top of page

22-3

  • Yazarın fotoğrafı: mutlunecmettin
    mutlunecmettin
  • 22 Mar
  • 12 dakikada okunur

Trump’tan rahatsız olanlar ABD’ye seyahat etmekten vazgeçiyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikaları ve kavgacı söylemlerinden endişe duyan yabancı turistler ABD'ye seyahatlerini iptal ederek, ekonominin sallanmaya başladığı bir dönemde ABD turizm endüstrisini milyarlarca dolardan mahrum bırakıyor


Alaska’da düşen uçağın ön raporu: 480 kilogram fazla ağırlık taşıyordu

ABD'nin Alaska eyaletinde 6 Şubat'ta düşen ve 10 kişinin hayatını kaybettiği uçağın kalkış brüt ağırlığından 480 kilogram fazla olduğu belirlendi


Sudan ordusu Cumhurbaşkanlığı Sarayını 23 ay sonra geri aldı

Sudan ordusunun, 23 ayı aşkın süredir çatıştıkları Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) elinde olan başkent Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayının kontrolünü sağladığı bildirildi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Sudan Ordusu Sözcüsü Nebil Abdullah, yaptığı açıklamada, "Ölümsüz bir kahramanlık destanıyla güçlerimiz, bugün Hartum cephesinde başarılarını taçlandırdılar. Hartum'un merkezindeki, Sudan ulusunun egemenliğinin ve onurunun sembolü Cumhurbaşkanlığı Sarayında (HDK lideri Muhammed Hamdan) Dagalu milislerini ezmeyi başardılar" ifadelerini kullandı.

Ordu güçlerinin, Hartum'un merkezindeki bölgelerde "düşman" mensuplarını ve onların teçhizatlarını tamamen imha ettiğini vurgulayan Abdullah, çok sayıda silah ve mühimmatın ele geçirildiğini bildirdi.

Sudan Kültür ve Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Halid el-İaysir ise sosyal medya platformu X'ten açıklamalarda bulundu.

İaysir, şunları kaydetti:

"15 Nisan 2023 sabahından bugüne kadar siyasi ve tarihi sembolü olan Cumhurbaşkanlığı Sarayına ulaşan kahraman askerlerimizin attığı her adımın, gurur ve şandan başka bir şey bilmeyen bir milletin sicilinde yeni bir şanlı sayfa açtığı aşikar bir gerçektir. Bugün (sarayda) bayrak göndere çekildi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı geri döndü. Yolculuk zaferle tamamlanana kadar devam edecek."

Öte yandan sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, ordu mensuplarının Cumhurbaşkanlığı Sarayına ulaşmaları yer alıyor.

Sudan'daki çatışmalar

Sudan'da 15 Nisan 2023'ten bu yana ordu ve bir zamanlar ona bağlı olan HDK arasında askeri reform ve entegrasyon gibi konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle çatışmalar yaşanıyor.

Bu çatışmaların bitirilmesi için başlatılan tüm çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı.

Birleşmiş Milletlere göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan'daki çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Çatışmaların başladığı Nisan 2023'ten bu yana ülkeden ayrılanların sayısı 3,5 milyonu geçti, 9 milyona yakın kişi ülke içinde yerinden edildi. 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç durumda bulunuyor.

Ordu, kara operasyonuyla saldırıya geçmişti

Sudan ordusu, başkent Hartum'un batısında yer alan Umdurman bölgesinde kontrolü sağladıktan sonra 26 Eylül 2024'te başlattığı kara operasyonuyla savunma pozisyonundan saldırı pozisyonuna geçmişti.

Sudan ordusu, Hartum, Cezira, Beyaz Nil ve Kuzey Kurdufan eyaletlerinde ilerlemeler kaydetmişti.

Kaynak: AA


Trump, Eğitim Bakanlığının kapatılmasını öngören kararnameyi imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump, Eğitim Bakanlığının kapatılma sürecini başlatacak başkanlık kararnamesine imza attı

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

bugün imzaladığı kararnameyle Eğitim Bakanlığının kapatılma sürecini resmen başlattı. 

Eğitim Bakanlığının tamamen kapatılması ancak Kongre kararıyla mümkün ama Trump'ın bu adımıyla bakanlığın lağvedilmesine yönelik süreç başlamış oldu. 

