top of page
Ara

28

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 10 saat önce
  • 22 dakikada okunur

ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Rusya-Ukrayna yakın zamanda anlaşmazsa zamanımızı ayırmaya devam edemeyiz

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için yürütülen görüşmelere ilişkin, "(Barış anlaşması) Yakında gerçekleşmeli. Eğer bu çaba sonuç vermezse, zaman ve kaynaklarımızı buna ayırmaya devam edemeyiz" dedi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

NBC News'ün "Meet the Press" programına konuk olan Rubio, ABD'nin dış politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Rubio, askeri bir çözümü olmayan bir savaşı sona erdirmeye çalıştıklarını, bu konuda da ilerleme kaydettiklerini belirtti.

Bu sürecin son adımlarının en zor olduğunu dile getiren Rubio, "(Barış anlaşması) Yakında gerçekleşmeli. Eğer bu çaba sonuç vermezse, zaman ve kaynaklarımızı buna ayırmaya devam edemeyiz." dedi.

Rubio, Rusya ve Ukrayna'yı olduklarından daha yakınlaştırdıklarını kaydederek, henüz hedefe tam olarak ulaşamadıklarına, bu haftanın kritik olacağına dikkati çekti.

Savaşın "tek çözümünün" Rusya ve Ukrayna'nın "bir şeylerden vazgeçmesinin gerektiği bir müzakere olduğunu" dile getiren Rubio, barış anlaşmalarının güven esasında yapılmadığını vurguladı.

Rubio, Çin ile tarife gerginliği hakkında da Çinli şirketlerin ABD'de istediğini yapabildiğini ancak kendilerinin Çin'de aynısını yapmalarına izin verilmediğini savundu.

Çin'in yaptığının haksızlık olduğunu aktaran Rubio, sadece ABD'nin değil başka ülkelerin de bu konudan rahatsız olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, 24 Nisan'da İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan Ukrayna barış görüşmesinin olumlu geçtiğini belirtmişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de 26 Nisan'da Trump ile Vatikan'da gerçekleştirdikleri görüşmede, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tam ve koşulsuz ateşkes hakkında konuştuklarını bildirmişti.


Ukrayna: Rus ordusunun gerçek ateşkese yönelik herhangi bir hazırlığına dair kanıt yok

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ülkesine yönelik Rus saldırılarının sürdüğünü kaydederek, Rus ordusunun gerçek ateşkese yönelik hazırlık yaptığına dair bir kanıtın olmadığını söyledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Zelenski, Telegram hesabından paylaştığı görüntülü mesajında, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda son günlerdeki gelişmeler hakkında konuştu.

Ukrayna ordusunun Rusya'nın Kursk ve Belgorod bölgelerindeki varlığını sürdürdüğünü aktaran Zelenski, ayrıca Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk yönünde "iyi sonuçlar" elde ettiğini söyledi.

Rus ordusunun, ABD'nin önerdiği tam ve koşulsuz ateşkes önerisine rağmen Ukrayna'ya saldırıları sürdürdüğünü kaydeden Zelenski, şu ifadeleri kullandı:

"Ruslar, ABD'nin önerilerini kabul etmeye istekli olduklarından sık sık bahsediyorlar, ancak şu ana kadar Rus ordusunun gerçek bir ateşkese yönelik herhangi bir hazırlığına dair kanıt yok"İtalya'nın başkenti Roma'da dün dünyanın farklı ülkelerinin liderleri ile bir araya geldiğini hatırlatan Zelenski, "Ukrayna diplomaside mümkün olduğunca hızlı hareket etmeye hazır" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Rubio: Rusya-Ukrayna yakın zamanda anlaşmazsa zamanımızı ayırmaya devam edemeyiz

Zelenski, Rusya'nın savaşı uzatarak "dünya ve ABD'yi kandırmaya çalıştığını" dile getirdi. Ukrayna olarak ABD'nin önerdiği ateşkesi 47 gün önce kabul ettiklerini kaydeden Zelenski, ateşkese zorlamak için Rusya'ya baskı kurma çağrısını yineledi.

Zelenski, mesajında şunları kaydetti:

"ABD'nin Suudi Arabistan'daki görüşmelerde tam ve koşulsuz ateşkes önerdiği 11 Mart'tan bu yana Ruslar yaklaşık 8 bin 500 hava bombası, 200'e yakın çeşitli tipte füze ve 3 bine yakın 'Şahid' (İHA) kullandı"

Kaynak: AA



Fransa'da aşırı sağın 29'luk lideri Bardella, cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor

Fransa'da aşırı sağın 29 yaşındaki lideri Jordan Bardella, 2027 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. 5 yıl siyasi yasak cezası alan Marine Le Pen'in cezası temyizden dönmezse Bardella'nın cumhurbaşkanlığı yolu açılabilir

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin 29 yaşındaki lideri Jordan Bardella, Marine Le Pen'in siyasi yasaklı olması durumunda 2027'deki seçimlerde aday olacağını açıkladı.

Cumartesi günü Le Parisien'e bir röportaj veren Bardella, "Marine Le Pen’in benim adayım olduğu konusunda hiçbir tereddüt yok. Ama eğer yarın aday olması engellenirse, size şunu söyleyebilirim: Onun adayı ben olurdum" ifadelerini kullandı.

Birlik olmanın artan önemini vurgulayan Bardella, "Bundan daha net olamam" diye konuştu.

Henüz 28 yaşındaki aşırı sağcı Fransız Jordan Bardella kimdir?

Daha önce üç kez cumhurbaşkanlığı için yarışan Marine Le Pen, mevcut Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un iki dönem kuralı nedeniyle aday olamayacağı 2027 seçimlerini kazanma şansı yüksek isimlerden biri olarak gösteriliyordu.

Fransa medyasında Le Pen'in seçimi kazanması durumunda Bardella'yı başbakan olarak atamayı planladığına yönelik iddialar da yer almıştı.

Ancak uzun süredir Fransız aşırı sağının liderliğini üstlenen Le Pen, mart sonunda hakkında verilen yargı kararıyla hüküm giymişti. Fransız siyasetçiye hapis cezasının yanı sıra hemen devreye girmek üzere 5 yıl siyasi yasak cezası da verildi.

Kararı temyize götüren Marine Le Pen, cezanın bozulması ya da ertelenmesi durumunda 2027 seçimlerinde yarışabilecek.

Le Pen'in kendisini başbakan olarak atayacağı yönündeki iddialara gönderme yapan Jordan Bardella, "Potansiyel bir başbakandan ve cumhurbaşkanı adayından beklediğimiz nitelikler aşağı yukarı aynı" ifadelerini kullandı.

NYT analizi: Le Pen hukukun üstünlüğüne yenildi, siyasi savaş kapıda

Macron kampı da aday arıyor

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerine 2 yıl kala merkez sağda da aday arayışı devam ediyor. Macron tarafından desteklenecek merkez veya merkez sağ bir adayın, sandıkta aşırı sağın ana rakibi olması bekleniyor.

Eski Başbakan Edouard Philippe aday olmayı planladığını açıklayan isimlerden biri. Bir diğer eski başbakan Gabriel Attal'ın da aday olmayı değerlendirdiği biliniyor.

