Arrow3
- mutlunecmettin
- 18 Haz
- 13 dakikada okunur
İran'dan bir gecede atılan füzelerin İsrail'e maliyeti 287 milyon dolar
Haaretz gazetesinin haberine göre, İran’dan 16 Haziran gecesi atılan balistik füzelere müdahalenin maliyeti 287 milyon doları buldu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail'in 13 Haziran’da başlattığı geniş çaplı saldırıların ardından İran'ın balistik füzelerle bir gecede yaptığı misillemenin maliyetinin İsrail için yaklaşık 287 milyon dolar olduğu belirtildi. Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail hava savunma sistemlerinin Gazze Şeridi’ne saldırıların başlamasının ardından ciddi zorluklarla karşılaşmaya başladığı, İran’dan atılan balistik füzelerle söz konusu zorlukların üst seviyeye ulaştığı aktarıldı.
İran’dan atılan füzelerin çoğunun engellendiği kaydedilen haberde, bir kısmınınsa İsrail'in hava savunmasını delerek can kayıplarına ve büyük çaplı mülk hasarına neden olduğu ifade edildi. Haberde, dün gece İran’dan atılan 10 ila 12 balistik füzeye müdahalenin maliyetinin de 287 milyon doları bulduğuna dikkat çekildi.
"Düzinelerce füzeden oluşan dalgalar geliyor"
Haaretz’e konuşan İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) CEO'su Boaz Levy, İsrail hava savunma sistemlerine ilişkin "Nisan ayında bize 100 füze fırlattılar. Ekim'de bu sayı 200'e ulaştı. Şimdi hızlı bir şekilde düzinelerce füzeden oluşan dalgalar geliyor” dedi. İran’dan gelen balistik füzelerin çoğunun Arrow 2 ve Arrow 3 hava savunma sistemleriyle engellendiğini söyleyen Levy, bu iki sisteme ek olarak, İsrail ordusunun envanterindeki THAAD balistik füze savunma sistemleri ve ABD’nin Doğu Akdeniz’de konuşlu destroyerindeki Standart Missile (SM-3) sistemlerinin de kullanıldığını kaydetti. Levy, "Ayrıca İsrail'in Davud Sapanı sistemi de var ancak şu anda maruz kaldığımız bu tür saldırılarda bizi endişelendiren şey öncelikle Arrow sistemleri” ifadelerini kullandı. Öte yandan haberde, Arrow 3 sisteminin yüzde 90 başarılı bir müdahale oranına sahip olduğu, THAAD sisteminin ise yalnızca yüzde 40 civarında bir müdahale oranına sahip olduğunun tahmin edildiği belirtildi.
Balistik füzelere müdahale İsrail'e ağır ekonomik yük oluşturuyor
İsrail'de yayımlanan ekonomi gazetesi Globes, İsrail hava savunma sistemlerinin maliyetinin Tel Aviv yönetimine ağır bir yük oluşturduğunu yazdı.
Demir Kubbe'nin atılan bir roket veya füzeyi engellemesinin maliyetinin yaklaşık 30 bin dolar, Davut Sapanı'nın yaklaşık 700 bin dolar, Arrow 2 ve Arrow 3 hava savunma sistemlerinin ise sırasıyla yaklaşık 1,5 milyon dolar ve 2 milyon dolar olduğu belirtildi.
İsrail Hükümeti Basın Ofisi bugün yaptığı açıklamada,
İran'ın 13 Haziran'dan bu yana 400'den fazla balistik füze ve yüzlerce insansız hava aracı fırlattığını, bunların yaklaşık 35'inin İsrail'de çeşitli alanlara isabet ettiğini bildirdi.
İsrail hava savunma sistemleri 4 katmana ayrılıyor
İsrail'in Hava Savunma Sistemi mimarisi,
Demir Kubbe (4-70 kilometre),
Davut Sapanı (40-300 kilometre),
Arrow 2 (500 kilometre) ve
Arrow 3 (2 bin 400 kilometre) olmak üzere 4 katmana ayrılıyor.
