine zarar vereceğini savunmak için Beyaz Saray'a ulaşan Apple gibi teknoloji şirketlerine yönetimin yardımcı olmaya çalıştığı ihtimali de kuvvetle muhtemel.Yeni yarı iletken vergileri, Trump'ın ABD'nin ulusal güvenliğini korumak için vergiler uygulamasına izin veren 1962 tarihli Ticareti Genişletme Yasası'nın 232. Bölümü uyarınca çıkarılacak. Başkan bu yasal yetkiyi daha önce ithal çelik, alüminyum ve otomobillere gümrük vergisi koymak için kullanmıştı. Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett Pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada çip tarifelerinin ulusal güvenlik için gerekli olduğunu söyledi.
Trump’tan otomobil vergilerine muafiyet sinyali: Biraz zamana ihtiyaçları var
Trump, çiplere yönelik gümrük vergilerinin şirketleri fabrikalarını ABD'ye taşımaya zorlayacağını savundu.Bazı teknoloji şirketleri Trump'ın ABD'de daha fazla fabrika kurma taleplerine olumlu yanıt verdi. Dünyanın en büyük çip üreticisi Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) Mart ayında Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, üretim kapasitesini arttırmak için önümüzdeki dört yıl içinde ABD'de 100 milyar dolar harcayacağını duyurdu.Apple da ülke çapındaki tesislerini genişletmek için önümüzdeki dört yıl içinde ABD'de 500 milyar dolar harcayacağını açıkladı.Pazartesi günü, çip üreticisi Nvidia, yapay zeka için tamamen ABD'de üretilen süper bilgisayarlar üreteceğini duyurdu. Şirket, önümüzdeki dört yıl içinde TSMC ve diğer şirketlerle ortaklaşa olarak ABD'de 500 milyar dolara kadar yapay zeka altyapısı üreteceğini söyledi.
Nvidia yapay zeka süper bilgisayarlarını ilk kez ABD'de üretecek
Nvidia CEO'su Jensen Huang yaptığı açıklamada, “Dünyanın yapay zeka altyapısının motorları ilk kez Amerika Birleşik Devletleri'nde inşa ediliyor” dedi.Beyaz Saray, Trump'a atıfta bulunan bir duyuruda bu son gelişmelere dikkat çekti. Açıklamada “Trump etkisi iş başında” denildi ve şu satırlara yer verildi:
“Bu endüstrileri kendi bünyemize katmak Amerikan işçisi, Amerikan ekonomisi ve Amerikan ulusal güvenliği için iyi - ve en iyisi henüz gelmedi”Ancak eleştiriler de yok değil. Eleştirenler, Trump yönetiminin Biden yönetimi tarafından çip fabrikalarına verilen hibeleri geri çekmekle tehdit ettiği göz önüne alındığında, gümrük vergilerinin ABD endüstrisini desteklemeye gerçekten ne kadar yardımcı olacağını sorguladı.Çin, Japonya, Güney Kore ve Tayvan gibi yabancı hükümetler de hibe ve vergi indirimleri gibi araçlarla yarı iletken üretimini büyük ölçüde sübvanse ediyor.
Enerji uzmanları, fosil yakıtın bazı engellerle karşılaşması nedeniyle Trump'ın bu çabanın başarısız olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Kömür santrallerinin ürettiği enerji genellikle daha ucuz, daha temiz alternatiflerle rekabet edemiyor. Ayrıca kömür yakan birçok santral çok eski ve çalışmaya devam edebilmeleri için kapsamlı ve pahalı iyileştirmelere ihtiyaç duyuyorlar.
Clinton yönetiminde enerji bakanı yardımcısı ve Google'da eski iklim ve enerji direktörü olan Dan Reicher, “Bu eğilimi tersine çevirmek çok zor olacak. Kömür için çok parlak bir gelecek çizmeyen çeşitli güçler iş başında” şeklinde konuştu.
Kömür kullanımı neden azaldı?