Trump, imzaladığı kararnamede, kısa süre önce görevine başlayan Eğitim Bakanı Linda McMahon'a "Eğitim Bakanlığının kapatılmasını kolaylaştırmak için gerekli tüm adımları atması" talimatını verdi. 

ABD Başkanı daha önceki açıklamalarında, federal yönetimin eğitim işlerinden çekilmesini ve bu alanın tamamen eyaletlere bırakılması gerektiğini savunmuştu.


Heathrow Havalimanı'nda yangın: Elektrik kesintisi yaşandı, havalimanı bir günlüğüne kapatıldı

Londra’daki Heathrow Havalimanı, yakınlardaki bir elektrik trafo merkezinde çıkan yangının ardından yaşanan büyük elektrik kesintisi nedeniyle cuma günü boyunca kapalı kalacak. Yetkililer, aksaklıkların günlerce sürebileceği uyarısında bulundu. THY, Heathrow'a yapacağı seferleri iptal etti


Trump tehdidine rağmen şirketler çeşitlilikten yana

Yeni bir kamuoyu araştırmasında göre ABD’de büyük şirketler, Trump yönetiminin yaptığı baskıya rağmen kurumsal çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını sürdürüyor

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

ABD’de Donald Trump’ın iktidara dönmesiyle ülke çapında ve kültürel ortamdaki değişiklikler kurumsal çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) çabaları üzerinde caydırıcı bir etki yaratmış olsa da, birçok şirket bu politikaları yetenek bulma stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak görmeye devam ediyor.

İstihdam hukuku firması Littler tarafından genel danışman, insan kaynakları ve çeşitlilik sorumluları da dahil olmak üzere şirket liderleri arasında yakın zamanda yapılan bir anket, yönetim kademesinin yüzde 49’unun Trump yönetiminin idari emirlerinden sonra DEI programlarında daha fazla geri adım atmayı düşünmediğini ve sadece yüzde 8’inin değişiklikleri ciddi olarak düşündüğünü ortaya koydu.Littler’in çalışması ayrıca, 2024 yılında ankete katılan işletmelerin dörtte üçünün DEI taahhütlerini ve faaliyetlerini sürdürdüğünü (yüzde 46) veya artırdığını (yüzde 30) gösterdi.

Çalışmanın bulgularının değerlendiği raporda, “Çabalarını sürdüren şirket liderlerinin yaklaşık dörtte üçü, çalışanların DEI taahhütlerinin sürmesine yönelik beklentilerinin bu yöndeki kararlarında bir rol oynadığını söyledi. Bu da DEI çabalarının sürdürülmesinin ülkede iklim daha düşmanca hale gelse bile birçok işveren için önemli bir yetenek tutma ve işe alma stratejisi olmaya devam ettiğini gösteriyor” denildi.

Ocak ayında DEI’ye yönelik tepkilerin arttığı bir ortamda Newsweek, Gravity Research anketinin Fortune 100’deki şirketlerin yüzde 43’ünün 2023 kazanç açıklamalarında DEI’den bahsettiğini gösterdiğini aktardı. Bu rakam 2024 yılında yüzde 31’e düşmüş. Ancak çalışma “aidiyet” veya “farklı perspektifler” gibi nötr, ilgili terimlerde yüzde 59’luk bir artış olduğunu ortaya koydu.


İstihdam ve ayrımcılık yasaları değişmedi

Littler’in New York ofisinden Jeanine Conley Daves, Newsweek’e verdiği demeçte, “Şirketler, herkese açık olmayan burs programları ya da kotalara sahip olmak gibi halihazırda itiraz edilen yüksek riskli alanlara girmediklerinden emin olmak için DEI programlarına odaklanıyorlar” dedi.

Littler’in araştırması, bazı yüksek profilli geri adım örnekleri olsa da (Google, Amazon ve Target gibi), şirketlerin çoğunun, özellikle de hükümetle yakın çalışma ilişkisi olmayanların, DEI konusundaki rotasını koruduğunu gösteriyor.

Daves ayrıca, 1964 tarihli Medeni Haklar Yasası’nın VII. maddesinden bu yana istihdam ve ayrımcılıkla ilgili yasaların hiç değişmediğine dikkat çekti: “Yasa, ilk çıktığı günden bu yana değişmedi ve aynı olmaya devam ediyor. İstihdamla ilgili kararlarda ayrımcılık yapamazsınız ve yapmamalısınız.”