İsrail ordusunun envanterinde ayrıca ABD yapımı THAAD balistik füze savunma sistemleri de bulunuyor. Atmosfer içi füzeleri engellemek için tasarlanan Arrow 2 sistemi 2000 yılında hizmete girerken atmosfer dışı balistik füzeleri için geliştirilen Arrow 3, 2017’de kullanılmaya başladı.
Kaynak: AA
Rusya: İsrail'in saldırıları dünyayı nükleer felakete sürüklüyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırılarının yasadışı olduğunu savundu. Bakanlığın açıklamasında, "Bunlar, uluslararası güvenliğe kabul edilemez tehditler oluşturuyor ve dünyayı nükleer felakete sürüklüyor" denildi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in İran'daki barışçıl nükleer tesislere saldırılarının yasa dışı olduğunu, uluslararası güvenliğe tehdit oluşturduğunu, dünyayı nükleer felakete sürüklediğini bildirdi. Bakanlık, İsrail'in İran'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. "İran ve İsrail arasında gerginliğin artmasının öncelikle İsrail ve İran ile sınır ülkeler ve tüm bölge için riskler oluşturduğuna" işaret edilen açıklamada, Batılı ülkelerin, İsrail'in yıkıcı eylemlerini desteklediği ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) kendi görüşlerini empoze ettiği kaydedildi.
Açıklamada, "Batı'nın, küresel nükleer yayılmanın önlenmesi rejimini manipüle etme ve bunu uygun olmayan ülkelerle siyasi hesaplaşma amacıyla kullanma yönündeki girişimleri uluslararası topluma pahalıya mal oluyor. Bu kabul edilemez" ifadelerine yer verildi.
"Rusya, İsrail yönetimini aklını başına almaya çağırıyor"
İsrail'in İran'a yönelik eylemlerinin eleştirildiği açıklamada, şunlar aktarıldı: "İsrail'in İran'daki barışçıl nükleer tesislere yönelik devam eden yoğun saldırıları uluslararası hukuk açısından yasa dışı. Bunlar, uluslararası güvenliğe kabul edilemez tehditler oluşturuyor ve dünyayı sonuçları İsrail dahil her yerde hissedilecek nükleer felakete sürüklüyor. Rusya, İsrail yönetimini aklını başına almaya ve UAEA'nın denetimine tabi olan nükleer tesislere yönelik saldırıları derhal durdurmaya çağırıyor." Açıklamada, UAEA'nın, en kısa zamanda İran'daki nükleer enerji tesislerine verilen zararla ilgili tarafsız değerlendirmelerde bulunması gerektiği vurgulandı.
İran'ın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na (NPT) bağlı kaldığına, İsrail'in saldırılarını durdurması şartıyla ABD ile nükleer programı konusunda temasları yeniden başlatmaya hazır olduğuna işaret edilen açıklamada, Moskova'nın bu yaklaşımı desteklediği, meselenin ancak diplomasi ve müzakere yoluyla çözülmesinden yana olduğu kaydedildi.
Kaynak: AA
CNN International: Trump, İran'a yönelik saldırıya müdahil olmaya giderek daha sıcak bakıyor
CNN International, iki üst düzey yetkiliye dayandırdığı haberinde, Trump'ın, İran'ın nükleer tesislerine saldırı için ABD askeri varlıklarını kullanmaya daha sıcak bakmaya, diplomatik çözüm fikrini ise giderek daha az düşünmeye başladığını iddia etti
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İran'ın nükleer tesislerine saldırmak için ABD askeri varlıklarını kullanma konusunda giderek daha sıcak bakmaya başladığı iddia edildi. Amerikan CNN kanalına konuşan ve adı açıklanmayan iki üst düzey yetkiliye dayandırılan habere göre, Trump, İran'ın nükleer tesislerine yönelik olası bir ABD saldırısını değerlendiriyor.
Trump, İran'ın nükleer tesislerine saldırmak için ABD askeri varlıklarını kullanmaya giderek daha sıcak bakmaya ve bölgedeki çatışmayı sona erdirmek için diplomatik çözüm fikrini giderek daha az düşünmeye başladı. İran'a karşı Amerikan silahlarının ve askerlerinin kullanılması konusunda şu ana dek frene basan Trump'ın bu konudaki olası bir fikir değişikliğinin ne kadar ciddi olduğu merak ediliyor.