Bir dönem ABD'nin birincil elektrik kaynağı olan kömür santralleri artık ülke elektriğinin sadece %17'sini üretiyor. Bunun ana nedeni, 2000'li yılların başında bir başka fosil yakıt olan doğal gazın bol ve ucuz hale gelmesi. Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da çok arttı.
Enerji Bilgi İdaresi'ne göre, doğal gaz şu anda ABD elektriğinin yaklaşık %38'ini sağlıyor. Güneş, rüzgar ve hidroelektrik enerji gibi yenilenebilir enerji teknolojileri yaklaşık %25, nükleer enerji ise yaklaşık %20 oranında elektrik üretiyor.
New England gibi bazı bölgelerde son kömür santrallerinin de yakında kapatılması planlanıyor. Ülkenin en kalabalık eyaleti olan Kaliforniya'da elektrik üretimi için neredeyse hiç kömür kullanılmıyor.
Kömür, yakıldığında iklim değişikliğine yol açan sera gazları ile insanlara ve doğaya zarar veren bir yapıda olduğu için de baskı altında. Trump, bu endişeleri gidermek için düzinelerce kömürlü termik santral için bazı hava kirliliği kısıtlamalarından feragat edeceğini söyledi.
Kömür hala nerelerde kullanılıyor?
Güneydoğu ve Ortabatı'da birçok kamu kuruluşu kömür santrallerinden elektrik üretmeye devam ediyor. Alabama Power, Georgia Power, Duke Energy ve Tennessee Valley Authority (ülkenin devlet tarafından işletilen en büyük enerji sağlayıcısı) gibi şirketler en büyük kömür kullanıcıları arasında yer alıyor.
Uzun bir kömür madenciliği geçmişi olan eyaletler hala bu yakıta çok bağımlı. Enerji Bilgi İdaresi'ne göre, geçen yıl elektriğinin %85'ini kömürden elde eden Batı Virginia ve %67'sini kömürden elde eden Kentucky bu eyaletler arasında yer alıyor.
Trump, Enerji Bakanlığı'na kârlı olmayan kömür santrallerinin çalışmaya devam etmesi için acil durum yetkilerini kullanma talimatı verdi. Başkan bunun elektrik kesintilerini önlemek için gerekli olduğunu söyledi. İlk döneminde de benzer bir strateji denemişti.
Ayrıca kömür üretimine karşı “ayrımcılık” yapan tüm düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması, kömür madenciliği için yeni federal arazilerin açılması ve kömür yakan enerji santrallerinin chatbot gibi yapay zeka hizmetleri için kullanılan veri merkezlerine hizmet verip veremeyeceğinin araştırılması için talimatlar verdi.
ABD'nin en büyük kömür üreticisi Peabody, dünyanın 2024 yılında tarihteki herhangi bir yıldan daha fazla kömür kullanacağını ve bunun da artan enerji taleplerini desteklemek için kaynağa olan ihtiyacı vurguladığını söyledi.
Peabody sözcüsü Vic Svec, “Ülkemizin artan uygun fiyatlı, güvenilir enerji ihtiyacını desteklemek için ABD'nin kömür santrallerini emekliye ayırmayı durdurması, mevcut santralleri daha yüksek kapasitede kullanması ve kapatılan kömür santrallerini yeniden çalıştırması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Trump yönetimi kömürü canlandırabilir mi?
Federal politikalar bir rol oynayabilse de, elektrik santrallerinde ne kadar kömür yakılacağını nihai olarak kamu hizmetleri ve onları denetleyen eyalet kanun koyucuları ve düzenleyicileri belirliyor.
Bir kamu hizmeti ticaret birliği olan Edison Electric Institute (EEI) yaptığı açıklamada, ABD'nin daha fazla elektrik kaynağına ihtiyacı olduğu konusunda yönetimle hemfikir olduğunu, ancak kömür kullanımı lehinde ya da aleyhinde konuşmayı reddettiğini söyledi.