Bu isimlerin yanı sıra daha önce içişleri bakanı olarak da görev yapan Adalet Bakanı Gerald Darmanin, cuma günü aday olmayı planladığını açıkladı.

Darmanin, Voix du Nord'a yaptığı açıklamada, "Bunu istiyor muyum? Evet. Projem var mı? Üstünde çalışıyorum. Bizim sorumluluğumuz tek aday çıkarmaktır" diye konuştu.

Kaynak: Gazete Oksijen



Epstein davasının bir numaralı tanığı intihar etmişti: Virginia Giuffre'nin ölümü ardında sorular bıraktı

Virginia Giuffre, Epstein’ın istismar ağına karşı verdiği mücadelede simge isim olmuştu. Zorluklara rağmen cesurca direnen Giuffre, intihar ederek yaşamına son verdi. Onun ölümü, Epstein’ın karanlık mirasının yeni bir yankısı olarak görülüyor


Fidan, Katar'da konuştu: PKK sistemden ya kendi isteğiyle ya da başka türlü çıkacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile ortak basın toplantısında konuştu. Fidan, Suriye ve Filistin'deki durumu değerlendirirken çarpıcı açıklamarda bulundu

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile ortak basın toplantısında konuştu.

Bakan Fidan, Türkiye’nin Suriye ile ilgili prensiplerinin ve yaklaşımlarının net olduğunu belirterek, “Birincisi biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef alan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye’nin egemenliğini zedeleyecek olan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye’de merkezi otorite dışında silah taşıma imkanı verecek olan hiçbir girişimi kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye'de terör örgütlerinin devam etmesini sağlayacak hiçbir girişimi de kabul etmeyeceklerinin vurgulayan Fidan, “Suriye’nin gelişmesin engelleyecek, halkın kalkınmasını engelleyecek hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Suriye’deki vatandaşların anayasal garanti temelinde eşit hak ve özgürlüklerden istifade edebildikleri, kendi kimliklerini, inançlarını çekinmeden güvence içinde ortaya koydukları bir sistemi engelleyecek hiçbir girişimi kabul etmiyoruz. Biz hep aynı tavrı ve yaklaşımı sergiliyoruz. Bizim için aslolan Suriye'nin egemenliğini koruyarak, toprak bütünlüğünü muhafaza ederek saygın, kalkınmış müreffeh bir devlet olarak bölgede ve uluslararası camiada yerini almasıdır” açıklamasında bulundu.

Suriyeli yetkili: PKK/YPG Halep'ten çekilecek, bazı unsurlar İçişleri Bakanlığı'na bağlanacak

‘PKK'nın silahlı bırakmasını bekliyoruz’

Bakan Fidan, Suriye’deki her türlü, etnik ve mezhepsel bölücülüğün karşısında olduklarını belirterek, Suriye Anayasası'nın tüm inanç gruplarına eşit imkanları sağladığı bir ortamı görmek istediklerini söyledi. Suriye'de her şeyin sıfırdan eksiden başladığının altını çizen Fidan, “Yeni yönetim çok dibe vurmuş, bir miras almış durumda. Biz bölgedeki diğer ülkelerle bir araya gelerek sadece terörle mücadele değil, diğer kalkınma, ekonomi, yaptırım, iyi yönetişim konularını ele alıyoruz” diye konuştu.

Suriye'nin içinde bulunduğu durumdan istifade eden birtakım gruplara karşı durmaya devam edeceklerini aktaran Bakan Fidan, “Somut olarak YPG ile Suriye'deki yönetim arasında geçtiğimiz aylarda imzalanan anlaşmanın hayata geçmesini bekliyoruz. Aynı zamanda PKK'nın örgüt olarak yapılan çağrıya bir an önce olumlu cevap vermesini, silahları bırakmasını ve bölgemizde normale dönüşün önünde engel olmaktan çıkmasını bekliyoruz. Bölgemiz yıllardır savaş, karışıklık, işgal, kan ve gözyaşıyla mücadele etmekte. Artık modern zamanlarda tüm bunlardan kurtulup, müreffeh, herkesin özgürlük ve güven içinde yaşadığı, birbirine saygı duyduğu, herkesin kendi kimliğini, inancını göğsünü gere gere taşıdığı bir sistemi inşa etmek zorundayız. Eski terör yöntemlerini kullanan, elinde silahla bölgedeki meşru hükümetlerin üzerine bela olmayı sürdüreceğini düşünen aktörlerin artık sistemden çıkma vakti geldi” değerlendirmesinde bulundu.

"DEAŞ nasıl sistemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacaktır"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin her zaman için yapıcı, olumlu, insancıl değerlere dayalı, hukuka dayalı yaklaşımımızı sürdürmeye devam edeceğini bildirerek, şöyle konuştu:

 “DEAŞ nasıl sistemden çıktıysa PKK da sistemden çıkacaktır. Ya kendi isteğiyle; barış içerisinde, sulh içerisinde çıkacak. Ya da başka türlü çıkacak ama çıkacak. Dolayısıyla zamanın ruhu bu imkanı vermişken, onların da inanıyorum aklını başına alıp, dikkatli şekilde düşünüp artık bundan sonra örgütün Soğuk Savaş döneminde ortaya koyduğu hedefleri değil, bölgenin barışını, bölge insanının iyiliğini esas alan bir politikaya evrilirler. Bunun Suriye’de de İran’da da Irak’ta da etkileri muhakkak olacaktır. Ama başka ülkelerin aparatı olmayı kabul eden bir yaklaşımla vekil unsur olarak karşımıza dikilen bir yapı devam ederse bununla da Allah'ın izniyle imkanlarımız var, yeteneğimiz var, Cumhurbaşkanımızın liderliği var, tüm gücümüzle, irademizle de mücadeleye devam ederiz. Bizim önceliğimiz sulh içinde insanların hikmetle, akılla, başkasına alet olmadan hareket etmesini bekliyoruz.”

'İsrail şunu görüyor, bölgede askeri tavır gösteren bir yapı yok'

Bakan Fidan, Gazze konusunda ise bölgede ateşkesin hayata geçmesi için neler yapılabilir konusunda çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

Fidan, “Gazze konusunda çabalarımız, Katar'ın Mısır'ın çabalarını tamamlaya yönelik çabalar. Türkiye elinden gelen çabayı sürdürmeye devam ediyor. Bizim yaptığımız görüşmelerde Hamas'ın geldiği nokta olarak şunu görüyoruz. İki devletli çözümün masada olduğu herhangi bir anlaşmayı Hamas'ın daha kolay şeklide kabul edeceğini anlıyoruz. Ortaya çıkacak çözümün sadece ateşkesle sınırlı kalınmaması dışında aslında bu krizin bir fırsata dönüşme fırsatı da var. Tarafların iyi niyeti olursa, bu kriz, karşılaştığımız son kriz de olabilir. Ama bu kriz daha sonra gelecek daha büyük krizlerin öncülü de olabilir. Bizim hedefimiz bu krizi ortak bir idareyle kalıcı bir çözüme ulaşması. Burada Amerika'nın ve Trump'ın konuya yaklaşımı önemli. İsrail'e baskı yapılması gerekiyor. İsrail şunu görüyor, bölgede askeri olarak tavır gösteren bir yapı yok” ifadelerini kullandı.