ABD Başkanı Trump, Truth Social'daki son paylaşımlarında İran'a yönelik daha sert ifadelere başvurmuş ve İran lideri Ali Hamaney'in hedef alınabileceğine ilişkin "tehdit" ifadeleri kullanmıştı.
Kaynak: AA
İsrail basını: Netanyahu yönetimi ABD'nin saldırılara yakında katılacağını düşünüyor
İsrail devlet televizyonu KAN, üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD'nin yakında İran'a saldırıya katılacağını iddia etti. Haberde söz konusu yetkilinin, "Trump'ın kenara çekilen değil, rejimin devrilmesinde rol oynayan biri olarak hatırlanmak isteyeceği" görüşüne yer verildi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İsrail basını, Tel Aviv yönetiminin, ABD'nin yakında İran'a düzenlenen saldırılara katılacağını düşündüğünü bildirdi. İsrail devlet televizyonu KAN'ın üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı habere göre Tel Aviv, ABD'nin İran'a saldırılarda İsrail'e destek vereceğini değerlendiriyor. İsrailli yetkilinin, "ABD Başkanı Donald Trump'ın İran rejimini deviren kişi olarak hatırlanmak isteyeceğini ve bu nedenle ifadelerini sertleştirdiğini söylediği" aktarıldı.
Yetkili, "Trump'ın 21. yüzyılın en önemli güvenlik olayında kenara çekilen biri olarak değil, İran rejiminin devrilmesinde rol oynayan biri olarak hatırlanmak isteyeceğini" öne sürerek ABD'nin yakında İran'a karşı saldırıya katılacağını iddia etti. Haberde, ABD Başkanı'nın İran'a karşı agresif bir tavır sergilemeye başladığına dikkat çekildi. Üst düzey İsrailli yetkililerin, gelecek günlerde saldırıların yoğunlaşmasıyla sona erdirme mekanizmaları üzerinde konuşmaya başlamanın gerekli olacağına inandığı aktarıldı.
Kaynak: AA
İngiltere Başbakanı Starmer: Trump'ın söylediklerinde çatışmaya müdahil olacaklarına dair ima yok
İngiltere Başbakanı Starmer, ABD'nin İran ile İsrail arasındaki çatışmalara müdahil olup olmayacağı sorusuna, "Başkanın söylediklerinde, bu çatışmaya müdahil olacaklarına yönelik hiçbir ima yok" yanıtını verdi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-İran arasındaki gerilime müdahil olacaklarına ilişkin imada bulunmadığını söyledi. Starmer, G7 Zirvesi için gittiği Kanada'da gazetecilere yaptığı açıklamada, G7'nin Orta Doğu'da tansiyonun düşürülmesi konusunda hemfikir olduğunu belirtti. ABD'nin İran-İsrail arasındaki gerilime müdahil olup olmayacağı yönündeki soruya yanıt veren Starmer, "Başkanın söylediklerinde, bu çatışmaya müdahil olacaklarına yönelik hiçbir ima yok. Aksine G7 açıklaması, gerilimin azaltılmasına yönelik" diye konuştu.
Starmer, Trump'ın hiçbir yerde bu yönde bir değerlendirme yapmadığını belirterek, "G7 açıklamasında kullanılan dil son derece açık şekilde tansiyonun düşürülmesiyle ilgili, tüm bölgede gerilimin azaltılmasıyla ilgili ve Gazze'deki durum ve ateşkesle ilgili." ifadelerini kullandı.
