top of page

haaretz suçları

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 28 Ara 2024
  • 2 dakikada okunur

İsrail’in Gazze’ye saldırıları sürerken, ülkede vicdanın sesi olarak adını tüm dünyaya duyuran Haaretz gazetesi, Binyamin Netanyahu hükümetinin baskısına rağmen cesur yayınlarını sürdürüyor. Bir dönem orduda da görev yapan İsrailli psikolog Yoel Elizur, İsrail askerlerinin nasıl giderek acımasızlaştığını birinci ağızdan tanıklıklarla kaleme aldı. Gazetenin yazıyı yayınlamasına hükümete yakın birçok isim tepki gösterirken, Elizur’un kaleme aldıkları sosyal medya üzerinden yüz binlere ulaştı.

“İsrail toplumu, ordusunu ahlaki bir ordu olarak görüyor. Gaddarlık suçlamaları duygusal direnişle karşılaşıyor” sözleriyle yazıya başlayan Elizur, 1987 ile 1993 arasındaki Birinci İntifada’da İsrail askerlerinin Gazze’de işlediği savaş suçlarını anlattıkları röportajları aktardı. Birinci İntifada sırasında bin 600’den fazla Filistinli İsrailliler tarafından öldürülmüştü.

O dönem bir yüksek lisans öğrencisiyle askerleri 5 gruba ayırdıklarını belirten Elizur, en korkuncunun orduya katılmadan önce de şiddete eğilimi olanlar olduğunu belirtti. Konuştuğu bir asker, ordunun onlara verdiği sarhoş edici gücü şöyle anlatıyor: “Tıpkı bir uyuşturucu gibi. Sanki İsrail’den çıkıp Gazze’ye girdiğin anda sen tanrısın.” Askerlerin korkunç anlatıları bunlarla da sınırlı değil: “Kadınlar benim için sorun değil. Biri bana terlik attı, o yüzden (kasığına işaret ederek) orasına tekme attım. Hepsi kırıldı. Bugün çocuk sahibi olamıyor.” “X bir Arap’ı sırtından dört defa vurdu ve kendini savunduğunu iddia ederek kurtuldu. Her gün böyle şeyler yapıyorduk.” “Sokaktaki bir Arap’ı pat diye vurduk. Kaldırımda ölürken umursamadan yolumuza gittik.”

Araştırmanın bulgularına göre ikinci grubu şiddeti ideolojik olarak destekleyenler, üçüncü grubu duygusuz ve ideolojik grupların ordu kültürü üzerindeki etkisine karşı çıkanlar, dördüncü grubu önceden şiddet eğilimi olmayan takipçi askerler oluşturdu. Bu gruptakiler, emirleri takip ettiklerini düşünseler de travmatize oldular: “Sanki biz Nazilerdik, onlar da Yahudilerdi”. Beşincisi ise askeri standartları koruyan ve zulüm yapmayan, kendi kararlarını veren büyük bir asker grubuydu.Elizur’un aktardığı en korkunç söyleşi ise bir çocukla ilgili: “Sokakta sadece kumla oynayan 4 yaşında bir çocuk vardı. Komutan aniden koştu, çocuğu yakaladı ve kolu ile bacağını kırdı. Karnına üç kere bastı ve gitti. Bu çocukların doğduğu gün öldürülmesi gerektiğini, bir komutanın yapmasının bunu meşrulaştırdığını söyledi.”

Elizur, Birinci İntifada’da görece küçük olan bu acımasız asker grubunun Gazze’deki mevcut savaşta artık çok daha büyük olduğunu söyledi. Psikolog ayrıca şiddete göz yumanların da sayısının arttığını ifade etti. Bir başka korkutucu tespit ise birinci grubun artık geçmişten daha fazla şiddet uyguladığı: “Lübnan’da öldürülen yedek asker Shuvael Ben-Natan’ın cenazesindeki methiyeler de bu değişimi gösteriyor. Konuşmacılardan biri Ben-Natan’ın Batı Şeria’da çocuklarıyla birlikte zeytin toplayan 40 yaşındaki bir Filistinliyi öldürmesine atıfta bulundu. Askeri birliğinin üyeleri, Ben-Natan’ın Gazze’de onay almadan bir evi ateşe vererek arkadaşlarına nasıl moral verdiğini anlattılar. Kundaklama ve intikam eylemlerine devam edeceklerine söz verdiler.”

Elizur, bu askerlerin sayısının artmasının ordudaki yozlaşmayı da hızlandırdığını ifade etti. Orduda şiddete karşı çıkanlar artık dışlanıyor. “Gazze’nin yerle bir edilmesi” fikrine karşı çıkan Max Kresh şunları söyledi:

“Timimden atıldım. Beni istemediklerini açıkça belirttiler. Döndüğümde kendimi mental olarak paramparça hissediyordum.”

Psikolog, mevcut savaşta şiddetin normalleşmesine bir başka örnek olarak da Sde Teiman gözaltı merkezini gösterdi. İsmi paylaşılmayan askerler, nefret ve intikam duygusuyla gözaltındakilere işkencenin normal görüldüğünü belirtti. Orada görev yapan bir doktor şöyle diyor: “Gözaltındakilere gerçekten insanmış gibi davranmıyorsunuz. Geriye dönüp baktığımda, en zor şey, aslında oradayken hissetmediklerim. Durumun beni rahatsız etmemiş olması şimdi beni rahatsız ediyor. Süreç normalleşiyor, bir noktadan sonra rahatsız etmeyi bırakıyor.” Bir asker ise insanlıktan çıkmaktan korktuğu için gözaltı merkezinden kaçtığını belirtti. 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
1710

1️⃣ COGAT ve Gazze Sonrası Plan İsrail’in COGAT birimi (Coordination of Government Activities in the Territories) Gazze sonrası “askeri-sivil geçiş modeli” kuruyor. • COGAT artık sadece “işgal koordin

 
 
 
410

Avrupa’nın aşırı sağcı partileri ekonomide solcu oldu Çünkü daha küçük devlet çağrısı, oylarının büyük bölümünü aldıkları işçi sınıfında...

 
 
 
4010

Trump, Hamas'ın Gazze Ateşkes Teklifine Yanıt Vermesi İçin Pazar Günü Son Tarihi Belirledi Anlaşma sağlanamazsa Trump, 'Daha önce hiç...

 
 
 

Yorumlar


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page