Katar: Filistin halkının aç bırakılmasını kabul edemeyiz

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani de görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Türk tarafı ile İsrail'in Gazze Şeridi'ne yeniden başlattığı saldırıları görüştüklerini söyledi.

Al Sani, Katar'ın, bu savaşı sonlandırmak ve tarafları ateşkese geri döndürmek için ortaklarıyla çabalarını sürdürdüğünü dile getirerek, “Kardeş Filistin halkının aç bırakılmasını ya da açlığın silah olarak kullanılmasını kabul edemeyiz. Ara buluculuğumuzda tarafları yakınlaştırmaya çalıştık ancak kötü niyetli dedikodularla karşılaştık” dedi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini engellemesine ilişkin Al Sani, “Bizler bütün ortaklarımızla uluslararası camiada çalışmalara devam etmeliyiz, İsrail'i zorlayacak adımlar atmalıyız ki insani yardım, yakıt, içecek ve gıda Gazze Şeridi'ne girebilsin” diye konuştu.

Dünya Gıda Programı: Gazze'de gıda stoğumuz tamamen tükendi

Al Sani, Mısır ve diğer ortaklarla Gazze'deki ateşkesin ikinci aşamasına doğru ilerlemek için koordinasyonu sürdürdüklerini, mevcut müzakerelerin amacının esirlerin serbest bırakılması ve savaşın sona erdirilmesi olduğunu kaydetti.

Hamas'ın İsrailli tüm esirleri serbest bırakmaya hazır olduğunu defalarca ve açıkça doğruladığını aktaran Al Sani, “İsrail, Gazze'deki savaşı bitirmeden tüm esirlerin serbest bırakılmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Bakan Fidan'dan Suriye açıklaması: Cumhurbaşkanımız uygun şartlar gerçekleştiğinde ziyaret etmek istiyor

Kaynak: DHA


Papa Francis, 88 yaşında vefat etti ve Vatikan dışında gömülen ilk papa oldu. Aynı zamanda, 300 yıldan fazla bir süredir Aziz Büyük Meryem Bazilikası'na gömülen ilk papa olma özelliğini taşıyor.



İran'daki liman patlamasında can kaybı sayısı artıyor

Bender Abbas Limanı'ndaki patlamada şu ana kadar 2'si kadın 25 kişinin hayatını kaybettiği bildirilirken, yaralı sayısıysa 800'den fazla

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İran'ın Basra Körfezi kıyısında yer alan Bender Abbas Limanı'nda dün meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 25'e yükseldi.

Mehr Haber Ajansı'na göre, Hürmüzgan Eyaleti Başsavcısı Mücteba Kahramani, konuya ilişkin bilgi verdi.

Kahramani, Bender Abbas Limanı'ndaki patlamada şu ana kadar 2'si kadın 25 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Öte yandan Hürmüzgan Eyaleti Kriz Yönetimi Genel Müdürü Mehrdad Hasanzade, yaralı sayısının 800'e yükseldiğini duyurdu.

Patlama sonrası limanda çıkan yangının yüzde 80'inin söndürüldüğü belirtilirken, Bender Abbas kentinin bağlı olduğu Hürmüzgan eyaletinde 3 gün yas ilan edildiği kaydedildi.

İran'ın güneyinde Basra Körfezi kıyısında yer alan Bender Abbas Limanı'nda dün öğle saatlerinde şiddetli patlama meydana gelmişti.

Patlamanın nedeninin henüz belirlenemediği açıklanmıştı.

Limandaki bazı konteynerlerin patlamasıyla meydana gelen olayda 14 kişinin hayatını kaybettiği, 750 kişinin de yaralandığı bildirilmişti.


Trump, ABD gemilerinin Panama ve Süveyş kanallarından serbest geçişini istedi

Trump yaptığı açıklamada ABD olmadan Panama ve Süveyş kanallarının var olmayacağını ileri sürdü

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

ABD Başkanı Donald Trump, ABD ticari ve askeri gemilerinin Panama ve Süveyş kanallarından serbest geçişini talep etti.

Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, ABD olmadan Panama ve Süveyş kanallarının var olmayacağını ileri sürdü.

Hem askeri hem de ticari ABD gemilerinin Panama ve Süveyş kanalları üzerinden ücretsiz seyahat etmelerine "derhal" izin verilmesi gerektiğini savunan Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'ya bu konuyla ilgilenmesi için talimat verdiğini belirtti.

Trump, daha önceki açıklamalarında da Panama'daki ABD askeri varlığını artırarak Çin'in buradaki etkisini, özellikle de kanala erişimini azaltmak amacında olduklarını söylemişti.

Yıllık değeri yaklaşık 270 milyar dolar olan ABD konteyner trafiğinin yüzde 40'ından fazlasının Panama Kanalı'ndan geçtiği belirtiliyor.



İsrail'de eski iç istihbarat direktöründen 'sivil itaatsizlik' çağrısı

Eski Şin-Bet Direktörü Ayalon, mevcut Şin-Bet Direktörü Ronen Bar'ın mahkemeye sunduğu ifadeye atıfta bulunarak sivil itaatsizlik çağrısı yaptı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) eski direktörü Ami Ayalon, Tel Aviv'deki gösteride sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, başta Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin yakınları olmak üzere binlerce kişi, Tel Aviv'de bulunan Habima Meydanı'nda toplandı.

Hükümetin Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak için anlaşma yapmaya çağrıldığı gösteride konuşan eski Şin-Bet Direktörü Ayalon, mevcut Şin-Bet Direktörü Ronen Bar'ın mahkemeye sunduğu ifadeye atıfta bulunarak sivil itaatsizlik çağrısı yaptı.

Ayalon, Bar'ın ifadesiyle birlikte "sivil itaatsizlik çağrısı bayrağının göndere çekildiğini" söyleyerek İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kendisine uzanan bazı soruşturmalar nedeniyle Bar'ı görevden almaya kalktığını hatırlattı.

Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Dan Halutz da başbakanı "Sanık Binyamin Netanyahu, İsrail'in varlığına yönelik açık, somut ve acil bir tehdittir." sözleriyle eleştirdi.

Halutz, Netanyahu'nun kendi vatandaşlarıyla savaştığını belirtti.

İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak için anlaşma yapmaya çağırıldığı gösteride "Netanyahu, İsrail için bir tehdittir." yazılı afişler taşındı.

İsrail'in Gazze'deki saldırılarında ölen Filistinli çocuklar anıldı

Yaklaşık 200 İsrailli aktivist, İsrail'in Gazze'deki saldırılarında ölen Filistinli çocukları anmak için gösteri düzenledi.

The Times of Israel'in haberine göre, Tel Aviv'in Kaplan Caddesi'nde toplanan aktivistler, Gazze'de hayatını kaybeden Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıdı.

Hayatını kaybeden çocukların isimlerinin, ölüm yerleri, tarihleri ve nedenlerinin yazılı olduğu afişler hazırlayan grup, Yahudi geleneğinde anma için kullanılan uzun mumlar yaktı.