"Söylediği şey çatışmayı bitirmek istediği"
G7 açıklamasının, tüm G7 üyelerinin ortak düşüncesini dile getirdiğini kaydeden Starmer, "(Trump) Söylediği şey ateşkesten daha da ötesinde bir şey istediği ve çatışmayı bitirmek istediği. Bu konuda haklı. Ateşkes her zaman bir sona işaret ediyor ancak biz tansiyonun düşürülmesini, müzakerelere dönülmesini, İran'ın nükleer programıyla ilgili bir anlaşma ve Gazze de dahil tüm Orta Doğu'da çatışmaların sonlanmasını istiyoruz." şeklinde konuştu. Trump, Kanada'dan ayrılırken İran ile "ateşkes aradığını söylemediğini" ifade etmişti.
Kaynak: AA
İran Genelkurmay Başkanı: Saldırıların şiddetini artıracağız
İran Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi, İsrail’e yönelik saldırılarının şiddetini artıracaklarını söyledi. Musevi, "Şimdiye kadarki operasyonlar caydırıcılık içindi, yakında cezalandırıcı saldırılar başlayacak" dedi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Abdurrahim Musevi, İsrail’e karşı saldırıları şiddetlendireceklerini belirtti. İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Musevi’nin konuşması, devlet televizyonunda yayımlandı. İran’ın saldırılara karşılık vermeye devam edeceğini belirten Musevi, ülkesinin tarihte saldırı ve işgale boyun eğmediğini ifade etti.
"Şimdiye kadarki operasyonlar caydırıcılık içindi, yakında cezalandırıcı saldırılar başlayacak" ifadelerini kullanan Musevi, "İşgal altındaki topraklarda, özellikle Tel Aviv ve Hayfa'da yaşayanlar, Netanyahu’nun hayvani hırslarının kurbanı olmamak ve canlarını kurtarmak için bu bölgeleri terk etsinler." uyarısında bulundu.
Kaynak: AA
Hürmüz Boğazı'na ilişkin artan riskler nedeniyle 7 LNG tankeri Umman açıklarında beklemede
İsrail'in İran'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma sonrası Hürmüz Boğazı'na ilişkin artan güvenlik riskleri nedeniyle 7 sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tankerinin Umman açıklarında beklediği belirlendi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Veri analitik şirketi Kpler'in paylaştığı verilere göre, Hürmüz Boğazı çevresindeki gerilimler, LNG taşımacılığı rotalarında aksamaya neden olurken, bölgede "alışılmadık hareketler sergileyen" 7 tanker tespit edildi.
Yaklaşık 175 bin metreküp kapasiteli bir tanker, Katar'daki Ras Laffan limanına doğru ilerlerken, rotasından saparak güneye doğru döndü.
Bölgedeki tankerlerden 7'si, Umman açıklarında bekleme pozisyonuna geçti.
Bu durumun, Hürmüz Boğazı'ndan geçiş gerektiren tesislerde yükleme ve boşaltma işlemlerinin aksamasına yol açabileceği düşünülürken, jeopolitik gerilim arttıkça nakliye şirketleri daha temkinli hareket ediyor.
Basra Körfezi'nin ağzındaki dar bir su yolu olan Hürmüz Boğazı, Orta Doğu'daki petrol ve LNG üretimini Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına bağlıyor.
Küresel LNG ticaretinin beşte biri Hürmüz Boğazı'ndan yapılarak uluslararası piyasalara ulaşıyor. Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin LNG ihracatının neredeyse tamamı bu dar boğazdan geçiyor.
Küresel LNG ve petrol ticareti için kilit önemde olan Hürmüz Boğazı, İsrail'in İran'a saldırılarının ardından yeniden piyasaların odak noktasına yerleşti. İran, daha önceki gerilimlerde Hürmüz Boğazı'nı kapatabileceğini söylemesine rağmen böyle bir durum henüz yaşanmadı.
Avrupa gaz fiyatları artış eğiliminde
İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla başlayan çatışmanın ardından Hürmüz Boğazı'nda, LNG arzının tehlikeye girebileceğine yönelik endişeler nedeniyle Avrupa gaz fiyatlarında yükseliş eğilimi görülüyor.
Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de temmuz vadeli kontratlarda megavatsaat başı gaz fiyatı 39,7 avroya kadar yükselerek, nisan başından beri görülen en yüksek seviyeye çıktı.