Daha fazla detay bekleniyor

Ankete katılan ve DEI programlarında değişiklik yapacaklarını söyleyen şirketlerin onda altısı “herhangi bir değişiklik yapmadan önce yeni yönetimin öncelikleri hakkında -uygulama mekanizmaları da dahil olmak üzere- daha fazla detay beklediklerini” söylerken, raporda “[DEI] programlarını gelecekte frenlemeyi düşünen kuruluşlar, programları ortadan kaldırmak yerine esas olarak dış iletişimi en aza indirmeye odaklanıyor” denildi. Ayrıca, “Yaklaşık yarısı (yüzde 55) göreve geldikten sonra [DEI] ile ilgili davalar, hükümet yaptırım eylemleri ve hissedar teklifleri riski konusunda daha endişeli.”

Anket verileri, şirketlerin yüzde 49’unun hiçbir değişiklik yapmamasına ek olarak, yüzde 27’sinin “küçük ölçüde” değişiklik yaptığına işaret ediyor. Ancak, hükümetin son adımları frene basanların sayısının artabileceğini gösteriyor. Littler’e göre, kuruluşların DEI taahhütlerini azaltmasını bekleyen şirket yöneticilerinin oranı, Trump göreve başlamadan önce yüzde 38 iken, göreve başladıktan sonra yüzde 53’e yükseldi.

Şirketlerin DEI taahhütlerini takip etmekle sorumlu baş kapsayıcılık yetkilisi pozisyonları da tartışmalı zamanlardan geçiyor. Ancak pozisyon, Trump iktidara gelmeden önce de tartışılıyordu. Daves, “Birçok şirketin bu pozisyonu koruduğunu ve değerini anladığını görüyoruz. Bazıları pozisyonun ismini değiştiriyor. Bazıları pozisyonu kaldırsa da DEI programlarını değiştirmeden uygulamaya devam ediyor” diye konuştu.

21 Ocak’ta Beyaz Saray bir açıklama yayınlayarak Başkan’ın “tüm kurumlara uzun süredir yürürlükte olan medeni haklar yasalarımızı uygulama ve yasadışı özel sektör DEI tercihleri, yetkileri, politikaları, programları ve faaliyetleriyle mücadele etme” talimatı verdiğini duyurdu. Trump yönetimi ayrıca federal hükümet içinde DEI işe alım uygulamalarını sona erdirmek için harekete geçti. 


Arkadaşlarımın saçı var, benim yok”

Gazze’deki 1.2 milyon çocuğun tamamına yakını, özellikle de birden fazla travmatik olaya maruz kalanlar, psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor. Sinirsel şok nedeniyle saçlarını yitiren Sama Tubail de CNN International’ın konuştuğu o çocuklardan biri…


Eski Twitter başladığı yere geri döndü

Musk’a ait sosyal medya platformunun değeri eylülde 10 milyar dolara inmişken yeniden 44 milyar doları buldu


Havalimanının içinde yolcu taşıyan araçlar bile dünya turu attı

Yılda 80 milyondan fazla yolcunun kullandığı İstanbul Havalimanı’ndaki İGA Lounge, 2024 yılında Estonya’nın nüfusundan daha fazla yolcuyu konuk etti. 136 bin yolcu taşıyan buggy’ler bir yılda 41 bin kilometre yol katetti. Bu da dünyanın çevresinden daha fazla bir mesafe


Şara’nın eşi neden birdenbire ortaya çıktı?

Suriye geçici yönetiminin lideri Ahmed Şara’nın eşi Latife el-Drubi kıyafet ve fotoğraflarıyla hem cihatçılara hem de laiklere ve liberallere mesaj verdi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Suriye’de Esad rejimini devirerek başkanlık koltuğuna oturan HTŞ lideri Ahmed Şara’nın bilinmeyen hayat hikayesini Financial Times Magazine kapak konusu yaptı. Şara’nın yıllar sonra ilk kez göz önüne çıkan eşi ile ilgili de haberde ilginç bilgiler yer aldı:

Suriye’nin yeni lideri El Şara’nın eşi Latife el-Drubi geçen ay önde gelen Suriyeli-Amerikalı kadınlarla bir araya geldiğinde şakacı bir ruh hali içindeydi. Kadınlara, “Bildiğim kadarıyla ben onun tek eşiyim” diye espri yaptı. Drubi kocası ve üç çocuğunun babası Şara'dan bahsediyordu. Camideki gazeteciler için de Şara'nın toplantıya katılması tam bir sürpriz olmuştu. Suriye’nin yeni liderinin yeni Suriye'de kadın haklarını kısıtlamayacağına dair güvence vermeye çalıştığını biliyorlardı. Ancak hakkında kamuoyunda daha da az şey bilinen Drubi ile tanışmayı beklemiyorlardı.