Göstericiler, hükümet karşıtı sloganlar atarak yürüyüş yaptı.

Kaynak: AA



Husiler 6 haftada ABD'ye ait 7 İHA düşürdü

ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri, Husilerin son bir hafta içinde 3 MQ-9 Reaper tipi insansız hava aracını düşürdüğünü, 6 haftada düşürülen İHA sayısının 7'ye çıktığını açıkladı. Husiler tarafından düşürülen İHA'ların maliyetinin 200 milyon doları bulduğu belirtildi



Teksas'ın batısında 'Yabancı Düşmanlar Yasası' kapsamındaki sınır dışılara yargı freni

ABD'de Teksas'ın batısında, 'Yabancı Düşmanlar Yasası' kapsamındaki sınır dışılar geçici durduruldu. Kararın altında imzası olan federal yargıç Briones ayrıca çete üyesi olmakla suçlanan bir çiftin de serbest bırakılması talimatını verdi



Dördüncü tur Avrupa'da: ABD'li üst düzey yetkiliye göre İran'la görüşmelerde anlaşma yolunda 'ilerleme sağlandı'

Axios'a konuşan ABD'li üst düzey yetkili, İran ile ABD arasında Umman'ın başkenti Maskat'ta bugün yapılan üçüncü tur görüşmelerde anlaşma yolunda ilerleme sağlandığını, görüşmelerin dördüncü turunun haftaya Avrupa'da yapılacağını söyledi


Japonya'da bir otelden İsrailli turistlere rezervasyon şartı: Savaş suçu işlemediklerine dair taahhüt istedi

Japonya'da bir otel, İsrailli turistlerden savaş suçu işlemediklerine dair taahhüt istedi. Otel sahibi, puanlama uygulamalarından oteline 1 puan veren bir İsrailliye ise, "Soykırımı ve apartheidi durdurun, uluslararası hukuka uyun. Özgür Filistin" diye cevap verdi


Pekin Trump'ı bir kez daha yalanladı: ABD ile anlaşma da müzakere de yok

Çin, ABD Başkanı Trump'ın gümrük vergisi müzakerelerinin sürdüğü iddiasını bir kez daha reddetti. Washington Büyükelçiliği'nin açıklamasında, "Çin ve ABD, tarifeler konusunda anlaşmaya varmak bir tarafa herhangi bir istişare veya müzakere yapmamıştır" denildi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Pekin yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ile gümrük vergisi müzakerelerinin sürdüğü iddiasını bir kez daha yalanladı. Çin'in Washington Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, tarafların tarifeler konusunda müzakere içinde oldukları iddiasının "tamamen yanıltıcı" olduğu belirtildi. Açıklamada, "Çin ve ABD, tarifeler konusunda anlaşmaya varmak bir tarafa herhangi bir istişare veya müzakere yapmamıştır" ifadesine yer verildi.

Trump'tan vergi açıklaması: Çin'den 'önemli bir şey' almadığımız sürece düşürmeyeceğiz

ABD Başkanı Donald Trump, dün Time dergisine verdiği mülakatta ve ardından Papa Franciscus'un cenaze törenine katılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, tarifeler konusunda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping​​​​​​​ ile görüştüğünü ileri sürmüş, detayların uygun zamanda açıklanacağını ifade etmişti.

Çin, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da duyurduğu ek gümrük vergilerine tepki göstermiş ve aynı oranda karşılık vermişti. İki ülke arasında tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin'e uyguladığı gümrük vergisi oranını yüzde 145'e, Pekin de yüzde 125'e kadar çıkarmıştı. Washington yönetimi, diğer ülkelere getirdiği vergileri 90 gün ertelerken, Çin'e yönelik olanlar ise yürürlüğe girmişti.

Trump'ın 'görüşmeler aktif' iddiası

ABD Başkanı Trump, 23 Nisan'da Oval Ofis'te düzenlediği bir imza töreninde, ABD ile Çin arasındaki gümrük tarifeleri anlaşmazlığına ilişkin konuşmuş, Çin'le bu konuda "görüşmelerin aktif olduğunu" söylemişti. Çin Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı sözcüleri, dün Trump'ın iddiasını yalanlayan açıklamalar yapmıştı.

Çin'den Avrupa'ya çağrı: Uluslararası düzeni ve çok taraflılığı birlikte savunalım

ABD Başkanı, buna rağmen müzakerelerin devam ettiği iddiasını yinelemişti. Pekin yönetimi, Washington'ı müzakereler konusunda kamuoyunu yanıltmakla suçlamıştı.



Başbakan Nielsen: Grönland asla satın alınabilecek bir mülk olmayacak

Grönland Başbakanı Jens-Frederik Nielsen, ABD'nin ülkesi hakkındaki açıklamalarını "saygısızca" olarak nitelendirerek, "Grönland'ın asla satın alınabilecek bir mülk olmayacağını" söyledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Nielsen, Danimarka ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin Grönland'ı kontrol etme isteğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"ABD'den gelen açıklamalar saygısızcaydı." diyen Nielsen, ABD'ye karşı Danimarka ile işbirliği içinde hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.

Nielsen, Danimarka'nın Grönland'a yönelik yatırımlarda bulunabileceğini kaydederek, "Grönland, asla herhangi biri tarafından satın alınabilecek bir mülk olmayacak." dedi.

Başbakan Nielsen, ayrıca Washington yönetimiyle diyaloga açık olduklarını dile getirdi.



Küresel askeri harcamalar geçen yıl 2 trilyon 718 milyar dolarla rekor yeniledi

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün raporuna göre, küresel askeri harcamalar 2024'te bir önceki yıla göre reel olarak yüzde 9,4 arttı. Küresel askeri harcamaların yüzde 60'ı ABD, Çin, Rusya, Almanya ve Hindistan tarafından yapıldı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Küresel askeri harcamalar, jeopolitik gerilimlerin artmasının etkisiyle 2024'te bir önceki yıla göre reel olarak yüzde 9,4 artarak 2 trilyon 718 milyar dolarla rekor yeniledi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2024 yılına ilişkin küresel askeri harcamalar raporunu açıkladı.

Küresel askeri harcamaların 2024'te bir önceki yıla göre reel olarak yüzde 9,4 artışla 2 trilyon 718 milyar dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördüğü belirtilen raporda, geçen yılki artışta, Avrupa ve Orta Doğu'da askeri harcamalardaki keskin yükselişin etkili olduğu vurgulandı.

Raporda, küresel askeri harcamaların 10 yıldır art arda yükseldiği ve geçen yıl Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana bir önceki yıla göre en keskin yükselişi kaydettiği belirtilerek, küresel olarak kişi başına askeri harcamanın 334 dolarla 1990'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığı ifade edildi.

Türkiye'nin askeri harcamaları 2015-2024 döneminde yüzde 110 arttı

Türkiye'nin 2015-2024 döneminde askeri harcamalarının yüzde 110 arttığına işaret edilen raporda, ülkenin geçen yılki askeri harcamalarının bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak 25 milyar dolar olduğu bildirildi.