Enstitü, “Elektrik talebi on yıllardır en hızlı şekilde artıyor ve EEI üyesi elektrik şirketleri bu talebi karşılamak için çeşitli, yerli ve dengeli bir enerji karışımı kullanırken müşteri faturalarını da mümkün olduğunca düşük tutuyor” dedi.
Xcel Energy gibi bazı büyük elektrik şirketleri, kısmen Biden yönetimi sırasında oluşturulan federal teşviklerden yararlanmak için kömür santrallerini güneş enerjisi çiftliklerine dönüştürüyor. Örneğin, Minnesota'nın Becker kentinde Xcel, Sherco kömür santralinin yerine büyük bir güneş enerjisi ve batarya tesisi inşa ediyor. Şirket Colorado'daki bir başka kömür santralini de doğal gaz santraline dönüştürüyor.
Xcel sözcüsü Theo Keith, şirketin “faaliyetlerini etkileyip etkilemeyeceğini anlamak için” Trump'ın emirlerini incelediğini, ancak bu arada tüketicilerine düşük maliyetle temiz enerji sağlamak için çalışacağını söyledi.
Teksas gibi bazı eyaletlerdeki muhafazakâr milletvekilleri, yeterli enerji arzını sağlamak ve veri merkezleri, elektrikli araçlar ve ısı pompalarından gelen artan talebi karşılamak için fosil yakıtların daha fazla kullanılmasını gerektiren yasalar önerdiler. Ancak analistler, bu tür önlemlerin kabul edilmesi halinde kömürün değil, öncelikle doğal gazın yararına olacağını düşünüyor.
Çevre aktivistleri kömürü canlandırma çabalarının yanlış yönlendirildiğine dikkat çekiyor. Daha fazla kömür kullanan eyaletlerin daha yüksek elektrik faturalarına, daha fazla sağlık sorununa ve eskiyen ekipmanlar nedeniyle daha fazla enerji santrali arızası riskine sahip olduğunu belirtiyor.
Bu yakıtın kullanımını sona erdirmek için Beyond Coal adlı bir kampanya yürüten Sierra Club'ın baş program sorumlusu Holly Bender, “Burada gerçekten onlarca yıllık çalışmayı tersine çeviriyoruz. Trump'ın kömürün kullanımını yaygınlaştırmak için elini taşın altına koymaya çalıştığı çok açık. Ancak kömür artık vadesini doldurmak üzere”
BREXIT
İngiltere, ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergilerini hem şaşkınlık hem de hayranlıkla izledi. Ne de olsa ülke, 2016 yılında Avrupa Birliği'nden ayrılma yönünde oy kullandığında benzer bir ekonomik izolasyona gitmişti. Brexit referandumundan yaklaşık dokuz yıl sonra İngiltere, hala bunun maliyetiyle hesaplaşıyor.Trump, ABD'nin etrafına duvarlar örmek için benzer bir yol izlerken, Brexit'ten alınan dersler aniden yeniden gündeme geldi. Eleştirmenler bir zamanlar Brexit'i İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde bir Batı ülkesinin kendi kendine verdiği en büyük ekonomik zarar olarak tanımlamıştı. Şimdi Atlantik'in öte yakasında da bunun karşılığını alıyor olabilirler.Trump'ın geçen hafta tahvil piyasalarının isyanı karşısında gümrük vergilerinin bir kısmını aniden geri çekmesi bile, kısa ömürlü bir başbakan olan Liz Truss'un piyasaları korkutan radikal vergi indirimlerinden geri adım atmak zorunda kaldığı İngiltere'yi hatırlattı.Onun yanlış denemesi, İngiltere'nin dünyanın en büyük ticaret bloğunu terk etme kararıyla başlayan aşırı politikalar döngüsünün doruk noktasıydı.