Toplantıda fotoğrafı çekilmese de, görünüşüyle ilgili haberler internette hızla yayıldı. Başörtüsü ya da uzun siyah ferace yerine başörtüsü, pantolon ve diz üstü ceket giymesi çok konuşuldu. Şara’nın aşırılık yanlısı olmadığı iması, kesinlikle kasıtlı olarak yapılıyordu.

BBC’ye göre Suriye’nin yeni First Lady’si Humus'ta doğdu. Arapça dil ve edebiyatı üzerine yüksek lisans yaptı. el-Drubi'nin Ahmed Şara ile üç erkek çocuğu olduğu biliniyor. Arap basınına göre Latife el-Drubi’nin kız kardeşi de Şam Valisi Maher Muhammed Marvan ile evli.

Türkiye’ye de geldi

Bir hafta içinde, yanında Drubi ile birlikte Suudi Arabistan'a ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirdi. Bu kez uzun siyah bir abaya ve yüzü örtmeyen bir başörtüsü ile fotoğraflandı. Bu seçim de önemliydi. Kadınların yüzlerini örtmelerine izin verilmeyen umre için standart olan bu kıyafet aynı zamanda Şara’nın tabanındaki daha sert unsurlara da hitap ediyordu. İki gün sonra Drubi ilk resmi fotoğrafını Türkiye Cumhurbaşkanı'nın eşiyle çektirdi. Birçok açıdan, Şara'nın eşinin kamuoyuna tanıtılması, çok farklı gruplardan oluşan bir koalisyona hitap etmek için gereken küçük ayarlamalar ve dengelemeler hakkında on yıllar boyunca öğrendiği her şeyin bir mikrokozmosunu sunuyordu. Tüm Suriyelilerin lideri olarak bu koalisyon, yükselmesine yardımcı olan katı cihatçılardan, yabancılaştırmayı göze alamayacağı laik liberallere kadar uzanıyor. 


Arjantin’de emekli isyanı durmuyor

Arjantin’de ‘ekonomik mucize’ yaratmakla övünen Başkan Javier Milei, emeklilerin protestolarını güç kullanarak bastırmakla suçlanıyor

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

Buenos Aires'in şehir merkezi, futbol taraftarları tarafından desteklenen emeklilerin protestosunun polis tarafından Arjantin Kongresi yakınlarında şiddetle dağıtılmasıyla savaş alanına döndü. Parlamento binasının içinde, Başkan Javier Milei'nin “süper yetkilerinin” elinden alınmasını öngören bir teklifin sunulması üzerine hükümet ve muhalefet güçleri arasında bir arbede daha yaşandı ve teklif görüşülemeden oturuma ara verildi.

Emekliler Milei göreve geldiğinden beri protesto gösterileri düzenliyor. Emekli maaşları son on yıldır enflasyon karşısında düşük kalırken, hükümet Arjantin pesosunda büyük bir devalüasyonun yaşandığı Aralık 2023'te emekli maaşlarını dondurdu. Bu tarihten sonra emekli maaşları enflasyona göre güncellendi, ancak Milei muhalefetin bu kaybı telafi etmeye yönelik tüm girişimlerini engelledi, hatta girişimlere karşı çıkan yasa koyucuları “kahramanlar” olarak adlandıracak kadar ileri gitti. Mevcut 349.121 peso (280 dolar) aylık asgari emekli maaşı teknik olarak önceki hükümetler tarafından ödenenden daha yüksek, ancak artan hayat pahalılığı emeklileri temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirdi. Buenos Aires Şehri Ombudsmanlık Ofisi, tek başına yaşayan bir emeklinin tüm masraflarını karşılayabilmesi için ayda en az 1.200.523 pesoya (970 dolar) ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor.