Fiyatlar, dünkü kapanışa göre yaklaşık yüzde 3 artarken, çatışma öncesi seviyenin yaklaşık yüzde 8 üzerinde seyrediyor.
Ne olmuştu?
İsrail, 13 Haziran'da İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.
İran ordusunun İsrail'e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.
Hamaney'in nerede saklandığını biliyoruz diyen Trump: Kolay bir hedef, ona dokunmayacağız ama sabrımız taşıyor
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin, "İran semaları üzerinde artık tam ve eksiksiz kontrolümüz var" ifadesini kullandı. Trump, Hamaney'in nerede saklandığını bildiğini, şu an kendisine dokunmayacaklarını, ancak sabırlarının sonuna geldiğini de söyledi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Başkanı Trump, İran hava sahasının kontrolüyle ilgili Truth Social hesabından paylaşımda bulundu.
Trump, "İran semaları üzerinde artık tam ve eksiksiz kontrolümüz var. İran'ın çok sayıda iyi hava izleme sistemleri ve diğer savunma ekipmanları vardı ve ancak bunlar Amerikan yapımı teçhizatlarla kıyaslanamaz" değerlendirmesini yaptı.
"Sözde yüce liderin nerede saklandığını biliyoruz, ama dokunmayacağız"
Trump bir sonraki paylaşımında ise isim vermeyerek İran’ın ruhani lideri Hamaney'in nerede saklandığını bildiklerini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
"Sözde “Yüce Lider”in nerede saklandığını tam olarak biliyoruz. Kolay bir hedef, ama şu an bulunduğu yerde güvende – onu ortadan kaldırmayacağız, en azından şimdilik. Ancak sivillere ya da Amerikan askerlerine füze atılmasını istemiyoruz. Sabır sınırımız tükeniyor. Bu konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz!"
Ne olmuştu?
İsrail, 13 Haziran'da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.
İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.
ABD Kongresi'nde bir grup, Washington'un İran'a müdahalesini engelleyecek bir karar tasarısı sunacak
ABD Temsilciler Meclisi'nin iki kanadından da üyelerin bulunduğu bir grup, Washington yönetiminin İsrail ile birlikte İran'a karşı savaşta yer almasını engellemeye yönelik bir karar tasarısı hazırlıyor
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Kongresi'nde savaş karşıtlığıyla bilinen Cumhuriyetçi Parti üyesi Temsilci Thomas Massie X hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'nin İran'a müdahalesini yasaklayacak bir karar alınması için çalışma yaptığını duyurdu.
Massie, "Bu bizim savaşımız değil. Ama öyle olması durumunda bile, Kongre bu tür meselelere Anayasamıza göre karar vermeli" ifadelerini kullandı.
Kentucky Temsilcisi Massie, ABD'nin İsrail'in İran'a karşı başlattığı saldırılara dahil olmasını engellemek amacıyla Kongre'ye, savaş yetkilerinin kısıtlanması için iki parti tarafından da desteklenen bir tasarı sunacağını belirtti.
Kongre'nin Demokrat üyesi Temsilci Ro Khanna da X hesabındaki paylaşımında, Massie ile söz konusu karar tasarısına liderlik edeceğini açıkladı.
Paylaşımında, bu karar tasarısının ayrıcalıklı olacağını belirten Khanna, "İran'la savaş istemiyoruz. Her üyenin tarafını belli etmesinin zamanı geldi. Bizi Irak'a götüren neoconlarla mı yoksa Amerikan halkıyla mı aynı taraftasınız?" ifadesini kullandı.
Massie ve Khanna'nın paylaşımlarına, Alexandria Ocasio-Cortez ve Don Beyer gibi bazı Demokrat Temsilcilerden de destek geldi.
ABD Başkanı Donald Trump açıklamalarında, İran'a karşı İsrail'in saldırılarını desteklediğini açıkça ifade ederken, diğer taraftan İran'ın nükleer silaha asla sahip olmaması gerektiği söylüyor ve Tahran yönetimini nükleer silah elde etmesini engelleyecek bir anlaşma masasına oturtmaya zorluyor.