SIPRI raporunda, geçen yıl askeri harcamaların dünya genelinde yükseldiği, özellikle Avrupa ve Orta Doğu'da büyük artışlar kaydedildiği belirtildi.

Geçen yıl Malta hariç bütün Avrupa ülkelerinin askeri harcamalarını artırdığının ifade edildiği raporda, Ukrayna'daki savaş ve ABD'nin NATO ittifakına bağlılığına ilişkin şüphelerin Rusya’nın dahil olduğu Avrupa'daki askeri harcamaların yüzde 17 artmasına sebep olduğu kaydedildi.

2024'te en çok askeri harcama yapan beş ülke ABD, Çin, Rusya, Almanya ve Hindistan olurken, bu ülkelerin harcamaları dünya askeri harcamalarının yüzde 60'ını oluşturdu.

ABD'nin geçen yıl askeri harcamaları NATO'un yüzde 66'sını oluşturdu

ABD'nin harcamalarının 2024'te önceki yıla göre yüzde 5,7 artarak 997 milyar dolar olduğu aktarılan raporda, ülkenin askeri harcamalarının 2015-2024 döneminde yüzde 19 yükseldiği kaydedildi.

Raporda, ABD'nin geçen yıl askeri harcamalarının toplam küresel askeri harcamalarının yüzde 37’sini ve toplam NATO askeri harcamalarının da yüzde 66'sını oluşturduğuna işaret edildi.

Geçen yıl Avrupalı NATO üyelerinin çoğu askeri harcamalarını artırırken, bu ülkelerin NATO içindeki toplam payları son 11 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 30'a ulaştı.

Enstitüsünün raporunda, "2024'te üçüncü yılını dolduran Rusya-Ukrayna savaşı, askeri harcamaları artırmaya devam ederek Avrupa'daki askeri harcamaları Soğuk Savaş’ın sonunda kaydedilen seviyenin ötesine taşıdı." ifadesi kullanıldı.

Raporda, Çin'in harcamalarının 2015-2024 döneminde yüzde 59 arttığı, askeri harcamaların geçen yıl da yüzde 7 yükselerek 314 milyar dolara çıktığı tahmin edildi.

Geçen yıl Hindistan'ın harcamalarının yüzde 1,6 artışla 86,1 milyar dolara çıktığı belirtilen raporda, Hindistan'ın askeri harcamalarının 2015-2024 döneminde yüzde 42 yükseldiği ifade edildi.

Almanya yeniden silahlanıyor

Raporda, geçen yıl 88,5 milyar dolarlık harcamayla Almanya'nın küresel olarak en fazla askeri harcama yapan ülkeler arasında yer aldığı aktarılarak, Hindistan'ı geride bırakarak dünyada ilk defa 4. sırada yer alan ülkenin askeri harcamalarının geçen yıl yüzde 28 arttığı bildirildi. Almanya'nın harcamalarının 2015-2024 döneminde yüzde 89 artması dikkati çekti.

Rusya'nın askeri harcamaları 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 38 artışla 149 milyar dolar oldu. Bu rakamın Rusya'nın GSYH'sinin yüzde 7,1'ine denk geldiği tahmin edildi.

Rusya ile savaşta olan Ukrayna'nın askeri harcamaları geçen yıl yüzde 2,9 artarak 64,7 milyar dolara ulaştı. Ukrayna ekonomisinin devam eden savaş nedeniyle aldığı hasar sonucu bu miktar, ülkenin 2024'teki GSYH'sinin yüzde 34’ünü oluşturdu. Ukrayna’nın geçen yılki toplam askeri harcamaları Rusya'nın harcamalarının yüzde 43'üne tekabül etmesi dikkati çekti.

İsrail'in askeri harcamaları yüzde 65 arttı

Gazze'deki saldırılarını sürdüren İsrail'in askeri harcamaları geçen yıl yüzde 65 artarak 46,5 milyar dolara ulaştı. SIPRI bunun "1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana en yüksek yıllık artışı" temsil ettiğini belirtti.

İran'ın harcamaları ise yüzde 10 azalışla 7,9 milyar dolara indi. Raporda, "Yaptırımların İran üzerindeki etkisi, İran'ın harcamalarını artırma kapasitesini ciddi ölçüde sınırladı." yorumu yapıldı.

İngiltere'nin askeri harcamaları geçen yıl yüzde 2,8 artarak 81,8 milyar dolara çıktı. Fransa'nın askeri harcamaları yüzde 6,1 artarak 64,7 milyar dolara ulaştı.

Suudi Arabistan 80,3 milyar dolarla 2024’te Orta Doğu'nun en büyük, dünyanın ise yedinci en büyük askeri harcama yapan ülkesi oldu.

SIPRI Askeri Harcamalar ve Silah Üretim Programı Kıdemli Araştırmacısı Xiao Liang, geçen yıl 100'den fazla ülkenin askeri harcamalarını artırdığını belirtti.

Liang, "Hükümetler, genellikle diğer bütçe alanları pahasına askeri güvenliğe giderek daha fazla öncelik verdikçe, ekonomik ve sosyal ödünleşmelerin önümüzdeki yıllarda toplumlar üzerinde önemli etkileri olabilir." ifadesini kullandı.

SIPRI, kurulduğu 1966'dan bugüne çatışma, silahlanma, silah kontrolü ve silahsızlanma gibi alanlarda araştırma, rapor ve analizler hazırlıyor.

Kaynak: AA


Güney Kore'de lisede bıçaklı saldırı: 6 yaralı

Güney Kore'nin Cheongju şehrinde bir lise öğrencisi, okulda düzenlediği bıçaklı saldırıda biri öğretmen olmak üzere 6 kişiyi yaraladı. Saldırganın olay sonrası kaçmaya çalıştığı, ancak yakalandığı bildirildi


ABD'de üniversiteye silahlı saldırı: 1 kişi öldü 6 kişi yaralandı

ABD'deki Elizabeth City State Üniversitesi'ne yapılan silahlı saldırı sonucu 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandı


ABD Yemen'de gözaltı merkezini vurdu: 68 ölü

Yemen'de ABD füzesinin isabet ettiği binada 68 Afrikalı göçmen hayatını kaybetti


11 kişinin ölümüne neden olmuştu: Vancouver saldırganı 8 kez cinayetle suçlandı

Kanada'nın Vancouver kentinde aracıyla kalabalığa dalarak 11 kişinin ölümüne yol açan şüpheli cinayetle suçlandı


Kuzey Kore Ukrayna'ya asker gönderdiğini resmen kabul etti: Kutsal bir görev

Kuzey Kore, karşılıklı savunma anlaşması kapsamında Rusya'ya savaşmak üzere asker gönderdiğini resmen kabul etti. Kim Jong-un asker naklini "Pyongyang'ın onurunu korumak için kutsal bir görev” olarak nitelendirdi



Askere karşılık ileri teknoloji

 

Güney Kore istihbarat teşkilatı daha önce, Rusya'yı desteklemek üzere yaklaşık 14.000 Kuzey Kore askerinin, 200 uzun menzilli topçu birimi ve büyük miktarda mühimmatla birlikte konuşlandırıldığını tahmin etmişti. Haberlere göre en az 4.000 Kuzey Koreli askerin öldüğü veya yaralandığı bildirildi. Karşılığında Pyongyang'ın, Moskova'dan nükleer denizaltı teknolojisi ve füze yeniden giriş sistemleri dahil olmak üzere ileri teknoloji yardımı aldığı düşünülüyor.