İngiltere ABD ile AB arasında zor bir seçimle yüz yüze
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış olan İngiliz diplomat Mark Malloch Brown, “Bir bakıma Brexit'in en kötü miraslarından bazıları hala önümüzde duruyor” dedi. İngiltere'nin şimdi Avrupa ile ticari bağlarını yeniden inşa etmek ya da Trump'ın Amerika'sı ile korumak arasında zor bir seçimle karşı karşıya olduğunu söyledi.Malloch Brown, “Temel mesele en büyük ticaret ortağımızla aramızdaki kopukluk olmaya devam ediyor” dedi ve ekledi: “Eğer İngiltere artık ABD ile çalışamayacağı için Avrupa'nın kucağına düşerse, bu sadece yarım bir zafer olur”
Trump Brexit'i yüksek sesle destekledi
Trump 2016'da Brexit'in ateşli bir savunucusuydu ve Brexit ile kendi yürüttüğü siyasi hareket arasında bağ kuruyordu. Başlangıçta İngiltere'ye AB'den daha düşük gümrük vergileri uyguladı ve bazıları bunu İngiltere'nin ayrılma kararının bir ödülü olarak değerlendirdi.Brexit'in Britanya ekonomisi üzerindeki etkisi artık çok fazla tartışılmıyor, ancak etkilerini Covid-19 pandemisi, Ukrayna'daki savaş ve şimdi de Trump'ın gümrük tarifelerinin yol açtığı sonraki şoklardan ayırmak zaman zaman zor oldu.Hükümetin Bütçe Sorumluluğu Ofisi, İngiltere'nin genel ticaret hacminin AB'de kalması durumunda olacağından yaklaşık %15 daha düşük olduğunu tahmin ediyor. Uzun vadeli verimlilik ise Avrupa ile olan ticari engeller nedeniyle olması gerekenden %4 daha düşük.Verimlilik Brexit'ten önce de geriliyordu ancak Avrupa'dan kopuş, özel yatırımları soğutan belirsizlik tohumları ekerek sorunu daha da derinleştirdi. Britanya'nın çıkış koşullarına ilişkin tartışmalarla zorlu bir süreç izlendi.
Ekonomist John Springford'un Brexit'in olmadığı bir Britanya'yı temsil etmek üzere karşılaştırılabilir ekonomilerden oluşan bir sepet kullandığı modele göre, 2022'nin ortasına gelindiğinde Britanya'daki yatırımlar Brexit'in olmadığı duruma kıyasla %11 daha düşüktü. Londra'da bir düşünce kuruluşu olan Avrupa Reform Merkezi'nde çalışan Springford'a göre mal ticareti %7, gayrisafi yurtiçi hasıla ise %5,5 daha düşüktü.Trump, çeşitli gümrük vergileri uygulayarak, bunları iki katına çıkararak ve ardından durdurarak daha da fazla dalgalanma başlattı. Elbette Trump'ın eylemleri başta ABD ve Çin olmak üzere onlarca ülkeyi etkiliyor. Şimdiden resesyon ve yeni bir enflasyon dalgası öngörülüyor.
Brexit'in etkileri
Brexit ve sonrasında yaşananların hem ekonomik hem de siyasi birçok ikinci dereceden etkisi oldu. Truss'un İngiltere'nin durgun ekonomisini canlandırmak için borçla finanse edilen vergi indirimleri planı, yatırımcıların önerilerinden geri adım atmasıyla İngiliz devlet tahvillerinin satışını tetikledi.Amerikan tahvillerinde de benzer bir satış dalgası geçen hafta başladı ve ABD için geniş kapsamlı sonuçlar doğurdu. Yükselen tahvil faizleri hükümetler üzerinde baskı yaratıyor çünkü bu, borçlanmak için daha fazla ödeme yapmaları gerektiği anlamına geliyor. Satışlar aynı zamanda istikrarı da bozma eğiliminde çünkü bir ülkenin kredi itibarına ilişkin daha derin kaygılara işaret ediyor.