Kaynak: AA
Trump, kritik güvenlik toplantısının ardından Netanyahu ile görüştü
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile İran arasında tırmanan gerilim üzerine ulusal güvenlik ekibiyle yaptığı toplantı sonrası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. ABD basını, Trump’ın İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırıyı ciddi şekilde değerlendirdiğini yazdı
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
ABD Başkanı Donald Trump, salı akşamı Beyaz Saray’da ulusal güvenlik danışmanlarıyla yaptığı yaklaşık 1 saat 20 dakikalık toplantının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştü. İsrailli üst düzey bir yetkilinin Axios’a verdiği bilgiye göre, görüşme doğrudan bölgedeki artan çatışma ve İran’a yönelik muhtemel askeri seçenekler üzerine gerçekleşti.
Toplantı öncesinde konuşan üç Amerikalı yetkili, Trump’ın savaşa müdahil olmayı ve özellikle İran’ın Fordow’daki yer altı uranyum zenginleştirme tesisine yönelik bir saldırı başlatmayı ciddi şekilde düşündüğünü ifade etti.
Beyaz Saray'ın bu hafta içinde İranlı yetkililerle doğrudan temas ihtimalini değerlendirdiği ancak Trump’ın bunun “Washington’a döndüğümde ne olacağına bağlı” olduğunu belirttiği kaydedildi.
Axios’a konuşan iki İsrailli yetkili, Netanyahu ve İsrail savunma yetkililerinin, Trump’ın önümüzdeki günlerde İran’ın nükleer altyapısına karşı askeri müdahalede bulunma ihtimalinin halen yüksek olduğunu düşündüğünü aktardı.
Şu ana kadar ABD, İsrail’in füze saldırılarına karşı kendini savunmasına destek sağladı ancak doğrudan saldırı operasyonlarına katılmayı reddetti.
Trump’tan sert paylaşımlar
Toplantıdan hemen önce sosyal medya platformu Truth Social üzerinden peş peşe açıklamalarda bulunan Trump, İran’ın hava savunma sistemlerinin “bol miktarda” olduğunu ama “Amerikan yapımı ekipmanlarla karşılaştırılamayacağını” söyledi. Ardından İran’ın dini lideri Ali Hamaney’i uyararak, ABD güçlerine yönelik herhangi bir saldırının ciddi sonuçları olacağını ifade etti:
“Sözde ‘Yüce Lider’in nerede saklandığını tam olarak biliyoruz. Kolay bir hedef. Ancak onu ortadan kaldırmayacağız – en azından şimdilik. Ama füzelerin sivillere ya da Amerikan askerlerine atılmasını istemiyoruz. Sabrımız tükeniyor.”
Trump, üçüncü paylaşımında ise daha da sert bir ifade kullanarak, İran’a “kayıtsız teslimiyet” çağrısında bulundu.
Vance’ten destek
Başkan Yardımcısı JD Vance ise sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı uzun paylaşımda, Trump’ın İran konusunda “dikkatli ve tutarlı” bir çizgi izlediğini savundu. Vance, Trump’ın önceliğinin Amerikan askerlerini ve vatandaşlarını korumak olduğunu vurguladı, ancak İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin sona erdirilmesi yönünde ek adımlar atabileceğini söyledi.
Eski İran şahının oğlu: Rejim değişikliğine hazırız
Eski İran şahının oğlu Rıza Pehlevi, yayımladığı video mesajında İslam Cumhuriyeti'nin çöküş sürecine girdiğini belirterek, İran halkına "şimdi ayağa kalkma zamanı" çağrısı yaptı. Rejimin sonunun kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Pehlevi, geçiş süreci için hazırlıklı olduklarını söyledi
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
6. gününe giren İsrail-İran savaşı bütün gerilimiyle devam ediyor. Her iki ülke de birbirlerine yönelik saldırılarını sürdürürken Japonya, ABD ve Avrupa ülkeleri İran'ın karşısında yer aldı. İran'ın nükleer silah elde etmemesi gerektiğini belirten ülkelerden biri de Almanya.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Kanada’nın Kananaskis kentinde düzenlenen G7 Zirvesi’nin ikinci gününde İran-İsrail gerilimiyle ilgili yaptığı değerlendirmede 'İsrail kirli işi bizim için üstlendi' dedi.