Trump, Zelenski ile Vatikan'daki görüşmesini değerlendirdi: Kırım konusunda pes etmeye hazır

ABD Başkanı Donald Trump, Papa Francis'in cenaze töreni için bulunduğu Vatikan'da bir araya geldiği Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmesine dair açıklamalarda bulundu. Trump, Zelenski'nin Kırım konusunda geri adım atmaya yaklaştığını söyledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin Ukraynalı meslektaşlarının karşı çıkmasına rağmen Kırım konusunda pes etmeye yakın olduğunu düşündüğünü söyledi.

Zelenski ile Vatikan'da görüştükten bir gün sonra Pazar günü New Jersey'deki bir havaalanında gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Zelenski'nin bölgeden “vazgeçmeye” hazır olduğunu düşünüp düşünmediğine ilişkin bir soruya yanıt olarak “Ah, sanırım” diye yanıt verdi. 

Ukrayna lideri Zelenski geçtiğimiz hafta, Trump'ın kendisini bu konuda uzlaşmazlıkla suçlamasının ardından, Ukrayna'nın Rusya'nın Kırım'ı ilhakını ABD'nin tanımasını kabul edemeyeceğini söylemişti. Zelenski, Cuma günü yaptığı açıklamada bölgenin “Ukrayna halkının” olduğunu vurgulamıştı. Trump'ın son yorumlarına ise hemen yanıt vermedi.

Almanya: Bu bir kapitülasyon

Cuma günü Reuters tarafından yayınlanan iki barış planı taslağı, ABD'nin Moskova'ya stratejik Kırım yarımadası da dahil olmak üzere ilhak ettiği toprakları elinde tutmasını önerdiğini gösterdi. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius Pazar günü yaptığı açıklamada ABD'nin Ukrayna'nın Rusya'ya toprak bırakması önerisinin “kapitülasyonlara benzediği” yorumunu yaptı.

Yayın kuruluşu ARD'ye verdiği mülakatta Pistorius, Kiev'in bir barış anlaşmasının toprak tavizleri içerebileceğini bildiğini söyledi.

'Hayal kırıklığına uğradım'

Ukrayna Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeyi değerlendiren ABD Başkanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff arasındaki görüşmelerin ardından Rusya'nın Ukrayna'yı bombalamasına “şaşırdığını ve hayal kırıklığına uğradığını” ifade etti. 

Oval Ofis'teki tartışmaların ardından Ukraynalı mevkidaşına sempati duyduğunu belirten ABD Başkanı, Zelenski'nin “ülkesi için iyi bir şeyler yapmak istediğini” ve “çok çalıştığını” söyledi. Ukrayna liderinin "daha fazla silaha ihtiyaçları olduğunu" söylediğini belirten Trump, "Zelenski zaten üç yıldır söylüyor" diye konuştu. 

Gazetecilerin "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ne yapmasını istiyorsunuz?" sorusuna ise Trump, "Saldırıları kesmesini, oturup anlaşmayı imzalamasını istiyorum" dedi. Trump ayrıca, "Bir anlaşmaya vardığımıza inanıyorum ve imzalamasını ve bu işi bitirmesini istiyorum" ifadelerini kullandı.

'Putin'e güveniyor musunuz?' 

Trump'a ayrıca, “Putin'e güveniyor musunuz?” diye soruldu. Bu soruyu iki hafta içinde yanıtlayacağını ima ederek geçiştiren Trump, ”ama biliyorsunuz çok fazla insan kaybediyorlar. Her hafta 3 ya da 4 bin kişi ölüyor" dedi. 

Zelenski ile Vatikan'da yüz yüze görüşmesinin ilişkiler açısından pozitif katkı sağladığını da ifade eden Trump, "Hiç kötü değildi. Küçük bir anlaşmazlık yaşadık, çünkü söylediği bir şeye katılmadım ve kameralar kayıttaydı ve bu benim için sorun değildi ama o çok zor bir durumda. Çok daha büyük bir güçle savaşıyor,” diye ekledi.

Vatikan'da görüştüğü Zelenski ile Şubat ayında Oval Ofis'te karşılaştığı Zelenski'yi kıyaslayan Trump, “Onu daha sakin görüyorum. Bence durumu anlıyor ve anlaşma yapmak istiyor" ifadelerini kullandı. ,,,



İtalya’da banka savaşları: Mediobanca, Banca Generali’ye talip

Birbirlerine talip olan İtalyan bankalarının konsolidasyon mücadelesinde milyar eurolar havada uçuşuyor



Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD'li mevkidaşı Rubio ile Ukrayna konusunu görüştü

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Lavrov ve Rubio telefon görüşmesi yaparak, ülkeleri arasında son dönemde artan siyasi diyaloğun temel yönlerini verimli şekilde ele aldı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Ukrayna konusunu görüştü. Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Lavrov ve Rubio telefon görüşmesi yaparak, ülkeleri arasında son dönemde artan siyasi diyaloğun temel yönlerini verimli şekilde ele aldı.

Ağırlıklı olarak Ukrayna krizini masaya yatıran iki bakan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff​​​​​​​'un 25 Nisan'da yaptığı görüşmeyi değerlendirdi.

Lavrov ve Rubio, söz konusu görüşmede, uzun vadeli sürdürülebilir barış için güvenilir bir yol üzerinde anlaşmak amacıyla müzakerelerin başlatılmasına yönelik ortaya çıkan ön koşulların güçlendirilmesinin önemine dikkati çekti.

Bazı uluslararası konulara da değinilen görüşmede, her düzeyde temasların sürdürülmesi konusunda mutabakata varıldı.

Kaynak: AA



 İsrail basını 'Fidan, Hamas'tan taviz istedi' dedi, Dışişleri yalanladı

Katar'ın başkenti Doha'ya bir ziyaret düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan burada Hamas yetkilileriyle bir araya geldi. İsrail basını, Fidan'ın ABD'den gelen taleple Hamas'tan ateşkes konusunda taviz istediğini öne sürdü. Dışişleri bu iddiayı yalanladı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın hafta sonu yaptığı Doha ziyaretinde Hamas yetkilileriyle yaptığı görüşmeyi yazdı.

Gazetenin Hamas liderliğiyle bağlantılı Filistinli yetkililere dayandırdığı haberinde, Fidan'ın Hamas yetkililerinden ateşkes görüşmelerinde bazı tavizler vermeyi kabul etmesini istediği öne sürüldü.

Gazze Ticaret Odası: Ekonomik sistem çöktü, fiyatlar yüzde 527 arttı

Haberde Ankara'nın taviz talebinin, ABD'nin isteğiyle gerçekleştiğine dikkat çekildi.

Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşen görüşmede Fidan'ın Hamas Şura Konseyi Başkanı Muhammed İsmail Derviş'le bir araya geldiği ifade edildi.