Boca Juniors destekliyor

Güvenlik Bakanı Patricia Bullrich'in toplu taşımayı aksatan protestolara karşı sıfır tolerans politikasını desteklemesiyle son haftalarda tansiyon yükseliyor. Güvenlik güçleri Kongre önünde protesto gösterisi yapan ve şehrin Chacarita Juniors futbol takımının taraftarları tarafından desteklenen emeklilere müdahale etti. Takımın taraftarları emeklileri savunmak için geri döndü ve bir sonraki hafta onlarca kulübün taraftarları Kongre'nin dışında bir seferberlik çağrısında bulundu

 

Polis sert müdahale ediyor

Protestolar sıradan taraftarlar tarafından organize edilirken, Başkan Milei'nin kabinesi tüm protestocuları Arjantin'de holigan gruplar olarak bilinen “barras bravas” ile ilişkilendirme fırsatını yakaladı. Protesto barışçıl bir şekilde başladı ancak polisin futbol taraftarlarının Kongre çevresindeki ulaşımı aksatmasını engellemeye çalışması üzerine şiddet kullanılarak dağıtıldı. Güvenlik güçleri daha sonra holiganları, normal taraftarları, emeklileri, gazetecileri ve hatta seyircileri hedef alarak bölgeyi ‘temizlemek’ için harekete geçti. Göstericileri dağıtmak için tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanıldı ve çatışmanın sonunda yaklaşık 150 kişi gözaltına alındı ve onlarca kişi yaralandı.


Sırbistan protestolarında neden Ferrari bayrağı dalgalanıyor?

Bir tren istasyonunda yaşanan çöküntü sonrası 15 kişinin can vermesiyle başlayan hükümet karşıtı protestolar 5 aydır sürüyor. Öğrencilerin liderlik ettiği eylemlerin değişmez simgesi Ferrari bayrakları. Çünkü Sırbistan için bayrağın tarihi önemi var


Kasım 2024'te, Sırbistan'ın ikinci şehri Novi Sad'ın merkez tren istasyonunun dışında yeni yenilenen beton bir gölgelik aniden çöktüğünde 15 kişi hayatını kaybetti. Çok geçmeden ulusal yas çığ gibi büyüyerek halkın öfkesine dönüştü ve insanlar bu ölümcül felaketten kalitesiz inşaat işleri ve hükümetin yolsuzluğunu sorumlu tuttu. O günden bu yana ülke, 25 yıl önce eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç'in devrilmesiyle sonuçlanan gösterilerden bile daha büyük kitlesel protestolara sahne oldu. Ulaştırma bakanı, altyapı bakanı ve başbakanın istifası bile sokaklardaki öfkeyi dindirmedi. Lise ve üniversite öğrencilerinin liderlik ettiği protestocular ‘bu rejim değişmeli’ diyerek Cumhurbaşkanı Vuciç’in de istifasını istiyorlar.

Ayrıca eylemlerin noktalanması için 4 şartları var:

1Tren istasyonu felaketiyle ilgili belgelerin yayınlanması;

2 Protestoculara saldırdığından şüphelenilenlerin yargılanması (iktidar partisi üyeleriyle bağlantıları olduğu söylenen bazı kişiler);

3 Protestolar sırasında öğrencilere ve üniversite profesörlerine karşı açılan davaların düşürülmesi;

4 Devletin yüksek öğrenim bütçesinde yüzde 20'lik bir artış.

Bugüne kadar bu taleplerin hiçbiri karşılanmadı.

Miloseviç devrildi Ferrari yükseldi

Atlantic dergisinin analizine göre eylemcilerin sayısı her geçen gün artarken hükümet büyüyen fırtınayı kontrol altına almanın yollarını bulmakta zorlandı. İktidar partisinin her zamanki yöntemleri -muhaliflerini karalama ve magazin medyası tarafından yürütülen karakter suikastları yoluyla boyun eğmeye zorlamak- bu duruma pek uygun değil. Çünkü öğrenci hareketi lidersiz ve kararlarını her katılımcının bir oy hakkına sahip olduğu komite toplantılarında alıyor. Göstericiler üniversite personelinin desteğine ve tavsiyelerine güvenebilir, ancak medyanın çamur atmaya çalışabileceği göze çarpan figürler yok.