ABD ordusu da bölgede aktif olarak bulunuyor, Washington'un birkaç gün içinde savaşa dahil olması yüksek olarak görülüyor. ABD ve İsrail'in İran için en büyük istekleri rejim değişikliği yapabilmek. Bu bağlamda hem Tel Aviv hem de Washington kanadı istedikleri an Hamaney'i öldürebileceklerini ifade ediyor.
Pehlevi ortaya çıktı
Bütün bu gelişmeler yaşanırken sürgündeki Rıza Pehlevi, X üzerinden yayımladığı video mesajında İran halkına seslenerek, “İran’ı geri alma” çağrısında bulundu. Pehlevi, İran İslam Cumhuriyeti’nin “çöküş sürecine girdiğini” ve rejimin sonunun “kaçınılmaz” olduğunu belirtti.
“İslam Cumhuriyeti sonuna geldi ve çökmekte olan bir rejimle karşı karşıyayız,” diyen Pehlevi, İran’ın dini lideri Ali Hamaney için ise “Korkmuş bir fare gibi yeraltına saklandı, artık durumu kontrol edemiyor” ifadelerini kullandı.
'Tarihi bir kavşaktayız'
Pehlevi, İran halkının tarihi bir dönüm noktasında olduğunu vurgularken, rejimin çöküşünü “geri dönülemez” bir süreç olarak tanımladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
'Gelecek parlak. Bu tarihi dönemeçten hep birlikte geçeceğiz. Bu zor günlerde kalbim, Hamaney’in savaş çığırtkanlığı ve hayalleri yüzünden zarar görmüş ve mağdur olmuş tüm savunmasız vatandaşlarla birlikte'
'Şimdi ayağa kalkma zamanı'
Siyasi kariyerinde uzun süredir laik ve demokratik bir İran çağrısı yapan Pehlevi, İran'ın şuanki rejimini İran milletine karşı 46 yıllık bir savaş yürütmüş bir sistem” olarak tanımladı. Güvenlik ve baskı mekanizmasının artık dağılmakta olduğunu vurgulayan Pehlevi, şöyle devam etti:
'Geçiş sürecine hazırız'
Rejim sonrası döneme dair endişelere de değinen Pehlevi, muhalefetin geçiş süreci için hazırlıklı olduğunu belirtti. “İran iç savaş ya da istikrarsızlığa sürüklenmeyecek,” diyen Pehlevi, “Rejimin çöküşünden sonraki ilk yüz gün, geçiş süreci ve halk tarafından seçilecek ulusal ve demokratik bir hükümet için hazırlıklıyız,” sözleriyle halkı güvence altına almaya çalıştı.
Ordu ve devlet görevlilerine çağrı
Konuşmasında İran ordusu, polis ve devlet çalışanlarına da seslenen Pehlevi, son günlerde birçok kamu görevlisinin kendisiyle temasa geçtiğini ifade etti.
“Halkın karşısında durmayın. Artık sonu yaklaşmış bir rejim uğruna canınızı tehlikeye atmayın,” diyen Pehlevi, “Halkın yanında yer alarak hem kendinizi kurtarabilir hem de İran’ın geleceğini inşa etmede rol alabilirsiniz,” çağrısında bulundu.
'Özgür ve gelişen bir İran ufukta'
Mesajını birlik ve umut vurgusuyla tamamlayan Rıza Pehlevi, “Özgür ve gelişen bir İran önümüzde duruyor. Yakında birlikte olacağız. Yaşasın İran! Yaşasın İran milleti!” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Pehlevi kimdir?
Rıza Pehlevi, 1979’daki devrimle devrilen son Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin en büyük oğlu. Herhangi bir resmi siyasi görevi bulunmamakla birlikte, ABD’de sürgünde yaşayan Pehlevi, yurt dışındaki muhalif kesimlerin yanı sıra, sistem değişikliği talep eden genç kuşaklar arasında da giderek daha fazla destek buluyor.
