İsrail’in yarısı Netanyahu’dan nefret ediyor

İsrail’in kimliği tehlikede

İsrail bugün bir yol ayrımında. Varlığının tehlikede olduğunu düşünmüyorum. Ancak ülkenin kimliğinin tehlikede olduğunu düşünüyorum. Ülkenin ruhu şu anda savaş alanı ve sonuç sadece İsrail’in önümüzdeki uzun yıllar boyunca alacağı şekli değil, aynı zamanda Yahudiliğin alacağı şekli de belirleyecek. Yahudiliğin bir kavşakta olduğunu düşünüyorum. Belki de İkinci Tapınak döneminin sona ermesinden bu yana, yani 2 bin yıldır böyle bir yerde bulunmamıştık.

Tapinak yıkan Romalılar gibiler

İkinci Tapınak dönemi, Zealotların mesihçi vizyonlarla yönetimi ele geçirip Yahudi halkını neredeyse yok etmelerinin, Yahudi dinini neredeyse yok etmelerinin ardından sona erdi ve ardından kendini yeniden keşfetmek zorunda kaldı. Ve tam bir daire çizdik. Bildiğimiz şekliyle Yahudilik, Zealotların Romalılara karşı başlattığı başarısız isyan sırasında Kudüs Tapınağı’nın küllerinden doğdu. Netanyahu gibi insanların değerlerinin ne olduğunu düşünürsem, bunların Roma lejyonunun değerleri olduğunu görüyorum.

Gazze’de bir okul.

Fotoğraf: Getty Images

Siyonizm Filistin halkını inkar edemez

Siyonist tarih boyunca, son 150 yıldır, insanların farklı fikirleri vardı. Bazı fikirler kesinlikle ırkçıydı ve çok şiddet içeriyordu. Bazı siyonistler bir Filistin halkının varlığını ve Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını inkar ettiler. Ancak bu siyonizmin öncüllerinden çıkan mantıklı bir sonuç değildir. Bir Yahudi halkı olduğunu kabul edebilirsiniz. Kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Ülke ile tarihsel bir bağı vardır. Aynı zamanda bir Filistin halkı da vardır. Onun da kendi kaderini tayin etme hakkı vardır ve Akdeniz ile Ürdün Nehri arasındaki topraklarla derin tarihi, manevi ve kültürel bağları vardır. Şimdi siyasi soru şu: Bu iki gerçekle ne yapacaksınız? Ve potansiyel çözümler var, iki devletli bir çözüm, tartışabilirsiniz, sınır tam olarak nereden geçecek ve İsrail topraklarında kalan Filistinlilerin hakları ne olacak? Tüm bunları tartışabiliriz. Ama temelde siyonizm Filistin halkının varlığını ve haklarını inkar etmez.

Ülke tarihinin en nefret edilen insanı

Netanyahu 7 Ekim için herhangi bir sorumluluk almadı. Ordudaki bazı bölük komutanlarının ve diğerlerinin her kararından onu sorumlu tutmuyorum. Ancak ülkenin lideri olan başbakanın öncelikleri belirlemek gibi önemli bir sorumluluğu vardır. İsrail’in bir numaralı sorununun yüksek mahkeme olduğuna karar verdi. Önceliği yüksek mahkemeyi yok etmekti. Eğer o, yüksek mahkemeye gösterdiği ilginin çeyreğini Hamas’a gösterseydi, 7 Ekim olmazdı. İsrail ulusu çöküyor, ulusu bir arada tutan vatanseverlik bağları Netanyahu ve yandaşları tarafından kasıtlı olarak parçalanıyor. İsrail tarihinde en çok nefret edilen kişi o. Halkın yüzde 50’si ondan hayal bile edilemeyecek düzeyde nefret ediyor. Bence bir liderin bir numaralı sorumluluğu, özellikle de İsrail gibi varoluşsal tehlike altındaki bir ülke için, birleştirici olmaktır. Ve o, İsrail’i birleştirebilecek dünyadaki son kişi. New York’ta sokağa çıkıp rastgele birini seçseniz, o kişinin İsrail’i birleştirme şansı Binyamin Netanyahu’dan daha fazladır.