Truss'ı koltuğundan etti
İngiltere örneğinde, kredi krizi korkusu Truss'u vergi indirimlerini rafa kaldırmaya zorladı ve kısa süre sonra koltuğundan oldu. Bu durum piyasaları sakinleştirse de, yatırımcılar arasında İngiltere hakkında şüphe bıraktı. Mortgage oranları aylarca yüksek kaldı.Yatırımcılar arasındaki bu tedirginlik, İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves'in ekonomiyi canlandırmak için daha cesur önlemler almasını engelledi. Başbakan Keir Starmer geçen hafta, Truss'un serbest piyasa deneyinin geri tepmesini gerekçe göstererek hükümetin kendi koyduğu mali kısıtlamaları gevşetmeyi reddetti.Malloch Brown, “Bu kadar küçük muhafazakar bir başbakana sahip olmamızın nedeninin Truss ile yaşadığımız deneyim olduğunu iddia ediyorum. Bu doğrudan Truss etkisini tekrar yaşamak istemememizle ilgili” dedi.İngiltere'nin aksine, Amerika Birleşik Devletleri hala dünyanın rezerv para birimi olan dolara sahip ve geçen haftaya kadar Hazine tahvilleri yatırımcılar için bir sığınak olmaya devam etti. Ancak ekonomistler her ikisinin de Trump yönetiminde daha fazla baskıya maruz kalacağını tahmin ediyor.
"Güven sarsıldı"
London Business School'da ekonomi profesörü olan Richard Portes, “Güven sarsıldı. İnsanlar artık politika tutarsızlığına ve politika sorumsuzluğuna karşı çok daha duyarlı” dedi. Brexit aynı zamanda İngiltere'nin diplomasi sahnesindeki etkisini de azalttı ve Starmer'ın Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasında bir köprü görevi görme çabalarıyla bu etki yeni yeni telafi edilmeye başlandı.
Brexit'in mirası
Trump'ın Amerika'nın NATO için bir güvenlik şemsiyesi olma rolünden çekilmesi Britanya'yı Avrupa'ya yaklaştırdı. Ancak Britanyalılar hala Brexit'in mirasıyla boğuşuyor. Örneğin AB ile yapılacak bir savunma anlaşması, Fransa'nın Brexit müzakerelerinden kalan balıkçılık hakları konusunda İngiltere'nin taviz vermesini talep etmesi nedeniyle gecikiyor.Brexit'in destekçileri projeyi, küreselleşen ekonominin yol açtığı sorunları çözecek sihirli bir değnek olarak anlattılar. Bu da Trump'ın gümrük vergilerinin devlet hazinesi için bir fırsat ve küresel ticaretin adaletsizliklerine bir çare olacağı iddialarından farklı değil. Uzmanlar her iki durumda da böyle her derde deva bir çözümün mevcut olmadığını söylüyor.
"Brexit işleri daha da kötü hale getirdi"
London School of Economics'ten Tony Travers, “Gerçek şu ki, Brexit sanayisizleşmenin neden olduğu sorunların hiçbirini düzeltmedi. Aksine Brexit sorunları daha da kötüleştirdi”
Ekonomi ve göç konusundaki hayal kırıklıkları, seçmenlerin Starmer'in seçmesinde önemli bir faktördü. Ancak Starmer'in hükümeti bu sorunlarla ve İngiltere'nin Avrupa'dan ayrılmasının ardından yaşanan sorunlarla boğuşmaya devam ediyor.Trump'ın koalisyonu, Brexit yanlılarıyla aynı ideolojik fay hatlarına sahip ve Steve Bannon gibi ekonomik milliyetçilerle Elon Musk gibi küreselcileri karşı karşıya getiriyor. Bu da analistlerin Trump sonrası ABD siyasetinin Brexit sonrası İngiltere siyasetine benzeyip benzemeyeceğini merak etmelerine yol açıyor.
Nvidia yapay zeka süper bilgisayarlarını ilk kez ABD'de üretecek
Nvidia, yapay zeka süper bilgisayarlarını ilk kez tamamen ABD'de üretecek fabrikalar tasarlamak ve inşa etmek için üretim ortaklarıyla birlikte çalıştığını duyurdu
Comments