Kaynak: Gazete Oksijen
Zelenski G7 ülkelerine Ukrayna'ya yılda 40 milyar dolar destek verme çağrısında bulundu
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, G7 ülkelerini Ukrayna'ya destek vermek amacıyla yılda 40 milyar dolarlık bir bütçe ayarlamaya çağırdı
Macron'dan 'kaos' uyarısı: İran'da askeri müdahaleyle rejim değişikliği en büyük hata olur
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran'da rejimi askeri müdahaleyle değiştirmeye kalkışmanın büyük bir hata olacağı ve kaosa yol açacağı uyarısında bulundu
A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "İran'da rejim değişikliğini askeri müdahaleyle yapmak bugün en büyük hata olur" dedi. G7 Liderler Zirvesi nedeniyle Kanada'da bulunan Macron, burada basına konuşarak, zirve sonrası yayımlanan G7 açıklamasıyla İran'ın nükleer silaha sahip olmasını istemediklerinin ifade edildiğini söyledi.
"İran'da rejim değişikliğini askeri müdahaleyle yapmak bugün en büyük hata olur çünkü o zaman kaos olur" şeklinde konuşan Macron, İran'ın nükleer ve balistik meselesi konusunda bir çerçeve oluşturmak için yeniden görüşmelerin başlaması gerektiğini vurguladı. Macron, 10 yıldır Fransa'nın bu konudaki tutumunun değişmediğine işaret ederek, "8 yıldır buna sürekli bağlı kaldım. Fikir değiştirmiyorum ve dün size söylediğimden farklı bir şey söylemiyorum. Bazı yöneticiler fikir değiştiriyorsa, bu fikir değişikliği konusunda cevap vermek onların işi. Bana yorum yapmak düşmez." şeklinde konuştu. ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'da rejim değişikliği isteyip istemediği sorusuna Macron, "Bilmiyorum. Gündem yorumlayıcısı değilim" yanıtını verdi.
"ABD yönetiminin fikir değişikliklerinden sorumlu değilim"
Macron, bu konuda söylemesi gerekenleri halihazırda dile getirdiğini belirterek, "Size söylediğimin aynısını dün Başkan Trump'a söyledim. Herkesi masanın etrafına toplamak için ABD'ye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı. Trump'ın İsrail'in İran'a saldırılarıyla ilgili "bir ateşkesi değil, gerçek bir sonu" talep ettiği yönündeki sözleri hakkında Macron, "Muhtemelen bir fikir değişikliği oldu ancak ABD yönetiminin fikir değişikliklerinden sorumlu değilim" dedi. Macron, Trump'ın kendisinin hiçbir şey anlamadığına yönelik değerlendirmesiyle ilgili de "Bu beni etkilemiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Fransa'nın İsrail'in güvenliğine dikkat ettiğini vurgulayan Macron, "İsrail'in kendisini müdafa etme hakkı olduğunu" ancak bölgesel istikrarsızlığa yol açacak eylemleri desteklemediklerini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı, İran'ın asla nükleer silaha sahip olmamasını, balistik programını azaltmayı, sivil nükleerini sınırlandırmayı ve uluslararası denetim altına almayı amaçladıklarını belirterek, istikrarı bozan bölgesel gruplara yönelik yardımların azaltılmasını hedeflediklerini de kaydetti.
Enerji altyapılarına ve sivillere yönelik saldırılara karşı olduklarını dile getiren Macron, rejim değişikliğine yol açacak askeri eylemlere de karşı olduğunu çünkü sonrasında neyin geleceğini kimsenin bilmediğini aktardı. Macron, "Herhangi biri 2003'te Irak'ta yapılanın doğru bir fikir olduğunu düşünüyor mu? Herhangi biri geçen on yılda Libya'da yapılanın doğru bir fikir olduğunu düşünüyor mu? Hayır." şeklinde konuştu. Emmanuel Macron, zirvede, Fransa'nın gelecek yıl Evian-les-Bains'da G7 Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapacağını duyurduğunu kaydetti.
Kaynak: AA


Yorumlar