İddiaya göre Derviş görüşmede, uzun süreli ateşkes çabalarına bağlı olduklarını belirtirken, Fidan ise Türkiye'nin Gazze'de ateşkes için karşılıklı diplomatik kanalları kullanmaya devam ettiğini vurguladı.

Tarafların görüşmede, Gazze'de yaşanan insani krize olası çözümleri de masaya yatırdıkları ifade edildi.

Fidan, Katar'da konuştu: PKK sistemden ya kendi isteğiyle ya da başka türlü çıkacak

Dışişleri'nden yalanlama

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İsrail basınında yer alan "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Hamas'ı ateşkes konusunda taviz vermeye zorladığı" iddiasını yalanladı.

Sözcü Keçeli, yaptığı açıklamada, "Sayın Bakanımızın dün Doha'da Hamas yetkilileriyle yaptığı görüşmede Hamas'ı ateşkes konusunda taviz vermeye zorladığına dair iddia gerçeği yansıtmamaktadır." ifadesini kullandı.

Kaynak: Gazete Oksijen


The Economist yazdı: Avrupa güvenlikte Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç duyuyor

The Economist, Amerika'nın çekildiği, Rusya tehdidinin arttığı bir dönemde Avrupa'nın güvenlik için Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç duyduğunu, ancak Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla birlikte demokratik standartların geriye gittiğini yazdı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

The Economist'in "Amerika geri çekiliyor. Rusya tehdidi büyüyor. Ukrayna savunmada. Yeni harcama taahhütlerine rağmen, silah üretimi hâlâ yetersiz seviyede. Yine de Avrupalılar endişelenmesin: Recep Tayyip Erdoğan onların yanında" ifadeleriyle başlayan haberinde Erdoğan için "Avrupa’nın olası kurtarıcısı" dedi. Economist'in haberinden öne çıkan ifadeler şu şekilde:

Erdoğan sık sık Türkiye’yi dinamik bir bölgesel güç, Avrupa’yı ise zayıflamış bir eski kıta olarak betimliyor; bu nedenle söylediklerini tamamen doğru kabul etmeyebilirsiniz. Üstelik Türkiye ekonomisi ciddi sıkıntılar yaşıyor ve ülkenin geçen yıl savunmaya ayırdığı 24 milyar dolar (GSYİH’nın %2,1’i), Almanya’nın harcamalarının dörtte biri kadar. Buna rağmen Erdoğan merkezde. Güvenlik işbirliği, yeniden silahlanma ve Ukrayna konusunda Avrupa'nın Türkiye’ye her zamankinden fazla ihtiyacı var.

Savunma alanında Türkiye, harcadığı paranın karşılığını fazlasıyla alıyor. Ülkenin savunma sanayii hızla büyüyor. Zırhlı araçlar, saldırı ve keşif dronları, savaş gemileri, hafif silahlar ve mühimmat Türk üretim hatlarından hızla çıkıyor. Gecikmelere rağmen Türkiye’nin Altay tankı ve Kaan adlı hayalet savaş uçağının bu on yılın sonunda hizmete girmesi bekleniyor. Avrupa genelinde Türkiye ile iş yapma ilgisi artıyor.

Türk dron üreticisi Baykar, kısa süre önce İtalyan savunma devi Leonardo ile ortak girişim anlaşması imzaladı. Bu hamle, şirketin Avrupa’daki insansız hava aracı pazarındaki payını artırmasına yardımcı olabilir. Türkiye, Avrupa’nın mühimmat talebinin en azından bir kısmını karşılayabilecek sanayi altyapısına sahip. Türkiye’nin ordusu, Avrupa’nın güvenlik mimarisini güçlendirmek için ihtiyaç duyduğu tecrübeye ve kapasiteye sahip. Ukrayna dışında Avrupa’daki en büyük ordu Türkiye’de; yaklaşık 400 bin aktif asker bulunuyor.

'Liderliği üstlenmeye kararlılar'

Avrupa, Ukrayna konusunda da Erdoğan'ın desteğine güveniyor. Türkiye, olası bir ateşkes durumunda Ukrayna’ya barış gücü göndermeyi teklif etti. Türkiye’nin, özellikle Suriye ve Libya'da Rusya'yı dengeleme tecrübesi göz önünde bulundurulduğunda, bu teklif önemli bir adım. Türkiye, Karadeniz’de de hem Rusya'nın hem de NATO'nun savaş sonrası deniz gücü yığmasından kaçınmak istiyor. Bir Batılı diplomat, “Deniz kuvvetleri barış gücünde liderliği üstlenmeye kararlılar” diyor.

Türkiye için Avrupa ile savunma ve Ukrayna işbirliği, ekonomik anlamda da cazip. Türk şirketleri, Avrupa Birliği’nin önümüzdeki dört yıl içinde açmayı planladığı yüz milyarlarca dolarlık savunma harcamalarından pay almayı hedefliyor. Ukrayna’da sahada bulunmak da iş fırsatları yaratabilir. Türkiye, Ukrayna’nın önde gelen yatırımcılarından biri konumunda. Erdoğan, Türk barış güçlerinin, Türk müteahhitleri için kapı aralayacağını düşünüyor.

Türkiye, Amerika'dan daha güvenilir bir müttefik

Ancak Türkiye Erdoğan yönetiminde NATO için serseri bir mayın oldu. Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelikleri gecikti, hem Kiev'e silah sağladı hem de Rusya ile ticareti artırdı. Ancak “MAGA” (Make America Great Again-Amerikayı Yeniden Harika Yap ) döneminin üç ayında her şey değişti. Türkiye aynı Türkiye; değişen Amerika oldu. Donald Trump’ın Amerika’sı ile karşılaştırıldığında, Türkiye artık daha güvenilir bir müttefik gibi görünüyor.


Güney Kore'de orman yangını: 1200'den fazla kişinin tahliyesine karar verildi

Güney Kore'nin Daegu şehrinde başlayan orman yangını, rüzgarların etkisiyle büyürken 1200'den fazla kişi için tahliye kararı verildi


Yeni Papa'nın seçileceği tarih belli oldu

Üst düzey bir Vatikan kaynağı, yeni Papa'nın seçiminin yapılacağı konklavın 7 Mayıs'ta toplanacağını açıkladı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Üst düzey bir Vatikan kaynağı yeni Papa'nın seçileceği konklavın 7 Mayıs'ta toplanacağını açıkladı. Kaynağa göre bu tarih, Papa Francis'in vefatının ardından yapılan ilk gizli toplantıda kararlaştırıldı. 

Daha önce 2005 ve 2013 yıllarında yapılan iki konklav sadece iki gün sürmüştü. Kurallara göre, seçimde üçte iki çoğunluğu alan Kardinal, görevi kabul etmesi durumunda yeni Papa olarak ilan edilecek. Papalık için öne çıkan adaylar arasında İtalyan Kardinal Pietro Parolin, Macar Kardinal Peter Erdo, ABD’li Kardinal Raymond Leo Burke, İtalyan Kardinal Matteo Maria Zuppi, Filipinli Kardinal Luis Antonio Gokim Tagle, İtalyan Kardinal Pierbattista Pizzaballa, Ganalı Kardinal Peter Turkson ve Maltalı Kardinal Mario Grech gibi isimler yer alıyor.