Protestoların öğrenciler tarafından yönetiliyor olması da kamuoyunda benzersiz bir yankı uyandırdı. Protestolara katılan üniversite öğrencilerinin çoğu Miloseviç rejimi 2000 yılında düştüğünde henüz doğmamıştı ve yaklaşık 25 yıldır ülkeyi saran siyasi hayal kırıklığından temiz bir kopuşu temsil ediyorlar.Miloseviç için sokağa dökülmemiş olsalar da Sırp lideri iktidardan düşüren 88 günlük eylemin simgesini unutmuş değiller. O simge Ferrari bayrağıydı…

 

90'lı yıllarda Miloseviç rejimi karşıtı protestolar sırasında, eylemlere toplu halde giden ve birbirlerini kolayca bulabilmek için bir yola ihtiyaç duyan bir grup arkadaş vardı. İçlerinden biri büyük bir Formula 1 hayranıydı ve Ferrari bayrağı taşıyordu. Benzersiz ve kolay fark edilebilir olduğu için bunu kullanmaya karar verdiler. Her protestodaki ısrarları, tanınabilirlikleri ve Ferrari'nin o dönemki anlamı sayesinde bayrak bugün bile sıkça sergilenen bir direniş sembolü haline geldi.

Bayraklar hem siyasi sistemden hem de rejimin yolsuzluklarından duyulan hoşnutsuzluğu ifade etmenin bir yolu olarak bir tür ironik ya da hicivsel sembol haline geldi. Miloseviç rejimini alaya almak için kullanıldılar ve liderlerin savurgan yaşam tarzları ile sokaklarda protesto eden insanların mücadeleleri arasındaki zıtlığa işaret ettiler.

Tüm eylemlerde görülüyor

Sırp liderin düşüşünden sonra Ferrari bayrağı yolsuzluğa, elitizme karşı mücadelenin ve gerçek demokrasi arayışının sembolik bir temsili olmaya devam etti. Sarı zemin üzerinde şaha kalkmış bir at bulunan ikonik kırmızı bayrak, 2000 yılındaki 5 Ekim protestolarında ve daha sonra 2018'den 2020'ye kadar “5 milyonda 1” protestoları gibi muhalif toplantılarda ortaya çıkarak yinelenen bir direniş sembolü haline geldi.

Son olarak, 15 kişinin hayatını kaybettiği Novi Sad demiryolu trajedisine karşı düzenlenen bir öğrenci protestosunda kullanıldı. Ayrıca Belgrad'da çoğu çocuk ve genç yetişkinlerden oluşan 18 kişinin hayatını kaybettiği iki trajik kitlesel silahlı saldırının ardından devam eden “Şiddete Karşı Sırbistan” protestolarında da görüldü.

Bir protestocunun ifade ettiği gibi: “Ne zaman sokaklara çıksak, adaletsizliğe karşı durduk.

İnsanlar bizim kim olduğumuzu bilmeyebilir ama Ferrari bayrağını her zaman tanırlar.”

Bayrağın güçlü sembolizmi, onu Sırbistan'daki hükümet karşıtı duyguların kalıcı bir simgesi haline getirdi. Protestoculardan Draskoviç BBC Hırvatistan'a bayrağın sembolizmini şöyle açıkladı: “Biz ‘Belgrad dünyadır’ sloganıyla yürüdük ve Ferrari bayrağı da bu fikri temsil ediyordu. Modern, küresel bir geleceğin parçası olduğumuzu gösteriyordu. Çünkü biz umudu ve değişimi temsil ediyoruz.” 

 

Trump’tan cesaret alıyor: "Ne kadar para aldın?"

Hükümet, başlangıçta huzursuzluktan Sırbistan'ın 1990'lardaki Balkan savaşları sırasında azılı düşmanı olan komşu Hırvatistan'dan gelen para ve aktivistleri sorumlu tuttu. Ocak ayında Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da sivil toplum örgütleri için çalışan beş Hırvat gözaltına alındı ve “devlet güvenliği gerekçesiyle” sınırdışı edildi. Ancak Hırvatistan artık suçlu olarak görülmüyor, yerini ABD ve finansmanına yardım ettiği Sırp gruplar aldı.

Protestoların odağındaki Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuciç, giderek büyüyen öğrenci protestolarını yatıştıramayınca, yıllardır kendisini rahatsız eden yabancı finansmanlı gruplara karşı harekete geçti. New York Times’a göre yolsuzluk, insan hakları ihlalleri ve seçim sahtekarlığı gibi konuları belgeleyen ve Vuciç'in protestolardan sorumlu tuttuğu gruplara karşı bilindik bir yıldırma ritüeli olarak başlayan süreç, son zamanlarda alışılmadık ve tehditkar bir hal aldı. Gazete, “Trump yönetiminin Amerikan küresel yardım ajansı USAID’e yönelik saldırısından cesaret alan Sırp yetkililer, 25 Şubat'ta dört sivil toplum kuruluşunun ofislerine baskın düzenlemek üzere çoğu silahlı onlarca polis memuru gönderdi. Baskınlar herhangi bir arama emri olmadan yapıldı” diye yazdı.