Şara'dan 'kırmızı çizgi': Suriye'de özerklik ve federasyon taleplerine kapıyı kapattı

Suriye'deki geçici yönetimin lideri Ahmed Şara, Kürt partilerinden gelen özerklik ve federasyon gibi taleplerin kabul edilemez olduğunu söyledi. Şara, konuyu 'kırmızı çizgi' diye niteledi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Kürt siyasi partilerin özerk ya da federal yönetim kurulması taleplerinin ülkenin birliğini tehlikeye attığını söyledi.

Şara'nın makamından yapılan açıklamada, "Ulusal uzlaşı olmaksızın federalizm ya da özerklik adı altında bölünme ya da ayrılıkçı kantonlar oluşturma girişimlerini açıkça reddediyoruz" denildi.

Açıklamada, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve halkının bütünlüğü kırmızı çizgidir" denildi.

Birbirine rakip konumda olan Suriyeli Kürt partiler, ülkenin kuzeydoğusunda ağırlığı olan hizip gruplar da dahil, Cumartesi günü Kamışlı'da yaptıkları toplantıda, Suriye'de Kürt azınlığa ilişkin ortak bir siyasi vizyon üzerinde anlaştı.

ABD'li yetkililerin de katıldığı toplantının ardından paylaşılan bildiride Suriye'de oluşturulacak bir anayasanın Kürt ulusal haklarının resmi olarak güvence altına alınması talep edildi.

Açıklamada "Kolektif isteği ifade eden ortak bir siyasi vizyon oluşturuldu ve Kürt sorununa adil bir çözüm için proje merkezi olmayan bir hükümete sahip demokratik bir devlet" denildi.

Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'nin çatısını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) geçen ay Şam ile Kürtlerin öncülüğündeki yönetim kurumları ve güvenlik güçlerinin merkezi hükümet ile birleştirilmesine yönelik bir anlaşmaya varmıştı.

Ancak, Suriye cumhurbaşkanlığı SDG yöneticilerinin son dönemde federal çözüm konusunu gündeme getirerek yaptıkları açıklamaların bu anlaşmaya tezat teşkil ettiğini açıkladı.

Kürt yetkililer de Suriye'deki yeni yönetimin Esad'ın ardından başlayan geçiş sürecini şekillendirme adımlarına karşı çıkıyor ve yeni yönetimin kapsayıcı olma vaatlerine rağmen Suriye'deki çeşitliliğe saygı duymadığını belirtiyorlar.

Kaynak: Reuters



İspanya ve Portekiz'de enerji kesintisi: Tüm trenler durdu, havaalanları çalışmıyor, metrolar boşaltılıyor

Her iki ülkede yaşanan geniş çaplı enerji kesintisi hayatı felç etti. Kesintinin kaynağına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı


Pakistan'da bombalı saldırı: 7 ölü

Pakistan'da düzenlenen bombalı saldırıda 7 kişi hayatını kaybederken 16 kişi de yaralandı. Saldırıyı henüz üstlenen olmadı


Saldırının Pakistan Talibanı (TTP) karşıtı yerel bir barış komitesinin ofisinin yakınlarında düzenlendiğini belirten yetkililer, ilk belirlemelere göre 7 kişinin öldüğü ve 16 kişinin de yaralandığı bilgisini paylaştı.

Öte yandan, saldırıyı henüz üstlenen olmadı. Pakistan'da güvenlik güçleri dün, Kuzey Veziristan'daki operasyonda, TTP mensubu olduğu belirlenen 54 militanın etkisiz hale getirildiğini bildirmişti.



Rusya, Ukrayna'da geçici ateşkes ilan etti

Kremlin, Rusya'nın Zafer Günü kapsamında Ukrayna'da 8-11 Mayıs arasında geçici ateşkes ilan ettiğini açıkladı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin Zafer Günü kutlamaları kapsamında Ukrayna'da geçici bir ateşkes ilan etti. 8 Mayıs gece yarısından başlayacak ateşkes, 11 Mayıs'a kadar sürecek. Ateşkes, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 80. yılı anısına düzenlenen etkinliklerle bağlantılı olarak duyuruldu.

Peskov'dan müzakere açıklaması

 

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya ile doğrudan müzakerelere başlamaya hazır olduklarına dair Ukrayna'dan sinyal beklediklerini söyledi. Peskov, gündemdeki konulara ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya'nın Ukrayna hedeflerine yönelik saldırıları durdurması yönündeki çağrısını değerlendiren Peskov, "Özel askeri operasyon devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ile barışçıl bir yola doğru ilerlemek amacıyla Rus tarafının herhangi bir koşul olmaksızın müzakere sürecine başlamaya hazır olduğunu defalarca teyit etti." ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin "Ukrayna ile doğrudan müzakereler konusunda Kiev'den mi yoksa Washington'dan mı sinyal bekledikleri" yönündeki sorusunu cevaplayan Peskov, "Kiev'den. En azından Kiev, bu konuda bir adım atmalı. Bunun için hukuki olarak yasakları var. Ancak şimdilik herhangi bir adım görmedik." dedi.

Kuzey Kore askerlerinin Kursk bölgesinde Ukrayna birlikleri ile çatışmasına ilişkin de konuşan Peskov, Kursk bölgesinin Ukrayna'dan kurtarılmasının "bu askeri personelin ne kadar etkili şekilde çalıştığını gösterdiğini" dile getirdi.

Peskov, "Bizim aramızda yürürlükte olan bir anlaşmamız var ve bu anlaşmaya göre taraflar, aslında gerektiğinde birbirlerine önemli yardımlarda bulunmayı taahhüt etmişlerdir." diye konuştu.

Kuzey Koreli askerlerin maaşlarını nasıl aldıklarına ilişkin soruyu cevapsız bırakan Peskov, "Bu daha çok Savunma Bakanlığının işidir." ifadesini kullandı.

Kiev'in, hala Kursk bölgesinde Ukrayna askerlerinin bulunduğuna dair iddialarına karşılık veren Peskov, Putin'in açıklamasına odaklanılması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca Peskov, Putin'in halihazırda Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile bir görüşme yapmasının planlanmadığını aktardı.

ABD Başkanı Trump ile de bir görüşme yapılmasının şimdilik gündemde olmadığını kaydeden Peskov, gerektiğinde hızlı bir şekilde bu görüşmenin ayarlanabileceğini dile getirdi.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Tekno gündem VERİ ELEKTRİK

Bu e-postayı ilettiniz mi? Daha fazlası için buraya abone olun Dünya Halleri: 196 21 - 27 Nisan 2025 tarihleri arasında kaydedilen değer...

 
 
 
28-1

Bugün Ukrayna'da bir anlaşmaya varılması için son girişimleri ve ayrıca... Çin bayrağı Güney Çin Denizi'nde sergileniyor İran'ın liman...

 
 
 
füze yakıtı

Yetkililerin füze yakıtı üretmek için kullanılan kimyasalların sevkiyatıyla ilişkilendirdiği yangın felaketinde, cumartesi günü İran'ın ...

 
 
 

Commentaires


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page