Oğlunu soran gazeteciye fırça

NYT haberi şöyle devam etti: Araştırma, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Merkezi, baskına uğradığını ve memurların 8.500 sayfalık belgenin kopyalarını götürdüğünü söyledi. Bir diğer hedef olan Sivil İnisiyatifler ise personeli ve mali durumu hakkında gizli kişisel bilgiler içeren 1.300 sayfayı ve USB belleklerini teslim ettiğini söyledi. İcra Direktörü Maja Stojanovic “Trump'ın Amerika'da yaptıklarını Sırbistan'da korkutmak istedikleri insanlara karşı kullanıyorlar” dedi. Kısa bir süre önce Sırp bir gazeteci Vuciç'e oğlunu organize suç örgütleriyle ilişkilendiren haberleri sorduğunda, Cumhurbaşkanı muhabiri “suç örgütleri” için çalışmakla suçladı. Ona şöyle sordu: “USAID’den ne kadar para aldın?”

GSTC’nin yiyecek içecek kriterleri ilk defa Türkiye’de belirleniyor

Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi kriterlerine ilk kez restoran sektörüne yönelik sürdürülebilirlik kriterlerini de ekledi. Türkiye’den Akkomarka ile işbirliği yapan kuruluş, çevresel etki, karbon ayak izine odaklanıyor


Trump: Kısa süre içerisinde Ukrayna ile nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalayacağız

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya-Ukrayna sürecini değerlendirerek, "Kısa bir süre içerisinde Ukrayna ile nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalayacağız" dedi

A+ Yazı Boyutunu BüyütA- Yazı Boyutunu Küçült

ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği bir imza töreninde, Rusya-Ukrayna sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Trump, "Ukrayna ve Rusya ile ilgili olarak çok iyi durumdayız. Devlet Başkanı (Vladimir) Putin ve Devlet Başkanı (Volodimir) Zelenskiy ile görüştük, bu savaşın sona erdiğini görmeyi çok istiyoruz ve bu konuda oldukça iyi gidiyoruz." ifadelerini kullandı.

Ukrayna ile nadir toprak elementler anlaşması konusunda iyi durumda olduklarını belirten Trump, "Kısa bir süre içerisinde Ukrayna ile nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalayacağız" dedi.

Trump, Eğitim Bakanlığının kapatılmasına yönelik başkanlık kararnamesini imzaladıBu arada ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği imza töreninde ABD kamuoyu açısından tarihi bir adım attı. Trump, imzaladığı başkanlık kararnamesiyle 1980 yılında kurulan Eğitim Bakanlığının tamamen kaldırılacağını belirtti.

"Bugün federal Eğitim Bakanlığını tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir kararname imzalayacağım. Bu, 45 yıllık tarihi bir adım" ifadesini kullanan Trump, bu adıma hem Cumhuriyetçilerin hem de birçok Demokratın destek verdiğini söyledi.

Eğitim konusunda federal bir bakanlığa ihtiyaç olmadığını savunan Trump, "Artık eğitimin idaresini ait olduğu yere, yani eyaletlere geri döndüreceğiz" dedi.

ABD'nin eğitim alanında olması gereken yerde olmadığını ve bu noktada yapılması gereken çok iş olduğunu anlatan Trump, eyalet yönetimlerinin zaten eğitim alanındaki asıl unsurlar olduğunu kaydetti.

"ABD olarak eğitime diğer tüm ülkelerden açık ara daha fazla para harcıyor ancak yine de başarı açısından listenin sonlarında yer alıyoruz" değerlendirmesini yapan Trump, "Eğitim Bakanlığını kapatmak için tüm yasal adımları atacağız ancak ihtiyaç sahibi ya da engelli çocuklarımıza yönelik bazı programları koruyacağız" dedi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt de konuyla ilgili açıklamasında, Eğitim Bakanlığının adım adım kapatılacağını ve bu konuda Kongre'nin gerekli yasal adımı atması gerektiğini belirtmişti.

Kaynak: AA

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


©2023 copyright by MD all rights reserved

bottom of page